İÇİndekiler takdim 2


- KUR'AN'I KERİM'İN SAHABE HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ



Yüklə 0,64 Mb.
səhifə14/26
tarix29.11.2017
ölçüsü0,64 Mb.
#33245
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   26

1- KUR'AN'I KERİM'İN SAHABE HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜ


        Her şeyden önce söyleyelim ki, Allah'u C.c kitabının çeşitli yerlerinde Resulullah(s.a.v) a dünya mal ve makamına ulaşmak için değil, Allah'm ve Resulunun rızasını umarak uyup itaat edensahabeyi övmüştür. Allah'ın onlardan, onların da Allah'tan razı olduğunu beyan buyurmuştur.

        Müslümanlar bu tür sahabeyi Resulullah'a karşı itaatkar davranışlarından ve diğer çeşitli tutumlarından tanımtş bulunmakta ve onlara saygı göstermekte onları andıklarında hürmet ve büyüklükle anmaktalar.

129


        Bahsim, Şia ve Ehl-i sünnet'in birlikte hürmet ettiği bu tür sahabe hakkında değildir. Aynı şekilde Şia ve Ehl-i sünnetin birlikte nefret ve lanet ettikleri munafıklarla da ilgili değildir.

        Burada sözkonusu ettiğim sahabe, müslümanların haklarında ihtilaf ettikleri ve Kur'an'ı Kerim'in ve Resullahın kendilerini bazı işlerinden dolayı kınamış olduğu ve diğerlerini onlardan sakındırdığı kimselerdir.

        Şia ve Ehl-i sünnet'in arasıdaki ihtilaf bu tür sahabc hakkındadır; Çünkü bu tür sahabenin adaleti hakkında şiii şüphe etmekte ve onların söz ve davranışların tenkit etmekteler; Ama Ehl-i sünnet bu tür sahabenin yaptıkları işleri kendi kitaplarında yazmış olmalarına bakmayarak onların hepsini adil bilmekteler Bu incelemeden maksadım bu hususta hakkı ortaya koymaktır. Bu hususlara değinmekten maksadım şudur ki, bazıları benim sahabeyi öven ayetleri bırakıp yalnız onları tenkit eden ayetleri tuttuğumu sanmasın. Hatta ben araştırmamın sonucunda bazı övme ayetlerinin yermeyi, ve yerme ayetlerinin de övgüyü içine aldığını gördüm.

        Burada ben üç yıllık araştırmam bayunca elde ettiğim bilgi ve ulaştığım sonuçların hepsini naklctmek iştemiyorum. Sadece bazı ayetleri numune olarak zikretmeklc yetinceeğim.

        Daha geniş bilgi edinmek isteyen şahıs ise kendisi araştırma ve incelemenin zorluklarına katlanmalıdır. Bu yolla insan kendi zahmetinin sonucunda hidayete kavuşmuş olur. Allah'u Teala'nın da her insandan istediği de zaten budur. Bir kişi kendi fikri araştırma ve çabası sonucunda hakikatı bulursa, kendi vicdanının feryadına müsbet cevap verdiği için hakkı tereddütsüz kabul eder ve hidayete kavuşması çok kolayolur. Ama dış etkenlerin neticesinde kişinin hakla karşılaşması, çoğu zaman onun hidayete varmasına sebep olmaz. Bir de insan, eğer doğru yolu içten doğan bir kanaat ile ele geçirsc, bu inanç, his

130

ve duygular sebebiyle ele gelen inançtan kat-kat üstün ve kalıcı olur.

        Allah'u Teala Peygamber'ini överek buyuruyor ki: "Seni, hakikatı aradığında buldu da yol gösterdi sana." ı Ve diğer bir başka yerde buyuruyor ki: "Bizim için cihad edenleri biz yollarımıza sevkederiz ve şüphe yok ki Allah elbette İyilik edenlerle beraberdirz".




                          

1 - İSLAM'DAN DÖNME İLE İLGİLİ AYET

        Allah'u Teala, Aziz kitab'ında buyuruyor ki:

        Muhammed ancak bir Peygamberdir; Ondan Önce nice Peygamberler geldi geçti; Ölürse yahut ijldürülürse geriye mi döneceksiniz? Kim dönerse bilsin ki Allah'a hiç bir surette zarar vermez; Allah şükredenlerin mük:'if'atını yakında verecektir. (3)

         Bu ayet, Resulullah(s.a.v) ın hayatında müslümanlara hitab ederek apaçık bir şekilde bildiriyor ki, sahabc Peygamberin vefatından sonra hemen dinden dönme ilc karşı karşıya geleceklerdir ve sadece onlardan çok az bir kısmı inandıklarında sabit kalacaklardır. Bu grup, yani dinde sabit kalanları Allah bu ayette şükredenler olarak vasıflandırmışıır. Ve şükredenler de çok azdır; Çünkü Allah'u Tcii!J diğer bir ayette "Ve kullarımdan pek azı şükrcdcrlcr4O1 diye buyurmaktadır.

        Resulullah (s.a.v) dan naklolunan hadisi şerifler, bu ayette
----------------------------------

1- Duhâ / 7


2. Ankebut / 13
3. Al-i İmran/144.
4- Sebe /13.

131


zikredilen dinden geriye dönme meselesini açıklamıştır. Sonraki bölümde bu hadislerden bir kaç tanesini nakledeceğiz.

        Eğer bu ayet'i kerime'de Allah'u Teala islamdan geriye dönüp mürted olanların cezalarını zikretmemiş ve yalnız Allah şükredenlerin iyi mükiifatlara layık olduklarını zikretmişse islam'dan geriye dönenlerin asla Allah'ın mükiifat ve bağışına ulaşamayacakları herkes tarafından bilindiği içindir. Resulullah(s.a.v) bu hususu bir kaç hadislerinde açıklamışlardır. Biz de eğer Allah işterse bu kitabımızda onlardan bazılarını nakledeceğiz.

        Sehabenin kerametini korumak için, mezkur ayet'i kerime'den yalnız Talihe, Seccah ve Esved'il anesi'nin kastedildiğini söylemek doğru değildir; Çünkü bunlar Hz. Resuru Ekrem'in kendi hayatında dinden dönüp Peygamberlik iddiası ettiler; Hatta Resuluılah onlarla savaştı ve onları mağlup etti. Yine bu ayet Malik ibn-i Nuveyre ve taraftarlarına da yorumlanmaz; Çünkü onlar makul bazı deliller yüzünden zekatlarını Ebubekir'e vermediler. Evvela halife seçimi mevzusunu inccleyip meselenin aslını öğrenmek istiyorlardı. Çünkü onlar Hacce'tul veda'da Resulullah(s.a.v) la birlikte hacca gitmişlerdi ve qadir'i Hum denilen yerde Hz. Resulullah'ın Ali(a.s) yi kendisinden sonra halife tayin etmesine bizzat şahit olmuş ve orada diğer müslümanlar gibi Hz. Ali'ye bi'at etmişlerdi. Hatta Ebubekr'in bile orada Hz. Ali'ye biat ettiğine şahit olmuşlardı.

        Bu yüzden bunlar yeni halifenin gönderdiği elçilerin, Resulullah'ın ölüm haberini getirip Ebubekir'in adına zekat talep etmeleriyle karşılaşınca şaşırdılar.

        Tarih, bu olayın hakikatına inmek istememiş onu üstü kapalı tutmaya çalışmıştır. Çünkü bu olay iyice incelenirse bazı sahabenin makamına gölge düşebilir. Burada şu noktaya işaret

132

etmek gerekir ki, Malik ibn-i Nuveyre ve onun taraftarları, Ömer ve Ebubekir'in de itiraf ettikleri gibi müslüman idiler; Çünkü Ebubekir ve Ömer de dahil olmak üzere sahabeden bir çoğu Malik ibn-i Nuveyre'nin Halid ibn'i Velid tarafından öldürülmesine itiraz ettiler ve Ebubekir Beytulmaldan Malik'in kan parasını (diyetini) onun kardeşine vermiş ve özür dilemiştir.

       Demek ki Malik ve taraftarları dinden çıkmış değillerdi. Çünkü islamdan çıkıp mürted olan kişinin katli farz olur ve artık onun için beytülmaldan diyet vermek sözkonusu olamaz. Ve onun öldürülmesinden dolayı onun vasilerinden özür dilenmez. O halde "İslam'dan dönmekle ilgili ayet" Resulullah'la Medine'de birlikte olan ve onun vefatından sonra İslam'dan geri dönen sahabilere aittir. Bu konu Resulullah'tan nakledilen hadislerde de iyice açıkladığına göre artık bu hususta şüphe ve tereddüde yer kalmıyor. İnşaallah yakında o hadisleri de zikredeceğiz. Bunların haricinde tarih'in kendisi de Peygamber'den sonra İslam'dan dönmeler hususunda en iyi şahittir. Resulullah(s.a.v) 'ın vefatından sonra sahabenin arasında vukü bulan hadiseleri inceleyen görür ki, ashartan çok azı hariç hak yolda sebat gösteren kalmadı.


133




Yüklə 0,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin