2- DÜNYA İÇİN YARIŞMAK HUSUSUNDAKİ HADİS:
Resulullah(s.a.v) buyurmuştur ki: «Ben sizden önce kıyamette havuzun başına varacağım: ve amellerinize şahidim. Allah'a andolsun ki ben şimdi havuzumuzu görüyorum. Yerdeki hazinelerin (veya yerin) kilitlerinin) bana verildiğini görüyorum. Allah'a andolsun ki benden sonra müşrik olmanızdan korkuyorum, benden sonra dünya için yarışmanızdan korkmuyorum" (l).
Resulullah'm buyurduğu haktır. Ashap, dünya için o kadar birbirleriyle yarıştılar ki, hatta dünya için kılıç çekip savaşıp birbirlerini tekfir ettiler.
Sahabeden bazılarının altın ve gümüş biriktirdikleri meşhurdur. Hatta Mes'üdi "Muruc'uz zeheb" adlı eserinde ve Tabari ve başkaları yazıyorlar ki: sadece Zübeyr'in serveti elli bin dinar bin tane at bin tane köleye ulaşmıştı diğer malları da Basra, Küfe, Mısır ve başka şehirlerde mevcut idi. (2)
Ve yine Talha'nın Irak'tan günlük geliri bin dinar olduğu nakledilmiştir. Bazıları, bu gelirin daha fazla olduğunu bile söylemişlerdir.
Abdurrabman bin Avf'ın yüz atı, bin devesi, on bin koyunu olduğu yazılmıştır. Hatta öldükten sonra kadınlarına verilmek için ayrılan
-------------------
1- Sahih'i Buhari c. 3. s. 100, 101
2- Mucuc'uz zeheb c. 2. s. 341
138
mallarının sekizde biri 84 binmiş. (l) Osman ibn'i Affan kendinden sonraya sayısız miktarda koyun, deve ve emlakının yanısıra yüz elli bin dinar da bırakmıştı. Zeyd ibn'i sabit öldükten sonra yüz bin dinar değerindeki emlakının haricinde o kadar altın ve gümüş bırakmıştı ki onları taksim için baltalarla kırıyorlardı. öyle ki bir kaç kişinin eli balta sallamaktan yaralandl (2)
.
Bunlar bazı basit örneklerden ibarettir. Bu gibilerinden tarihte çok kaydedilmiştir. Ben bu konuyn fazla uzatmak istemediğimden bu kadarıyla yetiniyorum. Bütün bunlar gösteriyor ki, dünya, ashabı kendine çekmiş ve onların gözlerini kamaştırmıştı.
3 - SAHABE'NİN, KENDİLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
1- Resulullah'ın sünnet'ini değiştirdiklerine dair sahabenin itirafı:
Ebu Said'i Hudri'den naklolunmuştur ki, şöyle demiştir: Resulullah, Ramazan ve kurban bayramında musellaya giderdi; Ve oradaki ilk işi, bayram namazını kılmaktı. Sonra saflarda oturan halka nasihat eder; onlara bazı şeyleri yapmayı yahut onları terketmeği emrederdi... Ve sonra kalkıp giderdi. Ebu Said diyor ki; halk da aynı şeye alışmışlardı ta ki bir gün Medine'nin valisi Mervan'la birlikte kurban veya Ramazan bayramında musallaya geldik. Kesir ibn'i Selt'in yaptığı minberin yakınına gittik. Mervan bayram namazını kılmadan minbere çıkmak istedi; Ben çıkmasın diye elbisesinden tutup
---------------------
1- Muruc'uz Zeheb. c. 2. s. 341
2- Muruc'uz Zeheb. c. 2. s. 341
139
aşağı çektim, o da minbere çıkmak için beni çekti ve sonunda minbere çıkıp namaz kılmadan hutbe okudu. Ben ona: "Allah'a andolsun ki (Resulullah'ın sünnetini) değiştirdiniz" dedim. O, "artık senin bildiklerinin zamanı geçti" dedi. Ve ben Allah'a andolsun ki, benim bildiklerim bilmediklerimden daha hayırlıdır" dedim. O, "Halk namazdan sonra beklemiyorlar; Ben de onun için hutbeyi namazdan önce okuyorum" dedi (ı)"
Ben, sahabenin, Peygamber'in sünnetini neden değiştirdikIeri hakkında çok araştırdım ve bu sonuca vardım ki; Çoğusu Peygamber'in ashabından olan cmeviler ve bunların başlarında vahy katibi dedikleri kişi yani Muaviye b. Ebi Süfyan, bu hareketin başında yeralmışlardır tarih'in yazdığına göre o halkı zorla Hz. Ali(a.s) ye sövmeye ve mescid ve minberlerde ona lanet okumaya zorluyordu. Müslim kendi sahih'in de Hz. Ali(a.s) nin faziletleri babında bu konuyu yazmıştır; Hatta orada bunu da kaydctmiştir ki, Muaviye tüm şehirlerde kendi adamlarına, minberierde Hz. Ali'ye sövmeyi ve lanet etmeği her hutbe ve vaazda tekrarlanan bir sunnct haline getirmeleri için cmir çıkarmıştı.
Bu duruma karşı çıkan sehabcler, Muaviye tarafından öldürülüyor ve yakılıyordu. Muaviyc, sahabenin meşhurlarından olan Hucr ibn'i Adiy'yi cl'kindi'yi ve dostlarını Hz. Ali'ye liinct okumadıkları için katletti ve bazılarının da bu suçtan dolayı diri - diri gömülmcsinc emir verdi.
Ebul e'la mevdudi Hilafet ve Saltanat isimli kitabında Hasan'ı Basri'nin şöyle dediğini naklediyor: "Muaviye'de dört özellik vardı ki onların biri onda olsaydı onun helak olmasına
-------------------
1- Sahih'i Buhari c.1 s.122- Kitab'ul iydeyn huruc ilelmusella bi-ğeyri minberin babında.
140
yeterlidi.
1- Faziletli sahabenin büyükleri'nin hayatta olmasına rağmen meşveret etmeksizin hilafeti eline geçirdi.
2- Şarap içen, kumar oynayan, ipek elbise giyen ve tanbur çalan oğlu Yezid'ı kendisinden sonra halife yaptı.
3- Ziyad'ın kendi kardeşi olduğunu iddia etti, Oysa Resulullah buyurmuştu ki: "Çocuk kadının kocasınındır; zina eden kişiye taş verilir.»
4- Hücr ibn'i Adiyy'i öldürdü. Ona Hücr'u öldürdüğünden dolayı eyvahlar olsun. Ona Hüçr'u ve yaranını öldürdüğünden dolayı eyvahlar olsun (ı).
Beni Ümeyye döneminde müminlerden bazıları namazdan hemen sonra okunan hutbeleri dinlememek ve hutbe okunduğunda mescitte bulunmamak için mesciuen ayrılıyorlardı Çünkü hutbeler, Ali ve evlatlarına lanet okumakla bitiriliyordu. Ama Beni Ümeyye halkı hutbeleri dinlemeye mecbur kılmak için Resulullah'ın sünnetini değiştirip hutbeyi namazdan öneeye aldılar.
Aferin (!) böyle sahabeye ki (2) Resulullah'ın sünnetini ve Allah'ın hükümlerini kendi kötü hedeflerine hizmet için ve cahiliyet döneminden kalan pis kinlerini doyurmak için değiştirmekten çekinmediler; ve Allah'ın her türlü pislikten uzak ettiği tertemiz kıldığı ve Resuluna selat ve selamı vacip kıldığı gibi ona da selat ve selam demeyi vacip ettiği birisine lanet okumaya teşebbüs ettiler. Hz. Ali(a.s) öyle bir zat idi ki, Resulullah onun hakkında: "Ali'yi sevmek İmandan, O'na düşmanlık nifaktandır" diye buyurmuştu.
Ama bu sahabiler dinde olanı hiç çekinmeden değiştirdiler ve amelleriyle "duyduk ama karşı geldik" dediler. Öyle ki,
---------------------
1- EI-'hilafe vel'muluk, s.106
2- Sahih'i Muslim c.1, s.61
141
altmış yıl Ehl-i beyt'e selavat yerine Hinet okuttular minberlerde.
Hz. Musa'nın ashabı onu vasisi olan Hz. Harun'u öldürmek için tertip ve hile hazırladıkları gibi Hz. Muhammed'CS.A.Y) in ashabından bazıları da Onun vasisi olan ve islam ümmetinde Hz. Harun'un menziletinde olan Hz. Ali'yi öldürmek için hem hile hazırladılar ve hem de hilelerini tatbik ettirip Hz. Ali yi şehit ettiler. Bununla da kalmayıp onun evlatlarını yeryüzünden yok etmeye bile teşebüs ettiler. Bu planın tatbıkı için Ehl-i beyt; soyundan gelen herkesi nerde bulunduysa katlediyorlardı Bu soydan olanların isimleri beytulmal defterlerinden silindi ve hatta Ehl-i beytin isimlerini bile çocuklara verilmesi yasaklandı.
Vallahi ben kendi sahih hadis kaynaklarımızda (sihahımızda) Resullah'ın kardeşi ve amcası oğlu olan Hz. Ali'ye olan muhabbetini açıklayan hadisleri okuduğumda şaşırıyorum. Bu hadisler apaçık gösteriyor ki, Resuluılah Hz. Ali'yi bütün ashabından üstün tutardı.
Örneğin bir hadisinde Resuluılah buyuruyor ki: "Ey Ali, senin bana nazaran makamın, Hz. Harunun Hz. Musa'ya nazaran makamı gibidir ancak benden sonra Nebi gelmeyecektir" (1)
Yine buyuruyor ki: "Ya Ali, sen benden ben de sendenim" (2). Yine buyuruyor ki: "Ali'yi sevmek imandan onunla düşmanlık nifaktandir." (3)
--------------------
1- Sahih'i Buhari c. 2. s. 305 - Sahih'i Muslim c. 2. s. 360. Müstedrek'i Ilakim c. 3. s. 109.
2- Sahih'i Buhari c.2.s.76. Sahih'i Tirmizi c.5.s.3oo. Süneni ibn'i Mace c. 1. s.44
3- Sahih'i Müslim c. ı. s. 61. Sünen'i Nisai c. 6. s. 117. Sünen'i Tirmizi c. 8. s. 306.
142
Yine buyuruyor ki: "Ben ilmin şehri Ali onun kapısıdır" (1).
Ve yine buyuruyor ki: "Ali benden sonra tüm müminlerin nıevlasıdır"
Ve yine buyuruyor ki: "Ben kimin mevlasıyımsa, Ali de onun mevlasıdır. (3)Allah'lm onu seveni sev, ona düşman ol." (4)
Bizim alimlerimizin sahih olduğuna itiraf ettikleri Hz. Ali'nin faziletiyle ilgili PeygamberCs.a.v) den nakledilen bu tür hadislerin hepsi toplanırsa geniş bir kitap meydana gelir.
Peki sahabe bu hadisleri nasıl görmemezlikten geldiler; açıkça Hz. Ali'ye minberlerde Hinet okuttular; onunla savaşa kalkıştılar ve sonunda O Hazret'i şehit ettiler.
İtiraf etmem gerekir ki bu tür sahabeyi savunmak için mazeret uydurmaya ve bahane aramaya boşuna çırpınıyordum. Gerçekte onları bu tür işlere sevkeden saık dünya sevgisi'nden ve dinden dönmekten başka bir şey değildi.
Bazen bu işlerin mesuliyetini zahiren islam'a girip kalben kafir olan münarık sahabeye yüklemek istiyorum ama malesef bu imkansızdır; Çünkü Hz. Ali'nin aleyhine yapılan teşebbüslerin başında, sahabenin meşhur simalarından bir grup yeralmaktadır. Hz. Ali(a.s) nin evini içinde bulunanlarla birlikte yakmakla tehdid eden ilk şahıs, Ömer ibn'i Hattab idi. Yine onunla ilk savaşı açan, Talha ve Zübeyr ve Umm'ul müminin
44.)
1- Sahih'i Tirmizi. c. 5. s. 201. Müstedrek'i Hakim c. 3. s. 126.
2- Sahih'i Tirmizi c. 5. s. 201. Müstedrek'i Hakim c. 3. s. 126.
3- Müsned'i İmam'ı Ahmed c. 5. s. 25. ve Mustedrek'i hakim c. 3. s. 134. Sahih'i Tirmizi c. 5. s. 296.
4- Sahih'i Muslim c. 2. s. 362. Müstedrek'i Hakim, c. 3. s. 109. Müsncd'i Ahmed, c. 4. s. 281.
143
Ayşe idi. Yine Hz. Ali ile düşmanlığı son haddine vardıranlar, Muaviye ve Amr ibn'i As gibi kimseler idi.
Ben bu konuları düşündüğümde sonu gelmeyen hayret ve şaşkınlığa düşüyorum, Hür düşünce sahibi insan da mutlaka bana hak verir. Zira Ehl-i sünnet alimlerinin sahabenin durumunu açıklayan bu kesin tarihi hakikatlere rağmen sehabenin hepsinin istisnasız adılolduklarını iddia etmeleri asla savnulacak bir görüş değildir, Ehl-i sünnet ve cemaat, Resulullah'ın sünnetine gerçekten tab'i olsalar, Kuran ve sünnetin, küfrüne ve dinden döndüğüne veya fasık olduğuna hükmettiği kişilerin adaletine nasıl hüküm verebilirler?
Resulullah(s.a.v) buyuruyor: "Ali'ye düşman olan bana düşman olmuştur; Bana düşman olan, Allah'ın düşmanı olmuştur. Allah'a düşman olan birini, Allah yüzü üste cehennerne atar" (ı)
Bu, Ali'ye düşmanlık edenin cezasıdır; Nerede kaldı ki onunla savaşıp ve ona lanet eden kişinin aza bl. Bizim alimlerimiz bu hakikatların karşısında ne diyorlar? Onlar bu hakikatı idrak etmekten aciz midirler?
Dostları ilə paylaş: |