İÇİNDEKİLER
TAKDİM 3
BİR TAVZİH 4
AVRUPA’NIN FİKİR DÜNYASI VE YAŞAYIŞINDAN YAYILAN TESİRLER 8
YENİ ALDATMALARA DİKKAT! 11
AVRUPA’NIN ZENGİNLİĞİ NEYE DAYANIYOR? 18
AVRUPA EDEBİYATININ TAHLİLİ 20
AVRUPA ASLINDA IRKÇIDIR 23
KADERİN HÜKMÜ VE TAKLİTÇİLİK 27
MASKELİ AVRUPA’NIN GERÇEK YÜZÜ 29
HAKİKİ MÜRTECİ KİMDİR? 29
AVRUPA KANUNLARINDAN MEDET UMMAK YANLIŞTIR ! 30
AVRUPA İSLÂM’A KATILMAYA MUHTAÇTIR 35
“MİM”SİZ AVRUPA MEDENİYETİNİN BUGÜNÜ ! 37
AVRUPA MEFTUNLUĞU 40
AVRUPA ÜFLÜYOR BİZ OYNUYORUZ 46
AVRUPA MEDENİYETİ BURADA TUTUNAMAZ 47
AVRUPA’NIN YEDİĞİ SEMAVÎ TOKATLAR 49
RİSALE-İ NUR’UN AVRUPA İLE MÜCADELESİ 51
AVRUPA’NIN YAYDIĞI ŞÜPHELERİ RİSALE-İ NUR DEF’EDİYOR 56
AVRUPA’NIN HÜCUMUNA KARŞI CİHAD EDENLER 58
AVRUPA’YA BOYKOT 61
NUR TALEBELERİ VE AVRUPA 62
AVRUPA’NIN MÜSBET YÖNLERİ 64
AVRUPA FENNE DİNSİZCE BAKMAKTAN VAZGEÇMELİ 67
MÜSLÜMANLAR AVRUPA’YA HÂKİM OLARAK GİRMİŞLERDİR 71
YAHUDİ VE HRİSTİYANLARLA DOSTLUK MESELESİ 73
İSLÂM-İSEVÎ İTTİFAKININ ZAMANI VE ŞARTLARI 76
İSLÂM BİRLİĞİ 78
BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ VE İSLÂM BİRLİĞİ 79
İSLÂM BİRLİĞİ NEDİR? 81
İTTİHAD-I İSLÂM'IN ŞARTLARI 84
İSLÂM MİLLİYETİ 84
ŞURA VE MEŞVERET 85
ESASLARDA İTTİFAK ETMEK 88
ÜLKENİN KURTULUŞU KUR’ANA SAHİP ÇIKMAKLA OLUR 90
DEMOKRATLAR DEVRİNDE İSLÂM BİRLİĞİ DÜŞÜNCESİ 92
DEMOKRATLIK ŞARTLARI 97
İSTİKBALDE İSLÂM BİRLİĞİ 98
DİNDAR HRİSTİYANLARLA İTTİFAK 99
DİYANET İŞLERİ REİSLİĞİ 100
DOĞU’YA BÜYÜK BİR İSLÂM ÜNİVERSİTESİ 101
İSLÂM BİRLİĞİ’NDE RİSALE-İ NUR'UN ROLÜ 105
EHL-İ BEYT VE SEYYİDLER CEMAATİNİN, İSLÂM BİRLİĞİ’NİN TEŞEKKÜLÜNDEKİ VAZİFESİ 108
SONSÖZ 112
TAKDİM
Avrupa Birliğine girmek hususunda, müslümanlar tarafından muhtelif fikirler ileri sürülmektedir. Bizler şahsi kanatımızı beyan etmek yerine Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin telif etmiş olduğu Risale-i Nur Külliyatından tesbit edebildiğimiz yerleri nazara vereceğiz. Herkes istediği gibi şahsi görüş, kanaat beyan edebilir. Fakat Risale-i Nur adına, Bediüzzaman Hazretleri namına konuşurken dikkat etmek mecburiyeti vardır. Evvelâ samimi olarak inandıktan sonra, bütün Külliyatın nazara alınması gerekmektedir. Bir tek bahsi ele alıp da hüküm çıkarmaya gidenler hem aldanır hem aldatırlar.
Bu çalışmamızda biz meselenin bütün yönlerini ortaya koymaya çalışacağız. Konumuz olan Avrupa Birliği’ne dahil olmanın mahiyeti nedir? Zararı nedir? Kârı nedir? Bütün bu hususlar, müsbet ve menfî yönleriyle ele alınacaktır.
İkinci kısımda ele alınacak konu ise Müslümanın gönlünde, fikrinde devamlı olması gereken İslâm Birliği düşüncesidir. Maalesef bu düşünce ve büyük hedef, gerek müslümanların yazdığı kitaplarda, gerekse basın yayın kuruluşlarında, radyo ve tv lerde hiç işlenmemekte veya nadiren ele alınmaktadır. Bu mesele yani İslâm dünyasının istiklâliyet sebebi olan İslâm Birliği mevzuu adeta unutturulmak isteniyor gibi bir manzara görünüyor. Halbuki Risale-i Nur Külliyatında, kuvvet kaynağımız olan İslâm Birliği, çokça nazara verilmiş ve "farz-ı ayn" diye hükümlendirilmiştir.
BİR TAVZİH
Eğer denilse ki, Avrupa ve Avrupa Birliği gibi meseleler, siyasî, içtimaî ve dünyevî meselelerdir. Risale-i Nur’un vazifesi ise uhrevî, imanî ve manevîdir. Avrupa Birliği gibi dünyevî meselelerle meşgul olmak, Nurculuk mesleğine aykırıdır. İlh...
Her meselede olduğu gibi, bu sualin cevabını da yine Risale-i Nur’dan bulmalıyız. Evet, Avrupa’dan gelen ve getirilen bid’alardan, dalâletlerden, dünyaperestlik ve sefahetlerden insanları ikaz ve irşad etmek ve def-i mefasid kaidesiyle medeniyet-i sefihenin çirkinliğini ve sefih medeniyet taraftarı olan cereyanların İslâm dünyasına karşı düşmanlıklarını gösterip o câzibedar sefahetlerden nefret verdirip insanları kurtarmak, Risale-i Nur’un ehmmiyetli bir vazifesidir. Çünkü ahirzaman fitnesinin tahribatını tamir etmek asrın müceddidine aittir. Evet, Risale-i Nur külliyatının muhtelif yerlerinde Risale-i Nur’un vazifelerini beyan eden çok ifadeler vardır.
Ezcümle Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:
«Bugünlerde, Manevî Bir Muhaverede Bir Sual Ve Cevabı Dinledim. Size, Bir Hülâsasını Beyan Edeyim:
Biri dedi: Risale-i Nur'un iman ve tevhid için büyük tahşidatları ve küllî teçhizatları1 gittikçe çoğalıyor. Ve en muannid bir dinsizi susturmak için yüzde birisi kâfi iken, neden bu derece hararetle daha yeni tahşidat yapıyor?
Ona cevaben dediler: "Risale-i Nur, yalnız bir cüz'î tahribatı ve bir küçük haneyi tamir etmiyor. Belki küllî bir tahribatı ve İslâmiyeti içine alan ve dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhit kal'ayı tamir ediyor. Ve yalnız hususî bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor, belki bin seneden beri tedarik ve teraküm edilen müfsid âletler ile dehşetli rahnelenen kalb-i umumîyi ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun ve bahusus avam-ı mü'minînin istinadgâhları olan İslâmî esasların ve cereyanların ve şeairlerin kırılması ile bozulmağa yüz tutan vicdan-ı umumîyi, Kur'an'ın i'cazıyla ve geniş yaralarını Kur'anın ve imanın ilâçları ile tedavi etmeğe çalışıyor. Elbette böyle küllî ve dehşetli tahribata ve rahnelere ve yaralara, hakkalyakîn derecesinde, dağlar kuvvetinde hüccetler, cihazlar ve bin tiryak hâsiyetinde mücerreb ilâçlar ve hadsiz edviyeler bulunmak gerektir ki; bu zamanda Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın i'caz-ı manevîsinden çıkan Risale-i Nur o vazifeyi görmekle beraber, imanın hadsiz mertebelerinde terakkiyat ve inkişafata medardır." diye uzun bir mükâleme cereyan etti. Ben de tamamen işittim, hadsiz şükrettim. Kısa kesiyorum.» (Kastamonu Lâhikası sh: 30)
Yine bu geniş dairede bid’atların tamiri hakkında bir beyanda şöyledir:
Evet, «Hazret-i Mehdi'nin cem'iyet-i nuraniyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid'akâranesini tamir edecek, Sünnet-i Seniyeyi ihya edecek; yani âlem-i İslâmiyette risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr niyetiyle şeriat-ı Ahmediyeyi (A.S.M.) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hazret-i Mehdi cem'iyetinin mu'cizekâr manevî kılıncıyla öldürülecek ve dağıtılacak.» (Mektubat sh: 441)
Keza meşhur Beşinci Şua ve Onikinci Söz’ün 1, 2, 3, esasları ve ve Otuzuncu Söz’ün Birinci Maksadı olan Ene bahsinde Felsefenin mahiyeti, Yirmidokuzuncu Mektub’un Es’ile-i Sitte Risalesi ve İşarat-ı Seb’a, Onyedici Lem’a’nın 5. ve 7. Notaları, Yirmiikinci Lem’a ve Ondördüncü Şua’daki mahkeme müdafaaları gibi daha pek çok bahis ve kısımlar, âhirzaman fitnesi ve ehl-i dünya ve menfî Avrupaya karşı ümmeti ikaz ve irşad eden bahisler büyük bir yekün teşkil eder.
Risale-i Nur’un haslar dairesi bu geniş dairelerle bilfiil meşgul olmaz, fakat ihtiyaca göre bu ders ve ikazları ehline bildirir ve dersler yaparlar ve tebliğde bulunurlar.
Evet Bediüzzaman Hazretleri bu vazifeye haslar dairesini tevkil etmiştir. Bir mektubunda diyor ki:
«Şiddetli hastalık ve sair sebeblerin tesiriyle ben Nurcu kardeşlerimle konuşamadığımdan ve o musahabeden mahrum kaldığımdan benim bedelime sizler ve Risale-i Nur'un Kur'an medresesinde Yeni Said'e verdiği ders ve Eski Said'in de Hutbe-i Şamiye ve zeyilleri gibi hayat-ı içtimaiye medresesinde aldığı dersleri ve konuşmaları bu bîçare kardeşiniz bedeline, müştak olduğum kardeşlerimle benim yerimde konuşmalarını tevkil ediyorum.» (Emirdağ Lâhikası-ll sh: 109)
Mezkür Hutbe-i Şamiye eseri hakkında da şöyle diyor:
«Demek bu pek ehemmiyetli ders, zamanı geçmiş eski bir hutbe değil, belki doğrudan doğruya 1327'ye bedel, 1371'de ve Câmi-i Emevî yerine âlem-i İslâm câmiinde üçyüz yetmiş milyon bir cemaate hakikatlı ve taze bir ders-i içtimaî ve İslâmîdir, diye tercümesini neşretmek zamanıdır tahmin ederim.» (Hutbe-i Şamiye sh: 6)
İşte mezkûr tavsiye mektubu ve Hutbe-i Şamiye. İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi ve Münazarat gibi eserleri ihtiyaca göre nazarlara arz etmek vazifesi ve Nur’un hizmet hayatında devam etmiş olan bu mânâdaki tatbikat, geniş daireye bakan tebliğ vazifesinin meşruiyetini gösteriyor.
Keza Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’un, nâşir, hâmi, sahib, vâris, muhafız, bekçi, nöbetçi, Genç Said gibi tavsifatla nazara verdiği has dairesindeki hizmet heyetinin muarızlara karşı Nur’u koruyacakları gibi, ikaz, irşad ve tebliğ hizmetleri de vazifeleridir.
Mezkûr vasıflarla yapılan tavsifler, yayınlarımız arasında bulunan «İman-Hayat-Şeri’at» broşürün 126. Parağrafından 138. Parağrafına kadar kısmen ve «Risale-i Nur’dan Derlemeler Neşriyatı» kitabında ise tafsilatlı şekilde tesbitlidir.
Dostları ilə paylaş: |