İÇİŞleri bakanliğI



Yüklə 1,22 Mb.
səhifə5/21
tarix21.08.2018
ölçüsü1,22 Mb.
#73357
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21

Bilindiği üzere; 22 Mart 2008 tarihli ve 26824 sayılı ( Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı Kanun’un geçici 1’inci maddesinin birinci fıkrası; “1- (1) Ekli (44) sayılı listede adları yazılı belediyelerin tüzel kişilikleri, ilk genel mahalli idareler seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılarak köye dönüştürülmüştür.” hükmüne amirdir.

Öte yandan; İlgi (c)’de kayıtlı İdaremiz Genelgesi esasında, 5747 sayılı Kanun hükümlerinin, bu kanun’un yayımlandığı 22/03/2008 tarihinden, ilk genel mahalli seçimlerin yapıldığı, 29/03/2009 tarihine kadar idaremiz yönünden uygulanmasına dair açıklık getirmiş olup, Bu zaman diliminde, işin hali icabı olarak tüzel kişiliği devam edecek olan söz konusu belediyelerin, taşınmaz satış taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağı, karşılanacaksa hangi organın onamış olmasının aranması gerektiği, bu belediyelerin imarla ilgili hangi planları yapıp yapamayacağı, yapılması gerekli ise hangi merciin onayının gerekeceği vs, ye ilişkin konulara açıklık getirilmiş idi.


5747 sayılı Kanun’un 2/5inci maddesi, “(5) Tüzel kişiliği ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar devam edecek belediyelerin her türlü yeni personel istihdamı, yapacakları toplu iş sözleşmesi, taşınır ve taşınmazları, iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanması katıldığı belediyenin, ilk kademe belediyelerinin ya da mahalle veya mahalle kısımlarının birleştirilmesi suretiyle yeni bir isim altında kurulan ilçelerdeki belediyeler Büyükşehir belediyesinin, köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabidir. Bu belediyeler yeni nazım ve uygulama imar planı yapamazlar; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulaması Büyükşehir belediyesi sınırlarında Büyükşehir belediyesinin, diğer yerlerde il özel idaresinin onayı ile yapılır.” hükmüne amir olup, idaremiz Genelgesi ile ise bu hükme paralel olarak; örneğin köye dönüştürülmek suretiyle Büyükşehir belediyeleri sınırları dışına alınacak belde belediyelerinin, nazım ve uygulama imar planları yapmak dışında, mevcut planlarda yapılması gerekli her türlü zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulamalarının, il özel idaresinin onayı ile yürürlüğe konulmuş olmasının aranması gerektiği yönünde talimat verilmiştir.

Ancak; Anayasa Mahkemesi’nin 06/12/2008 tarihli ve 27076 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 31/10/2008 tarih ve E. 2008/34, K. 2008/153 sayılı kararı ile özetle; 5747 sayılı Kanun’un “C- Geçici 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının;

Yasa'ya ekli 44 sayılı listede gösterilen belediyelerden,

1 - Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına yasal süresi içinde iptal davası açanlar,

2 - Yasa'nın yürürlüğe girdiği 22/3/2008 tarihinden önce 5393 sayılı Yasa'nın 8. maddesi uyarınca yapılan katılma işlemi ile nüfusu 2000'in üzerine çıkanlar,

3 - "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilmiş turizm bölge, alan ve merkezleri ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri" kapsamında kalanlar ile "Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca saptanan 2008 yılı turizm öncelikli yöreler" listesinde yer alanlar, yönünden, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline,”

44 sayılı listede yer alan (diğer) bölümün ise Anayasaya aykırı olmadığına ve iptal işleminin reddine karar verilmiştir.

Buna göre; örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına yasal süresi içerisinde iptal davası açan belediyelerin tüzel kişiliklerinin devam ettiği tartışmasızdır. İdaremiz Genelgesinde ise ülkemizde genel mahalli seçimlerin yapıldığı, 29/03/2009 tarihinden sonrası için konuyla ilgili her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararındaki iptal hükmü gerekçesiyle yeni bir hukuki durum ortaya çıktığı tartışmasızdır.

Diğer taraftan; Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararı gerekçeleri doğrultusunda, Danıştay 8. Daire’nin 19/12/2008 tarih ve E. 2008/4826, K. 2008/8884 sayılı kararı ile, 5747 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin 01/05/2008 tarih ve 2008/34 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesinin davacı olan belediye ye hasren iptaline karar verilmiştir.

Ayrıca; Yüksek Seçim Kurulu’nun 23/12/2008 tarihli ve 329 sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesi iptal kararı kapsamında kalan söz konusu belediyelerin 29/03/2009 tarihli seçimlere belediye (Belde) olarak katılmasına karar verilmiş olup, bu belediyelerin halende hükmü şahsiyetlerini sürdürmekte olduğu bilinmektedir.

Yine İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 17/04/2009 tarihli ve 53847 sayılı Genelgesi ile; 5747 sayılı Kanun’un 2/5 maddesinin (Artık) uygulanmayacağı yönünde valiliklere talimat verildiği gözlenmektedir.

Belirtilen tüm bu sebeplerle; 5747 sayılı Kanun’un Geçici 1’inci maddesi birinci fıkrası kapsamında kalıpta, yukarıda belirtilen yargı kararları doğrultusunda oluşan yeni hukuki durum karşısında, fiilen hükmü şahsiyetleri sona erdirilemeyen belediyeler hakkında, ilgi (c) de kayıtlı İdaremiz Genelgesi hükümlerinin uygulama alanı bulunmadığı, konuya yön verecek yeni bir genelgeye ihtiyaç duyulduğu müşahede edilmiş olup, bilgilerinize arz ederim.


Ali Ramazan ACAR

Birinci Hukuk Müşaviri

Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-09-501/ / /2009

Konu : İmar Uygulaması Hk.

TASARRUF İŞLEMLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

İlgi : 09/06/2009 tarihli ve 2715 sayılı yazınız.


I- Hakkında hukuki görüş sorulan mesele: Başkanlığınızın ilgi yazısında, “Kayseri Tapu ve Kadastro 11 .Bölge Müdürlüğünün (a) yazısı ile Derinkuyu İlçesi, Bayramlı Mahallesi 30.27 A.d pafta 219,226,229,230,251,220 ve 239 nolu adalar arasında kalan ve kadastro paftasında yol olarak görünen kısımların yoldan ihdasına yönelik ……………’nin 16.02.2004 tarih 10/26 Karar sayılı Encümen kararına istinaden …………..’ın tarafından hazırlanan dosya Kadastro Müdürlüğü tarafından kontrol edildiği ve tescil bildirim beyannamesinin Derinkuyu Tapu sicil Müdürlüğüne gönderildiği,

Ancak, daha sonra İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ilgi (b) yazıları ile ihdasa konu olan yerin Derinkuyu Yer altı Çevre Düzenlemesi projesi kapsamında kaldığından söz konusu yerlerin resen 2863 sayılı Kanun’un 15. maddesine göre Maliye Hazinesi adına tescilinin yapılmasının istenildiği ve buna göre söz konusu yerin kimin adına tescilinin yapılacağının soru konusu edildiği,

Bu defa konu hakkında ilgi (c) yazımızla, "Belediye adına ihdası talep edilen kadastro yollarının bir kısmının imar planında yol olarak belirlenen alanda kaldığı ve bu kısımlar için 2644 sayılı Tapu Kanununun 21 inci maddesinde belirtilen ihdas şartının oluşmadığı , ayrıca işlemin teknik kontrolü üzerinden uzun süre geçmesi nedeniyle imar uygulaması için yeni bir encümen kararı alınarak talebin yenilenmesi hususlarında belediyenin bir yazı ile uyarılması gerektiği" yönündeki görüşünüz yerinde bulunmuştur.

Ayrıca, taşınmazların bağlı bulunduğu Derinkuyu Belediyesi tarafından söz konusu yerde 3194 sayılı İmar Kanunun 18. inci maddesine göre bir imar uygulaması yapılması durumunda Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu onayı alınarak kadastral yolların kapanması halinde 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21 inci maddesi uyarınca ilgili belediyesi adına ihdasen tescili mümkün bulunmaktadır.

Söz konusu belediyece 3194 sayılı İmar Kanunun 18.inci maddesine göre imar uygulaması yapılmadan kadastral yolların ihdasen belediye adına tescili mümkün bulunmamaktadır.

Buna göre, söz konusu yolların 2644 sayılı Tapu Kanununun 21 inci maddesi uyarınca imar uygulamasından sonra ………….’nın. adına tescil edilmesi gerektiğinden, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 15 inci maddesi ile 2634 sayılı Kanun’un 8 inci maddesine göre İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün talebine göre söz konusu yerlerin Hazine adına tescili ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne tahsisi mümkün bulunmamaktadır." şeklinde talimat verildiği,

Bu defa, Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü’nün ilgi (d) yazısı ile, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne görüş sorulduğu ve alınan görüşde tereddüde konu kadastral yolların belediye adına ihdasının mümkün olmadığı, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi gereğince ihdasen Hazine adına tescil edilmesi gerektiğinin, Derinkuyu Yer Altı Şehrinin kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi olarak ilan edildiğinin kesinleştirilmesi suretiyle kadastrol yolların tapuda hazine adına tescilinin sağlanması ve tahsisinin ise Bakanlıklarına tahsisi gerektiğinin ifade edildiğinden, buna göre Hazine adına tescillerinin sağlanmasının talep edildiği, anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunun 8 inci maddesi,"A Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerinde Bakanlığın talebi üzerine, imar planları yapılmış ve turizme ayrılmış yerlerdeki taşınmaz mallardan; Hazineye ait olan yerler Maliye Bakanlığınca, Bakanlığa tahsis edilir. Hazine adına tescili yapılmamış Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle, kapanan yollar ve yol fazlalarının resen tescili, talep tarihinden başlayarak en geç bir ay içinde tamamlanır."

2644 sayılı Tapu Kanun’un 21 inci maddesinde ise; "Köy ve Belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur." hükümlerini içermektedir.

Bu itibarla, tescile tabi olmayan yolların Tapu Kanunu’nun 21 inci maddesi uyarınca tescillerinin sağlanabilmesi ancak genel veya yerel imar planı yada istikamet veya kamulaştırma planlarının uygulanması ile mümkündür.

Bu nedenle, 2634 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinde, ilgili kuruluşlarca Bakanlığa yapılacak tahsislerin kapanan yolların tescil işlemleri tamamlandıktan sonra yapılacağı belirtilmiş olup,

Ayrıca, Hazine adına tescile yönelik bir hüküm de bulunmadığından, ihdasen tescili talep edilen kapanan yolların bu aşamada tescilinin mümkün bulunmayıp, bu yeri de kapsayacak bir imar planı uygulaması yapılması halinde Tapu Kanunu’nun 21 inci maddesi uyarınca tescile konu edilmesi gerektiği” denilerek kapanan yolların ne şekilde ve kimin adına tescil edileceği hususlarında Müşavirliğimiz görüşlerinin istenildiği anlaşılmakla gerekli inceleme yapılmıştır.



II- Görüş istenen birimin 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre yaptığı inceleme ve neticesi: İlgi yazılarında, ihdasen tescili talep edilen kapanan yolların bu aşamada tescilinin mümkün bulunmayıp, bu yeri de kapsayacak bir imar planı uygulaması yapılması halinde 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca Derinkuyu Belediyesi adına tescil edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

Yüklə 1,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin