Tufan: Bana sanki senin egoların daha yüksekmiş gibi geliyor.Burada egolarınızı atacaksınız bir kenara. Birey diye bir şey yoktur. Önemli olan ekiptir ve ekip ruhu yakalanırsa-ki yakanmalıdır-hep birlikte bir blok olarak yükselinir.Peki sen niçin geldin buraya?
Cihat: Vallahi benim gelişim tesadüfen oldu.Yemakhane kuyruğunda bekliyorduk, o esanada bize tiyatro kulübünün toplantısı olacağına dair broşür verdiler. Biz de atraksyon olsun diye gelidik. Egom da yüksek değildir.
Tufan:Bu işi devam ettirmek istiyor musun peki?
Cihat: Kısmet...(Ellerini oğuşturur.)
Tufan: Peki ya sen ne için geldin Aslı?
Aslı: Yeni insanlar tanımak için...
Tufan: İşte tiyatronun bütünselliği burada yatıyor..Farklı amaçlarla bir araya gelmiş insanlardan bir grup oluştu burada.
Rutkay: Grup...Bakınız herhangi bir sözlük..Sayfa 216...Aynı amaç için bir araya gelmiş birden fazla kişiye verilen ad. Bu tanıma göre biz grup değil topluluğuz! Yani deminden beri susayım diyorum ama, dayanamdım hocam!
Tufan: İşte!Aramızda bir de ukala var...(Herkes güler.)Grubumuz, daha farklı bir alana yayılacak böylece. Sevindim buna!
Rutkay: Kusura bakmayın ama sabahtan beri söylediğiniz şeylerin hepsi vakti zamanında ülkemiz kuzeyinde var olan yerleşim bölgelerinde denendi ve 1990 yılında da çöktü.