Arka Plan Analizi
-
İKG OP’nin sosyoekonomik bağlamı
3.1.1 Demografik gelişme – Doğurganlık ve Yıllık Büyüme Hızları
İKG OP’nin başlamasından önceki yıllarda, nüfus büyüme hızı halen önemli oranlarda kalırken doğurganlık hızında sürekli bir düşüş yaşanmıştı. 2006 yılında nüfus büyüme hızı %1.24 oranında iken doğurganlık oranı 2.18 idi. TÜİK’e göre 2010 ve 2013 yılları için öngörüler şu şekildeydi12:
Tablo 11: 2006 öngörülerine göre Doğurganlık Hızı ve Yıllık Nüfus Büyüme Oranı
Yıl
|
Doğurganlık Hızı
|
Yıllık Nüfus Büyüme Hızı (%)
|
2010
|
2.12
|
1.11
|
2013
|
2.07
|
1.01
|
Bu rakamların asıl gerçekleşme halleri, daha fazla azalma olmasının öngörüldüğünü göstermektedir. Bu ise gerçekte çok daha yavaş gerçekleşmiş olup programın başladığı tarihte geçerli olan oranlarla karşılaştırılabilir13
Tablo 12: Yıllara göre Doğurganlık Oranı ve Yıllık Nüfus Büyüme Hızı
Konu
|
2005
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
Doğurganlık oranı
|
2.19 (1,94)
|
2.18 (1,92)
|
1.89
|
1.87
|
2.08
|
2.06
|
2.02
|
2.13
|
Yıllık Nüfus Büyüme Hızı
|
1.26 (1,09)
|
1.24 (1.06)
|
1.04
|
1.01
|
1.31
|
1.27
|
1.24
|
1.20
|
-
Demografik gelişme – Yaş gruplarına göre nüfus büyümesi
İKG OP başlamadan önce Türkiye (çok) hızlı nüfus büyümesi ile karşı karşıya kalmıştır. Projeksiyonlarda çalışma yaşındaki nüfusta (25-64 yaş) 2000-2020 yılları arasında yaklaşık %50 nüfus artışı tahmin edilmiştir.14
Tablo 13: Türkiye için Nüfus Projeksiyonları (milyon kişi)
Yaş Grupları
|
2000
|
2010
|
2020
|
2025
|
0-4
|
7.152.000
|
6.626.000
|
6.485.000
|
6.442.000
|
5-14
|
13.056.000
|
13.696.000
|
13.067.000
|
12.932.000
|
15-24
|
13.456.000
|
12.975.000
|
13.619.000
|
13.110.000
|
25-64
|
30.134.000
|
38.411.000
|
44.594.000
|
47.353.000
|
65+
|
3.622.000
|
4.797.000
|
6.537.000
|
7.919.000
|
TOPLAM
|
67.420.000
|
76.505.000
|
84.301.000
|
87.756.000
|
2012 yılının sonuna kadar Türkiye’de gerçekleşen nüfus büyümesi aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:15
Tablo 14: Yıllara ve yaş gruplarına göre toplam nüfus
Yaş grupları
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
0-4
|
5.793.906
|
5.998.258
|
6.155.321
|
6.178.723
|
6.199.824
|
6.198.957
|
5-14
|
12.848.485
|
12.790.329
|
12.704.013
|
12.699.859
|
12.686.751
|
12.658.222
|
15-24
|
12.397.606
|
12.441.662
|
12.514.737
|
12.545.094
|
12.542.174
|
12.591.641
|
25-64
|
34.546.084
|
35.393.428
|
36.103.827
|
36.971.576
|
37.804.805
|
38.496.561
|
65+
|
5.000.175
|
4.893.423
|
5.083.414
|
5.327.736
|
5.490.715
|
5.682.003
|
TOPLAM
|
70.586.256
|
71.517.100
|
72.561.312
|
73.722.988
|
74.724.269
|
75.627.384
|
2012 yılına ilişkin daha kapsamlı verilere göre asıl durum aşağıdaki gibidir:16
Grafik 5: Türkiye Cumhuriyeti Demografileri, 31 Aralık 2012
Türkiye Cumhuriyeti Demografileri
|
1961–2010
|
Nüfus:
|
75,627,384
(31 Aralık 2012)
|
Büyüme hızı:
|
%1,2 (2012)
|
Doğum hızı:
|
17,0 doğum/1,000
nüfus (2012)
|
Ölüm hızı:
|
5,0 ölüm/1,000
nüfus (2012)
|
Beklenen yaşam süresi:
|
74,5 yıl (2011)
|
–erkek:
|
72,0 yıl (2011)
|
–kadın:
|
77,1 yıl (2011)
|
Doğurganlık hızı:
|
2,08 çocuk/kadın (2012)
|
Bebek mortalite hızı:
|
11,6 ölüm/1000 bebek (2012)
|
Yaş yapısı
|
0-14 yıl:
|
%24,5 (2013)
|
15-64 yıl:
|
%67,8 (2013)
|
65 yaş üstü:
|
%7,7 (2013)
|
Cinsiyet oranı
|
Doğumda:
|
1,05 erkek/kadın (2006 tahmini)
|
15 yaş altı:
|
1,04 erkek/kadın
|
15-64 yıl:
|
1,03 erkek/kadın
|
65 yaş üstü:
|
0,84 erkek/kadın
|
Bu rakamlardan aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
-
Mutlak rakamlarla Türkiye’nin nüfusu 2012 yılının sonunda 2010 tahminlerinden bir milyon daha azdı. Nüfus büyüme hızı tahmin edilenden daha büyük olmakla birlikte nüfus artışı tahmin edilenden daha yavaş olmuştur. Bunun sebebi, ekonomik kriz yıllarında doğurganlık hızının düşmüş olması olabilir.
-
Çalışma yaşındaki nüfusa bakıldığında (15-64 yaş), artış benzer şekilde beklenenden daha yavaştır. 2012 yılının sonunda bu yaş grubunda 51.088.202 kişi bulunmakta olup hemen hemen 2010 için tahmin edilen rakama denk gelmektedir (51.386.000).
-
Çocuk sayısı (0-14 yaş) tahmin edilenden daha düşüktür (2012 yılının sonunda 18.857.179 iken, 2010 için tahmin edilen rakam 20.322.000). 65 yaş üstündekilerin sayısı ise beklenenden biraz daha yüksektir.
-
Yani, 2008-2009 yıllarındaki gerilemeye bağlı olarak Türkiye nüfusundaki büyümenin genel olarak yavaşladığı, bunun da işgücü piyasası üzerinde olumlu bir etki yapmış olmasının beklendiği söylenebilir.
-
Makroekonomik gelişme
3.2.1 GSYİH Büyüme Hızları ve İlgili Veriler
Türkiye Cumhuriyetinin makroekonomik gelişimi, 2008 ve 2009 yıllarındaki bankacılık krizini takiben dünya ekonomisindeki iniş çıkışları yansıtmaktadır. Dolayısıyla genişleme büyük olmuştur.17
Tablo 15: Yıllık GSYİH Büyüme Hızı (%)
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
AB 27
|
3,3
|
3,2
|
0,3
|
-4,3
|
2,1
|
1,6
|
-0,3
|
Türkiye
|
6,9
|
4,7
|
0,7
|
-4,8
|
9,0
|
8,8*
|
2.2*
|
*tahminler
2012 rakamları TUİK’ten doğrulanmıştır. Ekonomik faaliyetteki keskin düşüş, Türkiye Merkez Bankası tarafından düzenlenmiş, Türkiye’nin 2010-2011 yıllarında ortalama %9 olan aşırı genişlemesi sonrasındaki sıkı politikası, yatırımcıların ekonominin aşırı ısınmasına yönelik korkularını teşvik etmiştir.18
Tek başına bakıldığında Türkiye’deki kişi başı GSYİH da ekonomik durumu yansıtmıştır. Kriz esnasında bir miktar düşerek daha sonra tekrar artmıştır:19
Tablo 16: Kişi başı GSYİH ($)
GSYİH
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
|
7.586
|
9.240
|
10.438
|
8.559
|
10.022
|
10.466
|
10.504
|
Bu gelişme, 2008 ekonomik kriz yılları haricinde oldukça istikrarlı seyretmiş olan enflasyon hızının gelişimini yansıtmaktadır:20
Tablo 17: Yıllık Enflasyon Hızları (%)
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
2012
|
Türkiye
|
9,26
|
8,79
|
10,44
|
6,28
|
8,59
|
6,45
|
9,00
|
3.2.2 Sektörel Veriler
Önceki yıllarda Türkiye ekonomisinde tarımdan sanayi ve hizmet sektörüne doğru yapısal bir değişim görülmekle birlikte, farklı sektörlerin Türkiye’nin ekonomik büyümesindeki payına bakıldığında sanayi sektörünün halen ekonominin ana lokomotifi olduğu, hizmet sektöründe de kriz esnasında bile aralıksız büyüme yaşandığı görülmektedir:21
Tablo 18: GSYİH’de Sektörlerin Büyüme Hızı (%)
|
2006
|
2007
|
2008
|
2009
|
2010
|
2011
|
Tarım
|
1,4
|
-6,7
|
4,3
|
3,6
|
2,4
|
5,3
|
Sanayi
|
8,3
|
5,8
|
0,3
|
-6,9
|
12.8
|
9,2
|
Hizmet
|
10,3
|
8,3
|
6,8
|
6,3
|
5,7
|
7,7
|
Türk sanayisi, kentleşme, özelleştirme programları ve rakip sektörlerdeki küresel büyümeden yararlanmıştır. Bunlar, sanayi sektöründe giyim ve tekstil, çimento, demir çelik ve araç üretimi, birincil sektörde tarım endüstrisi ve üçüncül sektörde turizm olarak görülmektedir.22
Bu üç sektörün GSYİH’daki payının oldukça istikrarlı kalmış olması ilginçtir. Hatta sanayi sektörü, tarım sektörünün aksine payını artırmıştır:23
Tablo 19: Sektörlerin GSYİH’daki payları (%)
|
2006
|
2008
|
2011*
|
Tarım
|
9,0
|
8,5
|
9,2
|
Sanayi
|
24,5
|
27,2
|
26,9
|
Hizmet
|
66,4
|
64,3
|
63,9
|
Dostları ilə paylaş: |