İKİNCİ BÖLÜM


B. SAĞLIK SİSTEMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ



Yüklə 4,84 Mb.
səhifə33/40
tarix27.01.2018
ölçüsü4,84 Mb.
#40874
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   40

B. SAĞLIK SİSTEMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ

1. Mevcut Durum


Sağlık alanında son yıllarda yürütülen çalışmaların ve Sağlıkta Dönüşüm Programının etkisiyle hizmet sunumu, hizmete erişim, temel sağlık göstergeleri ve sağlık hizmetlerinden duyulan memnuniyet düzeyinde olumlu gelişmeler gerçekleşmiştir. Ancak, fiziki altyapı ve sağlık personelinin kent-kır ve bölgeler arası dağılımındaki farklılıklar ile sağlık hizmetlerinin finansmanın sürdürülebilirliğine ilişkin sorunlar önemini korumaktadır.

TABLO: IV. - Nüfusa İlişkin Temel Sağlık Göstergeleri




2005

2006

2007

2008

OECD

(3)

AB-27

(3)

Nüfus Artış Hızı (Binde)(1)(2)

12,6

12,4

12,1

11,8

2,8

4,8

Bebek Ölüm Hızı (Binde)(1)(2)

23,6

22,6

21,7

17,6

5,1

4,7

Toplam Doğurganlık Oranı(1)(2)

2,19

2,18

2,17

2,15

1,65

1,5

Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi (Yıl)(1)

71,3

71,5

71,7

71,8

78,9

78,4

Anne Ölüm Oranı (100.000 canlı doğum)

28,5










8,5

5,9

Kaynak: DPT, WHO

1)2005-2007 arası veriler Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre yapılmış DPT tahminidir.

2)2008 verisi TNSA(2008) çalışmasından alınmıştır.

3)2006 yılı verileridir.

1968 yılından beri her 5 yılda bir yapılmakta olan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasının (TNSA) 2008 yılı çalışması tamamlanmıştır. Bu çalışmaya göre, son yirmi yılda doğurganlık hızında belirgin azalma görülmekte olup, bölgeler arası dağılımda farklılıklar bulunmaktadır. 2008 yılı TNSA sonuçlarına göre, doğurganlık hızı yüzde 2,16’ya düşmüş olup yenilenme hızı olan 2,15 seviyesine yaklaşılmıştır. Kırsal alanda doğurganlık hızının kentsel alana göre daha fazla olduğu ancak yıllar itibarıyla aradaki farkın azaldığı görülmektedir.

GRAFİK: - Doğurganlık Hızının Bölgelere Göre Dağılımı (1993-2008)



Kaynak: 1993-2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları, Hacettepe Üniversitesi

Yaşa özel doğurganlık hızlarında, eğitim seviyesinin ve ilk evlenme yaşının yükselmesiyle beraber dönemler itibarıyla değişimler gözlenmektedir. 1978-2003 döneminde 20-24 yaş grubu, yaşa özel doğurganlık hızının en yüksek olduğu grup iken ilk defa 2008 yılı TNSA sonuçlarına göre en yüksek hızın 25-29 yaş grubuna kaydığı görülmüştür. Diğer bir değişle, doğurganlığın ertelenmesi ülkemizin doğurganlık dönüşümünün dikkat çekici bulgularındandır.

GRAFİK: - Bebek ve Beş Yaş Altı Ölüm Hızları (1000 Canlı Doğum)

Kaynak: 1988-2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları, Hacettepe Üniversitesi

Bebek ve beş yaş altı çocuk ölüm oranları yıllar itibarıyla ciddi düşüş göstererek 2008 yılında bin canlı doğumda sırasıyla 17,6 ve 23,9’a gerilemiştir. Ancak, bebek ve beş yaş altı ölüm oranları, gelir seviyesi ve annenin eğitim düzeyiyle orantılı olarak azalmaktadır. Kırsaldaki ölüm oranları kentsel alanda yaşayanlara, doğu ve güney bölgelerdeki ölüm oranları ise diğer bölgelere göre daha yüksektir.

Anne ve bebek sağlığı açısından önemli olan doğum öncesi bakım alma ve doğumun bir sağlık kuruluşunda yapılma oranlarında, yürütülen çalışmaların da etkisiyle iyileşmeler görülmektedir. 2003 yılında yüzde 80,2 olan doğum öncesi bakım alma oranı 2008 yılında yüzde 92’ye yükselmiş, doğumun sağlık kuruluşunda yapılma oranı ise 2003 ve 2008 yıllarında sırasıyla yüzde 78,2 ve yüzde 89,7 olarak gerçekleşmiştir. Ancak, kırsal alanda doğumların yüzde 20,4’ünün, kentsel alanda ise 5,4’ünün evde yapıldığı görülmektedir. Annenin eğitim seviyesi değerlendirildiğinde; lise ve üzeri eğitim almış annelerde evde doğum yapma oranı yüzde 0,3 iken eğitim almamış annelerde yüzde 28,3’e ulaşmaktadır.

Annelerin yüzde 84,8’inin bebeklerin ise yüzde 89,7’sinin doğumdan sonraki iki ay içinde bakım hizmetini en az bir kez aldıkları görülmektedir. Hem anne hem de bebeklerdeki doğum sonrası bakım alma oranı, eğitim seviyesi ve gelir seviyesi arttıkça yükselmektedir.

2003 yılında yüzde 54 olan tam aşılı çocuk oranı 2008 yılında yüzde 74’e yükselmiştir. Kızamık ve BCG aşıları sırasıyla 2003 yılında yüzde 79 ve yüzde 88 iken, 2008 yılında yüzde 83 ve yüzde 96’ya yükselmiş olup, bağışıklamaya yönelik yürütülen çeşitli programların da etkisiyle, son 5 yılda aşılanmayla ilgili önemli bir gelişme kaydedilmiştir. Ancak, annenin eğitim seviyesi bebeğin aşılanması üzerinde etkili olmaktadır. En az lise mezunu olan annelerin bebeklerinin aşılanma oranı yüzde 80 iken, eğitimsiz annelerin bebeklerinin ancak yarısı tam aşılıdır.

Dünya Sağlık Örgütü, nüfusun yaşlanmasına bağlı olarak 2030 yılına kadarki dönemde bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerde belirgin bir artış olacağını; kansere, kardiyovasküler hastalıklara ve trafik kazalarına bağlı ölümlerin toplam ölümlerin yüzde 56’sını oluşturacağını tahmin etmektedir. Ülkemizde yaşlı nüfusun oranının giderek artacağı da dikkate alındığında bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesi önem arz etmektedir. Kanseri önleme ve tarama programları kapsamında kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezlerinin (KETEM) sayısı 120’ye ulaşmıştır. Türkiye Kronik Havayolu Hastalıklarını (Astım-KOAH) Önleme ve Kontrol Programı 2009-2013 Eylem Planı hazırlanmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya çapında yetişkin ölümlerinin yüzde 10’una sebep olan tütün kullanımı, ikinci önemli ölüm sebebi olarak kabul edilmektedir. Tütün mamullerinin zararlarının önlenmesi amacıyla 3 Ocak 2008 tarihi itibarıyla kabul edilen Kanun ile 19 Temmuz 2009 tarihinde kapalı mekanlarda sigara kullanımı yasaklanmıştır.

Ülkemizin sağlık hizmet altyapısında son yıllarda özellikle yatak kapasitesi açısından iyileşmeler görülmektedir. 2005-2008 döneminde yatak kapasitesi yüzde 6 oranında artmış olup yatak kapasitesinin yüzde 62,7’si Sağlık Bakanlığına, yüzde 16,9’u üniversitelere, yüzde 11,2’si özel sektöre ve yüzde 9,2’si Milli Savunma Bakanlığına (MSB) ve diğer kamu kurumlarına aittir. Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki hasta odalarının içerisinde banyosu ve tuvaleti bulunan en fazla ikişer kişilik odalara dönüştürülmesine yönelik çalışmalar devam edilmektedir. Sağlık Bakanlığına ait hastanelerdeki nitelikli hasta yataklarının sayısı 2007 yılında 17.319 iken 2008’de 22.786’ya ulaşmış olup hasta yatağı içerisindeki oranı yüzde 19’dur. Ülkemizdeki tüm hizmet vericilere ait hasta yatağı içerisinde nitelikli yatakların oranı ise 2008 yılı itibarıyla yüzde 22,4’tür.

TABLO: IV. - Yıllar İtibarıyla Hasta Yatağı Sayısı ve Doluluk Oranları






2005

2006

2007

2008

2009(2)

OECD

AB-27 (3)

Yatak Sayısı (1) (Bin)

192,6

196,6

200,8

204, 1

208, 9




-

10.000 kişiye Düşen Yatak Sayısı

28,1

28,3

28,6

28,7

29,1

57

57

Yatak Doluluk Oranı (Yüzde)

64,5

64,2

61,7

63

-

74,5

76,3

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, DPT, WHO

(1) Yoğun bakım yatakları dahildir.

(2) DPT tahminidir.

(3) 2006 yılı verisidir.

Sağlık hizmetlerine olan talep her yıl artmakta olup 2006-2008 döneminde hastanelere yapılan toplam müracaat sayısı yüzde 26 artarken, özel sektörde bu artış yüzde 149 olarak gerçekleşmiştir. Müracaat sayısının artışında, kamu hastanelerinin tek çatı altında toplanarak hizmet sunumundaki farklılıkların azaltılması, özel sektör sağlık hizmetlerinden faydalanmanın kolaylaştırılması etkili olmuştur.

GRAFİK: - Hastanelere Ait Bazı Göstergelerin Kurumlara Göre Dağılımı

Kaynak: Sağlık Bakanlığı

2008 yılında, toplam yatak kapasitesinin yüzde 11,2’sine sahip olan özel sektör, büyük ameliyatların yüzde 26’sını ve toplam ameliyatların ise yüzde 48,1’ini gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan, özel sektörün yatak devir hızının 2008 yılında yüzde 110,5 olduğu, Sağlık Bakanlığının yüzde 49,9, üniversitelerin ise yüzde 43,1’de kaldığı görülmektedir. Ayrıca, kurumların kendi sahip oldukları yatak sayısına oranla yapılan büyük ameliyatların sayısına bakıldığında ise özel sektörün Sağlık Bakanlığının 2,1 katı, üniversitelerin ise 2,2 katı olduğu görülmektedir.

Yatak kapasitesindeki iyileşmelere rağmen ülke genelindeki dağılım sorunları devam etmektedir. İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesine göre, MSB’ye ait hasta yatağı ve yoğun bakım yatakları hariç olmak üzere on bin kişiye düşen yatak sayısı en gelişmiş olan bölgede 24,9 iken, en az gelişmiş olan bölgede 15,4’tür. 2002 yılında 10.000 kişiye düşen yatak sayısı açısından en az gelişmiş olan bölge ile en gelişmiş bölge arasında 2,9 kat olan fark 2008 sonu itibarıyla 1,62’ye düşmüştür. Yatakların bölgeler arasında dengesiz dağılımı, sağlık personelinin de dengesiz dağılımına yol açan faktörlerden biridir.

2008 yılında on bin kişiye düşen aktif çalışan hekim sayısı 14,3 hemşire sayısı 13 iken AB ülkelerinde bu sayılar sırasıyla 31,8 ve 73,1, Dünya Sağlık Örgütünün yüksek gelir grubu ülkelerinde ise 27 ve 86’dır. Sağlık personeli ülke ortalaması, AB ve DSÖ ülkeleri ortalamasının gerisinde kalmakta, özellikle hemşire açığının daha belirgin olduğu görülmektedir.

Hekim açığını azaltmak amacıyla 2007 yılında 4.751 olan tıp fakültesi kontenjanı yüzde 56 artırılarak 2009 yılında 7.408’e çıkartılmıştır. Aynı dönemde hemşire kontenjanı ise 5.674’ten 6.607’ye çıkartılmıştır. Ülkemizde yüz bin kişiye düşen hemşire mezun sayısı 2008’de 6,1 olup bu sayı AB ülkelerinde 28,6’dır. Hemşireler temel olarak halk sağlığı ve klinik hizmetlerde görev alabildiklerinden, hemşire sayısının artırılması uzun vadede sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırıcı ve maliyetleri düşürücü etkiye sahip olacaktır. Ayrıca, doktor/hemşire oranı 1,3 olup bu oranın azaltılması için hemşire kontenjanlarının yükseltilmesi önem arz etmektedir.

Sağlık personelinin bölgeler arasında dengesiz dağılım sorunu azalmakla beraber önemini korumaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan mecburi hizmet, personel dağılım çalışmaları ve personelin ihtiyaç olunan bölgede çalıştırılmasına yönelik teşvikler ile 2002-2008 döneminde uzman hekim açısından en iyi ve en kötü iller arasındaki oran, 1/24,6’dan 1/7’ye, pratisyen hekimler için 1/7,4’ten 1/2,7’ye, hemşire için ise 1/6,4’ten 1/3,9’a düşürülmüştür.

Aile hekimliği modeline geçilmesi ve etkili bir sevk zincirinin oluşturulması, hastanelerin etkinliğinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi açısından önem arz etmektedir. Halen 40 ilde uygulanmakta olan aile hekimliği sisteminin tüm yurda yaygınlaştırılması planlanmaktadır.

Acil sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi yönündeki çalışmalar ile 2005 yılında 977 olan acil yardım istasyonu sayısı 2008 yılında 1.308’e, 2005 yılında 1.328 olan tam donanımlı ambulans sayısı 2008 yılı sonunda 2.029’a ulaşmıştır.

Kamu sağlık harcamalarının GSYH’ye oranı 2001 yılında yüzde 3,2 iken 2008 yılında yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiş olup bu oranın 2009 yılında yüzde 5 olması beklenmektedir. Bu oran AB-27 ülkelerinde yüzde 6,7, OECD ülkelerinde yüzde 6,4’tür. 2000 yılında ilaç ödemelerinin kamu sağlık harcamalarına oranı yüzde 39 iken, 2008 yılında yüzde 40,3 olarak gerçekleşmiştir.

Tedavi masraflarını kişilerin kendilerinin karşılaması özellikle düşük gelirli hanehalklarının daha da fakirleşmesine sebep olabilmektedir. Yaşam Memnuniyeti Araştırmasının sonuçlarına göre; 2008 yılında hastalanma durumunda tedavi masraflarının karşılanma yollarına bakıldığında, yüzde 72’sinin bir sosyal güvenlik kurumundan, yüzde 14,9’unun kişinin kendisi tarafından, yüzde 10,4’ünün yeşil karttan, yüzde 1,3’ünün ise özel sigortadan karşılandığı görülmektedir. 2004 yılında yüzde 28,2 olan tedavi masraflarını kendi karşılama oranının 2008 yılında yüzde 14,9’a gerilemesindeki en önemli etken, kırsal alanlarda yaşayanlarda bu oranın 2004 yılında yüzde 34,6’dan yüzde 15’e düşmesidir

Uzman personel eksikliği bulunan hastanelerin desteklenmesi, gereksiz sevklerin önlenmesi ve hizmet sunumunda maliyet etkinliğinin sağlanması amacıyla geliştirilen Teletıp Projesinin radyoloji ve patoloji alanındaki pilot uygulaması sürdürülmektedir. İlaç takip sistemi çalışmaları devam etmekte olup ilaç takibi, sahte ilaç ve ambalajlardan korunmayı ve ilaçların güvenliği ile ilgili klinik verilerin toplanmasını sağlayacak olan karekodun ürünler üzerine 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren yazılması zorunlu hale getirilmiştir ve tüm ilaçlar 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren karekodlu olarak satılacaktır.

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, sağlık hizmetlerinin kalitesinde sorun olduğunu düşünenlerin yüzdesi 2004-2008 döneminde 43,1’den 22,6’ya düşmüş olup bu dönemde gerçekleştirilen iyileşmelerin etkisinin vatandaşlar tarafından olumlu yönde karşılandığı görülmektedir.

2. Temel Amaç ve Hedefler


Vatandaşların ekonomik ve sosyal hayata sağlıklı bireyler olarak katılımını sağlamak ve yaşam kalitelerini yükseltmeye katkıda bulunmak, sağlık politikasının temel amacıdır.

Bu amaca ulaşmak için öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, aile hekimliği sistemine geçilerek birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinleştirilmesi, altyapı ve sağlık personeli ihtiyacının karşılanması ve ülke genelindeki dağılımlarının dengelenerek bölgeler ve sosyo-ekonomik gruplar arasındaki farklılıkların azaltılması, sağlık hizmetlerinin eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle, hasta haklarına saygılı, erişilebilir, etkin ve kaliteli bir yapıya kavuşturulması, akılcı ilaç kullanım mekanizmalarının oluşturulması ve Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılarak düzenleme, planlama ve denetleme rolünün güçlendirilmesi hedeflenmektedir.


3. Politika Öncelikleri ve Tedbirler


Öncelik / Tedbir

Sorumlu Kuruluş

İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar

Süre

Yapılacak İşlem ve Açıklama

Öncelik 78. Sağlık hizmetlerine erişilebilirlik artırılacaktır.

Tedbir 185. Aile hekimliği uygulaması yaygınlaştırılacaktır.

Sağlık Bakanlığı

Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, SGK, Üniversiteler

Aralık Sonu

Aile hekimliği uygulaması tüm yurda yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 186. Sağlık hizmetleri yatırım planı tamamlanacaktır.


Sağlık Bakanlığı

DPT

Aralık Sonu

Yeni kurulacak tüm sağlık tesisleri ile mevcut olanların niteliğinin iyileştirilmesine yönelik bölge, nüfus yoğunluğu, ulaşım ve finansman olanaklarının da dikkate alındığı beş yıllık yatırım planı hazırlıkları tamamlanacaktır.

Tedbir 187. Sağlık personeli sayısının artırılması ve yurt genelinde dengeli dağılımına ilişkin çalışmalar yapılacaktır.

Sağlık Bakanlığı

MEB, Maliye Bakanlığı, YÖK, DPB, Üniversiteler

Aralık Sonu

Öncelikle hemşireler olmak üzere personel açığı bulunan alanlarda sağlık personeli yetiştiren eğitim kurumlarının kontenjanları artırılacaktır. Sağlık kuruluşlarının hedef nüfus, hizmet bölgesi, fiziki yapı ve hizmet sunum özelliklerini esas alan ve somut hedefleri içeren personel dağılım planı çalışması güncellenecek ve Sağlık İnsan Kaynakları Stratejik Planı hazırlanacaktır.

Tedbir 188. Sağlık Bakanlığının yeniden yapılandırılmasına ilişkin mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.

Sağlık Bakanlığı

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,

DPT, SGK,



Yerel Yönetimler, Üniversiteler

Aralık Sonu

Sağlık Bakanlığının düzenleme, denetleme ve planlama rolünün güçlendirilmesi amacıyla yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar tamamlanacaktır. Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezinin halk sağlığı alanındaki işlevini güçlendirmek için gerekli mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır. İlaç ve tıbbi cihazlara ilişkin her türlü düzenlemeyi yapmak ve denetlemek üzere Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun kuruluş kanunu hazırlanacaktır.

Tedbir 189. Kamu hastane birliklerinin oluşturulmasına ilişkin pilot uygulama başlatılacaktır.

Sağlık Bakanlığı

Maliye Bakanlığı, SGK

Aralık Sonu

Hastane yönetimlerinin idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulması için kamu hastane birliklerinin oluşturulmasını öngören tasarının yasalaşmasını takiben üç ilde pilot uygulama başlatılacaktır.

Tedbir 190. Ulusal Sağlık Bilgi Sistemi güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı

SGK , Üniversiteler

Aralık Sonu

Hastane Randevu ve Sevk Entegrasyonu Sisteminin pilot uygulaması yaygınlaştırılacaktır. Aile hekimliği bilgi sisteminde bireylerin elektronik ortamda tutulan birinci basamak hizmetlerine ilişkin kayıtlarının hastanelerdeki hizmetlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi tamamlanacaktır. İlaç takip sistemine ilişkin çalışmalar tamamlanacaktır. Tele-Tıp uygulaması yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 191. Evde bakım hizmetleri güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı

Yerel yönetimler, SHÇEK, STK’lar


Aralık Sonu

Evde bakım hizmetleri ile ilgili yasal düzenlemeler ve standartlar oluşturulacaktır.

Tedbir 192. Organ, doku ve hücre nakli hizmetleri güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı

Tüm Sağlık Kurumları

Aralık Sonu

Kadavra donör sayısının artırılması amacıyla gerekli altyapı sağlanacak ve mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır. Canlı vericileri de içerecek şekilde nakil sonrası hastaların takibini sağlayacak sistem oluşturulacaktır.

Öncelik 79. Koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilerek yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 193. Acil sağlık hizmetleri güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı

Üniversiteler, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Ülke genelinde tüm acil yardım çağrılarına kentlerde 10 dakika, kırsal alanda 30 dakika içinde ulaşma oranı yüzde 93’ün üzerine çıkarılacaktır. 112 istasyonlarının iletişim altyapısı geliştirilerek koordinasyonları sağlanacaktır.

Tedbir 194. Bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik koruyucu sağlık programları hazırlanacaktır.

Sağlık Bakanlığı

MEB, TKİB, Üniversiteler,

Yerel Yönetimler, STK’lar, SHÇEK, SGK, TAPDK



Aralık Sonu

Hastalık yükünün artması beklenen bulaşıcı olmayan hastalıklardan öncelikli olanların gelişimine neden olan risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik yeni koruyucu sağlık programları hazırlanacaktır.

Tedbir 195. Bağışıklama oranı yükseltilecektir.

Sağlık Bakanlığı

Üniversiteler, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Bağışıklama programı ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenecek ve bağışıklama oranı tüm yurtta yüzde 90’a ulaştırılacaktır.

Tedbir 196. Bulaşıcı hastalıkların kontrolünü sağlamak amacıyla, Sağlık Bakanlığının tanı koyma, bildirim ve izleme fonksiyonları güçlendirilecektir.

Sağlık Bakanlığı

Üniversiteler, Yerel Yönetimler

Aralık Sonu

Bulaşıcı hastalıklar erken uyarı sistemi kurulacaktır. Bulaşıcı hastalıkların tanısının geliştirilmesi için ülke genelinde laboratuar altyapısı iyileştirilecektir. Standart vaka tanımları rehberleri güncellenecektir. Uluslararası sürveyans ağına katılım sağlanacaktır.

Öncelik 80. Sağlık harcamalarının etkinliği artırılacaktır.

Tedbir 197. Sağlık tesislerinde teşhise dayalı fiyatlandırma yaygınlaştırılacaktır.

SGK

Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Üniversiteler

Aralık Sonu

Sağlık Hizmetleri Finansman Yönetiminin Güçlendirilmesi ve Yeniden Yapılandırılması İçin Altyapı Geliştirilmesi Projesi kapsamında pilot projesi devam etmekte olan teşhise dayalı fiyatlandırma uygulaması yaygınlaştırılacaktır.

Tedbir 198. Üniversite ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinin ortak kullanımına geçilecektir.

Sağlık Bakanlığı

YÖK, DPT, Üniversiteler

Aralık Sonu

Kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacıyla, yeni kurulan ve kurulacak olan tıp fakültelerinden uygun olanlarının Sağlık Bakanlığı ile hastaneleri ortak kullanabilmelerini sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.



Yüklə 4,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin