Basın Bülteni 23 Temmuz 2015, İstanbul
Dinle G20 ;
“İklim İçin” Söyleyecek Sözümüz Var!
« İklim İçin Ben de Varım ! » kampanyası iklim krizinin sorumlusu G20 ülkelerinin liderlerine karşı
12 – 13 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde İklim Forumu,
14 Kasım’da Büyük İklim Yürüyüşü düzenliyor.
İklim değişikliği, gezegenin şimdiye kadar ki en büyük ortak sorunu diyen2 bine yakın kişinin başlattığı "İklim İçin, Ben De Varım!" kampanyası, bu yıl Türkiye’nin başkanlığında 15-16 Kasım’da toplanacak G20 zirvesi öncesinde, « "İklim krizinin sorumlusu G20 Antalya'da, çözüm arayanlar İstanbul'da » başlığı ile İklim Forumu ve İklim Yürüyüşü düzenliyor.
Bu yıl Aralık ayında Paris'te toplanacak olan BM İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21) kapsamında çıkacak iklim anlaşması dünyadaki tüm canlıların kaderini belirleyecek. Şimdiye kadar bir çok sosyal, ekonomik ve ekolojik krize sebep olan, şimdi ise iklim krizinin müsebbibi olan G20 ülkeleri ise bu tarihi zirveden önce son kez Türkiye başkanlığında Antalya’da bir araya geliyorlar.
Paris’te bağlayıcı, etkili ve gezegenin geleceğini koruyacak bir sözleşmenin çıkması gerekiyor. Ancak, iklim değişikliğine neden olan sera gazı salımlarının yüzde sekseninden sorumlu olan G20 ülkelerini yöneten hükümetler, ekonomik büyüme uğruna iklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusu olan fosil yakıtların, yani kömür ve petrol ve doğal gazın daha da fazla tüketilmesine neden olan, doğayı ve yaşam alanlarımızı tahrip eden, herkese ait olan müştereklere el koyan yatırımlara hız vermeye devam edecekler. Paris’te hepimizi ilgilendiren bir karar almaları gerekirken; bu ağır krizleri görmezden gelecekler. Bize, halklara sormadan, bizim geleceğimize dair, kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alacaklar. Kalkınma politikaları adı altında sınırlı bir dünyada sınırsız ekonomik büyümeyi hedeflemeye devam edecekler. Yoksulların, işçilerin, çiftçilerin, kadınların, çocukların, gençlerin, LGBTİ’lerin, Pasifik adalarında yaşayanların, yerli halkların, göçmenlerin ve toplumun en kırılgan kesimlerinin hayatlarını yok sayacaklar.
İklim adaletini sağlayacak ve hepimizin birarada yaşamasını sağlayacak bir anlaşmanın çıkmasını ise ancak kadınların, gençlerin, çocukların, LGBTi’lerin, meslek gruplarının, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, sosyal ve siyasi hareketlerin, sanatçıların, basın emekçilerinin, akademisyenlerin, çevre direnişçilerinin, hep birlikte katkı sunmaları ile mümkün olacak. 12-13 Kasım 2015’de Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılacak İklim Forumu’nda iklim değişikliğinin yaşam alanlarımıza, geleceğimize, olan etkisini; iklim değişikliğinin neden olduğu sosyal ve ekonomik sorunları, çözümleri ve yaşam hakkı hep birlikte tartışılacak ve ortak talepler oluşturulacak.
İklim Forumu, dünya sosyal forum hareketlerinin ilkeleriyle düzenleniyor. Buna göre katılımcı gruplar, kurumlar, örgütler ve girişimler aşağıda çizilen çerçeve dahilinde tek başına ya da başka grup ve kurumlarla ortaklaşa oturumlar düzenleyecekler. İklim Forumu’nda iki gün boyunca kırka yakın oturum yapılması, yüzden fazla konuşmacının bu forumlarda konuşması ve katılımcıların aktif katılımıyla zengin ve dinamik bir tartışma ortamı yaratılması amaçlanıyor. Ayrıca aktivizm atölyeleri, sanat etkinlikleri, stantlar ve diğer sosyal aktivitelerle iklim hareketinin ve aktivistlerin buluşması, tanışması ve hareketi birlikte büyütmesi hedefleniyor.
İklim Forumunda toplantı düzenlemek için 1 Eylül 2015 tarihine kadar http://iklimicin.org/forum-basvuru/ bağlantısındaki katılım formunu doldurup, info@iklimicin.org adresine mail atabilir veya iklimicin.org web sitesinde bulabileceğiniz online toplantı katılım formunu doldurabilirsiniz.
Ek-1: İklim Forumu’na Katılım Çağrısı
Ek-2: İklim Forumu Oturum Önerisi Başvuru Formu
Bilgi için:
Kampanya iletişimi için: info@iklimicin.org
Özgecan Kara| ozgecan.kara@gmail.com | 0535 649 11 81
Yeşim Yalman | yesimyalman@gmail.com | 0532 578 16 37
Ek-1: İklim Forumu’na Katılım Çağrısı
İKLİM FORUMU’NA KATILIM ÇAĞRISI - BİRİNCİ DUYURU
İklim Forumu 12-13 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde,
Büyük İklim Yürüyüşü 14 Kasım’da İstanbul’da yapılıyor...
G20’ye “İklim İçin” Söyleyecek Sözümüz Var!
G20 ülkeleri ve iç içe oldukları küresel şirketler, yaşadığımız eşitsizlik ve adaletsizliklerin bir numaralı sorumlusu. Bu sosyal ve ekonomik sorunların bir parçası haline gelen ve onları daha da ağırlaştıran küresel iklim değişikliği ise geri döndürülmesi giderek zorlaşan en büyük krize dönüşüyor.
İklim değişikliğine neden olan sera gazı salımlarının yüzde sekseninden sorumlu olan G20 ülkelerini yöneten hükümetler, ekonomik büyüme uğruna iklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusu olan fosil yakıtların, yani kömür ve petrol ve doğal gazın daha da fazla tüketilmesine neden olan, doğayı ve yaşam alanlarımızı tahrip eden, herkese ait olan müştereklere el koyan yatırımlara hız veriyor.
Bunların sonucu olan iklim değişikliği nedeniyle Pasifik’teki ada ülkeleri sular altında kalıyor, Asya’dan Amerika’ya kadar pek çok ülke tayfunlar ve kasırgalar tarafından vuruluyor, sıcak dalgaları ve kuraklık Türkiye gibi Akdeniz ülkeleriyle Afrika başta olmak üzere dünyayı kasıp kavuruyor. Bu sonuçlar da halkın ve tüm canlıların yaşam hakkını tehdit ediyor. Susuzluk ve gıdaya erişimle ilgili sorunlar, açlık ve yoksulluk, artan hastalıklar ve iklim göçleri, bu büyük krizin sonuçları arasında.
İşte bu G20’nin “liderleri” 15-16 Kasım 2015’de, Türkiye’nin başkanlığında Antalya’da toplanıyorlar.
Onlar, bütün bu ağır krizleri görmezden gelecekler. Bize, halklara sormadan, bizim geleceğimize dair, kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alacaklar. Kalkınma politikaları adına sınırlı bir dünyada sınırsız ekonomik büyümeyi hedeflemeye devam edecekler. Yoksulların, işçilerin, çiftçilerin, kadınların, çocukların, gençlerin, LGBTİ’lerin, Pasifik adalarında yaşayanların, yerli halkların, göçmenlerin ve toplumun en kırılgan kesimlerinin hayatlarını yok sayacaklar.
Eğer biz dur demezsek, eşitsizlik üzerine kurdukları sistem doğayı, insan emeğini, canlıları, havayı, suyu, toprağı sömürüp yok etmeye devam edecek.
İklim değişikliğine neden olan sistemin ürünü olan bütün diğer sorunlar; kentlerdeki fosil yakıt bağımlısı, tüketime odaklanmış yaşam biçimi, yıkıcı “mega projeler”, kentsel dönüşümler, birbiri ardına dikilen dev binalar, trafikte geçirdiğimiz saatler, soluduğumuz kirli hava, güvencesiz işler ve iş cinayetleri, hayatımızı sürdürmemize yetmeyen düşük ücretler, işyerlerinde mobbing, cinsiyet eşitsizlikleri, ayrımcılıklar hayatımızı kâbusa çeviriyor.
Kırsal bölgelerde derelerimizi kurutan HES’ler, suyumuzu ve toprağımızı zehirleyen madenler, havamızı zehirleyen termik santraller, kimyasal zehirlerle dolu kötü tarım ve hayvancılık uygulamaları, yok edilen tarım arazileri, tarlada kalan ürünler, iklim değişikliğine bağlı zamansız yağışlar, dolular, seller, hortumlar, ormanların, sulak alanların, canlı türlerin ortadan kalkması, dünyayı üzerinde yaşamanın giderek zorlaştığı bir gezegen haline getiriyor.
Oysa içine binip kaçabileceğimiz, yaşamımızı yeniden kurma imkânı sağlayacak bir Nuh’un gemisi yok. Kurtuluşu sadece bizler, hep birlikte mücadele ederek, yeni bir sistem inşa ederek başarabiliriz.
Bunun için şimdi sıra bizde!
Geleceği, yüksek güvenlikli bir salonda, halklardan korkarak toplanan 20 kişinin sözüyle değil, kendi irademizle kuracağız. Biz kadınlar, gençler, çocuklar, LGBTi’ler, meslek grupları, sivil toplum örgütleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri, sosyal ve siyasi hareketler, sanatçılar, basın emekçileri, akademisyenler, aktivistler, çevre direnişçileri, hep birlikte 12-13 Kasım 2015’de Boğaziçi Üniversitesi’nde yapacağımız İklim Forumu’nda iklim değişikliğinin yaşam alanlarımıza, geleceğimize, bizlere olan etkisini; iklim değişikliğinin neden olduğu sosyal ve ekonomik sorunları, çözümleri ve yaşam hakkımızı hep birlikte tartışacağız ve ortak taleplerimizi oluşturacağız.
İklim Forumu’ndan yükselen sesi G20’ye duyurmak için, biz canlıların ve bu gezegende bizden sonra nesiller boyu devam edecek hayatın adil yaşam hakkını savunmak için 14 Kasım 2015’de yapacağımız büyük iklim yürüyüşü için de sokaklarda olacağız.
Gelin siz de aramıza katılın.
İklim Forumu’nda toplantı düzenleyin, geleceğimizi birlikte tartışalım, ortak taleplerimizi birlikte oluşturalım. G20’den büyük olduğumuzu, sözlerimizi, geleceği istediğimizi gelin birlikte haykıralım.
İklim Forumu nerede yapılacak?
12-13 Kasım tarihlerinden İstanbul’da düzenlenecek olan İklim Forumu, Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde, biri büyük, diğerleri küçük beş salonda eşzamanlı olarak yapılacaktır. Forumda, yurtdışından konuşmacıların katıldığı oturumların olduğu salonlarda simultane çeviri sağlanacaktır.
İklim Forumu nasıl yapılacak?
İklim Forumu’nu dünya sosyal forum hareketlerinin ilkeleriyle düzenliyoruz. Buna göre katılımcı gruplar, kurumlar, örgütler ve girişimler aşağıda çizilen çerçeve dahilinde tek başına ya da başka grup ve kurumnlarla ortaklaşa oturumlar düzenleyecekler. İklim İçin, herkese açık bir sekreterya çalışmasıyla forumun organizasyonunu yapacak, gelen oturum önerilerini değerlendirecek, gerekirse yakın önerileri birleştirmek için ortaklıklar teklif edecek ve gerekli organizasyon desteğini verecektir.
İklim Forumu’nda iki gün boyunca kırka yakın oturum yapılması, yüzden fazla konuşmacının bu forumlarda konuşması ve katılımcıların aktif katılımıyla zengin ve dinamik bir tartışma ortamı yaratılması amaçlanıyor. Ayrıca aktivizm atölyeleri, sanat etkinlikleri, standlar ve diğer sosyal aktivitelerle iklim hareketinin ve aktivistlerin buluşması, tanışması ve hareketi birlikte büyütmesi hedefleniyor.
Oturum düzenlemek için nasıl başvurabilirsiniz?
Aşağıdaki ana başlıklardan birisinde toplantı düzenlemek için 1 Eylül 2015 tarihine kadar ekteki katılım formunu doldurup, info@iklimicin.org adresine mail atabilir veya iklimicin.org web sitesinde bulabileceğiniz online toplantı katılım formunu doldurabilirsiniz.
İklim Forumu’nda hangi temalarda/konularda oturum düzenleyebilirsiniz?
Aşağıdaki başlıklar, İklim Forumu’nda düzenlenecek oturumlar için bir çerçeve çizmeyi, örnek tema ve konular hakkında fikir vermeyi amaçlamaktadır. Ancak önerileriniz bu listeyle sınırlı olmak zorunda değildir. Oturum önerilerinizde bu konu ve temalar arasında geçişler, ortaklıklar veya değişiklikler yapabilir, genel çerçeveye uymak kaydıyla, burada anılan konular dışında da önerilerde bulunabilirsiniz. Oturum sahipleri konuları istedikleri gibi formüle edecekler ve konuşmacı önerilerini kendileri belirleyeceklerdir.
İklim Forumu’nun çerçevesi, temalar, örnek konular
-
İKLİM ADALETİ
-
İklim değişikliğinden önce ve en fazla zarar gören toplumsal kesimler
-
Yerel ekoloji hareketleri ve iklim değişikliği
-
Hukuk mücadeleleri, çevre ve iklim davaları
-
Kömüre ve termik santrallara karşı mücadeleler
-
Büyük barajlara ve HES’lere karşı mücadeleler
-
Topraklara el koyma (land-grabbing), hafriyatçılık (extractivism) ve doğa talanı
-
Yerel ekoloji ve iklim hareketlerinin uluslararası işbirliği ve küresel direniş
-
Nesillerarası adalet ve gelecek kuşakların hakları
-
İklim değişikliği, en az gelişmiş ülkeler ve küresel adalet
-
Yoksullukla mücadelede iklim hareketlerinin rolü
-
Gençlik mücadeleleri ve aktivizm
-
Çocukların iklim değişikliğine cevabı
-
TOPLUMSAL CİNSİYET
-
İklim değişikliğinden en fazla etkilenen toplumsal kesim olarak kadınlar
-
Kadın hareketlerinin ve ekoloji mücadelelerinin buluşması
-
Toplumsal cinsiyet alanında uluslararası işbirliği ve küresel iklim hareketi
-
LGBTİQ hareketi ve iklim değişikliği mücadelesi
-
Doğa üzerinde tahakküm ve erkek egemen sistem
-
EMEK MÜCADELESİ
-
Neoliberal kuralsızlaştırma, özelleştirme ve güvencesiz çalışma ile iklim değişikliği ve ekolojik kriz arasındaki bağlantılar
-
Fosil yakıt endüstrisi, kömür-petrol madenleri ve iş güvenliği
-
İklim dostu-yeşil işler ve istihdam
-
Yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler ve emek hareketi
-
İKLİM BİLİMİ
-
İklim değişikliğinin yeni kanıtları
-
İklim bilimini herkes için anlaşılır kılmak
-
İklim bilimi alanında neler oluyor, nasıl takip edebiliriz?
-
İklim değişikliğinin etkileri, modellemeler ve gelecek tahminleri
-
Bilim iklim değişikliğiyle mücadele için neler öneriyor?
-
Bilim insanlarının insan olarak dramı
-
İklim inkarcıları ne iddia ediyor, nasıl cevap verebiliriz?
-
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TOPLUMSAL ETKİLERİ
-
İklim değişikliği ve su kaynaklarına adil erişim
-
Gıda üretimi, tarım ve hayvancılık iklim değişikliğini nasıl etkiliyor?
-
Gıda üretimi, tarım ve hayvancılık iklim değişikliğinden nasıl etkileniyor?
-
Denizler, balıkçılık ve iklim değişikliği
-
İklim değişikliğinin halk sağlığına etkileri
-
İklim değişikliğinden kaynaklanan hastalıklar, salgınlar
-
Sağlık alanında iklim değişikliğiyle mücadele için neler yapılabilir?
-
Savaş, militarizm ve iklim değişikliği
-
İklim mültecileri ve göçmenlerin sorunları
-
Kentlerin iklim değişikliğine etkileri
-
İklim dostu kentler ve yerel yönetimler
-
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN EKOLOJİK ETKİLERİ, İKLİM FELAKETLERİ VE UYUM POLİTİKALARI
-
Türlerin yokolması, biyoçeşitlilik ve büyük yokoluş
-
İklim değişikliği ve hassas ekosistemler
-
Seller, fırtınalar, tayfunlar, diğer meteorolojik felaketler ve iklim değişikliği
-
Kuraklık, su kıtlığı ve toprak üzerinde iklim değişikliği etkileri
-
Ormanlar ve iklim değişikliği
-
Sıcak dalgaları ve mevsimlerin kayması
-
İklim değişikliğine uyum için nasıl su politikaları izlenmeli?
-
Permakültür, agroekoloji ve organik tarım
-
Topluluk destekli tarım
-
Kırsala dönüş hareketi
-
Toprağın daha fazla karbon tutması için bütüncül yönetim ve onarıcı tarım
-
İKLİM VE ENERJİ POLİTİKALARI
-
Fosil yakıt bağımlılığı
-
Kömür, petrol ve doğal gaz şirketleri enerji politikalarını nasıl esir alıyor?
-
Fosil yakıt teşvikleri
-
Konvansiyonel olmayan fosil yakıtlar: Katran kumları, kutuplarda ve okyanuslarda yeni petrol yatakları ve kaya gazı-petrolü
-
Yanlış çözümler: Nükleer enerji, karbon tutma ve depolama, temiz kömür ve geçiş yakıtı söylemleri
-
Fosil yakıtları terk etmek (fossil fuel phase-out) ve kömürü-petrolü-doğal gazı toprakta bırakmak (keep it in the ground)
-
Yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler
-
Yüzde yüz yenilenebilir enerji
-
Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu
-
Kimin için enerji, ne için enerji?
-
Yerel, kolektif, topluluk temelli, ademimerkezi enerji üretimi
-
İKLİM DOSTU YENİ EKONOMİ
-
G20 ülkelerinin iklim değişikliğindeki rolü
-
G20 zirvesine iklim hareketlerinden cevaplar
-
İklim değişikliğinin küresel ve ulusal ekonomilere etkileri
-
İklim değişikliği ve ekonomik modeller
-
İklim değişikliği ve sosyal adalet
-
Ticaret, küresel ticaret ve iklim değişikliği
-
TTİP ve TTP, gizli ticaret anlaşmaları ve iklim değişikliği
-
Artan et tüketiminin iklim değişikliğine etkisi ve iklim dostu beslenme
-
İklim değişikliğiyle mücadelede önce azaltım mı, uyum mu, yoksa birlikte mi?
-
İklim dostu yeni teknolojiler
-
Düşük karbonlu ekonomiler
-
Emisyon ticareti iklimi mi kurtarıyor, şirketleri mi?
-
Büyüme ve kalkınmanın sorgulanması, büyümeme, küçülme
-
Küçük ve yerel olana dayalı bir ekonomiyi mümkün kılmak
-
İklim dostu, sürdürülebilir bir ekonomik sistem nasıl kurulabilir?
-
Çözüm kentlerde mi, kırsalda mı?
-
Yatırımların fosil yakıtlardan çekilmesi (divestment) hareketi
-
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELENİN FELSEFİ, AHLAKİ VE İNANÇ BOYUTLARI
-
Doğa-insan ilişkisi
-
İklim etiği ve sorumluluk
-
Doğa hakları ve ekolojik adalet
-
Hayvan hakları, vejateryen-vegan hareketlerinin iklim değişikliğine cevabı
-
Dinler ve inanç sistemleri iklim değişikliğine nasıl cevap verebilir?
-
Dinsel hareketler, cemaatler ve iklim hareketi
-
BUGÜNÜN VE GELECEĞİN İKLİM HAREKETİNİ KURMAK
-
İklim hareketleri arasında işbirliği, birlik ve dayanışma
-
Siyaset ve iklim değişikliği
-
Uluslararası iklim politikaları, UNFCCC-COP zirveleri ve iklim hareketi
-
Şirketlerin iklim müzakerelerine müdahalesi nasıl önlenebilir?
-
Yerel-Küresel, Kuzey-Güney, Doğu-Batı
-
Alternatifi inşa etmek
-
Gezi direnişinden neler öğrendik?
-
Bir müşterek olarak atmosfer ve müştereklerimizi geri almak
-
Demokrasi mücadelesi, ekoloji mücadelesi ve iklim hareketi
-
Yerelden küresele iklim hareketlerinin sorunları
-
Devrim mi, reform mu?
-
İklim değişikliğinin iletişimi
-
İklim mücadelesinde sanat, performans ve aktivizm
-
İklimin filmi, iklimin müziği, iklimin resmi
-
İklim değişikliği mücadelesi için eğitim ve farkındalık çalışmaları
-
Medya ve iklim değişikliği
-
Açık kürsü
Ek-2: İklim Forumu Oturum Önerisi Başvuru Formu
G20 ülkeleri, şimdiye kadar sebep oldukları sosyal, ekonomik ve ekolojik krizlere bir yenisini daha eklediler: İklim krizi. Bizler de hep birlikte mücadele ettiğimiz alanlara bir yenisini ekliyoruz; gezegende adil yaşama hakkımızı ve iklim adaleti arayışımızı. Türkiye’nin başkanlığında yapılacak G20 zirvesi öncesinde 14 Kasım’da büyük iklim yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Yürüyüşte hep birlikte G20’den ortak taleplerimizi dile getireceğiz. Ortak taleplerimizi, sosyal forum gibi özgürce bir ortamda tartışarak, birlikte hazırlamak için 12-13 Kasım 2015’de Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde düzenleyeceğimiz İklim Forumu kapsamında yer alması için önereceğiniz toplantı ve oturumlarla ilgili lütfen aşağıdaki bilgileri doldurunuz.
Kurum / Grup / STK’nın Adı
|
İletişim Kişisi (ad- soyad, email ve telefon bilgileri)
|
Önerilen Toplantının Başlığı
|
İçerik Özeti*
|
Konuşmacı İsimleri**
|
Teknik Detaylar ***
|
|
|
|
|
|
Kaç kişilik salon ihtiyacınız olacaktır?
|
|
Simultane tercüme kullanacak mısınız? (lütfen evet veya hayır yazınız)
|
|
Diğer teknik ihtiyaçlar
|
|
* İçerik özeti en fazla 100 kelimeden oluşmalıdır.
**Konuşmacı isimleri en geç 2 Ekim tarihine kadar bildirilmelidir.
*** Teknik detaylar hakkında 2 Ekim’e kadar bilgi paylaşılmaması durumunda, uygun salonlar organizasyon ekibi tarafından belirlenecektir. Forum kapsamında salon ve tercüme hizmetleri sağlanacaktır. Konuşmacıların ulaşım- konaklama masrafları İklim İçin sekreteryası tarafından karşılanmamaktadır.
Başvurularınızı 1 Eylül 2015 tarihine kadar info@iklimicin.org adresine göndermenizi önemle rica ederiz.
Konuşmacı ismi ve teknik detaylar için son tarih 2 Ekim 2015’dir.
Dostları ilə paylaş: |