İKTİsada giRİŞ ÜNİte 1 İKTİsat biLİMİ ve temel kavramlari


ARZ: TANIM, BİREYSEL VE PİYASA ARZ EĞRİLERİ



Yüklə 469,45 Kb.
səhifə2/9
tarix27.12.2017
ölçüsü469,45 Kb.
#36204
1   2   3   4   5   6   7   8   9

ARZ: TANIM, BİREYSEL VE PİYASA ARZ EĞRİLERİ

Arz Edilen Miktarı Belirleyen Faktörler

  • Üreticiler, üretmek ve satmak istedikleri mal ve miktarına karar verirken bazı faktörleri dikkate almak zorundadırlar. Arz edilen miktarı (QSa) belirleyen faktörler şeklinde ifade edebileceğimiz bu değişkenler genel olarak şunlardır:

  • Malın kendi fiyatı (Pa)

  • Üretim faktörlerinin fiyatları (Px)

  • Teknolojik gelişmeler (Te)

  • Üreticinin üretmekte olduğu diğer malların fiyatları (Pb)

  • Üretici sayısı (F)

  • Bu değişkenler ile arz edilen miktar arasındaki fonksiyonel ilişkiyi gösterdiğimizde arz fonksiyonunu elde ederiz. QSa = ƒ {Pa, Px ,Te ,Pb ,F} Arz edilen miktarı gösteren QSa bağımlı değişken, eşitliğin sağındaki diğer tüm değişkenler (Pa, Px, Te, Pb, F) ise bağımsız değişkenlerdir.

Bireysel Arz Tablosu ve Arz Doğrusu (=Eğrisi)

  • Üreticinin arz edeceği mal ve hizmet miktarı ile malın fiyatı arasındaki pozitif ilişkiyi önce bir tablo şeklinde düzenleyip daha sonra da grafik yardımıyla gösterelim.



Bileşim

Fiyat (Pa), TL

Miktar (QSa), Kg


A

12

30

B

10

25

C

8

25

D

6

15

E

4

10

F

2

5

G

0

0

Arz tablosu, miktarı etkileyen diğer bağımsız değişkenler sabit kalmak kaydıyla, üreticinin çeşitli fiyat seviyelerinde satacağı mal miktarlarını göstere bir tablodur. Gerçekten de satıcılar fiyat yükselirken daha fazla mal satmak isterlerken, fiyat düşerken daha az mal satmak isteyeceklerdir.

Arz doğrusu (=eğrisi) pozitif eğimlidir. Üretici fiyat 8 TL iken 20 kg satmak istemekte, fiyat 6 TL’ye düştüğünde 15 kg, 4 TL’ye düştüğünde ise 10 kg satmak istemektedir. Üreticinin çeşitli fiyat seviyelerinde satmak isteyeceği mal miktarlarını gösteren doğruya arz eğrisi denir.


Piyasa Arz Tablosu ve Arz Eğrisi

  • Üreticilerin bireysel arz eğrilerini toplayarak piyasa arz eğrisini elde ederiz. Her bir fiyat seviyesinden üreticilerin satmak istedikleri mal miktarları toplanarak o fiyat seviyesinden tüm piyasada satılmak istenen mal miktarı bulunur.


Fiyat (Pa), TL

Üretici A

Miktar (QSa), Kg

Üretici B

Miktar (QSa), Kg

Piyasa Miktar

(QSa), Kg


12

30

40

70

10

25

30

55

8

20

20

40

6

15

10

25

4

10

0

10

2

5




5

0

0




0
Tüm üreticilerin çeşitli fiyat seviyelerinde satmak istedikleri mal miktarlarını gösteren eğriye piyasa arz eğrisi diyoruz.

Arzı Etkileyen Diğer Faktörler

  • Üreticilerin bir maldan ne kadar satmak istediklerini gösteren arz fonksiyonunun bağımsız değişkenlerinden fiyatın miktar ile olan ilişkisini arz kanunu ile açıklayarak yukarıda göstermiştik. Arz kanunu fiyat değişmeleri karşısında aynı arz eğrisi üzerinde bir harekete sebep olmaktaydı.

  • Teknolojik ilerlemeler ile üretici sayısının artması yukarıdakine benzer şekilde arzın artmasına yol açar. Üretici sayısının azalması ise piyasa arz eğrisinin sola kaymasına, yani piyasa arzının azalmasına sebep olur.

PİYASA DENGESİ VE FİYAT OLUŞUMU

  • Arz fazlası belli bir fiyattan satılmak istenen mal miktarının o fiyattan tüketicilerin almak istediği mal miktarından fazla olması demektir.

  • Satıcı ile alıcının anlaşması, aynı fiyattan satılacak miktar ile alınacak miktarın eşitlenmesi demektir. Üzerinde anlaşılan bu fiyat denge fiyatıdır. Denge fiyatı talep edilen miktarın arz edilen miktara eşitlendiği fiyattır.

Piyasa Dengesinde Değişmeler

  • Serbest piyasa şartlarında oluşan piyasa dengesi ve piyasa fiyatı, talebi veya arzı etkileyen değişkenlerden herhangi birinin değişmesiyle değişir. Talebi etkileyen faktörlerden tüketici geliri, tüketici sayısı, zevk ve tercihleri ya da ilgili malların fiyat değişmeleri talebi değiştirecektir.


TALEP VE ARZIN FİYAT ESNEKLİKLERİ

  • Esneklik iki değişken arasındaki hassasiyeti ifade eder. Bir diğer deyişle, bir değişkendeki değişimin diğerini etkileme gücüdür. Çeşitli değişkenler arasında esneklik hesaplamaları yapılabilir. Bu kısımda önce bir malın fiyatı ile talep edilen miktarı arasındaki etkileşimi sonra da fiyat ile arz edilen miktar arasındaki etkileşimi ele alacağız.

Talebin Fiyat Esnekliği

  • Talebin fiyat esnekliği, bir malın fiyatında oluşacak %1 değişmenin o maldan talep edilen miktarda oluşturacağı % değişmeye denir.

εD: Talebin fiyat esnekliği

ΔQ: Talep edilen miktardaki mutlak değişme

%ΔQ: Talep edilen miktardaki yüzde değişme

ΔP: Fiyattaki mutlak değişme

%ΔP: Fiyattaki yüzde değişmedir.


Arzın Fiyat Esnekliği


  • Arz edilen miktarın fiyat değişmeleri karşısındaki etkileşim derecesini arzın fiyat esnekliği ile ölçüyoruz. Değişen fiyatlar karşısında üreticilerin piyasaya sunacakları miktarda hangi oranda bir değişme olacağını arzın fiyat esnekliği ile hesaplamaktayız. Arzın fiyat esnekliği, bir malın fiyatında oluşacak %1 değişmenin o malın arz edilen miktarında oluşturacağı % değişmeye denir.

εS: Arzın fiyat esnekliği

ΔQ: Arz edilen miktardaki mutlak değişme

%ΔQ: Arz edilen miktardaki yüzde değişme

ΔP: Fiyattaki mutlak değişme

%ΔP: Fiyattaki yüzde değişmedir.
TALEBİN GELİR ESNEKLİĞİ


  • Bir maldan talep edilen miktarı belirleyen değişkenlerden biri olan tüketici gelirinin değişmesi, satın alınacak mal miktarını etkileyecektir. Çoğu durumda gelir artışları alınan mal miktarında da artışa yol açar.

  • Gelir esnekliği malların niteliğini belirler. Gelir esnekliği pozitif olan mallar normal, negatif olan mallar ise düşük mallar olarak kabul edilir.

  • Formüldeki ifadeler ;

εI: Talebin gelir esnekliği

ΔQ: Talep edilen miktardaki mutlak değişme

%ΔQ: Talep edilen miktardaki yüzde değişme

ΔI: Tüketici gelirindeki mutlak değişme

%ΔI: Tüketici gelirindeki yüzde değişmedir.


  • Eğer tüketici geliri arttığında satın aldığı miktar azalmış olsaydı, bulunacak gelir esnekliği değeri de negatif olacaktı. Gelir esnekliği negatif olduğunda ise bu malın tüketici için düşük mal olduğu söylenecektir. İnsanların zenginleştikçe tüketmekte oldukları malların bazılarını azaltmaları ya da tamamen terk etmeleri o malların düşük mal olmasının bir sonucudur.



TALEBİN ÇAPRAZ ESNEKLİĞİ

  • Talebin çapraz esnekliği tüketicilerin satın almakta oldukları malların birbirleri ile olan ilişkileri çerçevesinde ortaya çıkar. Tüketiciler ihtiyaçlarını karşılamak için pek çok mal satın alırlar.

  • Talebin çapraz esnekliği aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanır.

  • Formüldeki ifadeleri açıklayacak olursak

εab: Talebin çapraz esnekliği

ΔQa: a malının talep edilen miktarındaki mutlak değişme

%ΔQa: a malının talep edilen miktarındaki yüzde değişme

ΔPb: b malının fiyatındaki mutlak değişme

%Pb: b malının fiyatındaki yüzde değişmedir.


  • Bulduğumuz çapraz esneklik değeri εab=-0,67 oldu. Bu sonuç, otomobil fiyatındaki her %1 düşüşün benzin talebini %0,67 artıracağı anlamına gelir. Otomobil fiyatı ile benzin talebi ters yönlü değişmektedir. Tamamlayıcı olarak birlikte kullanılan malların çapraz esneklik değerleri negatif olmaktadır.


ÖDEV

•QD=30-(5/2)P ve QS=(5/2)P biçiminde iki fonksiyon verilmektedir.

Bu iki fonksiyonu kullanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.


  • •a) Bunlardan hangisi arz, hangisi talep fonksiyonudur.

  • •b) Bu fonksiyonların eğimlerini nasıl gösterebiliriz.

  • •c) Fiyat 6 birim ise arz ve talebin fiyat esneklikleri kaç olacaktır.

  • •d) Fiyat 4 birime düşerse arz ve talebin fiyat esnekliklerinde değişim olacak mıdır? Olacaksa neden? Hesaplayarak gösteriniz.

  • •e) Bu fonksiyonları kullanarak denge fiyatı ve miktarı bulunuz.

  • •f) Bu fonksiyonları aynı grafik üzerinde çizerek denge fiyat ve miktarı işaretleyiniz.

  • •Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.



İKTİSADA GİRİŞ ÜNİTE 3

TÜKETİM TEORİSİ VE FAYDA ANALİZİ

TÜKETİCİ TERCİHLERİNİN NİTELİĞİ

Tüketiciler ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet tüketmek zorundadırlar. İhtiyaçların sınırsızlığına karşılık, bu ihtiyaçlarını gidermede kullanacakları mal ve hizmetleri satın alacakları kaynakları (gelirleri) sınırlıdır. Tüketiciler sınırlı kaynakları ile mal ve hizmet satın almak zorundadır. Dolayısıyla, alıcılar hangi malın öncelikli olarak satın alınacağına karar vermek zorundadırlar. Tüketiciler satın alabilecekleri mal ve hizmetlere ve miktarlarına karar verirken öncelikle ihtiyaçlarını rasyonel bir şekilde sıralamaktadırlar. Tüketicilerin tutarlı bir biçimde yaptıkları bu sıralama aynı zamanda onların zevklerini de gösterir. Birbirine çok yakın şartlara sahip iki tüketicinin farklı tercihler yapabildiklerini görebiliriz. Tercih ya da zevklerdeki bu farklılıklar verilen kararlarda (hangi malın önce alınacağı, ne kadar alınacağı gibi) farklılıklar oluşturur. Bu farklılıklara rağmen tüm tüketicilerin tercihlerindeki rasyonellik şu temel ilkeleri ifade eder.



  • Eksiksiz bilgi,

  • Tercihler arasında tutarlılık ve seçicilik,

  • Bir malın çoğunun azına tercih edilmesi.


FAYDA FONKSİYONU VE ÖLÇÜM METOTLARI

Tüketiciler ihtiyaçlarını tatmin etmek için mal ve hizmetleri kullanırlar. Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını tatmin etme özelliğine malların faydası diyoruz. Bir başka deyişle, fayda bir mal veya hizmetin tüketimiyle elde edilen tatmin hissidir.

Bir mal veya hizmetin faydası tüketilen miktarına bağlıdır. Dolayısıyla, tüketilen malın miktarı ile sağlanan fayda seviyesi arasında fonksiyonel bir ilişki kurabiliriz. Bu ilişki;

Ua: a malının toplam faydası

Qa: a malının tüketilen toplam miktarı
Tüketiciler tek bir mal veya hizmet değil çok sayıda mal veya hizmet kullanarak ihtiyaçlarını karşılarlar. Bazen bu mallar birbirleri yerine kullanılan ikame mallarıdır ve her birinin değişik miktarları kullanılabilir. Bazen de mallar ancak birlikte kullanılabilirler. Tamamlayıcı mallar dediğimiz bu mallar dışında kalan mallar ise birbiriyle ilişkisi olmayan farklı ihtiyaçları tatmin eden mallardır. Bir tüketicinin n tane mal tükettiği varsayımı altında toplam fayda fonksiyonunu;



TU: Tüketicinin toplam faydası

Qa: a malının tüketilen toplam miktarı

Qb: b malının tüketilen toplam miktarı

Qn: n. malın tüketilen toplam miktarı

Faydanın nasıl ölçüleceği konusunda iki temel tartışma vardır:



  • Kardinalisk; iktisatçıların savunduğu kardinal fayda yaklaşımına göre, bir malın faydasını sayma sayıları ile ölçebiliriz. Bir malın sağladığı fayda diğer bir malın faydasından bağımsızdır ve bir malın faydası tüm tüketiciler için aynıdır. Kardinalistler faydanın ölçü birimi olarak ‘util’ terimini kullanmışlardır. Kardinal sayılar 1, 2, 3, 4 şeklinde ifade ettiğimiz sayılardır.

  • Ordinalist; iktisatçıların ileri sürdüğü ordinal fayda yaklaşımı, faydayı mutlak değer ifade eden sayılarla ifade etmenin doğru olmadığını savunmuşlardır. Bunun yerine faydayı sıralayarak ifade etmenin daha doğru olacağını ileri sürmüşlerdir. Mesela, ‘bir tostun faydası bir simidin faydasından çoktur’ denebilir.


AZALAN MARJİNAL FAYDA

Marjinal fayda, toplam faydadaki değişimi ifade eder. Yukarıda bir mal veya hizmetin toplam faydasının tüketilen miktarına bağlı olarak değiştiğini belirtmiştik. Bu fonksiyonel ilişki öncelikle artan bir yapı gösterir. Ancak bu artış azalan oranlı artıştır. Yani, ilave tüketimlerle birlikte toplam faydadaki artış gittikçe azalmakta ve sıfır olmaktadır. Toplam faydadaki bu artışa marjinal fayda diyoruz. Toplam faydada ortaya çıkan bu artış (marjinal fayda) sıfır olduğunda toplam fayda da maksimum olmuştur. Artık ilave tüketim ile faydada hiç bir artış olmayacağı gibi azalma da başlayabilir. İlave tüketimin faydasının sürekli azalmasına azalan marjinal fayda ilkesi diyoruz.



BİLEŞİM

MİKTAR Qa

TOPLAM FAYDA TUa

MARJİNAL FAYDA MUa

-

0

-




A

1

15

15

B

2

27

12

C

3

36

9

D

4

42

6

E

5

45

3

F

6

45

0

G

7

42

-3

İlave tüketimin toplam faydada oluşturduğu değişime marjinal fayda demiştik. Tabloda da görüleceği gibi marjinal fayda sürekli azalan bir yapı arz eder. Marjinal faydanın sürekli azalan bir fonksiyon olması durumuna azalan marjinal fayda* denilir. Azalan marjinal faydayı basitçe;

MUa = Δ TUa MUa: a malının marjinal faydası,

düz bağlayıcı 3 ΔTUa: a malının toplam faydasında oluşan değişim,

Δ Qa formülü ile de elde edebiliriz ΔQa: a malının tüketilen miktarındaki değişim.


EŞ MARJİNAL FAYDA VE TÜKETİCİ DENGESİ

Tüketicilerin amaçları en yüksek tatmin düzeyini elde etmektir. Aslında bu durum, tüketicilerin belirli bir geliri mallar arasında toplam faydalarını maksimum yapacak şekilde dağıtmak zorunda olduklarını ifade eder.

Tüketicilerin faydalarını maksimize edecek şekilde gelirlerini satın alacakları mallar arasında nasıl paylaştıracaklarını ya da hangi maldan ne kadar satın alacaklarını bulmamızda yardımcı olacak yöntemlerden birisi Eş Marjinal Fayda Kanunu olarak bilinir.

Eş marjinal fayda kanunu; tüketici gelirini satın alacağı mallar arasında paylaştırdığında, her mala harcadığı son bir liradan aynı marjinal faydayı elde etmesi halinde, toplam faydasının maksimum seviyeye ulaşacağını ifade eder. İkinci Gossen Kanunu da dediğimiz bu prensibe tüketici satın aldığı çeşitli mallara harcadığı son birer liraların marjinal faydalarını eşitlediğinde toplam faydasını da en yüksek düzeye çıkarmış olur. Bu prensip tüketicinin n tane mal tüketeceği varsayımıyla aşağıdaki biçimde formülleştirilebilir:


 MUi: Malların marjinal faydaları,

Pi: Malların fiyatları.


Şimdi eş marjinal fayda ilkesine göre, a ve b gibi iki mal tüketmek isteyen bir tüketicinin mevcut geliri ile toplam faydasını nasıl maksimize edebileceğini bir örnek yardımıyla açıklayalım. Bu iki mal için harcamayı planladığı toplam 11 TL geliri bulunan tüketicinin satın alacağı a malının fiyatının (Pa) 2 TL ve b malının fiyatının da (Pb) 1 TL olduğunu kabul edelim. Tablo 3.2’de birinci sütunda her iki mal için de satın alınacak mal miktarları, ikinci sütunda a malının marjinal faydası (MUa) ve üçüncü sütunda b malının marjinal faydası (MUb) verilmektedir. Malların fiyatları oranı ⁄ ⁄ ’dir. Eş marjinal fayda prensibine göre, tüketicinin tüm gelirini iki mal arasında malların marjinal faydaları oranının ⁄ olmasını sağlayacak şekilde paylaştırırsak 11 TL gelir ile en yüksek faydayı da elde etmiş oluruz. Bu eşitliği sağlayan ilk miktarlar Qa=1 ve Qb=3’tür. Ancak bu miktarlar sadece 5 TL harcamayı gerektirir ki tüketicinin gelirinin 6 TL’sı kullanılmamış olur. Tüm geliri kullanmamız gerektiğine göre tüketici bu seçimi yapmayacaktır. Qa=2 ve Qb=4 miktarları satın alındığında da yine sadece 8 TL harcanır ve bu da istenmemektedir. Qa=3 ve Qb=4 miktarları alındığında tüketicinin 11 TL gelirinin tamamı iki mala harcanmış olur ve eşitliğini sağlayabiliriz. Tüketici a malına harcar ve b malına harcar. Aynı hesaplamalar ⁄ ⁄ eşitliği kullanılarak da tekrarlanabilir. Tabloda üçüncü ve beşinci sütunlarda kalın olarak verilen değerler faydayı maksimize eden mal miktarlarıdır.


MİKTAR

MUa

MUa / Pa

MUb

MUb / Pb

1

12

12/2=6

8

8/1=8

2

10

10/2=5

7

7/1=7

3

8

8/2=4

6

6/1=6

4

6

6/2=3

5

5/1=5

5

4

4/2=2

4

4/1=4

6

2

2/2=1

3

3/1=3

7

0

-

2

2/1=2


KAYITSIZLIK EĞRİLERİ ANALİZİ VE TÜKETİCİ DENGESİ

Kayıtsızlık Eğrileri ve Marjinal İkame Oranı

Eş fayda eğrisi üzerindeki her bir nokta aynı fayda düzeyini gösterirken malların farklı miktarlarını ihtiva eder.

Ordinal fayda ölçümünde faydayı göstermek üzere kayıtsızlık eğrileri kullanılmaktadır. Kayıtsızlık eğrileri her iki malın farklı miktarları tüketildiğinde elde edilen fayda seviyelerini gösteren eğrilerdir. Bir kayıtsızlık eğrisi tüketiciye aynı fayda seviyesini sağlayan farklı mal bileşimlerinin geometrik yeridir. Fayda seviyesini ifade etmede kullandığımızda kayıtsızlık eğrilerine eş fayda eğrileri diyoruz. Eş marjinal fayda eğrilerinin genel formu Şekil 3.2’de çizilmiştir. a ve b gibi iki mal tüketen tüketicinin satın aldığı mal miktarları yatay (Qa) ve dikey (Qb) eksenlerde yer almaktadır. (SYFA 11DEKİ EĞRİ)
Kayıtsızlık eğrileri ‘Ui’ ile gösterilmektedir. Temel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:


  • Kayıtsızlık eğrileri negatif eğimlidir. Tüketiciler bir malın ilave miktarlarını satın aldıklarında toplam faydada oluşacak artışı diğer malın miktarını azaltarak telafi ederler ve böylece fayda düzeyi korunmuş olur.

  • Birbirlerini kesmezler ve n tane kayıtsızlık eğrisi vardır. Analitik düzlemdeki her noktadan bir kayıtsızlık eğrisi geçer. Dolayısıyla teorik olarak sonsuz sayıda çizilebilir. Bu kayıtsızlık eğrilerinin birbirlerini kesmediklerini paralel olarak yer aldıklarını görüyoruz. Kayıtsızlık eğrileri kesişecek olsalardı aynı mal bileşiminden iki farklı fayda seviyesi elde etmek gerekirdi.

  • Orijine dış bükeydirler. Kayıtsızlık eğrileri negatif eğimleri yanında orijine de dış bükeydirler. Her bir malın ilave tüketimi ile marjinal faydası azalacağı için ikame edilmesi de gittikçe güçleşecektir. İkamenin güçleşmesi kayıtsızlık eğrilerini orijine dış bükey hale getirecektir.

Yukarıda belirtildiği gibi aynı fayda düzeyinde kalabilmek için bir maldan daha fazla tükettiğimizde diğerinden vazgeçmemiz gerekecektir. İlave alacağımız mala karşılık diğerinden ne kadar vazgeçmemiz gerektiğini gösteren orana marjinal ikame oranı diyoruz. Marjinal ikame oranı, bir maldan ilave tüketim yapmak istediğimizde, aynı fayda düzeyinde kalabilmek için, diğer maldan ne kadar vazgeçmemiz gerektiğini gösterir.

Marjinal ikame oranı şu eşitlik ile gösterilir:

 MİOab: Marjinal ikame oranı (a ve b malları için),

ΔQa: a malının ilave tüketilen miktarı,

ΔQb: b malının ilave tüketilen miktarı.


Yüklə 469,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin