İL : KIRIKKALE
TARİH : 22.04.2016
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
: قَالَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم
« مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أَدَبٍ حَسَنٍ »
GELECEĞİMİZİN TEMİNATI ÇOCUKLARIMIZ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimesinde yüce Rabbimiz, “Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır, büyük mükâfat ise Allah katındadır.”1 buyurmaktadır.
Bu imtihanı kazanarak mükâfatı hak edebilmek için ise, Peygamber Efendimiz, (s.a.v.), “Hiçbir anne-baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”2 buyurmaktadır.
Buna göre bilmeliyiz ki, anne-babalar olarak çocuklarımız bize Allah’ın bir emaneti, “Göz aydınlığı”3 bilmemiz gereken bu emaneti gözümüz gibi korumak, onların eğitimlerini en güzel şekilde sağlayarak yetiştirmek, kendine, ailesine ve milletine faydalı, iman ve ahlak sahibi bir fert olarak hayata hazırlamak sorumluluğumuzdur.
Bu ilahi görevi onların keyfine veya kendi kafamıza göre değil, Allah’ın rızasına göre yerine getirmek zorundayız. Böyle böyle yapmazsak, ayette buyrulduğu gibi “Evlatlarımız bize bir düşman”4 da olabilirler. Bu durumda emanetin sahibi yüce Rabbimiz onları neden kazanamayıp kaybettiğimizin, koruyamayıp ziyan ettiğimizin, hesabını soracaktır. İslam büyüklerimiz; (Allah onlardan razı olsun) “Çocuğun eğitim ve ahlakı kabule müsait şekilde yaratılışı (salahı) Allah’tandır; ancak onu güzel bir şekilde yetiştirecek olan da anne-babasıdır.” demişlerdir. Bu manada sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Her doğan çocuk temiz fıtratta doğar. Sonra anne-babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecusi yapar”5 buyurmuştur.
Değerli Kardeşlerim!
Anne-babalık vazifesi, sadece çocuğumuzun karnını doyurmak, üstünü başını giydirmek, bedeni gelişimi için ihtiyaçlarını görmek demek değildir. Aynı zamanda çocuklarımızın imani ve ahlaki gelişimlerini de takip etmek, onları sağlam vücutlu, sağlam kafalı, bilgili, imanlı, ahlaklı ve terbiyeli insanlar olarak yetiştirmek te görevimizdir. İşte bunun adı eğitimdir. “Kendi kendine ilgisiz büyüyen ağaç yabani, eğitimsiz yetişen insan da yobaz olur” denilmiştir.
Yüce Allah’ın yaratıkları içerisinde “En değerlisi ve şereflisi insandır”6. Yüce yaratıcı, “İnsanın zorluklarla mücadele içinde yaratıldığını”7 yeminle söylemektedir. Bu manada, insanın eğitimi de en zor, ama en şerefli bir iştir. “İnsan yetiştirmek” zorluğu kadar değerli, yorucu olduğu kadar onurlu bir vazifedir. Bunun için “terbiye” Yüce Allah’ın “Rab” (büyüten ve yetiştiren) sıfatıyla ilgili görülerek “mürebbi” dediğimiz eğitim ve yetiştiriciliğe kutsiyet atfedilmiş ve Tanrı mesleği denilmiştir. Kitabımızda “Allah’a kulluktan sonra anne-babaya saygının ikinci sırada sayılmasının"8 hikmeti, evladın Allah’a kul olarak yetişmesinde anne-babanın karşılıksız hizmeti karşılığıdır.
Değerli Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim üç kız çocuğunu bakıp büyütür, onların eğitim ve terbiyesini sağlayarak evlendirir, onlara da güzel davranmışsa ona cennet vardır.”9 buyurmaktadır. Bu hadis-i şerifte, özellikle kız çocuklarımızın eğitim ve terbiyesine dikkat çekilmesi önemlidir. Çünkü geleceğimizin anneleri kız çocuklarımızın elinde, geleceğimiz şekillenecektir. Onların yetişmelerine kayıtsız kalmak, geleceğimizi karartmaktır.
Evladına yeterince emek vermeyen, onu ciddiye almayan Allah’ın rızasına uygun yetiştirmeyen anne-babalar ise hem kendilerini hem de yavrularını ateşe atmış olacaklardır. Bu gibi duyarsızları Yüce Allah, “Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun”10 buyurarak uyarmaktadır.
1 Enfal, 28
2 Tirmizi, Birr, 33
3 Furkan, 74
4 Tegabün, 64/14
5 Müslim, Kader, 22
6 Tin, 4
7 Beled,4
8 İsra, 23
10Tahrim, 6
Hazırlayan: Kemal CENGİZ-Karakeçili İlçe Müftüsü
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
Dostları ilə paylaş: |
