Muhterem Müslümanlar! Yüce Dinimiz İslam’a göre insan; yeryüzünün en mükerrem varlığıdır. Onun onurlu bir şekilde hayatını sürdürebilmesi için de mukaddes değerleri vardır. Bu değerlerin başında; din ve vatan gelir. Zira bu iki unsur olmadan insan hayatının sürmesi mümkün değildir.
Vatan; insanın doğup büyüdüğü, üzerinde hayatını sürdürdüğü, inancını özgürce yaşadığı, mal ve servet edindiği, barınak kurduğu mekâna verilen addır. Bu değerler uğrunda tarihte yapılan mücadeleler, verilen savaşlar, ödenen bedeller azımsanamayacak kadar çoktur. “Vatan sevgisi imandandır” sözü bu gerçeği dile getiren güzel bir örnektir. İnsanların her türlü hak ve özgürlüklerinin korunduğu, mukaddes değerlerinin güvence altına alındığı ve adaletle yönetildiği devletler daima uzun süre hükmetmişler ve insanlığa güzel hizmetlerde bulunmuşlardır. Ecdadımız tarihte bunun güzel örneklerini sergilemiştir.
Değerli Mü’minler! İslam dinine hizmet uğruna her türlü fedakârlığı göze alan ecdadımız; Bir çağı kapatıp yeniçağ açan ve tarihte dönüm noktası sayılan zaferlerle insanlık tarihinde güzel misaller sergilemişler. Sadece toprakları fethederek değil, aynı zamanda gittikleri yerlerdeki insanların gönüllerini de ilimle, şefkatle, merhametle, adaletle ve daha da önemlisi fethettikleri yerlerdeki insanların dini inanç ve özgürlüklerini ve diğer haklarını güvence altına alarak fethetmiş olmalarıdır.
Değerli Müslümanlar! Fetihlerin ebedileşmesi için kazanılan topraklar kadar, o topraklarda yaşayacak olan halka kazandırılması gereken değerler de önemlidir. Özünü dini değerlerimizden alan fetih ruhu, bilgi ve inançla çalışıp üretmek, insanlığa yararlı olmak şeklinde algılanmalıdır. Gelecek nesli dini ve milli değerlerle donatıp bu anlayışa sahip bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Ancak bu şekilde din ve vatan gibi mukaddes değerlerimizi koruyup geliştirebiliriz. Kolay kazanılmayan ve uğruna paha biçilmez değerler feda edilen vatanların korunması, yüceltilmesi gerçeğini unutmayalım. Unutmayalım ki, Müslüman ecdadımızın kazandığı fetihlerin tamamı yüce Allah’ın yardımıyla olmuştur. “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, rabbine hamd ederek tespihte bulun ve ondan bağışlanma dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.”(1) buyruğu bunun en güze delilidir. Sadece güç ve kuvvetle değil, iman ve azimle fethettikleri toprakları, hoşgörü ve adaletle yöneterek gönülleri fetheden ve insanlık tarihinde derin izler bırakan şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Muş İl Müftülüğü Hutbe Değerlendirme Komisyonunca İncelenen Bu hutbe Muş İli Yeşilce K.C.İ.H. Nihat TUTKUN Tarafından Hazırlanmıştır.