İlamsiz icra takiBİ-İcra iflas hukuku madde 42 Para borcu ve teminat için takip



Yüklə 12,14 Mb.
səhifə109/111
tarix16.05.2018
ölçüsü12,14 Mb.
#50567
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   111

e) Olumsuz tespit davasının -İİK. mad. 72/II uyarınca- geri alma davasına dönüşmesi halinde, davacı lehine tazminatı öngören İİK. mad. 72/V, c: 3, bu halde de uygulanacak mıdır? Doktrinde[79] bu soruya olumlu cevap verilirken, geri alma davasına dönüşen olumsuz tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde ise, «ihtiyati tedbir yüzünden alacaklının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından» alacaklı lehine tazminatı öngören İİK. mad. 72/IV, c: 3, 4’ün uygulanması söz konusu olmaz...

Olumsuz tespit davası sırasında, davacı-borçlu mahkemeden «ihtiyati tedbir kararı» almadığı için, dava devam ederken davacı-borçulunun icra dosyasına  k ı s m e n  yatırdığı para davalı-alacaklıya ödenmiş ise, takip konusu alacağın cebri icra tehdidi altında alacaklıya ödenmiş olan kısmı bakımından olumsuz tespit davası, geri alma davasına dönüşür, alacağın ödenmemiş kısmı için ise davaya olumsuz tespit davası olarak devam edilir.[80]

Yargılama sonunda; davacıyı haklı bulan mahkemenin «yapılan kısmi ödemelerin alacaklıdan geri alınmasına, borcun ödenmemiş olan kısmından dolayı da davacının borçlu olmadığının tespitine» ş e k l i n d e  karar vermesi gerekir.[81]

II- Geri alma davası ile verilen paranın geri istenebilmesi için, geri istenen paranın   m a d d i   h u k u k   b a k ı m ı n d a n   geri  istenmesi mümkün olmalıdır. Yüksek mahkeme;

«35 ... .... plakalı aracın davalıya haricen satıldığı, davalıya haricen satışı yapılan aracın devrine karşılık senedin teminat senedi olarak verildiği, araç harici satış suretiyle davalıya satıldığından, satış sözleşmesi geçersiz olup geçersiz sözleşmede de herkesin aldığını iade ile yükümlü olması gerekeceğini»[82]

«Menfi tespit davası sürerken haciz baskısıyla yapılan ödemelerin geri alınabileceğini»[83]

«Tescilli araçların noter dışı satışlarının geçersiz olduğu ve geçersiz satışlarda herkesin aldığını iade etmekle yükümlü olduğunu»[84]

«Menfi tespit davasında senetteki imzanın davacıya ait olmaması halinde davacının senetten sorumlu olmadığı ve ödediği miktarların istirdatının gerektiğini»[85]

«Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, sözleşme konusu tankerin dava dıı kişiye satıldığı dosyaya sunulan noter satış belgesiyle kanıtlanmış olup Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d. maddesine göre resmi şekilde yapılmayan araç satışları geçersiz olduğundan, tarafların verdiklerini geri alabilmeleri gerekeceğini»[86]

√ «Asıl borçlunun (keşidecinin) imzasını içermeyen bir senedin ‘bono’ sayılmayacağını, böyle bir senede verilen avalin de hüküm ifade etmeyeceğini, bu durumda bu senet nedeniyle alacaklıya kefil sıfatıyla ödenen para hakkında istirdat (geri alma) davası açılabileceğini»[87]

«Ana sözleşme uyarınca çift imza yerine tek imzalı bulunan, şirket kaşesini taşımayan, şirket defterlerinde yer verilmeyerek şirketçe benimsenmemiş olan bedeli ödenen bono hakkında geri alma davası açılabileceğini»[88]

«Teminat bonosu olduğu anlaşılan ve bedeli -dava sırasında- ödenen bono hakkında geri alma davası açılabileceğini»[89]

«İpotek limitinden fazla ödemede bulunan taşınmaz maliki üçüncü kişilerin, ipotek bedelinden fazla ödemeleri hakkında geri alma davası açabileceklerini»[90]

«Taraflar ibralaşmış olsalar bile, kararın infazı sırasında fazla yapılan ödeme için, geri alma davası açılabileceğini»[91]

«Satın aldığı aracın devir işleminin yapılmaması halinde, alıcının ödediği satış bedeli hakkında geri alma davası açabileceğini»[92]

«Kızı kaçırılan kimsenin, bir miktar para karşılığında şikâyetinden vazgeçmeyi taahhüt etmesinde yasaya ve ahlâka aykırı bir yön bulunmadığından, kaçırılan kızın babasına şikâyetinden vazgeçmesi için verilen paranın, şikâyetten vazgeçilmemesi halinde, geri alma davası ile istenebileceğini»[93]

«Senedin alacak miktarını gösteren yazı veya rakam kısmında tahrifat yapılmış olması halinde, tahrifattan önceki miktarın esas alınacağını ve bu miktardan fazla ödenen paranın geri alınmasına karar verilmesi gerekeceğini»[94]

«Kullanma (tahsile verme) koşulları gerçekleşmediği halde tahsile verilen ve ödenen teminat senedi hakkında, geri alma davası açılabileceğini»[95]

« ‘İkrah’ (tehdit) nedenine dayanılarak geri alma davası açılabileceğini»[96]

«Hava parası olarak ödenen paranın geri verilmesine karar verilmesi gerekeceğini»[97]

«Satılan malın, alacının kabulü dışında başkasına teslimi geçerli olmadığından, alıcının mal bedeli olarak ödediği parayı geri alma davası ile geri isteyebileceğini»[98]

«Vâde tarihini içeren bonoya konan -%48- faiz miktarının geçerli olmayacağı ve borçlunun bu miktara göre ödediği fazla faizi alacaklıdan geri isteyebileceğini»[99]

«Karşılıksız olduğu, kesinleşen olumsuz tespit davası ilâmı ile sabit olan senet bedelini hâmile ödeyen borçlunun, ödediği senet bedelini lehdardan isteyebileceğini»[100]

«Satılan kamyonun trafikte devrinin yapılmasını garanti altına almak için alıcıya verilen teminat senetlerinin, trafikte devir imkânı veren noterlikte yapılan sözleşmeden sonra satıcıya iadesi gerekeceği, bedeli ödenmişse, senet bedelinin geri alınmasına karar verilmesi gerekeceğini»[101]

«Satılacak olan taşınmaz satış bedeli olarak davalıya ödenen senet tutarının -satışın gerçekleşmemesi halinde-  davalıdan geri alınmasına karar verilmesi gerekeceğini»[102]

«Karşılıksız bulunan çekin makbuz karşılığı keşideciye verilmesinden sonra, tarihinin keşideci tarafından değiştirilerek yeniden tedavüle çıkarılması halinde, daha önceki cirantaların sorumluluğunun ortadan kalkacağını, bu durumda, senet bedelinin geri alınmasına karar verilmesi gerekeceğini»[103]

«Mirasbırakan aleyhine alacaklısı tarafından yürütülen takibin kesinleşmesinden ve ipotekli taşınmazın satışına karar verilmesinden sonra, borçlu - mirasbırakan tarafından alacaklıya haricen yapılan ödemenin ‘rızaen’ yapılmış kabul edilemeyeceği ve bu şekilde ödenmiş para hakkında ‘fazla ödendiği’ iddiasıyla, mirasçılar tarafından geri alma davası açılabileceğini»[104]

«Bozulan satış sözleşmesi gereğince ödenmiş bulunan satış bedelinin, satıcıdan geri alınmasına karar verilmesi gerekeceğini»[105]

« ‘Geriye ciro’ işlemi yapılmadan hâmilden senedi geriye alan lehdara (cirantaya) senet bedelini icra takibi sonucunda ödeyen borçlunun, ödediği parayı lehdardan geri isteyebileceğini»[106]

belirtmiştir.

Buna karşın, m a d d i  h u k u k  b a k ı m ı n d a n  geri istenmesi mümkün olmayan paralar için geri alma davası açılamaz.

Örneğin;

√ «Ahlâki bir görevi yerine getirmek için» verilen şeylerin (TBK. mad. 78/2)örneğin; “ödeme yükümlülüğü sona erdiği bilinmeden ödenmeye devam edilen tedbir nafakası”nın[107] -geri alınması için İİk. mad. 72/VII’ye göre dava açılamaz.  

√ «Yasaya ya da ahlâka aykırı bir amaç elde etmek için» verilen şeylerin (TBK. mad. 81)[108]  -örneğin; «evlenme tellallığı»[109] (TBK. mad. 524), «ihaleye iştirak etmemesinin (ihaleye fesat karıştırmış olmasının)[110] karşılığı olarak”  ya da yüksek mahkemenin içtihatlarına göre[111] [112] «başlık parası» olarak düzenlenen senet bedeli icra takibi sonucu ödenmemişse, ödenmiş olan senet bedeli- İİK. mad. 72/VII uyarınca «geri alma davası» açılarak istenemez.[113]

Buna karşın, gerek «zamanaşımına uğramış» ve gerekse «kumar ve bahis» borçlarında durum farklıdır:

√ Zamanaşımına uğramış borçlar (TBK. mad. 78/2): Eğer borçlu itirazında ya da itirazın kaldırılması duruşmasında «zamanaşımı def’inde» bulunmuş ve fakat bu defi yerinde görülmeyerek «itirazının kaldırılmasına» karar verilmiş ve borçlu bunun üzerine cebri icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalmışsa, kendisine İİK. mad. 72/VII’e göre geri alma davası açma hakkı tanınmalıdır. Çünkü, borçlu süresinde «zamanaşımı definde» bulunmuş ve fakat bu defini, yetkileri sınırlı icra mahkemesinde, icra hukukunun istediği kanıtlarla kanıtlayamamıştır. İcra mahkemesinin «itirazın kaldırılması kararı» maddi hukuk bakımından kesin hüküm sayılmadığından, borçlu, açacağı geri alma davasında bu hususu tekrar ileri sürebilir. Buna karşın borçlu itirazında ve itirazın kaldırılması sırasında, hiç zamanaşımı definde bulunmamışsa veya takibe karşı hiç itiraz etmemişse artık geri alma davası açamaz (TBK. mad. 78/2). Çünkü, zamanaşımı defi, itiraz yolu ile, icra takibi sırasında ileri sürülmelidir.[114] [115] [116] Ayrıca zamanaşımına uğrayan borç, ortadan kalkmayıp, sadece «eksik (tabii) borç» haline gelir...

√ Kumar ve bahis borçları (TBK. mad. 604 vd.): Bilindiği gibi kumar ve bahisten doğan alacaklar, dava edilemezler (TBK. mad. 604). Böyle bir kumar ya da bahis borcu, alacaklı tarafından yapılan icra takibi sonucunda, borçlu tarafından -borçlunun icra takibine itiraz etmemesi ya da itirazının icra mahkemesince kaldırılması nedeniyle- ödenmiş olabilir. TBK. mad. 605/1 gereğince, kumar ve bahis borcu rızaen ödenmişse, geri alınamayacağından, alacaklının yaptığı icra takibi sonucunda borçlu tarafından ödenen böyle bir borç İİK. mad. 72/VII’ye göre alacaklıdan geri istenebilir mi? Bir görüşe göre[117] [118] icra takibi üzerine yapılan ödeme rızai sayılmaz. Bu nedenle, borçlu geri alma davası açabilir. Buna karşın katıldığımız diğer bir görüşe göre[119] ise, borçlu hakkındaki takibe hiç itiraz etmemiş ve böylece kesinleşen bir takip sonucunda kumar ve bahis borcunu ödemişse, artık ödemesi «rızai» sayılır ve geri istenemez. Eğer borçlu, takibe itiraz etmiş olmakla beraber itirazı icra mahkemesince kaldırılmış ve  kesinleşen bu takip sonucunda takip konusu kumar ve bahis borcunu ödemişse, bu ödeme «rızai» sayılamaz ve geri alma davasına konu olabilir.

Uygulamadaki önemi nedeniyle şu hususu da belirtelim ki, kumar ya da bahis borcu, bir âdi senet ya da kambiyo senedine bağlanmış ve iyiniyetli hâmillere devredilmişse, borçlu bu iyiniyetli kişilere karşı borcun «kumar ya da bahis borcu» olduğunu ileri sürerek ödemeden kaçınamaz (TBK. mad. 605/1). Bu şekilde iyiniyetli hâmile ödemede bulunan kumar ya da bahis borçlusunun durumu ne olacaktır? Ödemek zorunda kaldığı bu borcu, senedi iyiniyetli üçüncü kişilere devretmiş olan gerçek alacaklıdan geri isteyebilecek midir? Doktrinde[120] genellikle bu gibi durumlarda kumar ya da bahis borçlusunun, gerçek alacaklıya karşı -bazılarına göre «sebepsiz zenginleşme», bazılarına göre ise«haksız fiil» nedeniyle- geri alma davası açabileceği kabul edilmektedir.

Ödenen paranın maddi hukuk bakımından geri istenememesi”  ile ilgili olarak, yüksek mahkeme;

«İcra dairesindeki kefaletlerin ilam niteliğinde olduğu ve kefilin ödediği paranın istirdatının mümkün olmadığını»[121]

«Bankaya müteselsil kefil sıfatıyla ve ipotekli taşınmaz maliki sıfatıyla ayrı ayrı borçları bulunan davacının ipotek maliki sıfatıyla ödeme yapması nedeniyle istirdat talebinin reddi gerekeceğini»[122]

«Borçlunun, alacaklının muvafakati olmaksızın, kendi isteği ile yaptığı ödemelerin nafaka borcu için yapıldığına dair herhangi bir açıklama bulunmaması durumunda, borçlunun bu şekilde yaptığı ödemelerin, İcra ve İflâs Kanununun 33. maddesi anlamında uygun bir ifa olarak kabul edilemeyeceği, ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteliğinde olduğu ve nafaka borcundan düşülemeyeceği ve ahlaki bir görevin yerine getirilmesi için verilen şey geri alınamayacağını»[123]

«Birikmiş nafaka alacağının ilam tarihinden itibaren muaccel hale geleceği ve bu tarihten takip tarihine kadar faiz istenebileceğinden, ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödenen işlemiş faiz hakkında ‘geri alma davası’ açılamayacağını»[124]

«Kefalet sözleşmesi tapu memurluğunda kurulan ipotek sözleşmesiyle birlikte yapılabileceğinden bu şekilde kefil durumuna girmiş olan davacı tarafından alacaklıya ödenen para  hakkında –kefaletin geçersiz olduğu- iddiası ile geri alma davası açılamayacağını»[125]

«Protesto olan senedini ‘icra takibine konu yapılmaması için’ ödeyen borçlunun geri alma davası açamayacağını»[126]

«Takip sırasında - icrai kefil olarak - alacaklıya ödemede bulunan üçüncü kişinin, daha sonra ‘ödemelerin, cebri icra tehdidi ve manevi baskı altında yapıldığını’ ileri sürerek, ‘geri alma davası’ açamayacağını»[127]

«İbraz edilmeyen bono bedelini - TK. mad. 624 (şimdi; TTK. mad. 712) uyarınca masraf ve hasarı hâmile ait olmak üzere notere yatırmayan borçlunun, yapılan icra takibi nedeniyle ödediği icra giderleri için geri alma davası açamayacağını»[128]

«Dava konusu çeklerin, davacı tarafından 3. kişinin borcu için davalıya verilmiş olduğunun anlaşılması halinde, «borcun nakli» durumunun gerçekleşmiş sayılacağı ve bu durumda geri alma (istirdat) kararı verilemeyeceği, ipotek ve bonoların teminat maksadı ile verildiğinin saptanması halinde, mükerrer takip söz konusu olmadıkça ‘iptal kararı’ da verilemeyeceğini»[129]

«Kiracının, kira sözleşmesi gereğince kiralayana ‘depozit’ adı altında verdiği paranın, BK. mad. 19 ve 20’ye (şimdi; TBK. mad. 26 ve 27’ye) aykırı düşmeyeceğini ve kiracı tarafından ‘bu paranın kiralayandan geri alınması’nın istenemeyeceğini»[130]

«İİK. mad. 89 uyarınca gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine karşı yedi günlük süre içinde ‘olumsuz tespit davası’ açmayan üçüncü kişinin ödemek zorunda kaldığı para için, alacaklı aleyhine ‘geri alma davası’ açamayacağını»[131]

«Başkasının satın aldığı traktör için düzenlenen senedi müşterek borçlu olarak imzalayan kimsenin, senet bedelinin tamamını ödedikten sonra, traktörü kendi üzerine geçirip satması halinde, ödediği senet bedelinden dolayı, senedin asıl borçlusuna -traktörün ilk sahibine- rücu edemeyeceğini»[132]

«Ticaret ve Sanayi Odaları Yasasının ilgili maddeleri gereğince verilen kararların ‘idari’ nitelikte olduğu, bu ‘idari kararlar’ iptal edilmedikçe İİK. mad. 72’ye göre geri alma davası açılamayacağını»[133]

belirtmiştir...

Yukarıda belirtilen özel durumların dışında, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı parayı -cebri icra tehdidi altında- ödemek zorunda kalmış olan borçlu «borcun hiç doğmadığını», «borcun hata, hile, tehdit nedeniyle geçersiz olduğunu», «borcun ödenerek ortadan kalkmış olduğunu» vb. ileri sürerek, İİK. mad. 72/VII uyarınca geri alma (istirdat) davası açabilir.

«Ş e k i l   e k s i k l i ğ i   n e d e n i y l e» gerçekte doğmamış olan bir borç, borçlu tarafından geçersizliğin farkına varılmaksızın ödenmişse, geri alma davası ile geri istenebilir. Örneğin; kefalette aranan «âdi yazılı şekil» koşulu bir «geçerlik koşulu» olduğundan (TBK. mad. 583), bu şekle uyulmayarak yapılan kefalet sözleşmesi mutlak olarak hükümsüzdür.[134] Kefil, şekil eksikliğinin farkına varmaksızın sözleşmeyi geçerli sanarak, alacaklının icra takibine karşı koymaksızın, icra yoluyla kefaletten doğan bu borcu ödemek zorunda kalırsa, geri alma davası ile ödediğini geri alabilir.[135]



III- Her dava gibi “geri alma davası’nın da dinlenebilmesi için, davacının bu davayı açmakta “hukuki yararı”nın bulunması gerekir.

Yüksek mahkeme bu konu ile ilgili olarak;

«Davacı aleyhinde Bilecik icra müdürlüğünün 2006/1687 Esas sayılı dosyasında yaptığı icra takibinde davacının SSK maaşı üzerine konulan haczin Bilecik icra hukuk mahkemesinin 04.12.2008 tarih, 2008/174 esas, 2008/186 karar sayılı kararıyla kaldırılmasına karar verilmiş olmakla bu takip nedeniyle davalının davacıdan tahsil ettiği parayı iade etmesi İİK.’nun 361. maddesi hükmü gereği olup, davacının bu yolla alacağını tahsil cihetine gitmeyip ayrı bir dava açmasında hukuki yarar bulunmayıp mahkemece davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceğini»[136]

«İcra dairelerinin yaptıkları hesaplama sonucunda borçludan fazla para tahsil ettiğinin anlaşılması halinde -İİK. m. 361 uyarınca- ayrıca bir mahkeme hükmüne gerek kalmaksızın alacaklıya ödedikleri parayı alacaklıdan geri alarak borçluya geri vermekle yükümlü olduklarından borçlu tarafından bu konuda açılacak geri alma davasının ‘hukuki yarar yokluğu’ nedeniyle reddedilmesi gerekeceğini»[137]

«Borçlu tarafından ‘borcun ödendiği’ konusunda istirdat davası açılması gerekirken olumsuz tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmayacağını»[138]

«İcra müdürünün, dayanağı ve şekli ne olursa olsun, girişilmiş bir icra takibinde, borçludan tahsil edilen paranın, tahsili gerekenden daha fazla olduğunu hesap sonucunda belirlediği durumlarda, cebri icra gücünü kullanarak, fazla tahsilatı borçluya geri vereceği, borçlunun o yoldaki talebine rağmen, icra müdürlüğü iadeyi sağlamadığı takdirde, bu işleme karşı borçlunun şikayet yoluna başvurabileceği, bu nedenle, somut olayda, davacının ‘fazladan tahsil edildiğini’ bildirdiği miktarlar yönünden, İcra ve İflas Kanunu'nun 361. maddesi çerçevesinde talepte bulunması gerektiğinin, eldeki istirdat davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığının, dolayısıyla davanın bu sebeple reddi gerektiğinin kabulünün zorunlu olduğunu»[139]

«Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde imza itirazı -tek başına- takibi durdurmadığından, bu aşamada takibe konu borcu icra dosyasına ödemek zorunda kalan borçlunun daha sonra imza itirazında haklı çıkması halinde, ödediği para için ‘geri alma davası’ açamayacağını, İİK. 361’e göre işlem yapılarak ayrıca hükme gerek kalmadan ödenen paranın alacaklıdan geri alınıp borçluya verilmesi gerekeceğini»[140]

«Takip dosyasındaki ilamın -dosyaya para ödendikten sonra- bozulması halinde ödenen paranın geri alınması için ‘geri alma davası’ açılmasında hukuki yarar bulunmayacağı, İİK. 40/II’ye göre işlem yapılması gerekeceğini»[141]

«Davacının, kesinleşen ‘itirazın iptali davasının reddine’ ilişkin ilamı icra dairesine ibraz ederek, İİK. 40 uyarınca ‘icranın eski hale getirilmesini sağlama imkanı bulunduğundan, açtığı ‘geri alma davasının’ hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceğini»[142]

b e l i r t m i ş t i r...

Yine yüksek mahkeme “kambiyo senetlerinde ‘lehdar’ kısmına hakiki veya hükmi şahsın adının yazılması zorunlu ise de, lehdar kısmı eksik yazılan bonoyu bu haliyle görerek imzalayan keşidecinin, (borçlunun)-bu senet bedelini icra takibi sonunda ödedikten sonra- ‘senedin lehdar kısmındaki eksiklik nedeniyle kambiyo senedinin (bononun) geçersiz olduğunu ileri sürerek istirdat davası açmasının MK.2’ deki “dürüstlük kuralı”na aykırı olacağını”[143] ifade etmiştir.



[1] UYAR, T. Geri Alma (İstirdat) Davasının Koşulları “İİK. mad. 72/VI, VII, VIII” (Terazi Huk. D. Nisan/2007, s:39-54)

[2] Bknz: 19. HD. 7.4.2010 T. 9978/4056; 3. HD. 12.4.2005 T. 2265/3987

[3] Bknz: HGK. 18.1.2002 T. 19-622/9; 11. HD. 9.3.1981 T. 935/958

[4] KURU, B. El Kitabı, s: 393 vd. - KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, 2003, s: 233 - MUŞUL, T. Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, s: 396 - PEKCANITEZ, H. / ATALAY, O. / ÖZEKES, M. age. s: 250

[5] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda İtiraz, 2. Bası, s:495 vd. – UYAR, T. / UYAR, A. / UYAR, C. İİK. Şerhi, C: 1, s: – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:4, s: 5825 vd.

[6] KURU, B. El Kitabı, s: 393 vd. - KURU, B. Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, s: 233 - MUŞUL, T. s: 396

[7] Ayrıntılı bilgi için bknz: (UYAR, T. a.g.e. s:783 vd. – UYAR, T. / UYAR, A. / UYAR, C. İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, 3. Baskı, 2014, C: 1, s: 1188 – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:4, s: 5771 vd.

[8] Ayrıntılı bilgi için bknz: (UYAR, T. a.g.e s:897 vd.) – UYAR, T. / UYAR, A. / UYAR, C. age. C: 1, s: – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:4, s: 5893 vd.

[9] KURU, B. / ARSLAN, R. / YILMAZ, E. age. s: 223

[10] KURU, B. İcra ve İflas Hukuku C:I, 1988, s:569 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:242 – UYAR,T. a.g.e s:905 – UYAR, T. / UYAR, A. / UYAR, C. age. C: 1, s:1234 – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:4, s:5904 vd. - MUŞUL, T. age. s: 417

[11] POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku Esasları, s:246 – ÜSTÜNDAĞ, S. İcra Hukukunun Esasları, 2004, s:136

[12] Bknz: 11. HD. 10.5.1982 T. 2271/2186

[13] KURU, B. a.g.e C:I, s:566 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:238 – POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s:245

[14] Veya kanımızca tahsil için alacaklı tarafından bankaya verilmiş olan senetler için (bknz: İleride; dipn. 24 civarı)

[15] KURU, B. a.g.e. C:I, s:567 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:238 - KURU, B. / ARSLAN, R. / YILMAZ, E. İcra ve İflâs Hukuku (Ders Kitabı), 2013, 27. Baskı, s: 223, dipn.16 - PEKCANITEZ, H. / ALTAY, O. / ÖZEKES, M. age. s:251

[16] KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:238, dipn:7

[17] Bknz. 11. HD. 5.2.1996 T. 299/681

[18] KURU, B. a.g.e C:I, s.569 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:241 – KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, s:394 –  PEKCANITEZ, H. / ATALAY, O. / ÖZEKES, M. age. s:250 - ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s:137 – POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku Esasları, 1982, s:246 – BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi s:141 - MUŞUL, T. age. s: 416 vd. - KURU, B. / ARSLAN, R. / YILMAZ, E. age. s:223

[19] Bknz: 11. HD. 17.11.1987 T. 7128/6355

[20] Bknz: 11. HD. 9.3.1989 T. 4513/1485

[21] Bknz: HGK. 3.3.2004 T. 19-56/118; 11. HD. 19.1.2004 T. 5492/374

[22] Bu durumda ancak TBK. mad. 78 uyarınca “Borçlanmadığı edimi kendi isteği ile yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.”

[23] Aynı doğrultuda; bknz: HGK. 3.3.2004 T. 19-56/118

[24] KURU, B. El Kitabı, s: 394 - KURU, B. a.g.e.C:I, s:569 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:241 vd.

[25] Bu durumda da borçlu ancak -TBK. mad.78’e göre bu maddedeki koşullar çerçevesinde- “sebepsiz zenginleşme davası” açabilir. (Aynı doğrultuda; Vaud Kanton Mahkemesinin 1.7.1942 tarihli kararı; “naklen; KURU, B. a.g.e. C:I, s:569, din:115”)

[26] İhtiyati haciz kararına dayanan icra takibi, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından –eğer ihtiyati haciz yokluğunda uygulanmışsa, ihtiyati haciz tutanağının kendisine tebliğinden- itibaren 7 gün içinde, alacaklının icra dairesine başvurup takip talebinde bulunması ile –teknik anlamda- başladığından (İİK. mad.264/I) (ayrıntılı bilgi için bknz:UYAR, T. Haciz, 2.Bası, s:83 vd.) bu tarihten önceki aşamada takip fiilen başlamış ise de, hukuken başlamamış sayıldığından, teorik olarak borçlu “cebri icra tehdidi altında” bulunuyor kabul edilmemektedir…Bu nedenle, bu aşamada, fiilen başlamış olan icra takibi sırasında, ev ya da iş yerindeki eşyalarının kaldırılması (muhafaza altına alınması korkusu ile, ihtiyati haciz konusu borcu icra dairesine veya alacaklıya (vekiline) ödeyen borçlunun bu ödemesinin -İİK. mad. 72/VII’ye göre açılan geri alma davası bakımından-cebri icra tehdidi altında yapılmış bir ödeme sayılıp sayılmayacağı hukuki bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

[27] KURU, B. a.g.e C:I, s:570 vd. – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:245 – PEKCANTEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN,M.S./ÖZEKES, M. age. s:250 - MUŞUL, T.age. s: 417

[28] Bknz: 11. HD. 4.12.1997 T. 6187/10317

[29] Bknz: HGK. 17.10.1979 T. 2-317/1315

[30] Bknz: 11. HD. 12.12.1983 T. 5572/5650

[31] Bknz: 13. HD. 19.10.1982 T. 4652/6044

[32] Çünkü, bu maddeye göre “borç olmayan bir şeyin (paranın) yanlışlıkla ödenmesi” nedeniyle, ödenen paranın geri istenebilmesi için, a) Bir borcun yerine getirilmesi için ödemede bulunulmalıdır. b) Ödeme isteyerek yapılmış olmalıdır. c) Ortada ödenmesi gereken (gerçek) bir borç bulunmamalıdırBorç “hiç doğmamışsa” veya “ödeme zamanında sona ermişse”,  “geçerli olarak mevcut olan borç gerçek alacaklısından başkasına ödenmişse”, “geçerli olan borç, gerçek alacaklısına asıl borçlu tarafından değil, kendisini borçlu sanan bir başkası tarafından ödenmişse” gerçekte mevcut olmayan bir borç ödenmiş sayılır… d) Borcu ödeyen, yanılarak (hataen) kendisini borçlu sanıp ödemede bulunmuş olmalıdır. Borçlu olmadığını bile bile ödemede bulunan kimse verdiğini (ödediğini) geri isteyemez. Ancak; kendisini borçlu sanarak ödemede bulunan kimse ödediğini geri isteyebilir. Buradaki yanılmanın kendisini borçlu sanarak ödemede bulunan kimse ödediğini geri isteyebilir. Buradaki yanılmanın esaslı olması aranmamakta, saik hatasınında yeterli olduğu görülmektedir. Yanılma fiili olabileceği gibi hukuki de olabilir. Yanılmanın ayrıca kusura dayanıp dayanmaması mazur görülebilir olup olmaması da önemli değildir. “Borcun varlığında şüpheye düşme” nin yanılma sayılıp sayılmayacağı doktrinde tartışmalıdır. (Bu konularda daha ayrıntılı bilgi için bknz: KARAHASAN, M. R. Türk Borçlar Hukuku C.I, s:1191 vd. – EREN, F. Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C:III, s:47 vd. – TEKİNAY, S. S./AKMAN, S./BURCUOĞLU, H./ALTOK, A. Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C:I, s:988 vd. – FEYZİOĞLU, F. N. Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, C:I, s:752 vd. – ÖZ, M. T. Sebepsiz Zenginleşme, s:83 vd. – TEKİL, F. Borçlar Hukuku, s:160 vd. – VELİDEDEOĞLU, H. V./ÖZDEMİR, R. Türk Borçlar Kanunu Şerhi, s:165 vd. – OLGAÇ, S. Sebepsiz İktisap, s:29 vd. – REİSOĞLU, S. Borçlar Hukuku, C:I, s:160 vd.)

 BK. mad 62 çerçevesinde, sebepsiz zenginleşen kişi (alacaklı) aleyhine açtığı “sebepsiz zenginleşme” davasında bu koşulların gerçekleştiğini ispat eden “borç olmayan parayı ödeyen kişi” (borçlu), davalı-alacaklının iyiniyetli olup olmamasına göre – iyiniyetli ise; “kendisinden geri verilmesinin istendiği andaki zenginleşme” (BK. mad. 63/I), kötüniyetliise; “zenginleşmenin tümü” (BK. mad. 63/II) oranında” sebepsiz olarak ödediğini geri isteyebilecektir.



 İİK. mad. 72/VII'ye göre açılacak geri alma davasından farklı olarak BK. mad. 62'ye göre açılacak sebepsiz zenginleşme davasında "borç olmayan para ödediğini" ileri süren davacı- borçlunun "ödemeyi, yazılarak, kendisini borçlu sanarak yapmış olduğunu" ispat etmesi gerekecektir. (Bknz: HGK. 28.3.2007 T. 3-186/171; 4. HD. 20.12.1988 T. 8438/10944; 3.12.1987 T. 8839/8888; 9 HD. 4.6.1987 T. 4638/5582; 4. HD. 15.10.1984 T. 6660/7584; 3. hd. 31.5.1984 T. 3006/2307; 9 hd. 8.2.1983 T. 3692/963; HGK. 4.12.1974 T. 4-68/1294 "UYAR, T. age. C:II, s: 2017 vd.") Bunu ispat etmek de oldukça güçtür. Halbuki; İİK. mad. 72/VII'ye göre açılan "geri alma davalarında, davacı- borçlunun sadece "paranın verilmesi lazım gelmediğini" (yani, maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını) ispat etmesi yeterlidir.

[33] Ayrıntılı bilgi için bknz. UYAR,T. İcra Hukukunda Haciz, 2. Bası, s:80,144

[34] “Protesto olan senedini icra takibine konu yapılmaması için ödeyen borçlunun İİK. mad.72/VII’ye göre, geri alma davası açamayacağının” karar vermiş olan yüksek mahkemenin bu görüşüne (bknz: 7.3.1989 T. 4479/1411) –“senet protesto olduktan sonra ticari itibarı sarsılmış olan borçlu için icra takibinin yakın ve ciddi bir tehlike teşkil etmesi daha zor kabul edileceğinden- katılıyoruz…

[35] Bknz: 11. HD. 5.2.1996 T. 299/681; 19. HD. 19.1.2004 T. 5492/374

[36] Bknz: 15. HD. 18.2.1992 T. 3526/704

[37] Bknz: 4. HD. 26.2.1979 T. 5479/2512; 8.5.1974 T. 1274/2365; 29.3.1973 T. 9514/3736

[38] UYAR,T. İcra Hukukunda İlamlı Takipler, 2. Bası, s:428 – UYAR, T. / UYAR, A. / UYAR, C. AÇIKLAMA: V, dipn. 39 civarı –UYAR, T. İİK. Şerhi, C:2, s:3046

[39] MUŞUL, T. age. s: 408

[40] ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s:169

[41] POSTACIOĞLU, İ . a.g.e  s:260 – KURU, B.  Menfi Tespit Davası s:273vd. – KURU, B. İflas Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesi Halinde İflas Davası (Batider, 1962, C:I, S:4, s:579 vd.)

[42] BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1980, s:141 – ERTEKİN, E./KARATAŞ,İ. Uygulamada Ticari Senetler Hukuku, s:708 – ÖZ, M. T. Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme, s:97

[43] KURU, B. El Kitabı, s: 395 vd. - KURU, B. a.g.e. C:I, s:568 – KURU,B.  Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s.239 – POSTACIOĞLU, İ . a.g.e. s:272, – UMAR,B. Türk/İsviçre Hukukunda Sebepsiz Zenginleşme Davası ile Takip Borçlusunun   İstirdat  Davasının  Telahuku  (Yargıtay  100.  Yıl  Dönümü  Armağanı,  1968,  s: 670, dipn:13) -MUŞUL, T. age. s: 69; 420

[44] POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s:272, – POSTACIOĞLU, İ . İcra ve İflas Kanunun  Muaddel Hükümlerine Göre Menfi Tespit Davası ( İHFM. 1967/2-4, s:842) - MUŞUL, T. age. s: 420 - KURU, B. El Kitabı, s: 393 - POSTACIOĞLU, İ. / ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 5. Baskı, 2010, s: 346

[45] Bknz: 19. HD. 29.4.2004. T. 7057/4860; 18.1.1993 T. 8675/7760 ; 11. HD. 10.5.1982 T. 2271/2186

[46] UMAR, B. a.g.e. s:670

[47] Bknz: 19. HD. 29.4.2004. T. 7057/4860; 18.1993 T. 8675/7760

[48] Bknz: 19. HD. 26.5.2012 T. 969/6908; 25.2.2010 T. 4835/1985; 22.2.2010 T. 4064/1778; HGK. 11.4.2007 T. 3-164/204

[49] KURU, B. a.g.e. C:I, s:577 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:253 – POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s:248 – ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s:171 - MUŞUL, T. age. s: 405; 418 - KARSLI, A. İcra ve İflâs Hukuku, 3. Baskı, 2014, s: 396

[50] Bknz: 19. HD. 26.5.2014 T. 5216/9804; 27.06.2013 T. 7811/12049; 13. HD. 10.6.2013 T. 5507/3729; HGK. 28.3.2007 T. 3-186/171; 19. HD. 23.05.2012 T. 2434/8717; 26.4.2012 T. 15111/7013; 25.4.2012 T. 969/6908; 29.06.2006 T. 11719/7294; 24.5.2004 T. 3466/6064; 30.4.1997 T. 7512/4298

[51] Bknz: 19. HD. 27.06.2013 T. 7811/12049; 15. HD. 10.6.2013 T. 5507/3729; 19. HD. 24.5.2004 T. 3466/6064; 30.4.1997 T. 7512/4298; 13.9.2012 T. 9163/12942

[52] POSTACIOĞLU, İ . a.g.e s:248 – KURU, B. a.g.e. C:I, s:578 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:255 - MUŞUL, T. age. s: 421 - KURU, B. El Kitabı, s: 396 - POSTACIOĞLU, İ. / ALTAY, S. age. s: 347

[53] Bknz: HGK. 11.4.2007 T. 3-164/204; 11. HD. 12.3.2012 T. 2138/3667; 19. HD. 26.06.2008 T. 11563/7097; 12.10.1993 T. 5982/6491; İİD. 31.12.1963 T. 14102/14164

[54] Bknz: 19. HD. 27.06.2013 T. 7811/12049

[55] Bknz: 15. HD. 10.06.2013 T. 5507/3729

[56] MUŞUL, T. age. s: 419

[57] KURU, B. a.g.e. C:I, s:478 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:255 – ANSAY, S. A. Hukuk, İcra ve İflas Usulleri, 1960, s:23 - MUŞUL, T. age. s: 420 -KURU, B. El Kitabı, s: 395 vd.

[58] Bknz: HGK. 11.4.2007 T. 3-164/204

[59] Bknz: 19. HD. 11.11.2013 T. 11852/17731

[60] POSTACIOĞLU. İ . a.g.e. s:251 – BERKİN, N. a.g.e. s:142 – Daha farklı gerekçelerle aynı görüşte: UMAR, B. a.g.m. s:673 – UMAR, B. Prof. Postacıoğlu’nun İcra Hukuku Esasları Kitabının Tahlili (İHFM.1968,C:XXXIII, S:3-4, s:351) – ÖZ, M. T. a.g.e. s.96 - MUŞUL, T. age. s: 421 - PEKCANITEZ, H. / ATALAY, O. / ÖZEKES, M. age. s: 251

[61] Bknz: 11. HD. 9.3.1981 T. 935/958

[62] Bknz: 19. HD. 6.11.1995 T. 1752/9285

[63] Aksi görüş: KURU, B. a.g.e. C:I, s:579 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:259

[64] Bknz: 19. HD. 27.5.2014 T. 6582/9883; 14.5.2014 T. 2359/9157; 5.5.2014 T. 5184/8663; 30.4.2014 T. 3733/8189; 21.4.2014 T. 3916/7755; 18.3.2014 T. 2515/5283; 18.2.2014 T. 3698/4139; 10.2.2014 T. 225/2623; 5.3.2012 T. 9772/3430; HGK. 17.10.2012 T. 14-476/720; 19. HD. 24.1.2008 T. 6500/370; 3.12.2007 T. 10147/10874; 19.9.2006 T. 4286/8533; 4.11.1993 T. 6410/7248; 1.11.1993 T. 872/7111; 11. HD. 29.11.1982 T. 4890/5027; 11. HD. 20.9.1982 T. 3682/3549; 13. HD. 31.3.1986 T. 1473/1923; 11. HD. 21.10.1982 T. 4010/4055; 18.9.1990 T. 5585/5559

[65] Bknz: 19. HD. 05.05.2014 T. 5184/8663

[66] Bknz: 19. HD. 21.04.2014 T. 3916/7755

[67] Bknz: 19. HD. 18.03.2014 T. 2515/5283

[68] Bknz: 13. HD. 18.02.2014 T. 3698/4139

[69] Bknz: 19.. HD. 10.02.2014 T. 225/2623

[70] Bknz: 19. HD. 05.12.2013 T. 14283/19487

[71] Bknz: 19. HD. 10.10.2013 T. 8574/15815

[72] Bknz: 19. HD. 08.07.2013 T. 6509/12439

[73] KURU, B. a.g.e. C.I, s:558 – KURU, B. Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi (Yasa D. 1987/3 s:334) – KURU, B. Menfi Tespit Davası s:187 - MUŞUL, T. age. s: 401

[74] Bknz: HGK. 2.4.1980 T. 11-175/1458

[75] KURU, B. a.g.e. C:I, s:558 – KURU, B. a.g.m. s:336 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:190

[76] KURU, B. a.g.e. C:I, s:559 – KURU, B. a.g.m. s:336 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:190 - MUŞUL, T. age. s: 401

[77] Bknz: 11. HD. 14.2.1977 T. 380/609; HGK. 2.4.1980 T. 11-175/1458

[78] KURU, B. a.g.e. C:I, s:560 KURU, B. a.g.m. s:337– KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:192

[79] KURU, B. age. c: 1, s: 560 vd. - KARSLI, A. age. s: 398

[80] POSTACIOĞLU, İ. age. s: 271 vd. - KURU, B. age. C: 1, s: 560 - MUŞUL, T. age. s: 403

[81] Bknz: HGK. 17.10.2012 T. 14-476/720; 15. HD. 13.7.2010 T. 1924/4049

[82] Bknz: HGK. 05.02.2014 T. 13-357/59

[83] Bknz: 19. HD. 17.12.2013 14619/19916

[84] Bknz: 19. HD. 16.12.2013 T. 13304/19891

[85] Bknz: 19. HD. 16.09.2013 T. 10316/13967

[86] Bknz: 19. HD. 11.04.2013 T. 2004/6610

[87] Bknz: 11. HD. 11.12.2000 T. 8524/9891

[88] Bknz: 11. HD. 8.3.1991 T. 1169/1608

[89] Bknz: 11. HD. 10.12.1990 T. 7727/7958

[90] Bknz: 11. HD. 21.6.1990 T. 3067/4958

[91] Bknz: 11. HD. 19.2.1990 T. 993/1004

[92] Bknz: 11. HD. 21.6.1988 T. 2066/4158

[93] Bknz: 13. HD. 5.12.1988 T. 141/543

[94] Bknz: 11. HD. 4.2.1987 T. 10/1517

[95] Bknz: 11. HD. 17.12.1984 T. 6125/6314

[96] Bknz: 11. HD. 12.4.1984 T. 1377/2086

[97] Bknz: 11. HD. 20.2.1984 T. 616/890

[98] Bknz: 11. HD. 15.12.1983 T. 5615/5713

[99] Bknz: 11. HD. 23.11.1983 T. 5113/5917

[100] Bknz: 11. HD. 27.5.1983 T. 2734/2760

[101] Bknz: 11. HD. 11.2.1983 T. 515/605

[102] Bknz: 11. HD. 31.1.1983 T. 326/335

[103] Bknz: 11. HD. 30.11.1982 T. 5127/5075

[104] Bknz: 11. HD. 21.9.1982 T. 3235/3593

[105] Bknz: 11. HD. 18.5.1982 T. 2388/2391

[106] Bknz: 11. HD. 2.4.1981 T. 1309/1438

[107] Bknz: 2. HD. 25.6.1973 T. 4394/4167

[108] Bknz: 11. HD. 15.11.1982 T. 4743/4659

[109] Bknz: 4. HD. 23.3.1965 T. 3387/1626; 15.3.1962 T. 5975/2759

[110] Bknz: TD. 10.6.1957 T. 2333/1517

[111] Bknz: 11. HD. 14.10.1991 T. 3308/5366; 11.2.1980 T. 620/620 vb…

[112] Bu içtihatların gerekçesi yönünden eleştirisi için bknz: UYAR, T . a.g.e. C:I, s:294

[113] “Yasaya ya da ahlaka aykırı bir amaç elde etmek için” verilen şeylerin (ödemelerin) geri istenemeyeceği kuralı (BK. mad.65) ile ilgili diğer ö r n e k  ve i ç t i h a t l a r  için bknz: (UYAR, T . a.g.e. C:I, s:294 vd.)

[114] KURU, B.  a.g.e. s:575 –  KURU, B. İlamsız İcrada Zamanaşımının İleri Sürülmesi (BATIDER, 1986, C:XIII, S:3-4, s:92,97) – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:250 – BERKİN, N. a.g.e. s:141 – POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s:249 - MUŞUL, T. age. s: 396 - KURU, B. / ARSLAN, R. / YILMAZ, E. age. s: 224

[115] Karş: POSTACIOĞLU, İ. Borç İkrarı ihtiva Eden Senede, Borcun Bir Kısmının Ödendiği Hakkında, Sonradan Eklenen İbarelerin Senedin İspat Kuvvetine Tesiri (İz. Bar. D. 1983/Temmuz, s:25)

[116] Bknz. HGK. 15..4.1972 T. 4-1265/242; 11. HD. 21.12.1979 T. 5603/5827; TD. 7.4.1972 T. 514/1738; 2.6.1969 T. 5780/2787

[117] Becker, Pelet (Naklen; AKEV, T. Türk Hukukunda Kumar ve Bahis, s:452)

[118] Aynı doğrultuda: 16.11.1995 T. 1841/9772

[119] ANSAY, S. Ş. age. s: 65, dipn. 106a – POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s:249 – KURU, B. a.g.e. s:576 – KURU, B. Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, s:251 vd.

[120] AKEV, T. a.g.e. s:453 vd.

[121] Bknz: 19. HD. 16.09.2013 T. 10601/13938

[122] Bknz: 19. HD. 08.07.2013 T. 8538/12484

[123] Bknz: 2. HD. 12.09.2013 T. 14442/20682

[124] Bknz: HGK. 4.7.2001 T. 2-565/574

[125] Bknz: HGK. 28.2.2001 T. 19-159/197

[126] Bknz: 11. HD. 7.3.1989 T. 4479/1411

[127] Bknz: 11. HD. 21.12.1983 T. 5609/5824

[128] Bknz: 11. HD. 29.11.1983 T. 5216/5339

[129] Bknz: 11. HD. 18.4.1983 T. 1640/1955

[130] Bknz: 11. HD. 8.2.1983 T. 323/538

[131] Bknz: 11. HD. 14.5.1981 T. 2046/2398

[132] Bknz: 11. HD. 27.4.1981 T. 2212/2029

[133] Bknz: İİD. 10.10.1964 T. 8756/10971

[134] TANDOĞAN, H. Kefaletin Geçerlik Şartları (BATIDER, 1977, C:IX, S:I, s:36 vd.) – REİSOĞLU, S. Kefalet Hukuku, s:60 vd.

[135] TANDOĞAN, H. a.g.e. s:37

[136] Bknz: 19. HD. 07.06.2010 T. 11993/7025

[137] Bknz: 19. HD. 28.01.2010 T. 3609/721

[138] Bknz: 19. HD. 04.05.2011 T. 13070/6126

[139] Bknz: HGK. 14.11.2007 T. 13-848/840

[140] Bknz: 19.HD. 7.3.2002 T. 4646/1535

[141] Bknz: 13. HD. 14.2.2002 T. 12455/1585

[142] Bknz: 19. HD. 6.7.1994 T. 7336/7353

[143] Bknz: HGK. 14.3.2001 T. 11-1999/244 

Görev


HUMK.’nun yürürlükte olduğu dönemde; -yani; 1.10.2011 tarihinden önce açılmış olan- «geri alma davasının konusu»[1] geri verilmesi istenen alacağın miktarına göre (HUMK. mad. 1-8) mahkemede açılması gerekmekteydi...

Geri alma davası ile hem alacaklıya ödenmiş olan «borç ve faizler» ve hem de «icra takibi nedeniyle ödenmek zorunda kalınan icra harç ve giderleri» geri istendiğinden, geri alma davasına bakacak mahkemenin görevi de; (borcun aslı + alacaklıya ödenen faizler + borçlunun ödemiş olduğu icra harç ve giderleri)nin toplamına göre belirlenmekteydi (HUMK. mad. 1/II).[2]

Borçlunun, geri alma davasında ayrıca «dava/ödeme tarihinden itibaren» talep ettiği gecikme faizi ise görevli mahkemeyi belirlemede hesaba katılmamaktaydı (HUMK. 1/II).

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan yeni HMK. mad. 2/1’deki “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir” şeklindeki düzenleme uyarınca, bundan böyle asliye hukuk mahkemeleri geri alma davasına bakmakla görevlidir.



Yüklə 12,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin