*&*!
e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;
(zafer kod) Muzaffer TEKİN ile irtibatları; dosyada mevcut deliler ve inceleme tutanaklarına göre
Şüpheliler Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün basın açıklamalarında birlikte olduğu
1-09.03.2006 Tarihinde Hukukçular Birliği ve çeşitli dernekler adına Kemal kerinçsiz'in Van Cumhuriyet Başsavcılığı ili ilgili yaptığı basın açıklamasında Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'ün bulunduğu,
2-Basmdan elde edilen görüntülerde bir basın açıklaması sırasında (zafer kod) Muzaffer TEKİN 'in şüpheli Veli KÜÇÜK ün elini öperken görüldüğü,
3- Milli güç Platformu ve Hukukçular Birliği'nin Patrikhanenin Yunanistan' a gönderilmesi konulu basın açıklamasında şüpheliler (zafer kod) Muzaffer TEKİN,Veli Küçük, Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Zeki Yurdakul Çağman, Oktay YILDIRIM Muammer KARABULUT un birlikte oldukları tutanaklardan tespit edilmiştir.
Veli küçük isimli şahsın bilecikteki ikamatinde yapılan aramada elde edilen CHROM-GRAPH yazısı ile başlayan kareli okul defterinin "1. Sayfasmda-em.yzb muzaffer tekin şeklinde kayıt bulunduğu,
Dosyada mevcut telefon görüşmesinde birşahsm Veli KÜÇÜKe Muzaffer TEKİN yüz başım ne olacak halen çıkmadı demesi üzerine şüphelinin de düzelir şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
TELEFON İDTİBATLARI (aynı numarayla görüşmeler diğer sim karta aittir) -Sedat Peker' in kullandığı 0535 7615190 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Sedat Peker' in kullandığı 0535 8771551 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' m kullandığı 0532 6376537 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' in kullandığı 0532 6376537 nolu GSM hattı ile 9 kez görüştüğü, -Sami Hoştan' m kullandığı 0532 6682176 nolu GSM hattı ile 12 kez görüştüğü, -Boğaç Kaan Murathan' m kullandığı 0537 4090697 nolu GSM hattı ile 6 kez görüştüğü, -Boğaç Kaan Murathan' m kullandığı 0535 5056666 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Mete Can Kurt' un kullandığı 0533 5193535 nolu GSM hattı ile 12 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSMJjattı4k| 2 kez görüştüğü, -Cemal Yiğit' in kullandığı 0216 3599226 nolu Safoif hattı flejl'kez görüştüğü,
"'5\x¥%
i
-Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 5 kez görüştüğü, -Ertuğrul Çakır' in kullandığı 0532 3482757 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 7 kez görüştüğü, -Emin Şirin' in kullandığı 0532 2626884 nolu GSM hattı ile 107 kez görüştüğü, -Emin Şirin' in kullandığı 0532 2626884 nolu GSM hattı ile 11 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0532 2143354 nolu GSM hattı ile 65 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0532 2143354 nolu GSM hattı ile 10 kez görüştüğü, -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0533 2949190 nolu GSM hattı ile 41 kez görüştüğü -Kemal Kerinçsiz' in kullandığı 0533 2949190 nolu GSM hattı ile 54 kez görüştüğü, -Mecnun Odyakmaz' m kullandığı 0533 2711435 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü-Mecnun Odyakmaz' m kullandığı 0533 2711435 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 11 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı, 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 69 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı, 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -M. Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 39 kez görüştüğü, -Vedat Yenerer' in kullandığı 0532 2457989 nolu GSM hattı ile 122 kez görüştüğü, -Vedat Yenerer' in kullandığı 0532 2457989 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 414 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 24 kez görüştüğü
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ÜN katılmış olduğu örgütsel içerikli eylemler;
1-28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi, Noel Baba Vakfı tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" konulu protesto eylemi yapıldığı, Fener Rum patrikhanesi önündeki topluluğa önce Kemal KERİNÇSİZ tarafından kısa bir konuşma yaptıktan sonra, Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer KARABULUT'UN basın açıklamasını okuduğu, Patrikhane kapısına "Patrikhane Yunanistan'a, Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu" yazılı siyah çelenk bırakıldığı, Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Se vgi ERENEROL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN isimli şahısların katıldığı,
2-10.11.2005 saat 08.30 da Fener Rum Patrikhanesi önünde Hukukçular Birliği, Milli Güç Platformu, MHP İstanbul İl Başkanlığı, İşçi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Noel Baba Vakfı, Bağımsız Türk Ortodoks Vakfı, Muharip Gaziler Derneği, Yeniden Kuvay-i Milliye Derneği ve Şehit Aileleri Derneği tarafından "Fener Rum Patrikhanesinin Lozan'a ve Atatürk'e,Türk milletine meydan okuduğu ve Rum metropolitanlarının Ekûmenik iddiası ile Balat'taki patrikhanede toplanmasının 10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıl dönümüne rastlanmış olmasını protesto etmek" basın açıklamasını Kemal KERİNÇSİZ okuduğu,Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT isimli şahısların katıldığı,
3-09.03.2006 saat 12.00 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Hukukçular Birliği, Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği tarafmdan "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C. Savcısı Ferhat SARIKAYA'nm hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için basın açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklamasının okunduğu, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM'm katıldığı,
4-2007/1536 nolu soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Veli KÜÇÜK isimli şahsın bilgisayarından elde edilen "2006 YILI KUVVACISI" Ödül Törenine ait olduğu tespit edilen fotoğraflardan törene Veli KÜÇÜK, Kemal KERİNÇSİZ, Vedat YENERER, Emin GÜRSES isimli şahısların katjMğîlîa'tespit edilmiştir.
5-25.02.2007 günü Taksim Gezi Parkında Azerbaycan Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen ve dernek başkanı Timur SELÇUK'un katıldığı basın açıklamasına; Veli KÜÇÜK, Av. Kemal KERİNÇSİZ, Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GULALTAY ile Rafet ARSLAN, Emre GULALTAY isimli şahıslann katıldığı mevcut incelem tutanaklanndan anlaşılmıştır.
Firari şüpheliTuncay GÜNEYin şüpheli Veli KÜÇÜK ile alakalı video kaydındaki anlatımlarına bakıldığında;
Veli KÜÇÜK'ün ERGENEKON ve LOBİ adı verilen örgütsel yapılanması, bu faaliyetleriyle ilgili bağlantılı olan şahıslar ve olaylar hakkında bilgiler verdiği.
Tuncay GÜNEY'in anlatımlanndan 1992 yılından beri Veli KÜÇÜK'ün yanında bulunduğu, Veli KÜÇÜK adına bir çok görüşmeye katılarak bilgi ve belgeleri Veli KÜÇÜK'e ilettiğini anlattığı.
Tuncay GÜNEY kendisini Veli KÜÇÜK'ün "MUTEMEDİ", Veli KÜÇÜK'ü ise, ERGENEKON bünyesindeki "HÜKÜMET SÖZCÜSÜ" olarak tanımlamaktadır.
1976-77 yılında Mukavmiye Teşkilatı olarak, "Ordu" içinde ERGENEKON adıyla bir "cunta" kurulduğunu, bu örgüt içinde askeri ve sivil üyelerinin olduğunu, Amerika'nın örgütleyip NATO'nun komünizmle mücadele zamanında kurmuş olduğu bu örgütün, Kıbrıs harekatından sonra bölündüğünü, Veli KÜÇÜK'ün de içinde bulunduğu ERGENEKON'un ayrı bir gurup olarak devam ettiğini, (12) kişilik bir yönetici üyeden oluştuğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu gurubun "HÜKÜMET SÖZCÜSÜ" olduğunu,
Evinde yapılan aramada LOBİ ve ERGENEKON isimli belgelerin çıktığını, bu belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasanmı olduğunu, Doğu PERİNÇEK in "Yeniden Yapılanma" diye bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK' nın onu genişleterek tasan haline getirdiğini,
LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,
ERGENEKON'un yeniden yapılanmasıyla ilgili tezi, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN ile birlikte Bilecik'te hazırladıklarını,
Lobi faaliyetleri çerçevesinde; MAFIA, MEDYA, IŞ-TICARET, BANKA,
SANAT gibi kollarda faaliyet gösterilmesi, örgüte gelir temin etmek için bunlardan yararlanılması çalışmaları yapıldığını,
Veli KÜÇÜK'nm "Mustafa Kemal bu ülkeyi Çeteler le kurdu" diyerek örgütlenmesini savunduğunu, anlattığına göre; Mustafa Kemalin kurduğu örgütlerden birisinin adının karakol cemiyeti olduğu, aynca Müdafa-i Hukuk, Kuvvayı Milliye gibi başka başka örgütlerin olduğunu, bütün bu örgütlerin halen devlet içinde devam ettiğini söyleyerek "çeteler le başardı bir araya gelişi" dediğini, Veli KÜÇÜK'ün de halen bahsedilen yöntemle hareket ettiğini, Sedat PEKER gibi guruplan kontrolü altında tuttuğunu, aynca iş adamlannı örgütlediğini ve soldaki örgütleri kontrol altına almaya çalıştığını, yine birbiriyle zıt gibi görünen guruplarla ilişki içinde olduğujtuf---^.
,/% W
Veli KÜÇÜKün en önemli özelliklerinden birinin, kendisine çalışan elemanlarını kontrol etmek amacıyla, özellikle gurup içinden bir şahsı kendisine bağlayarak diğerleri baklanda istihbarat aldığını,
Örgütün devamlılığının sağlanabilmesi için, uyuşturucu-silah gibi herşeyin mubah görüldüğünü, bunu Veli KÜÇÜK'le birlikte olduğu dönemde fark ettiğini,
Veli KÜÇÜK'ün hücre yapılanmasını çok iyi bildiğini ve çok temkinli olduğunu, başkaları ile paylaştıklarını kendisi ile, kendisi ile paylaştıklarını başkaları ile paylaşmadığını, Korkmaz YİĞİT gibi birinden birşey almayı düşündüğünde, mafia olarak SEDAT PEKER'i, gazeteci olarak ta kendisini şahsın üzerine saldırtarak, para koparacağı şahsı sıkıştırıp istediğini aldığını,
Veli KÜÇÜK'ün tayinle bir yere gideceği zaman kendi ekibini kaydırdığını, fakat bu olayı çok dikkatli yaptığını, bu nedenle hiç kimsenin fark etmediğini, mesela İzmit Alay dan Giresun'a giderken İzmit Alaydaki adamlarını değil de Kars'ta ki yada Ankara' da ki adamlarını kaydırdığını,
Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yaym yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,
Bunların yanı sıra ERGENEKON yapılanmasının; MAFİA, MEDYA, İŞ ve TİCARET camiası, Sanat ve Şarkıcı camiası, TERÖR ÖRGÜTLERİ, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI ve değişik Dernek kuruluşları ile bağlantılarının olduğu,
MAFİA grupları içersinden, Sedat PEKER, Ali YASAK (Drej Ali), Sami HOŞTAN ve Mahmut YILDIRIM (YEŞİL) ile irtibatlı olduğu,
MEDYA kuruluşları içersinden, Aydınlık Dergisi, Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi ve Ulusal TV ile irtibatlı olduğu,
İŞ ve TİCARET camiasından, Kemal ÖZDEN'in başkanlığını yaptığı Ulusal Saniyiciler İş Adamları Derneği (USİAD), Ali Avni BALKANER, Korkmaz YİĞİT, Adnan POLAT ile irtibatlı olduğu,
SANAT ve ŞARKICI camiasından, Seda SAYAN (Drej Aliyle tanışık), Ajda PEKKAN, İbrahim TATLISES (Veli paşayla samimidir) irtibatlı olduğu,
TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN, BİZBULLAH, DHKP-C (Bedri YAĞAN gurubu) ile irtibatlı olduğu,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI olaylarında; JİTEM, Mesut BARZANİ, Amerikan CAT şirketi bağlantısı olduğu,
DERNEKLER içersinden; Kemalist hareket, Ulusal Gençlik Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği ile irtibatlı olduğunu beyan ettiği.
MEDYANIN ELEGEÇİRİLMESİ VE KONTROLÜ
Samanyolu Televizyonundan ayrıldıktan bir süre sonra, Veli KÜÇÜK'ün kendisine, HBB Televizyonunda Bülent ÖZTÜRKMEN ve Behiç KILIÇ ile görüşme yapmasını, Behiç KILIÇ in oradan ayrılarak Akşam Gazetesine geçeceğini, oraya Selahattin SADIKOGLU nu getireceklerini söyleyerek HBB TV ye gönderdiğini, orada Behiç KILIÇ ve Selahattin SADIKOGLU ile tanıştığını, Behiç KILIÇ'm "Velrabi bahsetmiştir, Akşam Gazetesine
böyle bir operasyonumuz var, orda güzel bir gazete yapacağımız inancındayız" dediğini, şahısla konuşmasından sonra, Akşam gazetesinde işe başladığını,
Akşam gazetesi sahibi Mehmet Ali ILICAK'ın Veli KÜÇÜK'ün kontrolünde olduğunu, gazeteye geçtikten sonra Veli KÜÇÜKyla oturup, gazeteden kimlerin tasfiye edileceğini konuştuklarını ve bazı kişileri tasfiye ederek gazetenin kontrolünü ellerine aldıklarını, Aslan BULUT, Alev ÇUKURKAVAKLI gibi bazı gazetecilerden ekip kurduklarını, gazetede çıkacak bir çok haberde Veli KÜÇÜK'ün onayının alındığını,
Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEK'le irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü, Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,
Yine Adnan AKFIRAT'm kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CİA nm güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli KÜÇÜK'nm bu şekilde basında örgütlendiğini,
Doğu PERİNÇEK ile Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan
AKFIRAT Ferid İLSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan isimli
şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT m partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERINÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOGLU, Faik BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahısları gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini,
Veli KÜÇÜK ve ekibinin Doğu PERİNÇEK'i rahatlıkla kullandığım, Doğu PERİNÇEK'in Hukuk profesörü olduğunu ve ailesinde siyasetçi, askerlerin bulunduğunu, babası Sadık PERİNÇEK'in Adalet Partisi kurucularından olduğunu, görünenin aksine Doğu PERİNÇEK'in Türkiye nin içindeki Nato örgütünde askerlerin bir numaralı adamı olduğunu, Türkiye deki askerlerin içindeki Amerikancı kesimle beraber hareket ettiğine inandığını, bir dönem Doğu PERİNÇEK'in İsraille anlaştığı şeklinde haberlerin çıktığını, Doğu PERİNÇEK'in Amerikan düşmanı olmadığını, İsraile bölgesel hizmet ettiğine inandığını,
Kendisinin Doğu PERİNÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklarını bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid İLSEVER olduğunu,
Bir dönem Aydınlık Dergisinin İngiltere muhabiri, Hasan YALÇIN'm danışmanı ve tercümanı Doğan DUYAR ile K.Irak'a gittiklerini, ancak Habur gümrükteki polis kontrolünde pasaportunda sorun çıktığını, bunun üzerine Silopi Tugay komutanı Tuğgeneral Nejat MÜLDÜR ün bu konuyla bilfiil ilgilenerek yanma bir yüzbaşı verdiğini, daha sonra K.Irakta Komünist Parti başkanı ile görüştüklerini,
Susurluk olayından sonra, Radikal Gazetesinin, Veli KÜÇÜK hakkında "Nerede Faili Meçhul Orda Veli KÜÇÜK" diye manşet attığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK gitsin Aydın DOĞAN ile görüşsün" dediğini, Doğu PERİNÇEK'in Aydın DOĞAN ile bu konuda görüştüğünü, Aydm DOĞAN'm bundan sonra Milliyet Gazetesinde falan haber yapmamaya gayrete edeceğini, Radikali de damadıyla görüşüp etkileyeceğini" anlatarak "Veli KÜÇÜK'ya söyleyin Hürriyet Gazetesi her ne kadar bende görünse de Hürriyet Gazetesi benim değil KOÇ' UN^a^îgrrîk
Bu gelişmeler üzerine Veli KÜÇÜK'ün, Marmara Denizinde bulunan KOÇ'UN adasını taciz etmeye başladığını, adanın fotoğraflarının çekildiğini, bunu Behiç KILIÇ'm organize ettiğini, bu gelişmeler üzerine Rahmi KOÇ'un, Mesut YILMAZ'in danışmanı vasıtasıyla Veli KÜÇÜKyla yemek yiyelim diye haber gönderdiğini,
Veli KÜÇÜK'ün Number One TV ve radyosu sahipleri Ömer KARACAN'a destek verdiğini ve bir gazete çıkarma teorilerinin olduğunu, Ali KARACAN'm bir gazette kurması konusu gündeme geldiği, ancak Veli KÜÇÜK'ün daha sonra bu şahsa desteği kestiğini,
CUMHURİYET GAZETESİNİN ALINMAYA ÇALIŞILMASI;
Basında kuvvetli bir şekilde yer alabilmek için Cumhuriyet gazetesinin alınmasını düşündüklerini, Özdemir SABANCI suikasti sonrasında Veli KÜÇÜK'ün Şevket SABANCI'ya olaylar hakkında bilgi vermesi nedeniyle bir güven oluştuğunu, bu nedenle Cumhuriyet Gazetesininin Gürbüz ÇAPAN'ın elinden alınması için, Şevket SABANCFnm Mete AKYOL aracılığı ile Veli KÜÇÜK'e teklif yaptığını, Sabancıların bu iş için 5 milyon dollar vereceklerini söylediklerini,
Veli KÜÇÜKnm Cumhuriyeti almak için Gürbüt ÇAPAN la görüşmesi talimatı verdiğini ve "yukarının emri var dersiniz" dediğini, bunun üzerine Doğu PERINÇEK'e giderek "Hüseyin KIVRIKOGLU nun emri olduğunu, Veli KÜÇÜKnm böyle söylediğini" anlatarak Gürbüz ÇAPANLA bu konuyu görüşmesini söylediğini, ilerleyen günlerde İlhan SELÇUK'un da "ekarte edilmesi"nin konuşulduğunu, gazetenin alınması için Ulusal Sanayiciler İş Adamları Derneği başkanı Kemal ÖZDEN isimli şahıstan 3 Milyon Dollar para alınmasını görüştüklerini, konulann Gürbüz ÇAPAN ve Kemal ÖZDEN ile görüşüldüğünü,
Başkanlığını Kemal ÖZDEN'in yaptığı Ulusal Saniyiciler İş Adamları Derneğinin çırağan sarayında, kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptığını, bu toplantıya 10 kişilik elit iş adamının katıldığını, toplantıda Veli KÜÇÜK'ün "arkadaşlar grup örgütlenmesine gitmeliyiz, yani iş adamları örgütlenmesine gitmeliyiz" diyerek LOBİ'nm özetini anlattığını, bu lobi içinde "bir gazete bir tanede televizyon lazım" dediğini, televizyonu organize edebileceklerini, çünkü Doğu PERİNÇEK'in elindeki televizyonu alacaklarını ve normal televizyon hattına çevireceklerini, ancak bir gazeteye de ihtiyaç olduğunu anlattığını, bunun üzerine Kemal ÖZDEN "Cumhuriyet'i düşünüyoruz" dediğini, öbür iş adamlarının da bunu desteklediğini, Veli KÜÇÜKnm "mutlaka basın olmalı basma girmeliyiz güçlenmek için basın olmalı en büyük eksiklik şimdi basın" dediğini,
Bu gurup için Cumhuriyet Gazetesinin alınmasının çok önemli olduğunu, çünkü Cumhuriyet Gazetesinin kaynaklan ve ilişkileri bakımından çok iyi olduğunu, bu ilişkinin "Cumhuriyet demek derin devlet demek, İttihat Terakki çiler demek, Alman devletinden para almak demek" şeklinde özetlenebileceğini,
Konuyla ilgili ENKA tesislerinde general Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN, Ferid İLSEVER, Kemal ÖZDEN ve Gürbüz ÇAPAN'ın Esenyurtta bloklarını yapan Müteahhit Ümit ÜLGEN in birlikte yemek yediklerini ve hisseler konusunda görüşüldüğünü, görüşmeler sonunda Cumhuriyet gazetesinin başına Mete AKYOL, gelirler giderler müdürlüğüne Ümit ÜLGEN ve Kemal ÖZDEN'in getirileceği, içerdeki kadrolaşmayı da Doğu PERİNÇEK ile Mete AKYOL'un yapacağının kararlaştınldığı,
Bu dönem içersinde Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV için Avprupadan 500 Milyar para getirdiğini, bu paranın bulunabilmesi için Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Haluk ŞAHİN (ARENA programından) gibi şahıslann, Almanya -Fransa gibi ülkelere iki kere tur yaptığını, Avrupada PKK ve İslami kesimig^para toplayabileceğini ancak Doğu PERİNÇEK'in toplayamayacağmı, bu parayı naptf^topla|jklarını bilmediğini, bu şekilde
TİCARİ FAALİYETLER
Veli KÜÇUK'ün lobi faaliyetleri çerçevesinde, Kemal ÖZDEN, Ali BALKANER, Korkmaz YİĞİT, Adnan POLAT gibi işadamları ve yöneticilerden
yararlandığını, Ulusal İş Adamları Derneği (USİAD)'ı, TÜSİAD gibi yapmak için çalıştığını, bu nedenle USİAD la periyodik olarak sık sık toplantılar yaptıklarım,
USİAD içersinde Kemal ÖZDEN, Ümit ÜLGEN, Musa TANRIKULU, Adnan POLAT , amcaoğlu Zeki POLAT gibi şahısların olduğunu, ancak Doğu PERİNÇEK ve Veli KÜÇUK'ün sitem etmeleri sonrasında, Başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olan Zeki POLAT'm USİAD dan atıldığını, Veli KÜÇUK'ün Zeki POLAT hakkında MİT ten olduğunu söylediğini,
MAFİA BAĞLANTILARI
SEDAT PEKER;
Sedat PEKER'in 23 yaşında, Ali İhsan USKOL vasıtasıyla Veli KÜÇÜK ile tanıştığını, Sedat PEKER'in ilk dönemler sokak kabadayısı olduğunu, Veli KÜÇÜK ile tanışmasından sonra, örgütlenmeye başladığını, Sedat PEKER in örgütlenmesinin öbür mafya gruplarına benzemediğini, her kurumda ve farklı konumlarda adamlarının olduğunu ve çevreye yüklü miktarlarda para dağıttığını,
Veli KÜÇUK'ün "mafia" yapılanması olarak ilk sıraya Sedat PEKER'i koyduğunu, çünkü Sedat PEKER'in laftan çıkmayıp söz dinleyen, Veli KÜÇÜKnm bir dediğini iki yapmayan, oğlu gibi sevdiği bir kişi olduğunu,
Sedat PEKER'in adamı olan Mecnun ODYAKMAZ'm örgütü elinde tuttuğunu, Veli KÜÇÜK ile Balmumcu Merkez Komutanlığmdaki evinde çalışma odasında otururlarken, SİMTEL (SİMENS de olabilir)'i Sedat PEKER'e aldıklarını, orada iyi bir organizasyon gerçekleştireceklerini anlattığını,
Sedat PEKER'in "deprem zedelere yardım etmesi gibi" halka bazı yardımlarda bulunmasının, Veli KÜÇUK'ün teorisi olduğunu, Sedat PEKER'in de bu teori üzerinden hareket ettiğini,
Veli KÜÇUK'ün Sedat PEKER gibi bir çocuğu yirmi üç yaşından beri yürüttüğünü, kendisinin Veli KÜÇÜK'le birlikte olduğu dönemde Ergenekon - Lobi yi çözdüğünü, ancak mafyada ki insanları yönetirken nasıl kendini kamufüle edebildiğini çözemediğini,
SAMİ HOŞTAN;_
Veli KÜÇÜK ve JİTEM'in yaptığı uyuşturucu trafiğinde yer aldığını,
ALİ YASAK (DREJ ALİ);
Ali YASAK susurluk kazasında, Veli KÜÇÜK tarafından kullanıldığını, Susurluk kazası sonrası olay yerine ilk giden kişilerden olduğunu ve kaza yapan araçtaki çantayı drej Ali'nin aldığını, ayrıca cenazeleri de Drej Ali'nin aldığım,
MAHMUT YILDIRIM (YEŞİL);
1993 yılında Silopi Haç Konaklama tesislerine yakın Botaş'da bulunduğu bir sırada, Ali YILDIZ ve Yüzbaşı Sebahattin....? (Zahoda Kızılay Hilal Akmerde Tim görevlisi) isimli şahıslarla sohbet ettiğini, YEŞİL den bahsedildiğini, bu şahsın itirafçı olduğu, JİTEM'in içinde görevli olduğu, memur statüsünde olmadığı, YEŞIL'in Veli KÜÇUK'ün adamı olduğunun anlatıldığını,
Sebahattin Yüzbaşının İzmit'te Veli KÜÇUK'ün yanma gelip gittiğini, yine İzmit Jandarma Alay Komutanlığında ve Giresun'da Veli KÜÇÜK le beraber olan Yüzbaşı
Mustafa ? nm kendisine anlattığına göre; 1998 yılında Veli KÜÇUK'ün Giresun'da
Tugay Komutanı olduğu dönemde, YEŞİL'in gelip gittiğini anlattığını, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e sorduğunda, "YEŞİL'in kendi elemanı olduğunu, örgüte kendisinin aldığını, bir dönem birlikte çalıştıklarını, Mehmet EYMÜR'ü^öiTE|İİ»:,ile çalıştığını, ancak YEŞİL ile çalışmak için kendisine yetki verildiğini" söyledfğihî, ' •^,""3^
Veli KUÇUK'ün, YEŞIL'in karıştığı olaylarla ilgili MIT-Mehmet EYMUR'ü suçladığını, MİT'in YEŞİL'i yanlış kullandığını anlattığım,
SEMİH TUFAN GÜLALTAY;
PKK'nın K.Irakta Celal TALABANİ ile uyuşturucu işi yaptığım, PKK nın yanında yer alan Akın BİRDAL'm vurulması emrini (YEŞİL) Mahmut YILDIMM'in verdiğim, Yeşil'in Veli KÜÇÜK'ün adamı olduğunu, Yeşilin adamının da Cengiz Astsubay olduğunu, Semih Tufan GÜLALTAY'm Akın BİRAL'ı vurmaktan yakalanıp ceza evine konulduğunu,
Bir dönem Semih Tufan'm kardeşi Emre GÜLALTAY'm Korkmaz YİĞİT'i sıkıştırdığını, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün Emre yi yanma çağırdığını, Emre GÜLALTAY'm Veli KÜÇÜK'ün karşısında "iki büklüm oturarak" bir emri olup olmadığım sorduğunu,
Bunların haricinde, Veli KÜÇÜK ile ilişkili mafia gurupları olarak; altıncı filodaki Havacı OĞUZ'un olduğunu, ayrıca Şenol ACAR'm olduğunu, Şenol ACAR'm Sedat PEKER'e düşmanmış gibi bir hava vermesine rağmen böyle olmadığını, yine Veli KÜÇÜK'ün Ali İhsan USKOL'un oğlu, Levent USKOL aracılığı ile Kürşat YILMAZ'la görüştüğünü,
UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI VE BAĞLANTILARI;
Veli KÜÇÜK'ün İranla arasının çok iyi olduğunu, İran da MOD isminde bir örgüt olduğunu, bu örgütün İran'ın Gladyosu olduğunu, MİT yada Polis'in uyuşturucu işi yapamayacağını ancak JİTEM'in çok rahatlıkla uyuşturucu işi yaptığım,
CAK (CAT) isminde bir Amerikan Şirketinin bulunduğunu, bu şirketle ilgili geniş bir araştırma yapıldığını, Doğu PERİNÇEK'in şirketle ilgili bilgileri Veli KÜÇÜK'e verdiğini, CAK şirketinin uyuşturucu işi yaptığım,
Mesut BARZANİ'nin de uyuşturucu işi yaptığını, ancak BARZANİ'nin aldığı uyuşturucuyu İsrail-Türkiye paralelinde CAK firmasına verdiğini,
Celal TALABANİ'nin de o bölgede uyuşturucu ticareti yaptığını, TALABANİ'nin uyuşturucuyu Afaganistan'dan alarak Fransa-Almanya-Hollanda üçgenine verdiğini, bu ticareti Kürt iş adamları vasıtası ile yaptığım, PKK terör örgütünün de TALABANİ'ye uyuşturucu verdiğini, Celal TALABANİ'nin ayrı örgütlerle uyuşturucu işi yapmasından dolayı sevilmediğini,
İlerleyen dönem içersinde CAK firması, uyuşturucu kaçakçılığı konusunda Türkiye'yi yani askerleri ekarte ederek uyuşturucuyu kaynağından almaya başladığını, Afganistan'dan ek olarak uyuşturucu alınması, Burhanettin RABBANİ ile anlaşılması için, İran'ın onayının gerektiği, İran olmadan bu çalışmanın yapılamayacağını, bu yüzden CAK firmasının bu şekilde anlaşma yaparak Türkiye'de ki uyuşturucu bağlantısını aradan çıkardığını, bu yüzden Askerlerin CAK firmasıyla uyuşturucu konusunda sürtüştüğü (anlaşamadıkları), Veli KÜÇÜK'ün CAK firmasıyla ilgili ayrıntıya girmeden haber yapılmasını söylediğini, kendisinin de Akşam gazetesinde "kısır" ayrıntıya girmeden bir haber yaptığını,
Ayrıca Çekiç Güç subaylarının Adana'dan yönlendirilmesiyle ilgili
fotoğrafların kendilerine geldiğini, bu fotoğraflarda, Amerikan askerlerinin, KJrak ta
sözde Peşmergeler için ev-kamp yaptığı, ancak bu kampları PKK terör örgütünün
kullandığının yer aldığı, bu haberi Akşam Gazetesinde yayınladığını, Veli KÜÇÜK'ün
bu haberleri yayınlatmasının sebebinin ise, Amerikan CAK firmasıyla ilgili Uyuşturucu
dan kaynaklanan sorunlar olduğunu, ana meselenin bu olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün bu
şekilde basın yoluyla Amerikalılara saldırarak uyuşturucudan gelen gelirin tamamını
kaybetmemeye çalıştığını, bu olay sonrasında Amerjtefttâî^/g^^n'dan İran'dan mal
aldıkları için, Türkiye ile de iyi geçinmek zoranda^ldıklaA^ uyuşturucudan gelen gelirin,
eskisi kadar olmasa da devam ettiğini, #&■ ..<=-,.
Dostları ilə paylaş: |