Doğu PERİNÇEK: Vedat YENERER'i basın içerisinden gazeteci olarak bildiğini ifade etmiştir.
Emin GÜRSES:Vedat YENERER'i medyadan tanıdığını, bir defa da TV programına katıldığını, bu programdan sonra tanıştığını, birbirlerini telefonla arayıp görüştüklerini.
İbrahim BENLİ:Vedat YENERER' i gazeteci kimliği ile tanıdığını, köşe yazılarını okuduğunu, tanışıklığı olmadığını,
Mehmet Adnan AKFIRAT: Vedat YENENER'i gazeteci olarak bildiğini ve Ulusal Kanal'da programa katılmak amacıyla geldiğinde görüştüğünü ifade etmiştir.
Veli KÜÇÜK: Vedat isimli şahsın Yeniçağ Tv'de yazan Vedat Yenerer olduğunu, kendisini tanıdığını ve arkadaşı olduğunu,
Hayrettin ERTEKİN :VEDAT YENERER'i televizyoncu olması nedeniyle CAN ATAKLI'nın yerine televizyona almasının söz konusu olduğunu ve isminin geçtiğini, ancak yönetim kuruluna ismi sunulduğunda biografisini gördükten sonra ekonomi kanalı oldukları için Vedat YENERER'i kabul etmediğini,
Soruşturma kapsamında gözaltına alman şüphelilerin rehber bilgileri dökümü alınmış ve alman rehber dökümleri diğer şüphelilerin rehber dökümleri ile karşılaştmldığmda şüpheli Vedat YENERER'in telefon numarasının şüphelilerden; Ahmet CEYHAN, Emin ŞİRİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN,Veli KÜÇÜK 'da kayıtlı olduğu,
Tape : ... 22.02.2008 tarihinde Ferid İLSE VER ve Serhan BOLLUK iie görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "Abi ben Doktor Kemal İÇMEN aradı" "Ben hastanedeyim SSK hastanesinde fakat şöyle bir az önce İstanbul Emniyet 7-8 kişiyi gözaltma aldı dedi ee Emin GÜRSES Alo" dediği, Serhan BOLLUK'un "Emin GÜRSES'i mi ?" dediği, Ferid İLSEVER'in "... gözaltına almış internetten takip ettim gördüm dedi Vedat YENERER 7-8 kişiyi gözaltma almışlar" "...bana öyle söyledi şimdi telefonla aradılar beni bunlar bunlar gözaltına alınmış dedi senden ricam aklıma geldi şimdi Vedat YENERER'i haber yapıyoruz adını geçireceğiz vs. falan filan geçirmeyelim şimdi onu söylemek için aradım seni" dediği, bu görüşme ile ilgili olarak şüpheli Serhan BOLLUK savcılık ifadesinde; Ferid İLSEVER derginin yayınlanacak olan sayısında Vedat YENERER hakkında bir haber çıkacağını bildiğini, Şuanda bunun neyle ilgili olduğunu hatırlamadığmı,bu esnada Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltma alınınca haberin çıkmasının uygun olmayacağını değerlendirerek kendisini bu konuda aradığını,Bu konuda konuştuklarmı,soruşturmanın siyasi yönlendirmeyle yürütüldüğü konusunda neredeyse kesin bir kanaate sahip olduğu için soruşturmayı başından itibaren yürüten Savcı Zekeriya ÖZ hakkında siyasi eğilimleri, ne yapıp yapmadığı konusunda bir araştırma yapma konusunda konuşmaları olduğunu, ancak bunu dergi kapağı yapmaya karar vermediğini beyan etmiştir.
Telefon analiz raporuna balcılığında,
-Kemal KERİNÇSİZ' in kullandığı 0 533 294 91 90 nolu GSM hattı ile 50 kez görüştüğü, -M. Zekeriya ÖZTÜRK' in kullandığı 0 542 354 65 79 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Kemal KERİNÇSİZ' in kullandığı 0 532 214 33 54 nolu GSM hattı ile 10 kez görüştüğü, -Ferid İLSEVER' in kullandığı 0 533 277 15 64 nolu G^M*MtM|e 1 kez görüştüğü, -Mecnun OD YAKMAZ' in kullandığı 0 533 542 92 jj/faolu G^f]|$ı ile 1 kez görüştüğü,
-Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU' mm 0 532 357 07 81 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü,
-Halil Behiç GÜRCİHAN' in 0 532 595 90 46 nolu GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Veli KÜÇÜK' in kullandığı 0 533 643 96 65 nolu GSM hattı ile 121 kez görüştüğü, -Veli KÜÇÜK' in kullandığı 0 506 240 06 06 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Ümit OĞUZTAN' in kullandığı 0 533 271 72 96 nolu GSM hattı ile 6 kez görüştüğü, -Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' in 0 532 341 29 02 nolu GSM hattı ile 69 kez görüştüğü, -Ümit OĞUZTAN' in kullandığı 0 533 272 72 96 nolu GSM hattı ile 4 kez görüştüğü, -Oktay YILDIRIM' in kullandığı 0 505 810 87 91 nolu GSM hattı ile 13 kez görüştüğü, -Emin ŞİRİN' in kullandığı 0 532 262 68 84 nolu GSM hattı ile 191 kez görüştüğü, -Emin GÜRSES' in 0 532 206 67 68 nolu GSM hattı ile 34 kez görüştüğü, tespit edilmiştir.
f)Hukuki değerlendirme;
Şüpheli Vedat YENERER'in Örgüt mensuplarından Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Emin GÜRSES, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN, Kemal KERİNÇSİZ ve FERİT İLSEVER ile ilişki ve örgütsel irtibat içerisinde olduğu, irtibatlarının gazetecinde alakalı olağan irtibatlardan bulunmadığı, ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içinde iletişim ve propaganda biriminde görevli olduğu, şüphelilerden Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL ve Emin GÜRSES'e internet ajans.com adına yılın kuvvacısı ödülünü verdiği,
Şüpheli Veli KÜÇÜK ifadesinde; gazeteci bir arkadaşı olarak beyan etmiş olmasına rağmen adı geçen şüpheli ile dosyada mevcut 26.11.2007 tarihli iletişim tespit tutanağında şüphelinin Veli KÜÇÜK ile kendi görüşleri doğrultusunda ileriki zamanda kullanmayı planladıkları MHP'nin genel Başkanlığına Ümit ÖZDAĞ'm getirilmesini planladıkları,
Şüpheli Vedat YENERER'in Ö. P. ile yaptığı 22.01.2008 tarihli telefon görüşmesinin bir bölümünde; "5 sene sonra bu adamların bu savcıların hiç biri ortada kalmayacak, bu AKP İkdidarı gittiği gün korkunç şeyler olacak yani bunların hiç biri çalışamıycak hepsi çoğu mesleği bırakıp ayrılmak zorunda kalacak korkularından ayrılacaklar çünkü verdikleri zararı biliyorlar kaçacaklar gözlerini yummuşlar" dediği,
22.01.2008 günü saat:21.34 de paşam diye hitap ettiği N. E. isimli şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesinin bir bölümünde Vedat YENERER'in: Daha bir vahim ben ama yani Türk Silahlı Kuvvetlerine şey olmaya başladım gıcık kapmaya başladım dediği, N. E.'in: Eee gözdağı veriyorlar şimdi netice de bir emekli general'i içeri aldılar dediği, Vedat YENERER'in "Susarsan sıra sana gelir mantığı var yani artık bana göre Türk Silahlı Kuvvetleri kendisini tabi savunacak sivil de bulamayacak bu kafayla giderse" şeklindeki görüşmeleri ile emekli askeri şahıslar üzerinden Şüphelinin Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı askeri şahıslan isyana tahrik ettiği,
Şüphelinin ikametinde yapılan aramada elde edilen T. D.isimli şahsın G. Y. isimli bayan ile müstehcen görüntülerinin yer aldığı videokaseti ile ilgili olarak T. D. her ne kadar kendisine bu kasetten dolayı şantaj yapılmadığını beyan etmişse de, şüphelinin Yeniçağ gazetesinde 20.01.2008 günü yazmış olduğu "Açması Türk Medyası..." başlıklı köşe yazısının, " Gün geçmiyor ki bir gazetecinin ya da televizyon yıldızının kaseti piyasaya çıkmasın... Ankara'da yaşayan ve kokteylden kokteyle dolaşan orta yaşın üzerindeki "akil" ve "babacan" olması gereken yöneticisi ile mesleğe yeni başlayan genç bir kadının en hafif tabirle uygunsuz görüntülerini görünce yıldırım çarpmışa döndife/r^l^eklinde olduğu yazının üstü kapalı bir tehdit niteliğinde olduğu anlaşılmakladır. ,/'.-, *^p "H
İl ' İ( ""? V
Ayrıca şüphelinin dosyada mevcut 22.01.2008 tarihli iletişim tespit tutanağında emekli Tuğgeneral N. E. isimli şahsa elinde T. D.'ait kasetin olduğunu söylediği,
Şüphelinin köşe yazısından ve iletişim tespit tutanağından anlaşılacağı üzere bahse konu kaseti örgütün amaçlan doğrultusunda şantaj amaçlı kullanmayı planladığı anlaşılmaktadır.
Şüpheli Vedat YENERER'in telefon numarasının, diğer şüphelilerden Ahmet CEYHAN, Emin ŞİRİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN ve Veli KÜÇÜK'ün telefonlannda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Aynca şüphelinin yazacağı haberleri yazmadan önce örgütün üst düzey yöneticisi konumunda olan şüpheli Veli KÜÇÜK'ü arayarak onun talimatlanna göre haber yaptığı, yapılan operasyonlara kızıp anormal tepki verdiği, hatta kendisinin de alınabileceğini telefonda söylemesinden de aralanndaki örgütsel ilişki sebebiyle böyle bir endişe taşıdığı Veli KÜÇÜK'le yaptığı görüşme içeriklerinde örgütün yapısına uygun liderlerin siyasi partilerin başına geçirilmesi için faaliyetlerde bulunduklan buradan da şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu,
Şüphelinin evinde ruhsatsız uzun namlulu vahim nitelikte tüfek bulundurduğu, bu tüfeği Türkiye'ye Kaçak olarak Kuzey Iraktan getirdiği ve gümrükte beyan etmediği bu sebeple Türkiye'ye Silah İthali suçunu da işlediği,
Şüphelinin 34 VF 1985 Plakalı Otosunda yapılan aramada elde edilen (11) adet fotoğrafın şüpheliye ait PKK terör örgütün kamplannda çekilmiş fotoğrafın bulunduğu bu şüphelinin PKK kamplanna gitmesinin bir tesadüf olmadığı, aynı örgüt adına faaliyetlerde bulunan diğer şüpheliler Doğu PERİNÇEK, Hayati ÖZCAN ve Ferid İLSEVER'in de PKK kamplannda ve Terör örgütü elebaşısı Abdullah ÖCALAN'la çekilmiş çeşitli resimlerinin bulunduğu, örgüt kamplanna her gazetecinin gidemeyeceği göz önüne alındığında şüphelilerin PANZEHİR isimli örgütsel içerikli dokümanda da belirtildiği gibi PKK terör örgütü ile yakın irtibatlarını ortaya koymaktadır.
Bu nedenle, şüpheli Vedat YENERER'in üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak, Türkiye'ye kaçak silah ithal etmek ve vahim nitelikli ruhsatsız tüfek bulundurmak eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 6136 Sayılı Kanununl2/1 13/2 (Yargıtay kararlarına göre kişisel ihtiyaç için yurtdışından yasal olmayan yollardan getirilen bir adet silahın 6136 sayılı Yasanın 12/1 maddesi kapsamına girmediği belirtildiğinden sevk maddesi bu şekilde gösterilmiştir), TCK'nun 54/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
32-ŞÜPHELİ GÜLER KÖMÜRCÜ a)-Emniyet ifadesinde özetle;
Kendisinin 17 yıldır basın yayın dünyasında olduğunu, 1997 yılından itibaren Akşam gazetesinde görev yaptığını, 2001-2005 yıllannda akşam gazetesinin Amerika Birleşik Devleti Washington temsilciliği yaptığını,
Ergenekon terör örgütü kapsamında kendisi ile birlikte gözaltına alman Veli KÜÇÜK ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile şahsen tanıdığını, Kemal KERİNÇSİZ'i gazeteci olması sebebiyle telefon görüşmelerinden tanıdığını, tam olarak hatırlamadığını, Sevgi ERENEROL'u yaptığı haberle ilgili görüştüğünden dolayı tanıdığım, Sami HOŞTAN ve Ali YASAK' ı Susurluk sebebiyle çıkan haberlerden dolay^isimlerini duyduğunu, Hüseyin GÖRÜM' ü televizyonlardan ve internetteki haberden dojayı, bildiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'I da hakkında çıkan medya haberlerinden, bildiğinC dığcrsşahısları tanımadığını,
Akşam gazetesinde 1997 yılında Milliyet haber ajansı meydan gazetesinden transfer olarak başladığını, kendisinin akşam gazetesinde işe başladıktan sonra yazar kadrosunda bir değişiklik olup olmadığını hatırlamadığını,
Sedat PEKER' i tanıdığını, 1999 yılında akşam gazetesindeki köşesinde Sedat PEKER ile ilgili yazı yazdığını, yazının içeriğinden Sedat PEKER ve benzerleri için mali suçlarla araştırma kurulunu da göreve davet ettiğini, bu yazıdan sonra Sedat PEKER ile görüştüğünü, kendisinin yazmış olduğu yazı ile ilgili yazı gönderdiğini, kendisinin de tekzip yayınlamamak için görüşme yaptığını, hiçbir ilişkisinin olmadığını, gazeteci okur ilişkisinin olduğunu,
Veli KÜÇÜK'ü hatırladığı kadarı ile 2000 yılında düzenlenen bir panelde tanıdığını, kendisinin haber kaynağı olduğunu, ailesi ile de tanıştığım, özel günlerde ve yılbaşlannda telefon ile görüştüğünü, Veli KÜÇÜK ile Sedat PEKER' in tanıştıklarını medyadan okuduğunu, ikisini bir arada görmediğini,
Muzaffer TEKİN' i tanımadığını, ancak gazeteci olduğu için çeşitli toplantılara katıldığını, bu toplantılara herkesin geldiğini, bu şekilde aynı ortamı paylaşmış olabileceğini, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü bir buçuk yıldır tanıdığını, erkek arkadaşı olduğunu, aynı evi paylaşmadıklarını, ortak birlikteliklerinin olmadığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile Muzaffer TEKİN arasında ilişki olup olmadığını tanıştıktan sonra Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' e sorduğunu, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün görüşmediklerini söylediğini, bütün arkadaşlıklarının bittiğini, sebebinin ise çeşitli anlaşmazlıklar olduğunu söylediğini, ancak sebebini sormaya gerek duymadığını,
Veli KÜÇÜK, Fikri KARADAĞ, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile kendisinin ilişkileri sorulduğunda, "Sorduğunuz soru ile ilgili fikrim ve bilgim yoktur" şeklinde cevap verdiği,
Ergenekon ve lobi kelimelerinin kendisine ne hatırlattığı sorulduğunda ise, bu
kavramları ve ilgili haberleri ilk defa Saygı ÖZTÜRK' ün imzası ile yayınlanan tempo dergisinde okuduğunu, haberin tarihinin ise 4 ay kadar önce olduğunu, Ergenekon ile ilgili 4-5 aydır medyada çıkan haberlerden öğrendiğini, bunun dışında herhangi bir bilgisinin ve duyumunun olmadığını, bunun haricinde özel bir bilgisinin olmadığını, Milli Yol diye bir yapılanmayı da duymadığını, Türk Ortodoks Patrikhanesinde tanıdığının olmadığını, ancak Sevgi ERENEROL ile bir haber hakkında görüştüğünü, Veli KÜÇÜK' ün de Türk Ortodoks Patrikhanesinde tanıdığının olup olmadığını bilmediğini, Korkut EKEN' i medyadaki haberler vasıtası ile tanıdığını, başka bir ilişkisinin olmadığını, yani şahsen tanıdığını, Ümit ÖZDAĞ' ı şahsen tanıdığını, kamuoyunda akademisyen olarak bildiğini, zaman zaman siyasi konuların değerlendirilmesinde görüşlerine başvurduğunu,
Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Ümit ÖZDAĞ ve Sedat PEKER ile ne gibi bir ilişkisinin olduğu veya bu şahısların aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda ise, "bilmiyorum, hiçbir bilgim de yoktur" şeklinde cevap verdiği,
15.07.2004 günü saat: 14.10 sıralarında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK'ün yaptıkları telefon görüşmesi ile ilgili Ümit ÖZDAĞ'ın kim olduğu, ne gibi bir ilişkisinin olduğu sorulduğunda;
Ümit ÖZDAĞ' in kim olduğu hakkındaki görüşlerini ifadenin başında söylediğini,
Veli KÜÇÜK ile Ümit ÖZDAĞ arasında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda;
bu kişilerin kamuoyunda tanınmış kişiler olduğunu, buJanaşMığm detayını ve kapsamını
bilmediğini, /f, -, * !?>%.
X
"^ jf 1020
Veli KÜÇÜK liderliğindeki yapılanma içersinde şuandaki BBP lideri Muhsin YAZICIOĞLU'nu da katmak istedikleri, ancak Sedat PEKER Muhsin YAZICIOĞLU'nun ülkeye faydası olan her şeye dahil olur deyip bu yapının içersinde dahil etme dediği ile ilgili ise; bu yoruma katılmadığını, okunan telefon kaydında ERGENEKON gibi bir gizli bir yapıdan bahsedilmediği, anladığı kadarı ile siyasi yada sivil legal oluşum olduğu, dolayısı ile ben vurgulanan ERGENEKON hakkında o ana ve şu ana kadar bir bilgiye sahip değilim dediğini,
Veli KÜÇÜK ile bir araya geldiler ise bu toplantıda kimlerin ne amaçla bulundukları sorulduğunda; görüşmenin yapıldığı tarihte Amerika da bulunduğunu(ancak POLNET sistemindeki yolcu kayıtları incelendiğinde şüpheli Güler KÖMÜRCÜ' nün 05.07.2004 tarihinde ülkeye GİRİŞ yaptığı, 29.09.2004 tarihinde ülkeden ÇIKIŞ yaptığı tespit edilmiştir), bu şekilde bir toplantıya kesinlikle katılmadığım, davet de almadığını, hiçbir bilgim yoktur şeklinde beyanda bulunduğu,
12.03.2004 günü saat:00.52 sıralarında Sedat PEKER ile yaptıkları telefon görüşmesinde, Sedat PEKER'i özellikle arayıp gazete de çıkacak yazısını okumasını istemesinin sebebi sorulduğunda, kendisinin yalnız Sedat PEKER değil, kamuoyundaki değişik kesimlerdeki çeşitli isimlere yazılarını gönderip eleştiri ve yorumlarını istediğini, bundaki amacmında geniş kitleler adına kamuoyu nabzını ve reflekslerini öğrenmek olduğunu, bu arada Sedat PEKER'in bahsedilen tarihte aranan suçlu bir şahıs olmadığını, dolayısıyla hakkında iddialar bulunan her şahsı suçlu olarak kabul edilmesi durumunda, toplumun bir bölümü ile şu anda kesinlikle konuşulmaması gerektiğini, örnek olarak adi bir suç işleyen hırsızlık iddiaları bulunan birisinden tutunda kamu bankalarını dolandıran iddia edilen siyasi kimlikleri ile çeşitli iddialar bulunan ve benzeri hakkında bulunan kişilerin hepsinin izole mi edilmesi gerektiğini beyan etmesi üzerine avukat Dilek DOĞU, müvekkilinin gazeteci olduğu için aksine hakkında bu tür iddialar olan kişi kurum ve kuruluşlarla ilgili araştırma yapmak ve yazı yazmakla meşgul olduğunu beyan ettiği,
21.07.2004 günü saat:17.56 sıralarında Sedat PEKER ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;
SEDAT'm "...Bu Korkut abiler filan varya." "Bu Korkut filan bu Milli Yol diye bişey diyodun ya sen. Bahsediyodun ya hani. Benim haberim yok diyodun ..herşeyden." "...Sen demiştin ya biraz karışıklıklar isteyelim. Ben sana o gün orda masal anlatmadım. Çok eskiden ben böyle pas geçmiştim. Dedim abi şuan ülke sıkı durumda yani. Ülkenin Polisi görevini yapıyo. Adliyesi yapıyo. Askeri yapıyo. Şuan bu ülkede kaosa ihtiyaç yok." "Ben zaten böyle bi tip bişeylerin içersinde zaten bulunmam. Oda yapalım derken böyle yuvarlak ortada bırakmıştı hani. Şöyle yapmak böyle yapmak lazım filan diye." dediği bir süre K.EKEN'in kardeşi ile arasını açmaya çalıştığından bahsettikten sonra "... meğerse bu kendini bi parti gibi görüyolarmış." dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "Korkut EKEN ve etrafı, tabi tabi." dediği ve bir süre sohbet ettikten sonra, Sedat'ın "Eskidendi ya. Pavyonlarda kadınlarla yatardı. Güler bigün biz İbrahim ŞAHİN bana dediki. İşte sen dedi. Bu olaylar dedi, konuşuluyo filan piyasada ilk böyle karşılaşıyoz aramızda bi sorunlar var, geçmiş. Dedim ki ne konuşuluyo kardeşim ben yaşadığımız bişeyi konuşmam. İçinde olduğum hiç bişeyi de konuşmam ki kaldıki bunların içinde de diğilim ben dedim. Bu pavyonda karılar, manitaları var bunların. Onun manitası diyoki işte falanca kez kaçırıldı. Öldürüldü diyo ya. Uyuşturucu kaçakçılığı işte. Benimki sıktı, senin ki sıktı yapıyorlar. Birbirlerine hani şimdi Ayhan ÇARKIN." "Ya bide Politik lider diğil Güler. Ayhan ÇARKIN'ı cezaevine ben yolladım Cezaevine gittik işte Sen gerçekten çok özelsin. Abdullah ÇATLI'yı bi tanımıştım, sevmiştim "Bı de hayatta değer verecek seni gördüm. Bizim kimse elimizden tutmadı, cezaevinde Bak bizle ilgilendin. Bütün Polislerle
sen ilgilendin. Söyle oldu, böyle oldu." "... Torba torba para getirip bırakıyom. Mahkumlara dağıtın... Savcıyı da en son adamı da yaktılar. Adama havuz yaptırmışlar. Kendileri cezaevine adamı yaktılar. Adam birinci sınıf savcıya ayrılamıyo artık. Ceza aldı. Çok değerli Türkçü bi adamdı." "... Rahmetli Çatlı'yi bunlar Kokain'e alıştırıp, öldürdüler çocuğu yani. Korkut abi zaten alkolik." dediği, bir süre şahısların oluşturacağı Türkçülük hareketinin içersinde yer almak istemediğinden, Güler'e de çevresindeki herkese kendisinin bu konunun içinde olmadığını söylemesini istedikten sonra, SEDAT'm "Veli abi beni on sene evvel uyarmıştı biliyor musun? Bide kibar kibar uyarmıştı. Yani direkmen söyliyemiyodu bende bunları barıştırmak için napıyodum biliyon mu Güler" "Bi Korkut abinin yanma giderdim. Abi Veli abi seni ne kadar seviyo, söyle seviyo, böyle seviyo, sonra Veli ağabeynin yanma giderdim. Abi seni böyle seviyo, şöyle seviyo, sonra tuttu dediki tam ben bunları yan yana getirdim. Başladı Veli abinin arkasından konuşmaya, niye dedim. Yavuz ATAŞ bişeyler söyledi dedi. Yavuz ATAŞ'ı aradım. Abi sen böyle bişey söyledin mi dedim. Sonra dedim ki yüzleşelim bak ben 22 yaşında çocuğum. Onlar yetmiş yaşında adam. Herkes yan yana gelip yüzleşsin dedim. Bu ne demek dedim ya benim adımı siz, ben siz birbirinize yakın olun diye şey yapıyorum dedim. Tutuyosunuz dedim, beni de işin içine çekiyosunuz dedim. Siz napıyosunuz dedim. Yüzlesin abi kim yalan söylüyorsa çıksın. Sonra Veli Paşa'ylan, Korkut Abiylen, Yavuz ATAŞ'ı görüştürdüm." "İşte yüzleşmediler. Üçü yan yana yüzleşmediler. Birbirleriyle konuştular ama üçü yan yana gelmediler." "Ya ben bu tip Hareketin içersinde dedim olmaz zaten ya." "Yani ne maddi ne manevi desteklemem dedim. Kardeşim bi sene önce söyledim." "Şimdi napıcaz yani. Onu soruyorum. BİDE BUNLAR CAHİL. BİDE TUTAR Bİ KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR. Bİ İKİ GENÇ ÇOCUĞUN ELİNE VERİP." dediği, Güler'in "Yok canım yapmazlar öyle şeyler. BUNLAR 40 KİŞİLER AMAN YANİ HİÇ ZANNETMİYORUM. Böyle yollara sapacaklarını umut etmiyorum. O tür illegal şeylere sapmazlar." dediği, SEDAT'm "...On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı." dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "...Bizim ülkemizde son derece güçlü bi İstihbarat, son derece gerekli makamlar var. Onlarda bunun haberini alırlar tahmin ediyorum. Bunlar bu türlü bir gayri resmi yapılanmaya girerse." dediği, SEDAT'm "...Yok zannetmiyorum orda bi iki kişi de bulabilirler. Kendilerini ayarlayabilirler zaten Güler hep söyliyen benim yani. Şu ülkenin istikrara ihtiyacı var. Eskisi gibi diğiî. Polis işini yapamıyordu. Adliyeler yapamıyordu. Mecburen eskinden bişeyler oluyodu. Artık eskisi gibi diğil ülke... oturuyo zemin güçleniyo Devlet güçleniyo, Polis güçleniyo, yani böyle bişey yok diyodum. Yav anlamadım Güler yani napıcaklar." dediği, bir süre Sedat'ın bu oluşum içinde olmak istemediğinden bahsettiği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde SEDAT'm "O senin arkadaşında onlarla birleşcekmiş biliyomusun?" "Hani senle görüşmeye gelmiş ya bir beyfendinin oğluydu, ölmüş. Ben çok iyi şeyler söylemiştim masada, hatırlıyor musun?" dediği, G.KÖMÜRCÜ'in "Ümit BOZDAĞ, Korkut EKEN'le birleşcek." "Yok canı Ümit'in adını kullanıyorlardır. Zannetmiyorum öyle bişey..." dediği, Sedat'ın "...Turan YAZGAN Hoca" "İşte Mehmet AĞAR filan bunlar birleşceklermiş" dediği görüşme ile ilgili,
Sedat PEKER'e milli yol'dan ne şekilde bahsettiği sorulduğunda; bahsedilen görüşmenin 4 yıl önceki bir röportajı olduğunu, dolayısı ile 4 yıl önceki bir röportajının an ve an içinde geçen bütün kelimelerle hatırlamasının mümkün olmadığını, ancak uzun uzun bu telefonla yapılan röportajdan bahsedince karşılıklı öğrenildiği gibi Sedat PEKER'in milli yol diye bahsettiği bir sivil oluşum bir siyasi demokratik yapı olduğunu, PEKER bu konuşmada kendince belirlediği sağın alternatif lider adaylarını ve önde gelen isimlerini milli yol adını vereceğini siyasi parti çatısı altında yada demokratik bir jpakûlvuşum içinde değerlendirmek istediğini söylediğini, kendisinin de bu röportajda bir^prüş btfİfireîk değil dinleyen ve soru
i
/^^k-^^y
J' •.
soran konumda olduğunu, bahsedilen konuşmada milli yol illegal bir yapılanma anlamında kullanıldığını,
Ülke de ne gibi bir kaos çıkartmak istedikleri sorulduğunda, yukarıda soruya cevap verdiğini, ülkede kaos çıkartmak isteyen olmadığını, bu röportajın cevap kısımlarının muhatabı Sedat PEKER'in olduğu, yani Sedat PEKER' in cevaplarının kendisini ilgilendirmediği, Sedat PEKER ile bu görüşmeden önce bu konu ile ilgili röportaj veya bir sohbetinin olmadığını,
Korkut EKEN'in Mehmet AĞAR'a 2 milyon dolar verilmesi konusundan bilgisinin olup olmadığı veya böyle bir para verilip verilmediği sorulduğunda, bu bilgileri Sedat PEKER ile yaptığı telefon röportajından öğrendiğini,
Sedat PEKER'in kimlere ne amaçla para verdiği sorulduğunda, Sedat PEKER' in ne amaçla para verdiğini bilmediğini,
Veli KÜÇÜK ile Korkut EKEN'in aralarının neden açıldığı, Sedat PEKER'in Veli KÜÇÜK ve Korkut EKEN'in arasını yapmak için bu kadar çaba sarf etmesinin sebebi sorulduğunda, bu konudan hiçbir bilgisinin olmadığım, bahsetme sebebinin röportaj olduğunu,
Sedat PEKER, Korkut EKEN ve askerlerin ne gibi bir ilişkisi olduğu sorulduğunda, burada bahsedilen belirli bir grubun asker olmadığını, kastettiği detayını yine kendisine değil, sorunun muhatabı olan Sedat PEKER' e sorulması gerektiğini, kendisinin bilgisinin sadece röportajdaki cevapla sınırlı olduğunu,
SEDAT PEKER BUNLAR BİR KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR dedikten sonra kendisinin "yok canım bunlar kırk kişiler zannetmiyorum" dediği ile ilgili kırk kişi diye kimleri kast ettiği, neden bu şahısların kahve taratacağı sorulduğunda, bahsedilen 40 kişi genel bir tanımlama olduğunu, Korkut EKEN, Ayhan ÇARKIN ve diğerlerini kastettiğini Sedat PEKER' in cevabından anlaşıldığını,
On sene evvel derken 12 eylül'ü kastedip etmedikleri sorulduğunda, bu
röportajın 2004 yılında yapıldığına göre, on sene evvelde kastmın 1994(1995 yılıda Gazi olaylarının olduğu dönemdir) yılındaki siyasi sürecini kastedildiğini, yani 12 eylül sürecini kastedilmediğini,
Bir süre seyredeceğiz demesindeki kasıt sorulduğunda, buradaki bahsettiği bir sivil siyasi bir oluşum demokratik bir platformda herhangi bir yapı için sürecinin izlenmesi gerektiğini kastettiği,
Ümit ÖZDAĞ, Korkut EKEN ve Mehmet AĞAR'ın hangi konuda birleşeceği sorulduğunda, bunlar sağ cephede siyasi bir parti yani sağda yeni bir oluşum, sağ cephenin birleşmesi için bir araya getirmek istediğini söylemekte olduğunu,
Bu kişilerin birleşmesini neden korkunç olarak değerlendirdiği sorulduğunda,
o tarihte kastetmek istediğinin, bir birinden alakasız insanların bir siyasi parti kurmaya kalkarlarsa bu siyasi partinin gelişme büyüme şansı olamayacağını, bununda umut adına korkunç demek istemiş olabileceğini,
Tape :1341 24.10.2007 tarihinde Ökkeş ŞENDİLLER ile görüşmesinde özetle;
Güler KÖMÜRCÜ'nün "EFENDİM EMREDİNİZ" dediği, X Şahsın "Ne yapıyon Reisim" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "...sevdiğim bir şey söyle bundan sonra ben Leyla Halitim" dediği, X Şahsın "Sana bir iki belge buldum da" "Om^^rfffla^elden teslim etmem lazım" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Ne belgesi Mersmle/4güi nfljîöffâ, X Şahsın "Yok yok
1
Dostları ilə paylaş: |