İlgili Mahkeme karan gereği yapılan incelemede


Tape :1032 11.12.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle



Yüklə 3,58 Mb.
səhifə37/50
tarix12.08.2018
ölçüsü3,58 Mb.
#70482
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   50

Tape :1032 11.12.2007 tarihinde Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Veli KÜÇÜK'ün karşı telefonda bulunan Caner YİĞİT'ten Mehmet isimli şahsı istediği, Veli KÜÇÜK'ün "Bu bizim şeyde Balmumcuda barbarosta yerimiz var ya bi tane" "...çimento Onun yan tarafındaki apartmanda bir yer boşalmış" "Kiralıkmış şey koymuşlar Turyaptan kiralık falan diye" "Bodrum iki üç yüz diyor dedim ki iki üç yüz çok pahalı" diyerek oraya bakmasını istediği, Mehmet'in de "Anladım paşam yarın gider oraya bakarız paşam" dediği,

Tape :1033 31.12.2007 günü saat:17.07'de Veli KÜÇÜK ile Caner YİĞİT

arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Caner YİĞİT'in "Komutanım şey aradı Nedim başçavuş aradı bölge komutanlığından" "Osman paşa Osman Tuğgeneral Tuğgeneral Osman Tekel sizinle görüşmek istiyormuş numaranızı verdim 533'lü numaranızı verdim sizi ararlar

herhalde"dediği, Veli KÜÇÜK'ün "tamam arasınlar" "tamam ben ararım" dediği,

Tape : 1018 14.01.2008 tarihinde Erdal SEÇKİN ile görüşmesinde özetle; ERDAL'ın "Sevk edilmiş adli makamlara bundan sonra top diyor adliye de" "...Caner bunlar tutmuşlar tutanakları yollamışlar" dediği, E.CANER'in "Yav şimdi Erdal bir şey söylevim sana eğer yapılan operasyonda 5000 litre mi yazıldı hepsi mi yazıldı anladın mı buna göre hareket etmemiz lazım anladın" "...şu adliyenin sonucunu öğren bana da ona göre arayayım orayı" "...kamyona yol verirse dedik kamyona yol vermedi ki o" dediği, ERDAL'ın "O saate kadar kamyon yoktu ama işin içinde" dediği, E.CANER'in "O rakam olmasın yine de söyle vereyim" dediği, ERDAL'ın "Neyse canım sen ayarlamayı yap ayarlamayı" "...ağanın eli tutulmaz ağabeycim" dediği,

ifadesinde Erdal SEÇKİN'in kim olduğu, görüşmede bahsedilen "yapılan operasyonun" ve "5000 litre" yazılanın ne olduğu sorulduğunda;

Erdal SEÇKİN'in Gebze'de esnaflık yapan bir kişi olduğunu, emlakçilik yaptığını, 1-1,5 yıldır tanıdığını, arsa emlak işinde aracılık yaptığı için Erdal'ı tanıdığını, görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.



Tape :1019 14.01.2008 tarihinde Erdal SEÇKİN ile görüşmesinde özetle; CANER'İN "Süha ya ne vericez söyle bana" dediği, ERDAL'IN "Abi sen ayarla ne olur" dediği, CANER'İN "Ya ben ona göre 12.000 dolar alamayız oradan mal gitti çünkü" dediği, Erdal'ın "gitmez dedi çünkü sebebini söyledi biliyor musun" "bu konularda dedi geri veriyor çünkü faturalı beyan" dediği, caner'in "fatura yok ki oğlum orda vermedi ki faturayı" dediği, ERDAL'IN "Geçmiş olsun dedim Nadir e" "...adama aynen şunu söyledi orada bir başçavuş vardı ben dedi ki sana bir jsg^.soruyorum dedi şoför ne durum da komutanım bıraktık dedi tamam mı yani ad^ı bunu^enim yanımda yaptı"



dediği, CANER'İN "yav şoför gitti de mal gitti mi gitmedi mi" "bekliyoruz ya gitmezse 12.000 alacaz başka bir şey yok" dediği,

Süha isimli şahsm kim olduğu, Süha'ya verilen paranın ne olduğu, faturasız olan ve mal diye bahsedilenin ne olduğu sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.



Tape :1020 14.01.2008 tarihinde Erdal SEÇKİN ile görüşmesinde özetle; ERDAL'IN "...Şöyle bir şey söyledi oğlum dedi mal orada kalsa bile dedi bir müddet sonra biz onu alırız oradan.." "Oğlum dedi bu adamlar böyleyse dedi iş yapmayın söyle dedi arkadaşınıza yapmasın dedi" dediği, CANER'İN "...bugün adliyeye sevk olmadı mı" "kamyonu bıraktılar mı bırakmadılar mı bunu öğrenmek istiyoruz" dediği, ERDAL'IN "abi aramadı orayı aramıyor anladın mı diyor ki oğlum diyor ismimiz bu kadar zikir olmasın oralarda diyor" "bir de kalktı ne dedi orada bana biliyor musun" "emaneti getirdin mi dedi vallah ya ben bunları anlamıyorum bunlarla iş yapmayalım caner ya" dediği, CANER'İN "yollarız onu bugün konuşuruz" dediği,

hangi maldan bahsettikleri, bu malı nereden ve kim vasıtası ile almaya çalıştıkları sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.



Tape : 1175 16.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Caner YİGİT'in Numan'ın iki sene daimi taşıma yük işi vardı ya gemi" "Bi konuş abi hemen bağlıyım onuda" "Nerden nereye ne olucak ne bitcek bana özelliklerini al pazartesi bağlıyım imzayı attırırım ben..." "Ona göre ama Yarın ve ya cuma günü de ben Vedat beyle tokini ihale komisyon başkanıyla yemeğe çıkıyorum" "Olayı anlatıyorum ondan sonrada senle konuşup karşı tarafı onunla karşı karşıya getirtiyorum" dediği,

Tape : 1176 16.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; Caner YİĞİT'in "Dayı dün sana hani bişey sordurmuştum ya" "... UG 4312" "Bi sordursana onu ordamı mahalli idaredemi" ".. nerdelermiş bi bak bakalım" dediği, X şahsın adamın ismini istediği, Caner YİĞİT'in de "İrfan Softa İbrahim Softa mı İbrahim öyle bişeydi ya"

dediği,


İbrahim SOFTA isimli şahsın kim olduğu ve "ug 4312" diyerek sordurduğunun ne olduğu sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.



Tape :1161 16.01.2008 tarihinde Uğur..? ile görüşmesinde özetle; UĞUR'UN "Avcılara geçiyorum da" dediği, CANER'İN "Tamam adrese gidiyon işte" dediği, UĞUR'UN "eecvarili 310 ytl." dediği, CANER'İN "varil ne kadar" dediği, UĞUR'UN "185 litre" "ne kadar alacaksın, kaç ton alacan abi" dediği, CANER'İN "haftada 100 ton, 150 ton" dediği,


önce görüştüm onla dönecem




Tape .1163 16.01.2008 tarihinde Erdal..? ile görüşmesinde özetle; CANER'İN "Ne oldu, öğrendin mi?" dediği, ERDAL'IN "Yo daha dönmedi onuda sabah bildirecek orda mı değil mi diye" "valla şimdi bu arkadaşım maltepede görevli terörle mücadelede" "sabah öğrenip dönecek bana" dediği, CANER'İN "Öbürü aradı mı görüştün mü sen onla ?" dediği, ERDAL'IN "Senden önce epj^iştünı seni aramadan

Tape :1164 16.01.2008 tarihinde Mehmet..? ile görüşmesinde özetle; MEHMET'in "..misafirleri yolcu ettim" "Kapıda karşıladılar beni" "Anladın değil mi ne demek istediğimi?" "Arkadaşımızın biri resmi kıyafet ile gelmiş" "muhabbet ettik gidin ya işiniz mi yok dedim..." "Panik oldu bizimkisi" "...karşıya hiç geçmeyelim bugün" "Arkamızdan gelecekler" "Sinirlerim bozuk köpek çektim birazda" "dedim kendisine yarın sabahtan konuşalım tamam abi dedi şimdi ben görevdeyim biraz sonra bırakıyorum dedi on iki'de bırakıyormuş..." "İyi değil bu akşam ki misafirler onların gelmesinden itibaren geldi anladın mı sende çok telefonlarda çok konuşuyorsun bu işler böyle olmaz bu işler racon kesilerek olur" dediği, CANER'in "O zaman abi 10 bin dolar alacağım var tez parayı yolla" dediği,

Mehmet'in "misafirleri yolcu ettim" "kapıda karşıladılar beni" "anladın değil mi ne demek istediğimi?" "arkadaşımızın biri resmi kıyafet ile gelmiş" "muhabbet ettik gidin ya işiniz mi yok dedim..." "panik oldu bizimkisi" "karşıya hiç geçmeyelim bugün" "arkamızdan gelecekler" dediği görüşme sorulduğunda; Mehmet'in dış ticaret yapan bir kişi olduğunu, bildiği kadarı ile yurtdışından kömür ve hurda getirdiğini, Mehmet ile ile Arşen..? isimli bir arkadaşı vasıtası ile Taksimde bir restorantta tanıştığını, görüşmenin içeriğini hatırlamadığını beyan etmiştir.

Tape : 1166 17.01.2008 tarihinde Uğur..? ile görüşmesinde özetle; UĞUR'un "Şimdi öbür şey inmiyor varil hesabı alınmıyor bi yer daha var oraya sordurucam ona göre şey yaparsın varil olarak dökmesini de alsan varili de alsan diyor hesabını ona göre yaparsın ordan o rakkamı verilir diyo yani binsekizyüz818009 dolarlara geliyor anlata biliyor muyum" dediği,

Tape :1168 17.01.2008 tarihinde X Şahsın ile görüşmesinde özetle; X ŞAHSİN "Beraat etti Boğaç abi" dediği, CANER'in "Biliyorum abisi sen ne yapıyorsun?" dediği, görüşmede Boğaç Kaan'ın beraat etmesi ile neden ilgilendiği, kendisine neden haber verildiği sorulduğunda; Hatırlamadığını, kendisi ile alakasının olmadığını, herkesin bu konuyu konuştuğunu beyan etmiştir.

Tape : 1171 17.01.2008 tarihinde Uğur..? ile görüşmesinde özetle; CANER'in "Dört kamyonu hazırlasın 30 lira düşsün aşağı hemen 80 ton alayım" "100 ton çıkarsa 100 ton da alırım hemen" dediği, UĞUR'un "100 ton ama günlük 15 ton 15 ton verebiliyoruz" dediği, CANER'in "Tamam her gün 15, alırım ondan" dediği, görüşmede geçen 100 tonluk alacağının ne olduğu sorulduğunda; Yukarıda beyan ettiği Tekstil boyasında kullanılan tuz ile ilgili bir görüşme olduğunu,

Tape : 1179 17.01.2008 tarihinde Mete ? ile görüşmesinde özetle; Mete'nin

"Bizimkiler berat etmiş" dediği, Caner YİĞİT'in "Aynen öyle çok şükür gözümüz aydın"

dediği,


Tape : 1180 18.01.2008 tarihinde Ömer....? ile görüşmesinde özetle; Ömer'in, bir şahsın eniştesinin dükkanını aradığını, kendisini Vedat PEKER diye tanıttığını ve eniştesinden 500milyon lira istediğini, bu şahsın Sedat PEKER'in kardeşi olup olmadığını sorduğu, şahsın 0 535 458 28 15 numaralı telefonunu verdiği ve bu şahısla ilgilenmesini söylediği. Görüşmeyi yaptığı Ömer'in kim olduğu, görüşmede "numarayı veriyorum ilgilen" diyerek konu ile ilgili ne yaptığı sorulduğunda; Görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.

Tape :1181 18.01.2008 tarihinde Ethem (ÖZDAYAN) ile görüşmesinde özetle;

Caner YİĞİT'in "Şey nerde aşağıda mı" diyerek muhtemel«ffVfd^fcPEKER den bahsettiği. Ethem'in de "Aşağıda" dediği, Caner YlGlT'in "görüşen mü ffi^b» ara" diye sorduğu, Ethem'in de görüşmediğini söylediği, Caner YİĞİT'in#¥a43İwdbWn^l|%ıyor, onun o diye





konuşuyor, 500 milyon istiyor, bir baksana şu mesele nedir? Gebze de birilerini aramış dükkanı aramışlar" diyerek Ömer isimli şahsın kendisine anlattığı konuyu aktardığı, Ethem'in de "Yok canım öyle şey yapar mı ya hiç alakası yoktur" "Öyle bir şey olsa benim haberim olur" dediği, Caner YİĞİT'in de "Bir söyle o zaman, yine ismini kullanıyorlar, yine bir sıkıntı yapacaklar ... başımıza" dediği, Ethem'in de "Ya söylesem yani küfür eder" "... bizim ne işimiz olur 500 milyonla 10 milyonla ..." diyerek parayı isteyen şahsın Vedat PEKER olmadığını, isminin kullanıldığını, kendilerin bu miktar parayla işinin olmayacağını anlatmaya çalıştığı tespit edilmiştir.

f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün Emin Caner YİĞİT ile ilgili beyanlan;



Emin Caner YİĞİT'in şoförlüğünü yapıp yapmadığı, yada yanında başka bir işte çalışıp çalışmadığı, çalıştı ise ne kadar süre ile çalıştığı, halen yanında çalışıp çalışmadığı ve aralarındaki ilişki sorulduğunda;

Hatırladığı kadanyla 2002 yılında tahsisli şoförünün izne gittiğini, bunun üzerine Emin Caner YİĞİT'in yaklaşık 1,5 -2 ay kadar şoförlüğünü yaptığını, ayrıca değişik zamanlarda şoförünün olmadığı günlerde, 3-5 gün şoförlüğünü yaptığını, şoförlük haricinde kendisinin yanında başka bir işte çalışmadığını, fakat danışmanlığını yaptığı ve hafta da birkaç kez uğradığı merkezi Üsküdar ilçesinde bulunan ALFA Şirketinde bazen Emin Caner YİĞİT'i gördüğünü, şu an yanında çalışmadığını beyan etmiştir.



Emin Caner YİĞİT'i nasıl tanıdığı ve nasıl işe aldığı, şahsı kendisine kimin tavsiye ettiği sorulduğunda;

2001 yada 2002 yılında bir şoföre ihtiyacı olduğunu, bu yüzden şoför aradığını, Emin Caner YİĞİT'in yanma nasıl geldiğini ve kimin tavsiye ettiğini hatırlamadığını beyan etmiştir.



Emin Caner YİĞİT'in yanında çalıştığı süre içersinde herhangi bir şekilde maaş verip vermediği, verdi ise ne kadar verdiği sorulduğunda;

Caner YİĞİT'e herhangi bir maaş vermediğini, sadece harçlıklannı ve harcamalannı

verdiğini,

2004 yılında düzenlenen "KELEBEK" kod adlı operasyon kapsamında Emin Caner YİĞİT'i yanına Sedat PEKER'in gönderdiği ve hatta maaşını da Sedat PEKER'in verdiği hususu sorulduğunda;

Caner YİĞİT'in Sedat PEKER'in yanında çalışıp çalışmadığını bilmediğini, Caner YİĞİT'i kendisine Sedat PEKER'in göndermediğini, kendisinin de Sedat PEKER'den böyle bir talepte bulunmadığını beyan etmiştir.



2004 yılında düzenlenen "KELEBEK" adlı operasyon kapsamında dinlenen telefonlarda; *Tape:001498/001500/001501 nolu tapelerde volkan gezmiş, İsmet...?, Boğaçkaan Murathan ile görüştükleri, Volkan GEZMİŞ'İN Sedat PEKER (reis) in talimatı ile, İsmet (Sedat PEKER'in muhasebecisi) ni aradığı, bu şahsa, Veli KÜÇÜK'ÜN şoförüne her ay bir milyar para göndermesini istediği, bu konuyla ilgili Boğaçkaan MURATHAN la da görüşerek, paranın yatması için bankada bir hesap numarası açılmasını görüştükleri tespit edilmiştir.

Bu görüşmeleri kabul etmediğini, tamamiyle kendisi dışında yapılan konuşmalar olduğunu beyan etmiştir.



2004 yılında düzenlenen "KELEBEK" adlı operasyon kapsamında dinlenen telefonlarda; Volkan GEZMİŞ ve İsmet..? in yaptığı Tape.003265 nolu telefon görüşmesi

yüzüne karşı okunduktan sonra; Volkan'm " BİLMİYORUM Kİ ONDAN SONRA

VELİ VELİ PAŞANIN ŞOFÖRÜNE HER AY MAAŞ GİTCEK ABİ " şeklinde

beyanlar sorulduğunda;

Gima yönetiminde görevli iken arabasını kullanmak üzere geçici olarak bir şoför bulduğunu, Caner YİĞİT'in bir süre şoförlüğünü yaptığını, ancak uzun süreli olmadığını, maaş konusunda bir bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Cemal YİĞİT'in, Emin Caner YİĞİT ile ilgili beyanlan;

Emin Caner YİĞİT'in Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yaptığını beyan etmiştir.



İkametinde yapılan aramada bulunan Sedat PEKER ve Veli KÜÇÜK'ün fotoğraflarını, oğlunun, Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yaptığı için fotoğrafları alıp eve getirmiş olabileceğini, fotoğraflan ne zaman eve getirdiğini bilmediğini,

Oğlu Emin Caner YİĞİT'in ne zamandan beri, Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yaptığı, maaşını kimden ve ne kadar aldığını bilip bilmediği sorulduğunda;

Oğlu Emin Caner YİĞİT'in, Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü 2004 ve 2005 yıllannda düzenli olarak yapmaya başladığını, daha soma ayrıldığını, fakat görüşmeye devam ettiğini, bu tarihten soma ise Veli KÜÇÜK'ün, oğluna ihtiyaç duyduğu an yanma çağırdığını ve şoförlüğünü yaptırdığını, halen de oğlu Emin Caner YİĞİT'in hem Veli KÜÇÜK ile görüştüğünü, hem de şoförlüğünü yaptığını, şoförlük karşılığında kimden ne kadar maaş aldığım bilmediğini, aralannda güven ilişkisi olduğunu beyan etmiştir.



g) Hukuki durumun değerlendirilmesi;

Şüpheli EMİN CANER YİĞİT İletişim Tespit Tutanaklan göz önüne alındığında şüpheli Emin Caner YİĞİT'in organize suç örgütü lideri olan REİS (Kod) Sedat PEKER'in elemanı olduğu, REİS (Kod) Sedat PEKER tarafından şüpheli Veli KÜÇÜK'ün şoförü olarak görevlendirildiği şüpheli Veli KÜÇÜK'ün bu şüpheli adına kayıtlı telefonu kullandığı, yaptığı görüşme içeriklerinden hem iş takibi yaptığı hem de REİS (Kod) Sedat PEKER'in kardeşi Vedat PEKER'in adamlanyla irtibat kurup onlar adına kuryelik yaptığı, bazı önemli görüşmeleri hatırlamadığını, Veli KÜÇÜK ile bayramlarda görüştüğünü beyan etmişse de mevcut görüşmelerde Veli KÜÇÜK'ün işlerini takip ettiği Veli KÜÇÜK'ü arayanlann dahi önce bu şüpheliyi aradıklan soma Veli KÜÇÜK'ün telefonunu arayanlara verdiği ve Veli KÜÇÜK'ü bu konuda bilgilendirdiği anlaşılmıştır.

Şüpheli Veli KÜÇÜK ifadesinde; "Emin Caner YİĞİT'in yaklaşık 1,5 -2 ay kadar şoförlüğünü yaptığını, aynca değişik zamanlarda şoförünün olmadığı günlerde, 3-5 gün şoförlüğünü yaptığını, şoförlük haricinde kendisinin yanında başka bir işte çalışmadığım Emin Caner YİĞİT'in yanma nasıl geldiğini ve kimin tavsiye ettiğini hatırlamadığını.. Aynca "Emin Caner YİĞİT'e herhangi bir maaş vermediğini, sadece harçlıklanm ve harcamalannı verdiğini Caner YİĞİT'in Sedat PEKER'in yanında çalışıp çalışmadığını bilmediğini, Caner YİĞİT'i kendisine Sedat PEKER'in göndermediğini, kendisinin de Sedat PEKER'den böyle bir talepte bulunmadığını" beyan etmiştir.

görüşmeye devam ettiğini, bu tarihten sonra ise Veli KÜÇÜK'ün, oğluna ihtiyaç duyduğu an yanma çağırdığını ve şoförlüğünü yaptırdığını, halen de oğlu Emin Caner YİĞİT'in hem Veli KÜÇÜK ile görüştüğünü, hem de şoförlüğünü yaptığını, şoförlük karşılığında kimden ne kadar maaş aldığını bilmediğini, aralarında güven ilişkisi olduğunu beyan etmesine karşılık,



Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yapmadığını ve bu hususta REİS (Kod) Sedat PEKER adamlarından maaş almadığını beyan etmiş ise de; gerçekte şüphelinin uzun zamandan beri Veli KÜÇÜK'ün yanında olduğu ve kendi adına kayıtlı telefonları Veli KÜÇÜK'ün kullandığı, halen REİS (Kod) Sedat PEKER adamlarıyla alakalı işleri takip ettiği, birçok kişini kendisini "arayıp bizimkiler beraat etmiş Aynen öyle çok şükür gözümüz aydın" şeklinde görüşmelerden Boğaç Kaan MURATHAN adına düzenlenmiş pasaportu evinde bulundurması, beraat eden bu şahsm davasını takip etmesi, yine bu şahısların talimatlarıyla Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yaptığı dönemde örgütten maaşını alması hususları da açıkça irtibatının bulunduğu, bu şüphelinin REİS (Kod) Sedat PEKER ve adamlarıyla şüpheli Veli KÜÇÜK'ün arasındaki irtibatları sağladığının da açıkça ortaya koymuştur.

Şüpheli Emin Caner YİĞİT'in; şüpheli Veli KUÇUK'ün şoförlüğünü yaptığı halde inkar etmesi, Veli KÜÇÜK'ün örgütsel irtibatlarının sekreteryalığını yapması, halen de Veli KÜÇÜK'ün danışmanlığını yaptığı şirkette çalışmış olması ve ruhsatsız silah ve mermi ile glock marka tabancaya ait boş şarjörü evinde bulundurması, bayrak üzerinde silah olan resmin üzerinde: "ÖLÜM ALLAHIN EMRİ BİZ EMİR KULUYUZ TİT" yazısının bulunduğu, yine bir çok resimde bayrak üzerine dizilmiş silahlar ve mermilerin olduğu resimlerin bu şüpheli de çıkması, ayrıca telefon görüşmelirinde kendi yaptığı işle alakalı olmayan ve ekonomik durumuna uymayan işlerin takibini yapıp bazı şahıslarla konuşmalarında şifreli konuşmalar yapıp talimat vermesi, hususları göz önüne alındığında.

Şüpheli Emin Caner YİĞİT'in ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu şüpheli Veli KÜÇÜK'ün enirinde görev yapıp, ceza evinde olan REİS (Kod) Sedat PEKER grubuyla Veli KÜÇÜK arasında irtibatları sağladığı anlaşıldığından eylemlerine uyan TCK'nun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1-3 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

34-ŞÜPHELİ ÜMİT OĞUZTAN

a)-Emniyet ifadesinde özetle;

1956 yılında istanbul da doğduğunu, çok küçük yaşta anne ve babasının ölmesi sebebiyle öz halaları tarafından yetiştirdiğildi, bu nedenle ortaokulu yarıda bırakarak Ses ve Hayat dergilerde muhabir olarak çalışmaya başladığını, 3 yıl sonra Çetin EMEÇ' in talebi ile Hafta sonu dergisinde çalışmaya başladığını, 6 yıl sonra da Günaydın gazetesinin sahibi Haldun SIMAVI'nin talebi ile gece muhabiri olarak çalışmaya başladığını, hemde fotoğraf sanatçısı Gültekin ÇİZGEN ile çalıştığını, 2 yıl sonra işlerinin yoğunluğu nedeniyle Günaydın gazetesinden ayrıldığını, 1980 yılında Sivas ve Çanakkale de askerliğini yaptığını, askerden sonra istanbul' da Vizyon Yayın Evi isimli şirketi kurduğunu, 3-3,5 yıl bu şirketi çalıştırdıktan sonra Günaydın ve Tan gazetelerinde genel yayın yönetmenliği yaptığını, bir yıl çalıştıktan sonra bu işinden ayrılıp kitap ve roman yazmaya başladığını, 3 belgesel romanının yayınlandığını, yaklaşık 6-7 yıl bu şekilde çalıştığını,

1997-1998 yıllarında Turgut BUYUKDAG'ın finansörlüğünde STRA TEJI isimli haftalık siyasi aktüel bir derginin yayın yönetmenliğini ^tpftğîMr<8^ay çalıştığını, daha

sonraki süreçde üç yıl işsiz kaldığını, budönem içersinde çeşitli gazete ve televizyonlarda özel haberler, belgeseller ve hikâyeler yaptığını,

1999-2000 li yıllarda, eski gazeteci arkadaşı Muharrem DEMİR ile birlikte NEFES isimli siyasi, akütel bir dergi çıkarmaya başladıklarını, bu derginin ikinci sayısında derginin yayınevinin kapısına bomba konulduğu için üçüncü sayısını dağıtım şirketinin dağıtmadığını, bu nedenle kapatmak zorunda kaldıklarını, 2001 yılında Muharrem DEMİR ile eski Urları restore edip dürüm Urları haline getirip kiraladıklarını, 2,5 yıl bu işi yaptıklarını,

2003-2004 yıllarından 2007 yılına kadar basın yayın kuruluşlarına parçabaşı haberler yaptığını, 2007 yılında ŞİŞLİ GAZETESİ' nde 8 ay yayın yönetmenliği yaptığını, son olarak İstanbul Chanele geçtiğini, buradanda iş ortamından memnun olmadığı için ayrıldığnını, 1990 yıllarında yayınlanan üç kitabının mahkeme kararıyla imha edildiğini, bu üç davadan müstehcen neşriyat suçu nedeniyle ağır para cezası aldığını, parayı ailesinin yatırmasından sonra aranmasının ortadan kalktığını, 1972 ve 1989 yıllarında iki evlilik yaptığını, birer yıl evli kaldıktan ayrıldığını,

0533 272 72 96 - O 533 271 72 96 numaralı telefonların kendi adına kayıtlı olup, yaklaşık 5 yıldır kullandığını, O 536 646 33 34 numaralı açık hat tabir edilen telefonunu da yaklaşık olarak 4 yıldır kullandığını, herhangi bir gelirinin olmadığını, birikimleri ile geçimini sürdürdüğünü, herhangi bir menkul ya da gayri menkıdünün olmadığını,

Veli KÜÇÜK'ü hiç tanımadığını, ancak kendisini basından tanıdığını, herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ'yü basın sektöründe çalışması sebebiyle ismen tanıdığını, tanışıklığının olmadığını, ilişkisinin de olmadığını,

Ali YASAK'ı yahtığı bir haber nedeniyle gıyabında tanıdığnı, bir ilişkisinin olmadığını,

Kemal KERÇSİZ'i gazeteci arkadaşı Yüksel MUTLU vesilesi ile iki yıl önce karşılaştığını, herhangi bir diyoloğunun olmadığını, Yüksel'in röportajı sırasında yanında bulunduğunu,

Kendisine sorulan diğer şahısları tanımadığını,

ERGENEKON veya LOBİ adı ile bilinen illegal örgütlenme hakkında tüm bildiklerini anlatması istendiğinde, Ergenekon ismini, Erol MÜTERCİMLER' in yapmış olduğu araştırmalar neticesinde yayınladığı kitabında, söyleşilerinde, televizyon ve gazetelerde 1997 yıllarında dile getirmesi ile duyduğunu, o tarihe kadar ERGENEKON ve LOBİ gibi oluşumlardan haberinin olmadığını, aynı dönemde SUSURLUK kazası olarak bilinen olay meydana geldiği için, bütün gazeteciler gibi bu konu ile ilgili haberler yaptığını, o dönemde yayın yönetmeni olduğu NEFES DERGİSİ'nde konu ile ilgili haberler yayınladıklarını,

Geçmişinizde ERGENEKON örgütünün varlığı hakkında bir takım çalışmalar yapıp TBMM araştırma komisyonuna sunduğu tespit edilen;

*Ülkenıizde böyle bir örgütün varolduğunu düşünmesine neden olan olayların neler olduğu, ERGENEKON isimli bir örgütünün varlığından somut olarak ne zaman ve ne kimler sayesinde emin oldunu, TBMM komisyonuna sunduğu örgüt ile ilgili bu bilgileri ne şekilde ve kimlerden temin ettiği ve ERGENEKON yapılanması hakkında bu güne kadar eline hiç belge geçip geçmediği, geçti ise^tHHt^ne şekilde temin ettiği sorulduğunda; Bir gazeteci olarak NATO ya bağlıl^0fkole?-dc^G^ApYO yapılanmasının







/O

deşifre olmasını Avrupa basınından takip ettiklerini, meydana gelen bu kaza Türkiye'de de böyle bir yapılanma olabileceği izlenimi uyandırdığı için kendisinin o dönem TBMM de kurulan Araştırma Komisyonuna bir rapor sunduğunu,

Erol MÜTERCİMLER in konu ile ilgili beyanlarını ve yayınlarını kaynak alarak hazırladığı raporda Türkiye deki GLADYO benzeri yapılanmanın ERGENEKON adı altında olabileceğini düşündüğünü, ERGENEKON ismini Erol MÜTERCİMLER in kitaplarından ve söylemlerinden tespit ettiğini, Erol MÜTERCİMLER' in eserlerinde kaynak olarak emekli bir generalin adını verdiğini, kaynağa göre ERGENEKON' un ordu içerisinde, silahlı kuvvetler içerisinde GİZLİ BİR GRUP, GİZLİ BİR CUNTA OLDUĞUNU iddia ettiğini, daha sonraki yıllarda öğrendiği kadarıyla söz konusu cunta grubunun kurucusunun Necabettin ERGENEKON isimli bir subay olduğunu öğrendiğini, bu bilgileri derleyerek SUSURLUK komisyonuna gönderdiğini, susurluk kazası öncesinde sıkça yaşanan faili meçhul cinayetlerin böyle bir oluşum tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğine işaret ettiğini, konunun üzerine gidilmesi gerektiğini belirttiğini,

O dönem Erol MÜTERCİMLER, Can DÜNDAR, kendi kitaplarından ve diğer basın yayın organları aracılığı ile ERGENEKON'un telaffuz edilmeye başlanıldıktan kısa bir süre sonra hiç ismi geçmeyen JİTEM isimli bir oluşumun tüm medyada kamuoyuna sunulmaya başlandığını, Nefes Dergisinde de bu konuya değindiğini, derginin bu yayınından sonra, dergi binasının kapısında bir ses bombası patladığını, dağıtıcı fırmanında hiçbir gerekçe göstermeden dergiyi dağıtamayacağını söylediğini, JİTEM ismi ortaya atıldıktan sonra kamuoyunda ve araştırma komisyonunda ERGENEKON'un unutulduğunu, aynı dönemlerde Cem ERSEVER'in öldürüldüğünü, bu şekilde gündemin dağıldığını, olayların sorumlusu olarak JİTEM gösterilmeye başlandığını, JİTEM kavramının ERGENEKON'un unutturlması için o dönemde sıkça dile getirildiğini, her olayda sorumlu olarak gösterilmeye çalışıldığını düşündüğünü, komisyona sunduğu raporda ERGENEKON ismini kullandığını, bu örgütün varlığına ilişkin Erol MÜTERCİMLER' in bilgi ve yayınları dışında herhangi bir kaynağı olmadığını, 2001 yılına kadar da böyle bir örgütün varlığına dair eline bir belge geçmediğini, ERGENEKON örgütü ile ilgili herhangi bir isim duymadığını, örgütün gerçekleştirdiği somut bir eylem ispat edemediğini, şu anda da edemeyeceğini,

Susurluk Komisyonu ve aynı dönemde kurulan Uğur MUMCU komisyonuna sunduğu raporlardan sonra mesleki kariyerinde dikkat çekici bir duraklama ve düşüş başladığım, şöyle ki o döneme kadar yayınladığı tüm kitaplar, bütün basın yayın organlarında manşet olurken, kitapları her yayın evinde basılırken bu olaylardan sonra kitapları yayınlanmamaya, dergilerinin dağıtılmamaya başladığını, işsizlik nedeniyle yayın evi kurmak zorunda kaldığını, aynı konu ile ilgili olarak haber yapan gazetecilerinde akıbetinin kendisiyle aynı olduğunu, o dönemde ciddi mevkilerde bulunan Türkiye de ki Gladyo-Derin Devlet-Faili Meçhul Cinayetler konusuna değinen meslektaşlarının çoğunun işsiz olduklarını, Türkiye de ki basın yayın organlarının çoğunun ERGENEKON ve diğer gizli devlet veya resmi birimlerin etkisi altında kaldığını herkesin görebileceğini,

Yüklə 3,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin