Yapılacak toplantının konusunun ne olduğu ve toplantıya gidip gitmediği, gitti ise neler konuşulduğu sorulduğunda, Ankara da katıldığı bir toplantı ile ilgili özel görüşleri olduğunu, bunların hiçbir haber değeri taşımayan görüşlerini arkadaşı ile paylaştığını,
Tape :1424 11.01.2008 tarihinde Ali ile görüşmesinde özetle; ALİ'nin
"...ben Hakkı Yılmaz Şentümler'in emir astsubayı" "Bugün Yurtiçi Kargoya gönderirse Ali Siner olan bir paket ilettim bilginiz olsun" "Gönderen Ali Siner yazıyo ..." dediği ile ilgili,
Hakkı Yılmaz ŞENTÜMLER'in kendisine ne ile ilgili paket gönderdiği sorulduğunda, kendisine doğum günü ile ilgili bir arkadaşının hediye gönderdiğini, bu da bir müzik CD si olduğunu,
Tape :1415 11.01.2008 tarihinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde
özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "Hani biri vardı bana mesaj atmıştı hatırlıyor musun
birinin davetinde görmüştüm Sizi yakından tanımak istiyorum diye" "Şimdi aradı biraz
önce Güler dedi sana bir şey söyleyeceğim dedi söyle dedim bak söylemiştim dedi seni
yakından tanıyacağım paylaşacak çok şeyimiz olacak diye artık rahatlıkla olacak çünkü
hakkımda soruşturma başlatıldı bende bugün emekli olmaya karar verdim ayrılıyorum
dedi" "O Jeopolitikte yazıyormuş oradaki yazıları jeopolitikte" "Oradaki yazıları kamu
düzenini bozucu bozulduğu için şey Savunma bakanlığı tarafından soruşturma
başlatılmış" "Tanışacaksınız kamu düzenin bozucusu olarak" "Nerden acaba rüşvet
falan mı diyosun" dediği. M.Z.ÖZTÜRK' ün "Yok Yakın temastan" dediği,
G.KÖMÜRCÜ' nün "Bence de .. öyle tahmin ettim siyasallaşmak demek istiyorsun değil
mi" dediği, M.Z.ÖZTÜRK' ün "Tabi ^^«mm.^ "AKSAK TİMURLA
YAKINLAŞMAKTAN" dediği ile ilgili, * 2*\
Hakkında soruşturma başlatılan Bahadır Berk ile ilgili konuşmalarının sebebi, yakın temas derken neyin kast edildiği, Aksak Temur diye kimi kastettikleri ve Bahadır BERK'in bu şahıs ile yakınlaşmasının sebebi sorulduğunda, görüşmeyi hatırlamadığını,
Tape :1425 13.01.2008 tarihinde M.Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "...Dinç Bilgin açıklıyo yine bütün manşetleri bize Paşalar attırırdı Sabahta" dediği, M.Z.ÖZTÜRK'ün "İyi aferim güzel Paşalarda attırmasaymış" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Her neyse canım bişey okudum paylaşıyorum ..." dediği, M.Z.ÖZTÜRK'ün "Salak adam" "Paşalar da ondan salak" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Hayır öyle bişey olduğunu zannetmiyorum çamur atıyo demek istiyorum" dediği, M.Z.ÖZTÜRK'ün "neyse durup dururken atamazsın yani" "O Paşalar zaten Eks şimdi canım" dediği ile ilgili,
Dinç BİLGİN'in 28 Şubat süreci ile ilgili beyanatlarından rahatsızlık duymalarının sebebi, ülkede bir dönem hizmet etmiş paşalara hakaret ederek konuşmalarının sebebi ve o paşalar eks şimdi derken kimleri kastettikleri sorulduğunda,
bu sohbetleri fazla ciddiye almadığı için aklında tutma ihtiyacı duymadığını, görüşler kendisinin olmadığını, muhatabı Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün olduğunu, kendisini de ilgilendirmediğini,
Tape :1426 14.01.2008 tarihinde Tuğrul TÜRKEŞ ile görüşmesinde özetle; T.TÜRKEŞ' in "Sen Gölbaşmdasın" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Bi toplantıdayım anlatırını sana gelince M E M E T ... DİAOLOG KUR..." dediği, T.TÜRKEŞ' in "Hay şimdi ben Turgut Paşayla yedi şey yaptım dur bi Dakka" "...iki laflarız ya Turgut Paşada yabancı değil" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Bu Mehmet Haberal in oteli Pata" "Orada hep beraberiz zaten şu anda hayatım siyasi parti vesair gibi bişeyin oluşumu söz konusuda bu amaçla yani" dediği ile ilgili,
Tuğrul TÜRKEŞ'ten Mehmet ile irtibata geçmesini istemesinin sebebi sorulduğunda, kendisinin yukarıda Ankaradaki bahsettiği toplantıda bulunduğu sırada Tuğrul'un aradığını, kendisinin de görüşmek istediğini söylediğini, aynı gün akşam güncel konular üzerine görüştüklerini,
Tuncay GÜNEY'i tanıyıp tanımadığı, tanıyor ise ne gibi bir ilişkisinin olduğu sorulduğunda, Tanımadığını, ilk defa şu anda ismini duyduğunu,
Tuncay GÜNEY ile Veli KÜÇÜK arasında herhangi bir ilişki olup olmadığı, biliyor ise ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda, yukarıda tanımadığını beyan ettiğini, bu nedenle bilgisinin olmadığını,
Tuncay GÜNEY ile akşam gazetesinde bulunduğu süre içersinde beraber çalışıp çalışmadıkları sorulduğunda, Hiçbir bilgisinin olmadığını.
Akşam gazetesinde kendisinin işe başladıktan sonra ayrılan gazetecilerin ayrılmasında kendisinin bir etkisinin olup olmadığı, bu gazetecilerin ayrılması yönünde bir çalışma yaptı ise herhangi bir kimseden talimat alıp almadığı, talimat aldı ise kim veya kimlerden ne şekilde talimat aldığı sorulduğunda; Böyle bir iddiayı kabul etmediğini. Tamamen asılsız olduğunu, Gazeteye başladığında tek etkili ve yetkili kişi gazetenin o günkü sahibi Mehmet Ali ILICAK'ın olduğunu, kendisi dışında gazete de bir başkasının söz sahibi olmasının mümkün olmadığını,
Şube Müdürlüğümüzce 2001 yılında gözaltına alman Tuncay GÜNEY'den elde edilen dokümanlarda Veli KÜÇÜK liderliğinde ERGENX).KON isimli bir yapılanmanın olduğu, bu yapılanma içersinde medya ile ilgili bö^tuıi ak^apl gazetesi, aydınlık gazete ve dergisi ile ulusal kanal'ın oluşturduğu, Tunca/jGUNEY'm JJehiç KILIÇ'tan Akşam
ff &-. *«, /f?f^
O/ / 1046 ti* m{ l(
/ /,? f :[ - - "A
gazetesinde bir operasyon yapılacağı, bu şekilde bazı yazarların tasfiye edileceğini öğrendiğini, Aslan BULUT ve Alev ÇUKURKAVAKLI'nın ekip kurduklarını, Mehmet Ali ILICAK'ın Veli KÜÇÜK'ün kontrolünde olduğunu beyan ettiği ile ilgili,
Akşam gazetesine kim veya kimlerin refansı ile işe başladığı, Aslan BULUT ve Alev ÇUKURKAVAKLI'nın halen hangi gazetede çalıştıkları, Akşam gazetesinde genellikle hangi konular üzerinde yazı yazdığı, kendisinin derin devlet ile ilgili yazdığı kamu oyunca bilindiği, ancak bu güne kadar susurluk olayı, Hrak DİNK cinayeti gibi bazı olaylarda ismi geçen Veli KÜÇÜK ile ilgili hiç yazı yazıp yazmadığı, Veli KÜÇÜK ile ilgili köşesinde yazı yazmadı ise bunun bir nedeni olup olmadığı sorulduğunda; Tuncay GÜNEY' i tanımadığını yukarıda beyan ettiğini, iddialardan bilgisinin ve haberinin olmadığını, şu anda bu iddialan ve söz konusu tüm konulan ilk defa duyduğunu,
b)Savcılık ifadesinde;
Güler KÖMÜRCÜ'nün 26.01.2008 tarihli C.savcılığı ifadesinde özetle;
Kendisinin tanınan bir köşe yazan olduğunu, yazılannda ülkenin birlik ve bütünlüğünü, düzenin korunmasını savunduğunu, illegal yapılara yaşamı boyuncu karşı çıktığını, Tempo dergisinde çıkan Saygı ÖZTÜRK'ün yazısından edindiği bilgi dışında ERGENEKON isimli bir örgütlenmeden haberi olmadığını, olsa idi güvenlik güçlerine haber vereceğini,
Sedat PEKER ile ilgili olarak 1999 yılında bir yazı yazdığını, kendisinin bu yazıya tekzip gönderdiğini, ancak bunu yayınlamadığını, bu yazıdan soma kendisi ile zaman zaman görüştüğünü,
Veli KÜÇÜK ile 2000 yılında bir panelde tanıştığını, bundan sonra kendisi ve ailesi ile görüştüğünü, Veli KÜÇÜK'ün ERGENEKON ile bir bağlantısı olup olmadığı bilmediğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile yaklaşık 1,5 yıl önce bir yemekte tanıştığını, asker emeklisi ve gazeteci olduğunu, Önce Vatan isimli gazetede yazı yazdığını bildiğini, gazeteci olarak kendisi ile görüştüğünü, arkadaş olarak kendisi ile bağlantısı olduğunu,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün kendisine Muzaffer TEKİN ile görüşmediğini söylediğini, ancak daha önceden tanışıp görüştüklerini, kendisinin Muzaffer TEKİN'i tanımadığını,
Telefon görüşmelerinin kendisine ait olduğunu, birbuçuk ay kadar önce polis memuru olduğunu söylen bir kişinin evine gelerek kendisine evin dinlendiğini söylediğini, ancak yapılan araştırma sonucu evinin dinlenilnıediğinin ortaya çıktığını,
11.01.2008 tarihli görüşmede kendisine kargo kargo gönderdiği şeklinde geçen Hakkı Yılmaz ŞENTÜMLER'i tanımadığını, kendisine gönderilen kargonun ise İstanbul sarkılan ile ilgili CD olduğunu, bir kız arkadaşının arkadaşı olan Ali Başçavuş'un kendisim tanıtırken Hakkı Yılmaz ŞENTÜMLER ismini kullandığını ve bu kişinin emir subayı olduğunu söylediğini,
09.01.2008 tarihli görüşme içeriğinin Tuncay ÖZKAN'a yönelik eleştiriler olduğunu,
11.01.2008 tarihli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile olan görüşmesinin güncel
içerikli olduğunu, . _ „
26.12.2007 tarihli Hurşit TOLON ile olan görüşmesinin, kendisinin MİT ile ilgili yazacağı yazı öncesi MİT müsteşarının atanması kulisleri ile ilgili olarak yaptığı güncel içerikli bir görüşme olduğunu, yine MİT müsteşarının değişmesi üzerine aynı gün Mehmet EYMÜR ile de güncel içerikli bir görüşme yaptığını,
24.12.2007 tarihinde Hurşit TOLON ile yaptığı görüşmesinin güncel içerikli olduğunu,
20.12.2007 tarihli EROL GÖLMAN ile yapmış olduğu görüşmenin, kendisinin Kuşçubaşı Eşref ile ilgili yazmış olduğu yazı hakkında arkadaşı olan Erol GÖLMAN ile yaptığı bir görüşme olduğunu,
27.11.2007 tarihli Veli KÜÇÜK ile yaptığı görüşmenin, evinde gizli dinleme yapıldığı iddiası üzerine özel güvenlik şirketi sahibi Veli KÜÇÜK'ten kendisine yardımcı olması amacı ile yapıldığını,
26.11.2007 tarihli Veli KÜÇÜK ile yaptığı görüşmede kendisinin "unsurun seni seviyor, çok özledi unsur seni ya" şeklindeki sözün ne amaçla söylendiğini hatırlamadığını, konuşma bütünlüğünden cımbızla çekilerek sorulan bu cümlenin espri mahiyetinde değerlendirilmesini istediğini,
28.11.2007 tarihli Mehmet EYMÜR ile olan görüşmenin de evinin gizli olarak dinlenmesi iddiası ile ilgili olduğunu, okurları olduğunu ve görevli bulunduklarım söyleyen ki kişinin evine gelerek evinin hem içinden hem de dışından dinleme yapıldığını söylediklerini, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ü aradığını ve sonrasındaki gelişmeleri Mehmet EYMÜR ile bu görüşmede paylaştığını,
28.11.2007 tarihli Tevfik YAMANTÜRK ile yaptığı görüşmede kendisinin bahsettiği konunun özel bir proje çerçevesinde stratejik araştırmalar ve terör etütleri merkezi oluşturma şeklinde önde gelen kişilerin oluşturduğu bir kamuoyu projesi olduğunu,
27.11.2007 tarihli Veli KÜÇÜK ile olan görüşmesinin evinin dinlenmesi ve güncel konular ile ilgili olduğunu,
22.11.2007 tarihli Rıfkı DURUSOY ile yaptığı görüşmesinin stratejik araştırmalar merkezi ile ilgili olduğunu,
14.11.2007 tarihli Serdar SEMEN isimli kişi ile yapmış olduğu görüşme konusunun, bu kişinin haber kaynağından aldığı bir haberle ilgili olduğunu,görüşmede geçen Dr. Hüseyin NAZLIKULU'nu tanımadığını,
09.11.2007 tarihinde Rıfkı DURUSOY ile yaptığı görüşmenin yine stratejik araştırmalar merkezi ile ilgili olduğunu,
30.10.2007 tarihli görüşmede SMS nin daha güvenli olmasından kastedilenin telefonun daha rahat kullanılıyor olması ve iletişimde sıkıntı çıkmaması olduğunu,
28.12.2007 tarihli görüşmeyi açık kimliğini bilmediği İbrahim isimli AKP milletvekili ile yaptığını, görüşmede sivil toplum örgütü olarak mücadele edilmesi gerektiğini söylediğini, görüşmenin vatandaşın aydınlatılması şekli ile algılanması gerektiğini,
26.12.2007 tarihli Yaşar KARAGÖZ ile yaptığı görüşmede, medyanın psikolojik harekatı üstlendiğinin konuşulduğunu,
Kendisinin gazeteci olduğunu, haber toplama arnjsJt^larak bazen bir gün içerisinde değişik çevrelerden haber kaynaklan olan 70-80 kişj^"görüştpğü^ü, telefon görüşmelerinin bir kısmının seçilerek ve özellikle gizem katılma^'sureti ile^örğöfşel faaliyet yürütüldüğü
şeklinde yansıtıldığını, kendisinin bazı görüşmelerinin alınıp bakanlar, diplomatlar yabancı kişiler, iş adamları ve diğer kişiler ile ilgili görüşmelerinin dosyaya konulmadığını, dolayısı ile dosyanın hazırlanış tarzının uygun olmadığmı,beyan etmiştir.
c)Aramalarda elde edilen deliller;
Şişli ilçesi Teşvikiye mahallesi Hostes Rona altınay sokak Çiğdem apartmanı 94/7 sayılı ikametinde yapılan aramada;
Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'ye ait, TRAVELSTAR marka seri numarası X6HJ11PG olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
1-" kapadokya-evdeki görüntüler 031.jpg", "kapadokya-evdeki görüntüler 066.jpg", "resim 3 005.jpg" ve "DSCN2439[1].JPG" isimli resim dosyalan içerisinde;
"kapadokya-evdeki görüntüler" isimli klasör içerisinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahıs ile birlikte çekilmiş fotoğraf görüntüleri olduğu görülmüştür, "resim 3" isimli klasör içerisindeki "resim 3 005.jpg" isimli resimde ise bir araç içerisinde Turhan ÇÖMEZ isimli şahıs ile birlikte çekilmiş bir adet resim olduğu. Güler KÖMÜRCÜ isimli şahsın sağ kol omuz kısmında siyah hilal içerisinde siyah gamalı haç dövmesinin bulunduğu görülmüştür.
d)-Telefon görüşmeleri;
Tape :1203 03.08.2004 tarihinde Sedat PEKER ve Veli KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle; Veli'nin saat 20.30'da Güler...?'in yanma geleceğinden bahsettikten soma "Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAĞ." "Telefon etti. İllede buluşalım falan diye. Ümit'le görüşecez. Ümit'le oturacaz, Güler'de gelecek. Sekiz buçukta. GülerTe oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi." dediği, Sedat'ın "O beyefendilerden çok umutluyum. Ağabey kendisini gıyabında tanıyorum ama beyefendiden çok umutluyum." dediği, Veli'nin "Şimdi biz bir çalışmanın içine girdik. ÜmitTen devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyliyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin'di. Benim bir dakika dayı eski dostum fakat Muhsin'in partisi şuanda bu işi götürecek yani. Muhsin demiyorum. Muhsin'in kedisi için demiyorum. Partisi için götürecek şeyde değil, durumda değil." "Onun için biz şimdi seni, onun için seni ısrarla anyorum. Biz şimdi bir oluşum yaptık. Bu uğurda şeyde ben Yılmaz DURAK varya Yılma'yı tanırsın." "Yılma DURAKi çağırdım. Erzurum'dan Yılma DURAK geldi. 4-5 kere buraya aldım. Burada görüştük. Şimdi tekrar buraya gelecek geçen gün Güven, tanır mısın Güven ağabeyi Güven SAZAKi" dediği ve Güven SAZAK ve Yılma DURAK ile birlikte yemek yediklerinden bahsettiği, daha soma "Bağlarbaşmdaki yere epece bir yere bir hale getirdik. 350 metrekare bir yer Yılma'yı gönderdim. Yılma orada kaldı. Ben sana onun için bana e iki tane beş tane adam getirdi. Yılma benim 3-5 kişim var güvendiğim sağlam okuyan yazar okuyanlar bu işi götürebilecek adamlar." "Yeniçağ gazetesinden arkadaşlar ile görüştüm. Onlar hepsi tanıdıklanm dostlanm. Hele Hayri geldi şimdi Trabzon'dan" "Yayın kurulunun başına Hayri KÖKLÜ çok sevdiğim bir çocuk." "E Yeniçağa, şey Ortadoğu gazetesinde Zeki var SARAÇOĞLU" "Çok sevdiğimiz birisi o da. Bir şey yapacak. Biz şimdi bir oluşum sen az önce söylediğin bir şey varya Milli yol meselesinden bu o şekilde değil o şekilde olması senin aynen katılıyorum sanki memlekete ihtilal olmuşta Türkiye parçalanmışta, dağa çıkacakmış gibi bir hava." "Öylebir şey. Amacımız o değil. Bizim amacımız o değil ya. Türkiyejçefe^C^ği^iyor. Türk Milliyetçiliği ne oluyor. Niye bu meseleler oluyor falan... beni şimdi^İnterika^y^^mar çağırdılar. Gidecem Amerika'ya tekrar konferanslar vericem. Birkaç yeşâ*e%u k^raojar Üefı^ili." dediği, Sedat'ın
"Muhsin ağabey gerekirse ileriki zamanlarda ağabey Muhsin ağabeyi de bu yapının içersine dahi etme." "Yani Muhsin ağabey öyle liderlik hırsı olan bir insan değil. Ülkeye faydası olan her şeye dahil olur Muhsin ağabey." dediği, Veli'nin "Muhsin'de şey de Ramiz'de Ramizlende konuştum ben." dediği, bir süre Veli'nin ev satın alamamasından dolayı kiraya geçeceğinden bahsettikleri, bu esnada Veli'nin "Ben bir yer buldum. Bir yer kiraladım şeyine... Yakın öyle istiyordum onu da kiraladım. İşte onun kontratını yapıcam. Şimdi bir de camlar birde şeyde yol hizasında yani. Birinci kat yola yol hizasında orası. Biraz tehlike arz ediyor ama bir yerlen görüştüm. Camlarım kurşun geçirmez yapıyorlarmış. Film çekiyorlarmış. Onları da getirip işte kurşun geçirmez çektiricem. Bir apartmanın birinci katında giriş katında." "Bu sıkıntımı bir atlatayım bir yerleşeyim. Eşyayı şey yapayım, oturayım yani eve. Ondan sonra bu işleri de ben devam ediyorum. Yılma'yı da çağırdım. Güvenien de konuştuk. Güven ağabey ile konuştuktan sonra ben Meral'i aradım. Meral ille bir görüşelim dedi. Meral AKŞENER." "Meral da aynı şey söyledi. Tamamen yanındayız. Beraber olucaz dedi. Sen telefon olmaz. Sen geldiğinde oturucaz. Her şey dört dörtlük çok güzel bir planlama yaptık. Konuşacaz ben şunu söyliyim. Ben hiçbir partiye üye değilim. Hiçbir partide kaydım yok. Ben Türk milliyetçisiyim. Türk milletine hizmet edicem. Bunun içinde ille bir partide bir sembol olmak veya bir pay edinmek gerekmez. Ben o açıdan çalışıyorum. O açıdan..." dediği, Sedat'ın "Veli ağabey bir şey söyleyim. Eğer yanlış anlamazsanız. Bu kurmuş olduğunuz oluşumu direk ben MHP'ye karşı veya MHP'ye alternatif bir oluşum gibi kurarsanız. Bence kamuoyunda yanlış anlaşılabilir." dediği,
Tape .1177 21.07.2004 tarihinde Gaffar KARADEMİR / Sedat PEKER ile görüşmesinde özetle; Sedat'ın "...Bu Korkut abiler filan varya." "Bu Korkut filan bu Milli Yol diye bişey diyodun ya sen. Bahsediyodun ya hani. Benim haberim yok diyodun ..herşeyden." "...Sen demiştin ya biraz kanşıklıklar isteyelim. Ben sana o gün orda masal anlatmadım. Çok eskiden ben böyle pas geçmiştim. Dedim abi şuan ülke sıkı durumda yani. Ülkenin Polisi görevini yapıyo. Adliyesi yapıyo. Askeri yapıyo. Şuan bu ülkede kaosa ihtiyaç yok." "Ben zaten böyle bi tip bişeylerin içersinde zaten bulunmam. Oda yapalım derken böyle yuvarlak ortada bırakmıştı hani. Şöyle yapmak böyle yapmak lazım filan diye." dediği bir süre Korkut EKEN'in kardeşi ile arasını açmaya çalıştığından bahsettikten sonra "... meğerse bu kendini bi parti gibi görüyolarmış." dediği, Güler'in "Korkut EKEN ve etrafı, tabi tabi." dediği ve bir süre sohbet ettikten soma, Sedat'ın "Eskidendi ya. Pavyonlarda kadınlarla yatardı. Güler bigün biz İbrahim ŞAHİN bana dediki. İşte sen dedi. Bu olaylar dedi, konuşuluyo filan piyasada ilk böyle karşılaşıyoz aramızda bi sorunlar var, geçmiş. Dedim ki ne konuşuluyo kardeşim ben yaşadığımız bişeyi konuşmam. İçinde olduğum hiç bişeyi de konuşmam ki kaldıki bunların içinde de diğilim ben dedim. Bu pavyonda karılar, manitaları var bunların. Onun manitası diyoki işte falanca kez kaçırıldı. Öldürüldü diyo ya. Uyuşturucu kaçakçılığı işte. Benimki sıktı, senin ki sıktı yapıyorlar. Birbirlerine hani şimdi Ayhan ÇARKIN." "Ya bide Politik lider diğil Güler. Ayhan ÇARKIN'ı cezaevine ben yolladım. Cezaevine gittik işte. Sen gerçekten çok özelsin. Abdullah ÇATLI'yı bi tanımıştım, sevmiştim. Bi de hayatta değer verecek seni gördüm. Bizim kimse elimizden tutmadı, cezaevinde. Bak bizle ilgilendin. Bütün Polislerle sen ilgilendin. Söyle oldu, böyle oldu." "... Torba torba para getirip bırakıyom. Mahkumlara dağıtın... Savcıyı da en son adamı da yaktılar. Adama havuz yaptırmışlar. Kendileri cezaevine adamı yaktılar. Adam birinci sınıf savcıya ayrılamıyo artık. Ceza aldı. Çok değerli Türkçü bi adamdı." "... Rahmetli Çatlı'yı bunlar Kokain'e alıştırıp, öldürdüler çocuğu yani. Korkut abi zaten alkolik." dediği, bir süre şahısların oluşturacağı Türkçülük hareketinin içersinde yer almak istemediğinden, Güler'e de çevresindeki herkese kendisinin bu konunun içinde olmadığını söylemesini istedikten soma, Sedat'ın "Veli abi beni on sene evvel uyarmıştı biliyor musun? Bide kibar kibar uya^tfştı. İ^fti^direkmen söyliyemiyodu bende bunları barıştırmak için napıyodum biliyon^iü0GülerW'.^^i Korkut abinin yanma
1050 « ^ffjV ,
V. 1 1 a
giderdim. Abi Veli abi seni ne kadar seviyo, söyle seviyo, böyle seviyo, soma Veli ağabeynin yanına giderdim. Abi seni böyle seviyo, şöyle seviyo, soma tuttu dediki tam ben bunları yan yana getirdim. Başladı Veli abinin arkasından konuşmaya, niye dedim. Yavuz ATAŞ bişeyler söyledi dedi. Yavuz ATAŞ'ı aradım. Abi sen böyle bişey söyledin mi dedim. Soma dedim ki yüzleşelim bak ben 22 yaşında çocuğum. Onlar yetmiş yaşında adam. Herkes yan yana gelip yüzleşsin dedim. Bu ne demek dedim ya benim adımı siz, ben siz birbirinize yakın olun diye şey yapıyorum dedim. Tutuyosunuz dedim, beni de işin içine çekiyosunuz dedim. Siz napıyosunuz dedim. Yüzlesin abi kim yalan söylüyorsa çıksın. Sonra Veli Paşa'ylan, Korkut Abiylen, Yavuz ATAŞ'ı görüştürdüm." "İşte yüzleşmediler. Üçü yan yana yüzleşmediler. Birbirleriyle konuştular ama üçü yan yana gelmediler." "Ya ben bu tip Hareketin içersinde dedim olmaz zaten ya." "Yani ne maddi ne manevi desteklemem dedim. Kardeşim bi sene önce söyledim." "Şimdi napıcaz yani. Onu soruyorum. Bide bunlar cahil. Bide tutar bi kahve mahve tarattırırlar. Bi iki genç çocuğun eline verip." dediği, Güler'in "Yok canım yapmazlar öyle şeyler. Bunlar 40 kişiler aman yani hiç zannetmiyorum. Böyle yollara sapacaklarını umut etmiyorum. O tür illegal şeylere sapmazlar." dediği, Sedat'ın "...On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı." dediği, Güler'in "...Bizim ülkemizde son derece güçlü bi İstihbarat, son derece gerekli makamlar var. Onlarda bunun haberini alırlar tahmin ediyorum. Bunlar bu türlü bir gayri resmi yapılanmaya girerse." dediği, Sedat'ın "...Yok zannetmiyorum orda bi iki kişi de bulabilirler. Kendilerini ayarlayabilirler zaten Güler hep söyliyen benim yani. Şu ülkenin istikrara ihtiyacı var. Eskisi gibi diğil. Polis işini yapamıyordu. Adliyeler yapamıyordu. Mecburen eskinden bişeyler oluyodu. Artık eskisi gibi diğil ülke... oturuyo zemin güçleniyo Devlet güçleniyo, Polis güçleniyo, yani böyle bişey yok diyodum. Yav anlamadım Güler yani napıcaklar." dediği, bir süre Sedat'ın bu oluşum içinde olmak istemediğinden bahsettiği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Sedat'ın "O senin arkadaşında onlarla birleşcekmiş biliyomusun?" "Hani senle görüşmeye gelmiş ya bir beyfendinin oğluydu, ölmüş. Ben çok iyi şeyler söylemiştim masada, hatırlıyor musun?" dediği. Güler'in "Ümit BOZDAĞ, Korkut EKENTe birleşcek." "Yok canı Ümit'in adını kullanıyorlardır. Zannetmiyorum öyle bişey..." dediği, Sedat'ın "...Turan YAZGAN Hoca" "İşte Mehmet AĞAR filan bunlar birleşceklermiş." dediği,
Tape:3271 05.08.2007 tarihinde Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile görüşmesinde özetle; O sıralarda İtalya'da bulunan GÜLAY KÖMÜRCÜNÜN "BURADA YAŞAYABİLİRMİYİZ MEHMET, BEN TÜRKİYE'YE AİTLİK DUYGUMU KAYBETTİM " VE "ARTIK BEN HALK DÜŞMANIYIM" dediği MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK'ÜN DE; "HUKUK HUKUK, DİLEKÇEM HAZİR. ŞU AN HUKUK KISMI BİTSİN. VATANDAŞLIKTAN ÇIKMAK İÇİN DİLEKÇEMİ GÖN D E RC E M" şeklinde ki görüşmeden yapılan Milletvekilliği seçimi soması kendi siyasi fikir ve görüşlerini benimsedikleri siyasi partinin basan elde edememesi ve iktidara fikirlerini benimsemedikleri bir partinin gelmesi neticesinde artık Türkiye'de yaşanamayacağı ve Türk vatandaşlığından çıkarak yurtdışında yaşama düşüncelerinin olduğunu anlaşılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |