Tape : 001202 02.08.2004 tarihinde Şerif...? / Harun ÇAKIR ile görüşmesinde özetle; Bir süre hal hatır ettikleri, Şerefin "Komutanım, Harun komutanımla da kulağınızı çınlatıyoruz." "Tamam Reisim veriyorum komutanımı." "Harun komutanım. Harun ÇAKIR komutanım. Bir ara bir mevzu şey yapmıştık. Uğrayacaktık ağabey." dediği ve telefonu Harun ÇAKIR'a verdiği, Sedat PEKER'in Harun'a hitaben "Benim için çok büyük bir onur. Benim için çok büyük bir şereftir. Hakkınızı helal edin sizin de gıyabınızda kulağınızı çınlatmıştık." dediği,
Harun'un "... O sizin yanınızda şey falan vardı. Boğaç falan var." "Onlar çok tanırlar. Biz Harun ağabey, Harun komutan dediğin, onlar bilinir." "Biz beraber görüştük. Hatta ben a bir avukatınız vardı. Bülent olması lazım." "O konu vardı. O KONU İLE İLGİLİ ÇOK ÖZEL BİR YERDEN ÇOK BÜYÜK BASKILAR VARDI. GEREKTİĞİ GEREĞİ YAPILSIN DİYE. BİZ O EVRAKL>R+*ALAN DA HEPSİNİ İMHA ETTİK. Şimdi üstatla onu konuşuyorduk işte..." deaiği, 4 \
Harun'un "Bil mukabil. Ankara boyutunda bizim boyutta ne zaman, ne yapılması gerekirse biz de yaparız. Çünkü biz bir araya gelmesek de gönüller birdir. Gıyaben arkadaş selam da olmasa gereken, üstümüze ne düşüyorsa önümüze bir not geldiğinde onu yapıyoruz." "Ben Ankara'ya dönüyorum. Ben Ankara'da, esas yerim orası." dediği, Sedat'ın "İstanbul'a geliş tarihiniz var mı ağabey" diye sorduğu,
Harun'un "Bizim için şereftir zevk duyarız. Başkası ne derse desin. Bu ülke bizim. Başkası anlamaz bu işten. Siyasiler hiç anlamaz." "Evet, evet... bizim ağabeyimizle berabersiniz herhalde zaten." "Veli Paşa" dediği, Sedat'ın "Doğrudur, doğrudur ağabey. İnşallah yaşadığım sürece kendisinden çok şeyler öğrendim her zamanda..." dediği,
Dostları ilə paylaş: |