Bahsettiği grubun ne olduğu, ne gibi oyun içersinde oldukları, kim veya kimlere karşı oyun içersinde oldukları ve bu grupların kendi içersinde rekabet halinde olmaların sebebi sorulduğunda, bu mesajı kadınsı duygulan ile çektiğini, tüm grup derken de tüm erkekleri kastettiğini,
Tape: 1353 30.10.2007 tarihinde SS. ALTINOK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ' nün "EV TEL 2122913638 BUNU ARAMAN DAHA GÜVENLİ. BEKLİYORUM" yazdığı mesaj ile ilgili,
Mesajı gönderdiği kişinin kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, bu şahıs ile daha güvenli olduğunu düşündüğünüz ev telefonunuzdan görüşmek istemesinin sebebi, ev telefonunun hangi yönden daha güvenli ve kendisinin tabiriyle daha güvenli görüşmek istemesinin sebebi sorulduğunda; "hatırlamıyorum" şeklinde beyanda bulunduğu,
Tape :1354 01.11.2007 tarihinde S.S.ALTINOK (Selahattin) ile görüşmesinde özetle; Selahattin .... İsimli şahsın Genel Kurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı Gölbaşı Ankara dan konuştuğu anlaşılmaktadır. G. KÖMÜRCÜ'nün "İçicem de yani uyuşmazlık olmasın" dediği, Selahattin'in "Hayırdır ne oldu" diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bak çok sevdiğim benim için çok değerli biri kişisin yanlış bir değerlendirme yapılması yapmış olması söz konusu senin yanlış değerlendirmen yüzünden hep sanıyorum" "Sana dün gelen mailler için ..." "Sana gönderdiğim" ".. ŞİMDİ BİZ AİLEYİZ BÖYLE ŞEYLER OLUR AİLE ARASINDA yalnız benim için çok çok çok çok çok değerli bir ailem bireyimin yanlış bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum yanlış bir değerlendirme sunulduğunu düşünüyorum yanlış ..." dediği, Selahattin'in "Yanlış değerlendirme sunuldu diyorsunuz da hangi konuda sunmuş kim sunmuş nasıl sunmuş niye benim" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Bunları geçelim istersen yani telefonda 2 milyon kişi konuşuyoruz" "Senin başının altından çıktığını düşünüyorum Selahattin" dediği, Selahattin'in "Ha bir dakka bir dakka önce şu CD mevzunuz niye iptal ettin" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Ya bak ... biz aileyiz aile arasında böyle şeyler olur" "Önemli değil BİZ HÜSEYİN'İ KATMAYALIM İŞİN İÇERSİNE boş ver ya biz aileyiz olur böyle şeyler" "Kızdım küstüm misketlerimi geri alıyorum" "Senle oyunu bozdum" dediği, Selahattin'in "CD-~mizi de hazırlamıştık yarın gönderecektik her gön..." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün ' '20tWqş* dinliyor telefonu herhalde
yani onu söylemeye çalışıyoz yan yana getirecek olayı getirmesine neden oluyorsun"
dediği görüşme ile ilgili,
Selahattin'in kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda,
Selahattin'in çocukluk arkadaşı olabileceğini,
Selahattin'in kendisini kimlere karşı yanlış değerlendirme yaptığı sorulduğunda, kendisinin dost çevresi içersinde bir gereksiz dedikodu kulis üzerine sitemini ilettiğini,
Şimdi biz bir aileyiz derken neyi kastettiği sorulduğunda, Aileyiz derken dost grubunu ve arkadaş grubunu kastettiğini,
Hüseyin derken kimi kastettiği, Hüseyin'i hangi işe katmamaları gerektiği sorulduğunda, Hüseyin diye kastettiği kişi telefonunun dinleme yapıldığım düşündüğünü, telefonunu dinleyen görevliye de Hüseyin adını koyduğunu, bu espri bütün çevresince bilindiğini,
Selahattin'in göndereceği cd'nin ne olduğu sorulduğunda, O tarihte başka bir arkadaşının doğum günü olduğunu, Selahattin'in arkadaşına Bocelli isimli sanatçının müzik CD alıp vermesini rica ettiğini,
Tape : 1356 08.11.2007 tarihinde Ahmet RESNELİOĞLU ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi akşamda 32. günde olucam" ".. konu kaçırılan askerler" "Askerlerimiz DTP milletvekilleri falan olacak göz atarsanız da beyefendiyi de sorarsanız Nah it beye ... tamam" dediği, A. RESNELİOGLU'nun "Tamam 32 şeyin dimi Mehmet Ali Birand'ın" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Sizin bu estağfurullah SİZİN GRUPTA BAŞKA KİMLER VAR" dediği, A. RESNELİOGLU'nun "Bizim grupta işte en yeni Orgeneral emekli ŞENER ERUYGUR var" "Şener jandarma komutanı onların listesini ben size şey yaparım email olarak geçerim" dediği ile ilgili,
Ahmet RESNELİOGLU'nun kim olduğu, ne gibi bir ilişkilerinin olduğu sorulduğunda, iş adamı olduğunu, sivil toplum oluşumunun içersinde yer aldığını, bunun ile ilgili görüştüklerini, kendisini konuşmacı olarak davet ettiklerini,
Tape :1357 09.11.2007 tarihinde Recep Rıfkı DURUSOY ile görüşmesinde özetle; X Şahsın NATO Karargahı Hareket Başkanlığı Şirinyer Buca İzmir den
konuştuğu, X Şahsın, bazı konularda sakin olmasını tavsiye ettiği, G. KÖMÜRCÜ'nün bir sürü mesaj geldiğini söylediği, X Şahsın "Onlar güzel şey ... işte organize olmayan güç güç değildir" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Doğru doğru aynı organize" dediği, bir süre bu şekilde sohbet ettikleri, G. KÖMÜRCÜ'nün "...Bir şey söyliycem bak o Hayrettin ERTEKİN İ araştırdım hani o gün diyordu ya gideceği yerde o ne yapıyormuş biliyor musun şimdi bazı çok detay vermiyeyim sana ben BİR NUMARANIN KANKASIYIM deyip dolandırmadığı adam kalmamış son dönemde" ".. o gidecekse onun yani olmaması lazım yani Ethem bey orda olacaksa öbürünün olmaması lazım adını kullanır" dediği, X Şahsın "Ulaştırma bakanı Ethem'in hemşerisiymiş" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Binali ... evet olabilir doğru" dediği, X Şahsın "Erzincanlı işte bir yemeye davet etmiş Ankara'ya" "Dedim ki giderken haber ver ... yani konuşmayı bilmezsin onlarla dedi" dediği ile ilgili.
toplumun ihtiyacı olduğu demokratik platformda ne kadar çok sivil oluşum olursa ülkenin o kadar kalkınacağı yorumunu yaptığı,
Hayrettin ERTEKİN'in kim olduğu, nereden tanıdığı ve aralarında ne gibi bir ilişki olduğu sorulduğunda, Hayrettin ERTEKİN çeşitli iddialardan dolayı hakkında işlem yapılan Business Kanalın yöneticisi olduğunu, hakkındaki iddialarla ilgili konuştuklarını,
Bir numaranın kankası derken bir numara olarak kimi kastettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in bu şahsın kankası olduğunu söylemesinden maksadının ne olduğu
sorulduğunda, Hayrettin ERTEKİN'in işleri ile ilgili ortağı ile arasındaki sürtüşmeleri hakkında konuştuklarını,
Tape: 1361 14.11.2007 tarihinde Serdar... ile görüşmesinde özetle; SERDAR'm "... Salman Kurtulan Para alıyormuş ya devletten" "Şu PKK' lı" diyerek şahsın Kahramanmaraş Pazarcık Ziraat Bankası Şubesinden 16 yıldır para aldığını, aslında bu şahsın PKK içinde Devlet adına çalıştığını, yapılan haberlerle bu şahsın deşifre edildiğini anlattığı ve "Sana bir şey vermiştim hatırlıyor musun aynı Kahramanmaraş Pazarcık diye" " ha Kahramanmaraş Pazarcık anladm mı?" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Onun ne alakası var bu doktorla Kahramanmaraş'ta doktorun ... hatırlamadım ne söylemiştin onla ilgili doktor ne ..." "yani hep bilgiler aynı yerden geliyor on altı yıldır devlet bu adama para ödüyor çünkü salaktı devlet o kadar" "Yapılan ne biliyor musun?" "..izim PKK nin içinde ki adamımızın deşifre edilmesi" "... gündür bekliyorum senin bunu uyancağın konusunda yani ordan uyanman gerekirdi o dediğim şahsa gitseydin bunların hepsini biliyordu zaten" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Dediğin şahsa nasıl gidecektim ALMANYA da yaşıyormuş adam" diyerek şahsın adını soyadını bir daha söylemesini istediği, SERDAR'ın "Yok söyleyemem kesinlikle söyleyemem ama sabit telefondan ararsan veya verirsen sabit telefonda söylerim" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Peki onu neden YANİ BİZİM KENDİ ADAMIMIZI NİYE DEŞİFRE EDİYORLAR" dediği, SERDAR'ın Devleti yıkmak için uğraşanların olduğunu söylediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Yani o kadının kocası bize mi çalışıyormuş" dediği, SERDAR'ın "Bence başka ne olabilir ki yani devlet bu kadar salak mı?" "... Ziraat bankasının içinde BURAK EKE var Mitin has adamı müdürlük yapıyor bilmem ne yapıyor atlanır mı böyle şeyler Ziraat bankasında" dediği, ilerleyen konuşmada, MİT in DTP nin mecliste temsil edilmesini istediğinden bahsettikleri, SERDAR'ın "Ya ben ... iken bizim başımızda Ünal Tuzcuoğlu vardı bu Cemal Dündar'a bağlı" "Askerdeyken ben ya" "Bize hep mesela ... işte özel harpçiler hep böyle müdürlerdi merkez komitenin içindeyiz ... derlerdi aklımda takılı kalmış hep söylüyorum yani Mit böyle... Mitin başka şansı yok ki" "Ya hep derdi ya merkez komite de adamımız var PKK'nm içinde diye" "Buda onun gibi bir şey yani bu PKK'nın içerisinde bizim adamımızın olmaması mümkün mü mümkün değil yani mümkün değil bence adam infaz edilecek eğer ben yanlış okumuyorsam bence adam yakında infaz edilir" dediği ile ilgili,
Serdar isimli şahsın kim olduğu ve nereden ve nasıl tanıdığı sorulduğunda,
Serdar SEMENT olduğunu, Ekonomi ve siyasi konularda danışmanlık yaptığını,
Serdar'ın Salman KURTULAN ile ilgili bilgileri nereden ve ne şekilde temin ederek kendisine aktardığı sorulduğunda. Serdar SEMENT'in kendisine bilgi verdiğini, bu konuda haber yapması için bu bilgileri aktardığını,
Serdar'ın kendisini gönderdiği ve Almanya da yaşadığını söylediği şahsın kim olduğu, bu şahsın yanına gidip gitmediği, gitti ise ne konuştukları sorulduğunda, Serdar SEMENT'in Almanya ve Kahramanmaraş Pazarcık arasındaki bir ticari irtibatından bahsettiğini, Detay bilgileri bilahare vereceğini söylediğini: "anca^^Hnedığını,
Tape: 1362 14.11.2007 tarihinde İsmail .... ile görüşmesinde özetle;
G.KÖMÜRCÜ'nün "Bak şimdi şöyle bir haber geldi bana Salman Kurtulan yani kadının kocası dağdaki" "En son yazdılar ya gazeteler işte Ziraat bankası Pazarcıktan para alıyor nasıl olur" "Şimdi bilgi şu devletin içerde kendi elemanı ve biz kendi kendimize deşifre ettik adamı yani Ziraat bankası kendi kendine buna kaç yıllık çiftçi parası vermesi imkanı var mı teşkilatın içerde ki adamı ne maaş alıyor anladın mı" ".. sen buna bir bakta bu çok önemli yani" "Büyük ihtimalle bunu deşifre etmişiz ve ya biz ... birisi servis yaptı da deşifre ettik yani Türkiye Cumhuriyeti ve içerdeki eleman deşifre edilmiş oldu bilgisi geldi" dediği, İSMAİL'in "Tamam peki ben bakarım ..." dediği ile ilgili,
İsmail'in kim olduğu aralarında ne gibi bir ilişki olduğu ve Serdar'dan almış olduğu bilgileri İsmail'e aktarıp kimden teyit almaya çalıştığı sorulduğunda, İsmail'in gazetenin Ankara temsilcisi olduğunu, kendisi ile haber konusu üzerine konuştuklanm,
Tape :1363 14.11.2007 tarihinde Serdar ile görüşmesinde özetle; PKK üyesi
Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR'ın "Aynı ekip aynı ekip" "Bunun anıcaoğlu ölüyor tamam mı?" "Salmanın" "Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün" "Salman" "... örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da" "Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak" "Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı Doktor kod adlı olan ise" "Getiriliyor" diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Doktor orda mı hala" ".. bende ki bilgi de Almanyaydı" dediği, SERDAR'ın "Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya" "Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri" "Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip" "Parayı alıyor" "Televizyon da kuruyor TUNCAY'LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR HÜSEYİN NAZLIKUL'UN parasını alıyorlar" "Bu MİT'teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor" "Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı" dediği ile ilgili.
Aynı ekip derken kimlerin kastedildiği, Doktor Hüseyin NAZLIKULU'nun kim olduğu, Hüseyin NAZLIKULU'nun parasını Tuncay'ın ne şekilde aldığı, Tuncay isimli şahsın kim olduğu ve ekip patladı derken kimlerden kastedildiği sorulduğunda, yine bir haber konusu ancak detayını hatırlamadığını,
Tape: 1388 15.11.2007 tarihinde S.S.ALTINOK (Serdar) ile görüşmesinde özetle; SERDAR'ın "... teşekkür etmek için aramıştım." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Beni dinler misin? Adının, kimliğinin ne olduğunun hiç önemi yok! Bulunduğun yer itibariyle, benim saygı duyduğum bir insansın." "O isimler değişebilir, şahıslar değişebilir, hiç önemi yok. Ülkemi sevdiğim içinde hep saygı duyucam." "Ama senin sorgulaman, beni çok şey yapıyor, ivite ediyor." "SEN BİLİYORSUN OLAYIN NE OLDUĞUNU" dediği, SERDAR'ın "Sizin de bu şekilde, bu üslupla konuşmanız beni ivite eder." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Sen boşver o üslubu ya. O üslubumdan dolayı söylediğin an, ben hemen özür diledim zaten. Çünkü tabi ki böyle bir hakkım yok ama içeriğine bak" "...O beni kınyor. O sorgu; ben sana onu, başka istersen A protokol söylerim." dediği, SERDAR'ın "... Sizin bakışınızdan sorgu da. Benim açımdan o sorgu değil yani." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "A BRAVO! ZATEN HEP MERKEZE SİZİ KOYACAZ. Yani karşındakinin önemi yok." "SANA^VGI DUYUYORUM. SEN SORUMLUSUN SEN ÖNEMLİSİN." dediği, bi^ure b^c^u üzerine konuştukları, G.KÖMÜRCÜ'nün "Bende orda neye bak kızıyonfim inliyor m^|3%? Sana değil. Şimdi o
adam devreye girince durduramıyorsun. Çünkü egosu var, .. Bunlar bu kadar böyle bi MANTIK İÇERSİNDE, BİR AKILLI KURGU İÇERSİNDE OLACAK ŞEYLER. Hop hemen medyayı arıyor. Belki medya hemen aranmıcak, 10 dakika sonra aranacak" "BİLEMİYOR Kİ BENİM NE YAPMADIĞIMI!" "Onla en azından 4 kere daha önce de program yaptık. Dördünde de kendini ortaya attı." "Sen bi şey bakıyorsun. YANI DİREKT BÖYLE KUŞKUCU BUDA SİZİN MESLEĞİNİZ GEREĞİ napayım. Bende buna alışmam gerekiyordu. Alışamıcam" "O YAPINIZ ARTIK SİZİN ELİNİZDE DEĞİL!" dediği, SERDAR'ın "Bu tür tespitleriniz beni yaralıyor, haberiniz olsun." dediği, bir süre Güler'in kırılmasından bahsettikleri, daha soma Serdar'ın "Yargılarınız çok katı. Ben diyorum ki sizi sorgulamak için söylemedim" dediği G.KÖMÜRCÜ'nün "...Hiç teşekkür etmene gerek yok. Ben sana saygı duyuyorum. Önem veriyorum. Değer veriyorum. Konumun" dediği, Serdar'ın "BANA DEĞİL MAKAMIMA." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "...ADINI DAHİ BİLMEDİĞİM SEVGİLİ ARKADAŞIM. ŞAHSINA ÖNEM VERİYORUM.".."Sinirimin niye bozuk olduğunu, sana yine yüz yüze anlatıcam. Bugün sabah bi toplantı yaptım." "Bana e çok enteresan o toplantımdaki şahıs işte Irak - Türkmen politikasıyla ilgili bişey anlattı." "Ve o Türkmen politikasıyla ilgili yorumunu aktardı." "... O yorumun içinde bazı şeyler, beni çok rahatsız etti." "ŞUANDA ANLADIĞIM KADARIYLA, SENLE KAYDA DEVAM EDİYORUZ HEP BERABER SÖYLİYİM." "Ümit ÖZDAĞ'Ia görüştük." dediği, SERDAR'ın "Ümit beyin söylediği o ilginç şeylerden bir iki kelime bahsedebilecek misiniz?" diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün "Kurultayı iptal ediyormuşsunuz. Kurultay yaptırmaya çalışıyormuşsunuz falan gibi şeyler." "Kurultay ne anladın yani! SİYASİ BİTANE ARACI KULLANDIM. ITC İLE İLGİLİ." "Senin tarafındakilcrin hepsi benim ailem ama ŞUANDA EV TELEFONUM DA HASSAS OLABİLİR İSTERSEN DET A Y LAN DIRM A YAL IM HA." "Yani diğerini e insanlar kafasına göre dinliyorlar ama bunda belli bir kayıt gerekebilir ya da kayıt gerekmese bile burda o kadar olmasa bile daha azdır burda." dediği, Serdar'ın "Tamam yani acil bişey var mı diye ben sordum." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Yani bizim şeylerimiz, yo acil bişey olsa, merak etme ben seni ya da bulmam gerekeni bir şekilde bulurdum" dediği ile ilgili.
Adının ve kimliğinin ne olduğu hiç önemli değil demesindeki kasıt, Serdar'ın kendisini hangi konuda ve ne amaçla sorguladığı, o adamdan kastının kim olduğu, hangi konuda devreye girdiği, merkezde olanların kim olduğu, hangi merkezden bahsettiği, kendisini rahatsız eden konuların ne olduğu, Ümit ÖZDAĞ ile ne konuda görüştüğü, ITC'nin ne olduğu, ne gibi bir ilişkisi olduğu, Ev telefonunun hassas olduğunu söyleyerek konuşmayı detaylandırmak istemediği, bunun sebebinin ne olduğu ve insanlar kafasına göre dinliyor derken neyi kastettiği sorulduğunda, bir önceki sorudaki haber konusu ile ilgili detay olduğunu,
Tape: 1364 16.11.2007 tarihinde S.S. ALTI NO K (Serdar) ile görüşmesinde özetle; SERDAR'ın MSB LOJ. Ahmet KONUKSEVER N:95 D:3 Oran Çankaya, ANKARA dan görüştüğü anlaşılmaktadır. G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi o dünkü ifadeyi merak ettiğini bilmen gerekiyor sanıyorum sana kısaca aktarayım" "Ümit'in bahsettiğinden" "ha Marta kadar Mart Nisan ayına kadar Sadettin beyi değiştirmek istiyorlar, bende buna karşı çıkıyorum böyle bir şey olabilir mi gibi bir ifade kullandı" dediği, SERDAR'ın "nerden öğrenmiş böyle bir şeyi biz bu işle" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "O Ahmet'le çok yakındır" "Anladın mı yani ben şey yapmayayım yanlış yönlendirmeyeyim şimdi tahmin bu" dediği, SERDAR'ın "Ama hiç öyle bir şey de gündemde yok yani ben bilmiyorum" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "İşte şey bu bunun olmaması lazım işte referandum var referandum öncesi orda kurultay yapıp işte ismini JtegTştîr^te^lışıyorlar böyle bir şey olabilir mi ve pozisyon şey yani böyle sanki bireysel davr^ü^ror bireysel mi diyelim"
dediği, SERDAR'ın "Çok teşekkür ediyorum yani birden sohbetiniz olursa doğru bilgileri veya doğru nasıl diyelim doğru tahminlerinizi bilgi olmasa bile iletirseniz kendisine memnun olurum" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Ben zaten ilettim şüphesiz" "Ama hayır yani benim kanaatim böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum dedim o da bana dedi ki Yarbay seviyesinde artık olay gidiyor ne acı falan gibi yaptı ya ben zannetmiyorum o arkadaşı iyi kötü biraz tanıyorum öyle hani acı bir durum yok öyle bir şey söz konusu değil dedim bide sen kimden bahsediyorsun dedim ben ona belki hani ayn kişilerden bahsediyoruz ben o kadar durumu bilmiyorum dedim bunun üzerine bana Halil diye bir isim verdi" "... soyadını da söyledi de şimdi söylemeyeyim sana yani telefonda artık soyadını" ".. yani tüm şey budur veya baya yani şey LOBİ yapıyor yani o benim nezlimde değil belli ki bu konu da bir genel lobi yapıyor" dediği. SERDAR'ın... sizle konuşurken de düşünüyorum başka nerden böyle bir şey duyabilir tabi bakacağız gerekirse kendisi ile görüşürüz" "..çok teşekkür ederim bu bilgiler çok değerliydi bizim için" "... bu işi karşılıksız olarak yapan veya bu işe karşılıksız olarak katkıda bulunan ben bir tek sizi gördüm Türkiye de" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Çünkü ben siyaset hedeflemiyorum arkadaşım kendi servetimle hiç çalışmadan ömür boyu yaşayabilirim" dediği, ilerleyen konuşmada, G.KÖMÜRCÜ'nün "O uluslar arası toplantı nerde" diye sorduğu, SERDAR'ın "Azerbaycan da şimdi uçağa gidiyorlar binecekler" dediği. G. KÖMÜRCÜ'nün "ee nasıl Ceviz kabuğuna katılacaklar" diye sorduğu, SERDAR'ın " Sadettin bey katılmıyor Ahmet bey" dediği ile ilgili,
Saadetin'in değiştirilmesine neden karşı çıktığı, bahsettiği Halil'in kim olduğu, bu şahsın isminin kendisine neden verildiği, Serdar'a verdiğiniz ve Serdar'ın değerli olarak nitelendirdiği bilgilerin ne olduğu, Serdar'a sizden hariç değerli bilgiler verip de karşılığında bir beklenti içinde olanların kim olduğu, kendisine kimlere karşı sorumlu olduğu ve bahsettiği uluslar arası toplantının konusunun ne olduğu, toplantıya kimlerin katıldığı ve toplantının amacı sorulduğunda, Ümit ÖZDAG ve Kerkük ve Türkmen politikalan konusunda genel bir görüşme olduğunu,
Tape :1366 21.11.2007 tarihinde Serdar .... ile görüşmesinde özetle; SERDAR'ın "Bir tane hani sana bir zarf dağıtıyorlar emniyet de." diye sorduğu, G.KÖMÜRCÜ'nün de bahse konu mektubu okuduğunu, Serdann böyle bir mektup dağıtımının olup olmadığını sorduğu G.KÖMÜRCÜ'nün de "Bilmem herkesin adına mı dağıtıyorlar sadece Tuncayın hakkında mı" dediği, SERDAR'ın "Tuncayın hakkında doğru ben gördüm zarfı" dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün mektupta ne yazdığını sorduğu, SERDAR'ın "İçinde yazman gereken bölümler var vericem sana bir kısmını şimdi ayıklıycam onları o kısımları seni ilgilendiriyor kesin yazarsın sen onları iddiaya girerim yani." dediği, devamında yine SERDAR'ın "Yani bu memleket de bir takım orospu çocukları ile beraber olup MİT de çalışanlarla iş birliği yapıp PKK paralarını gasp edip haklayıp haklayıp usulsüzce bir şekilde üstelik PKK lı ile arkadaş olup o arkadaşlığa da ihanet edip devletin hazinesine aktarılması gereken paralarla televizyon kurup Maliyetçilik satan orospu çocuklarının haberini yazmayacakmısın. HÜSEYİN NAZLIKULUN paralarını yemişler. Hüseyin Nazlıkul Salman Kurtulanın paralarını çalmışlar PKK nin pazarcık taki şubedeki ziraat bankasındaki paralarına el koymuşlar HÜSEYİN NAZLIKULU silahı dayamış MÜFİT'LE beraber SARIGÜLÜN korumalarıyla TUNCAY'IN KANKALARI ve TUNCAY paraları yemişler televizyon kurmuşlar. Belediye başkanları... içine sıçayım ben böyle ülkücülüğün ... tamam mı" dediği ile ilgili,
Serdar'ın emniyette dağıtılan zarf ile ilgisinin ne olduğu, Serdar'ın kendisine vereceği belgelerin ne olduğu, yazması gerekenlerin he olduğu, -PKK ile birlikte olup, MİT de çalışanlarla hareket edip paraları gasp edip televizyon kuran şahsın kim olduğu
ve Hüseyin NAZLIKULU, Müfit, SARIGÜL ve Tuncay arasındaki ilişkinin ne olduğu, Ziraat bankası Pazarcık şubesinden ne kadar para gasp edildiği sorulduğunda, yukanda bahsettiği içeriğini hatırlamadığı haber konusu ile ilgili olduğunu,
Tape :1390 22.11.2007 tarihinde Tevfik YAMANTÜRK ile görüşmesinde özetle; G.KÖMÜRCÜ'nün "Şimdi benim çok sevdiğim abim var. Aynen senin gibi sevdiğim bi dostum." "Silahlı Kuvvetler Akademisi komutanıydı bu. Geçen sene işte Edirne'deyken emekli oldu. Tümgeneral ve onlar şuanda Silahlı Kuvvetler Akademisi'nin desteğiyle bir TERÖR ETÜDÜ MERKEZİ oluşturuyorlar." "AMA BU SİVİL YAPI OLUCAK DA, KOORDİNELİ ÇALIŞACAK AKADEMİYLE." dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Tabi konuşuruz." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Tamam Rıfkı DURUSOY paşa" "O zaman ben bi irtibatlandırayım sizi." "Ne olabilir çünkü böyle bişey bu yani artık bizde yok." dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Tamam tuğ muydu dedin?" "TÜM. Onları da evden gelen büyük baskılar sonunda, ayıp oluyor demelerinden sonra öğrendim artık." dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Ben hala bilmiyorum biliyor musun?" dediği, T.YAMANTÜRK'ün "Ben öğrendim tuğ tüm diye gidiyor." dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "İşte evet onu şey yapıcam koordine edicem. Bi şekilde irtibatlandıncam ve bende olucam o projenin içinde. Çünkü Türk aslında. Bu biraz Rant Cooperation'ın millisi." Dediği ile ilgili,
Tevfik YAMANTÜRK'ün kim olduğu, ne gibi bir ilişkileri olduğu ve Terör Etüt Merkezinin ne olduğu, bu şeklide bir kuruluşun olup olmadığı, oldu ise kimler tarafından ne amaçla kurulduğu sorulduğunda, Terör Etüt Merkezi adı altında stratejik araştırma merkezi hakkında GÜRÜŞ holdingin sahibi Tevfik YAMANTÜRK ile görüşme yaptığını, yani karşılıklı görüş alışverişi olduğunu,
Tape :1372 22.11.2007 tarihinde Alev ile görüşmesinde özetle; ALEV'in
"Güler konuşmamız lazım.Biz evel ki akşam şeyde beraberdik Amerikan konsolosu ile.Beni mi dinliyorsun dur telefonda olmaz görüşmemiz lazım.... yani bir konuşmamız lazım durum çok kötü." dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Evden arasana beni " dediği, ALEV'in "Bir şey diyeceğim ya çok kötü duruyorlar diyor yani durum çok kötü diyor tanıdıklar falan.Yani gittikçe Türkiye kötüye gidiyor ." dediği, G. KÖMÜRCÜ'nün "Ee bölünüyorsun işte şakır şakır." dediği ve bir süre ülke gündemi ile ilgili görüştükleri, devamında G. KÖMÜRCÜ'nün "Bende geçen gün siyasi ateşe ile beraberdim büyük elçi. Amerikan büyük elçi ile Ankara'da da aynılarını söylemişiz ya ulusal menfaatler dedim gereği belirli yerde buluşmak zorundayız bu sizin de menfaatiniz gereği" dediği bir süre G.KÖMÜRCÜ'nün özel hayatından bahsettikten sonra G.KÖMÜRCÜ'nün ALEV'e bir İngilizce metin göndereceğinden bahsettiği ve görüşmenin bu şeklide sona erdiği görüşme ile ilgili,
Dostları ilə paylaş: |