İLİ : RİZE
AY/YIL : NİSAN - 2012
TARİHİ : 20/04/2012
لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
RAHMET ELÇİSİ
Muhterem Müslümanlar!
İnsanlık İslam’la şereflenmeden evvel, zulmün ve ayrımcılığın; cehalet ve ahlaksızlığın kıskacında kıvranıyordu. Tutumları, söz ve fiilleri sebebiyle eşrefi mahlûk olma vasfını kaybetmiş, sefaletin ve sefahatin girdabında bir merhamet eli beklemekteydi. Bu el: “(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik”1 İlahi mesajıyla muvazzaf Peygamberimiz (sav)’in şefkat ve şifa eliydi. O Peygamber yaşadığı toplumun kanayan yarasının farkında olan, uğradığı işkence ve hakarete rağmen onu dindirmek için mücadele eden; İslam’ın nuruna gönlünü açan ve gür sedasına kulak kesilenleri içinde bulundukları zindandan kurtararak, güzide bir nesil yetiştirip Rahmet Medeniyetini inşa edendir.
Aziz Mü’minler!
Rahmeti insanın maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılama, kişinin kendine ve başkasına vereceği maddi ve manevi zararı engelleme olarak anlayan, uygulayan ve böyle va’zeden Efendimiz (sav)’i Allahu Teala mü’minler için en güzel örnek olarak göstermiştir.2 Zira Kur’an-ı Kerim’de: “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir. O,size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” 3 buyurarak Efendimiz (sav)’in insana ve mü’mine bakışını gözler önüne sermiştir.
Peygamber Efendimiz insanlığı Allah’ın birliğine davet etmekle onları ahlaken insan olarak kalmanın, kemale ermenin, dünyayı imar etmenin ve ahireti de kazanmanın ilkelerine çağıyordu. Allah Resulü (sav) hayatın bütün kötü taraflarında parmağı ve gayreti olanları fiilen engellemeye çalışmış, nasihatle vazgeçmelerini öğütlemiş ve mü’minlere de böyle davranmalarını emretmiştir. Bununla ümmetine Rahmet Medeniyetinin inşa ve ikame yöntemini göstermiştir. Taif halkını dine davet ettiğinde onlardan gelen eza ve cefalara sabırla katlanıp, olgunlukla karşılık vererek; ağzından hayır dua dökülen Rahmet Peygamberi (sav) onların nesillerinin imanlarına talip olarak başarının sırrını vermiştir. İnananları hayır üzere zirveleştirmek için: Onları iman, ilim, amel ve ahlak serüveninde boş bırakmamıştır. Kızı Fatıma’yı ve damadını dünya evine girdiklerinin ilk sabahında namaza çağırarak saadetin ukbaya bakan tarafını hatırlatmıştır. Onlara mutlu-kederli, müreffeh ve yoksul hallerinde nasıl bir İslami duruş sergilemeleri gerekiyorsa onu da öğütlemiştir.
Değerli Müminler!
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.”4 buyuran Efendimiz, (sav) nübüvveti süresince, her hal ve şartta insanların imanına talip olduğundan; kendine manen ızdırap veren, bedenen acı yaşatan insanlara, gücü ele geçirince dahi; rahmetle muamele ederek, iman selametine ermelerine vesile olmuştur. Merhamet ailenin, toplumun ve medeniyetin mayasıdır. Biz onun ümmeti olarak ferdi, ailevi ve içtimai hayatımızdaki problemlere merhametin ışığında çareler aramalıyız. Nimet ve imkânları kullanıp fırsatları değerlendirirken, dünya ve ahiret bakımından fayda ve zararlarını hesap edip, insana ve çevreye merhametle muamele ederek, hakkı gözetmeli ve Allah’ın Rahmetini hedeflemeliyiz. Allah’ın affı, rahmeti; Efendimiz (sav)’in şefaati cümlemizin üzerine olsun. Cumamız mübarek olsun.
Hazırlayanın Adı Soyadı: Bahattin BİNİCİ
Ünvanı: Asri Mezarlıklar Camii İ-H
Merkez/RİZE
____________________________
1 Enbiya/21/107
2 Ahzab/33/21
3 Tevbe/9/128
4 Müslim,Fedail,66;Tirzi, Birr,16
Dostları ilə paylaş: |
