İmaj olumlu ya da olumsuz olabilmektedir



Yüklə 226,67 Kb.
səhifə3/6
tarix03.11.2017
ölçüsü226,67 Kb.
#29242
1   2   3   4   5   6

Kare Masalar

  • Kısa, sonuca yönelik toplantıların yapıldığı masalardır. Katılım sağlama şansı azdır. Dikdörtgen masalarda gerçekleştirilen iktidar oyunları kare masalarda yapılmaz ama bu masalarda da iletişim azdır. Katılım gerektirmeyen ve çabuk bitmesi gereken toplantılar için önerilir.

  • Mimarinin de insan duygularını etkileyen etkileri söz konusudur. Yüksek salonlar boşluk ve ölüm duygusu verir. İnsanlar genelde boşluk duygusundan rahatsız olurlar. Tüm mimarlar da benzeri objelerle bu korku ve sonsuzluk duygusunu yok etmeye çalışırlar. Tavanların yüksek olması bu korkularımızı perçinler.

  • Bir masa etrafında birbirlerine göre yerleşme durumlarının olanların birbirleriyle olan geçmiş ilişkilerinden kaynaklandığını-eğer ilk defa karşılaşıyorsa- gelecekteki ilişkilerini nasıl belirleyebileceğini gördük. Bu sebeple özellikle iş hayatında kullanılan masaların ve bu masalara oturma biçiminin ne kadar büyük önem taşıdığı önemlidir. Oturma düzeninin taşıdığı önemin farkında olmak istenilen iletişim sonucunu elde etmek açısından gereklidir.

  • Özellikle günümüzde ofis düzenleri, toplantı masaları, oturulan yer ve bölgeler iş yaşamında ufak tefek savaşların yaşandığı, şirketin gidişini etkileyebilen, kişisel etkinlik derecenizi belirleyen taktikler sağlar hale gelmiş durumda. Profesyoneller bunları bilinçli bir titizlikle, liderliklerini pekiştirecek müzakerelerden başarılı çıkmalarını sağlayacak şekilde kullanıyorlar.

  • Yaptığımız görüşmelerde karşımızdaki kişiyi rahatlatmak istiyorsak görüşmede aradan masayı kaldırmak faydalı olacaktır. Onun yerine bir sehpa bulundurmak faydalı olacaktır. Açıların aynı yöne bakması faydalı olacaktır.

  • 1815 Viyana Antlaşması ile Avrupa düzeni sağlanacaktır. Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanı Meternih’in adıyla anılan ve Meternih düzeni de denilen bu antlaşmaya 15 devlet katılır, fakat kimin nereye oturacağı ve kimin toplantı salonuna önce gireceği hakkında bir türlü karar verilemez. Bu tartışmalar çok uzun sürer ve sonunda yuvarlak masada yapılacak toplantının salonuna giriş için tam 15 kapı açılır ve tüm devletlerin temsilcileri aynı anda içeri girerler.

  • Hitler, belediye kararı ile Berlin gettolarında yaşayan Yahudiler’in evlerine giriş kapılarının alçak tutulmasını sağlar. Bu gettolarda belirli yüksekliğin üzerinde kapı yapılması yasaklanır. Burada yaşayan tüm Yahudiler evlerine girip çıkarken başlarını önlerine eğmek zorunda kalırlar.

BEDENİN YÖNÜ / AÇILAR

  • Ayakta ya da otururken karşımızdaki kişi ile olan açımız karşımızdaki kişi üzerinde çeşitli etkiler yapar.

img_1229

Mesafe

  • Otururken veya ayakta mesafe, insanların birbirlerine duydukları yakınlığın bir işaretidir. Bir grup içinde diğerlerine nazaran uzak oturan kişi, çeşitli sebeplerden ötürü kendini tam olarak grubun içinde hissetmiyor demektir.

  • Birbirlerine yakın oturan insanlar dayanışma ve güven duygusu yaşarlar. Eğer bu oturuş daire biçimindeyse dış dünyaya kapanma ve iç dayanışma daha açık duruma gelir. Benzer şekilde yan yana oturmak, duygularını ve yaşantılarını paylaşmak, bu oturuş biçimi kişilerin birbirlerine hafif temas etme imkanını da doğurduğu için dış dünyaya karşı ortak bir cephe oluşmuş olur.

Ayak Uçlarının Yönü

  • İnsan ilişkilerinde bedenin üst yarısının (göğsün) ve ayak uçlarının dönük olduğu yön, kişinin ağzından dökülen kelimeler ne olursa olsun, gerçekte zihinsel ve duygusal enerjisinin dönük olduğu yöndür.

  • İnsanların kokteyl, parti gibi toplu olarak ayakta durdukları ve üçlü, dörtlü, beşli, altılı veya daha fazla kişiden oluşan gruplar oluşturdukları durumlarda, grubun ilgi merkezi olan kişiyi anlamak için yine ayak uçlarının gösterdiği yöne bakmak gerekmektedir.

Duruş Açısı

  • Konuşulan sözler ne olursa olsun insanların birbirlerine karşı yaşadıkları duyguları, gerçek niyet ve düşüncelerini ortaya koyan göstergelerden biri mesafe, diğeri ve daha önemlisi de duruş açısıdır. Birbirlerini dinlemeye hevesli kimseler çoğunlukla 90 derecelik açı ile dururlar.

  • Bu resimdeki iki kişi göğüs ve ayak duruşlarıyla hayali bir üçüncü noktayı işaret ederek bir üçgen oluşturmuşlardır. Bu duruş biçimi hem karşılıklı görüş alış verişine imkan verir hem de başka kimselere bu gruba katılma cesareti vererek, grubu genişletmeye davet eder.

img_1216

  • İki kişi alttaki Resim ‘deki gibi 90 derecelik bir açıyla bir üçgen oluşturmayıp, bütünüyle birbirlerine dönerler ve açıyı “0” dereceye indirirlerse, o kişiler arasında özel bir şeyler paylaşılmaya başlamış demektir. Aynı cinsten iki insan bu duruş biçiminde olmaları ise, sadece onları ilgilendiren bir durumun varlığından söz etmek mümkündür. Farklı cinsten iki insanın bu duruş biçiminde olmaları ise duygusal bir yakınlaşmanın işareti olabilir. Aradaki mesafenin ölçüsü iki kişi arasındaki yakınlığın ölçüsü ile doğru orantılıdır.

img_1218

Otururken

  • İkiden çok kimsenin olduğu durumlarda önemsiz ve hatta anlamsız gibi gözüken çok küçük hareketler büyük anlam taşımaktadır. Kalabalık ortamlarda, insanlar her zaman üstünlüklerini olmasa bile, çoğunlukla kendilerini ortaya koymayı ve değerli olduklarını göstermeyi isterler.

  • Eğer topluluk her iki cinsten oluşuyorsa özellikle aynı cinsiyetten olanlar arasında açık veya kapalı ortaya çıkan rekabet kendisini her fırsatta ortaya koyar. Üçüncü kişilerin gruba alınıp alınmadıklarını gösteren işaretler ile ilgili araştırmalar, kabullenme veya reddetme tavrının büyük çoğunlukla açık ve belirli davranışlar yerine, çok ince nüanslarla ortaya çıktığını göstermiştir. Üç kişinin oluşturduğu bir grupta birbirleriyle sohbet edenlerden ikisinin arasında özel olarak ilgi doğuran bir konuşmanın başlaması bu kişilerin beden dillerinden hemen ortaya çıkar.

  • Resimde elin ve omzun bir hareketi üçüncü kişiyi konuşma alanının dışında bırakmaya yetmiştir. Ancak üçüncü kişinin konuşma alanı dışında kalmaya niyeti yoksa, o da son derece küçük bir hareketle ağırlığını hissettirir o da dirseğini masaya yaslayarak, omzuyla arkadaşını dışarıda bırakır. Böyle küçük bir müdahale ile bu kişi baş role geçmeyi başarmasa bile, orada bulunmakta olduğunu ve geri planda kalmayacağını, diğer iki kişi arasında özel bir iletişime ve duygu alış verişine izin vermeyeceğini ortaya koymuş olur.

img_1225

  • Yan yana ve 90 derecelik açı ile oturan kişilerin bacak bacak üstüne atıkları yön birbirlerine duydukları ilginin yansımasıdır. Eğer kişilerin üstteki ayakları farklı bir yöne bakıyorsa iki kişinin zoraki bir şekilde bir arada olduğunu düşünmek hatalı olmaz.

  • Üç veya daha fazla kişinin bulunduğu bir ortamda, bacak bacak üstüne atılma yönünün, genellikle o yöndeki kişiye duyulan ilgi ve yakınlığı işaret ettiği saptanmıştır. O yöndeki kişinin de ilgiye karşılık vermesi durumunda, o da aynı yönde bacak bacak üstüne atar.

Aynalama

  • İlginin artması iki kişinin birbirlerinin hareket hızlarını, jest ve mimiklerini ve beden duruşlarını kopya etmelerine yol açmaktadır. Hareketlerimiz düşüncelerimizin aynasıdır. Eğer karşımızdaki ile benzer davranıyorsak bu karşımızdakini rahatlatır. Bu, bacak bacak üstüne atış yönünden elleri kullanış biçimine kadar karşımızdakini taklit etmemizle gerçekleşir. Üst düzey satış eğitimlerinde satıcılara karşısındakinin ses yüksekliği ve konuşma hızını taklit etmeleri öğretilir. Beden dilinde yakalanan bu uyum aynalama olarak adlandırılır.

  • Aynalama politika ve iş yaşamında profesyonelce kullanılmaktadır. Özellikle şirketteki yöneticilerin giyim tarzının, konuşma şeklinin ve hareketlerinin taklit edilmesiyle de bilinçli ya da bilinçsizce yapılır. Fotoğrafta 1998 Aralık ayında dönemin İtalyan Başbakanı D’Alema’yla Alman Başbakanı Schroeder’i Bonn’da yaptıkları görüşmede görüyoruz. Koltuk açıları ortak noktada buluşabilecek şekilde ayarlanmış. Ayaklarını birbirine değecek kadar yakın olmalarına rağmen aynı yönde atmışlar. Her ikisinin elleri de aynı konumda. İnsanlar birbirlerini otomatik olarak aynalar.

img_1232

YALAN

  • İnsanlar yalan söylerken bedenlerinde bazı değişiklikler olur. Terleme, kızarma, kekeleme gibi. Yalan söylerken genelde el, ağza ve yüze dokunur. Erkeklerin yalan söylerken gözlerini ovuşturdukları saptanmıştır. Bunlar dışında gözlerin kaçırılmaya başlanması, yalanla ilgili önemli verilerdendir. Bununla ilgili ilginç bir araştırma, erkeklerin yalan söylerken gözlerini aşağıya, kadınların ise yukarıya kaçırdığını göstermiştir.

Küçük bir çocuk bizden bir şey saklıyorsa ellerini hızla arkaya götürür. Eğer insanlar bizden bazı gerçekleri gizliyor veya yalan söylüyorlarsa ellerini içgüdüsel olarak gizleme ihtiyacı duyarlar. Karşımızdaki kişi avuçları açık ve bunu bize göstererek konuşuyorsa “senden bir şey gizlemiyorum” demenin bir yoludur. O yüzden politikacılar topluluk önünde konuşurken avuçları açık bir şekilde topluluğa hitap ederler.

  • Yalan söylerken en profesyonel yalancıların bile gizleyemediği şey, göz bebeklerindeki ani ve küçük büyümelerdir. İnsanlar yalan söylerken göz bebekleri büyür. Ahmet Şerif İzgören’in ifadesi ile Amerikan Başkanı’nın yaptığı konuşmaların rakip ülkelerde göz bebekleri yaklaştırılarak izlenmektedir. Çünkü göz bebekleri bizim kontrolümüz dışındadır.

RENKLERİN ANLAMLARI

  • Renklerin insan ruhu üzerine etkileri yadsınamaz. Yapılan bir takım psikolojik araştırmalar sonucunda renklerin beden ve fikir üzerinde bazı etkilerinin olduğu ortaya konmuştur.

  • Renk, ürün ile tüketici arasında dikkat çeken bir duygusal bağ oluşturur.

  • Renk bir insanın kıyafeti almasını etkileyen birincil nedenlerden bir tanesidir ve izleyicinin ilgisini çekerek ayırt etmeyi sağlar

  • Renkler, görsel, duyusal, bilgisel, estetik, sembolik ve psikolojik etkileri içlerinde barındırmaktadırlar.

  • Renklerin insan ruhu üzerinde yaptığı ilk tesirin soğukluk ve sıcaklık etkisi olduğu kanıtlanmıştır.

  • Sarıya yakın renkler “sıcak”, maviye yakın renkler ise “soğuk” etkisi yapmaktadır. Sıcak etkisi yapan renkler insana yaklaşır, soğuk renkler ise uzaklaşır.

  • Renklerin kodu göstergebilimsel çözümleme açısından son derece önemlidir.

  • Renkler bazen duyguların, bazen belli düşünce ve ideolojilerin bazen bireylerin toplum hiyerarşisindeki konumlarının simgeleri olarak iletişimde belli bir rol oynarlar.

  • Örnek olarak kırmızı duygusal olarak tutkunun ifadesi iken ideolojide “sol” görüşün metaforudur.

  • Modern psikoloji, renklerin insan psikolojisi ve davranışları üzerinde önemli etkileri olduğunu kabul etmektedir .

  • Sarı ve turuncu renkler dalga boylarındaki fark dolayısı ile önce görülebilen renklerdendir. Saf ya da birincil renkler olarak tanımlanan renkler, renk çarkında kullanılan temel renklerdendir.

  • Saf renklerin kolay algılandığı, temizlik, arınmışlık ve huzur etkisi oluşturduğu deneylerle kanıtlanmıştır.

  • Renkler ayrıca kişisel seçimlere, kültüre, sosyal şartlara, zevklere ve de pek çok değişkene bağlı olarak farklı anlamlar ifade edebilir.

  • Her rengin insan üzerinde çeşitli etkiler bıraktığı söylenebilir; biri siyah için karamsar tanımlamasını, bir başkası asalet tanımlamasını yapabilir.

  • Renklerin anlamları kültürden kültüre göre değişim göstermektedir. Örnek vermek gerekirse Batı’da turuncu, enerjik, mutluluk, heyecan kavramları ile özdeşleştirilirken Hindistan’da kutsal bir renk olarak konumlandırılmaktadır. Bu nedenle de reklamcılıkta kullanımı Batı’daki kadar yaygın değildir.

  • Renkler ve anlamları, o rengi kullananın kişiliği ve karakteri hakkında karşısındakilere ipuçları sunmaktadır.

  • İnsanlar farkında olmasalar bile içinde bulundukları durumu, iç dünyalarını, o sıradaki duygularını seçtikleri ve üzerlerinde bulundurdukları renklerle ortaya koyarlar. Her rengin kendine özgü psikolojik bir özelliği vardır, bu yüzden de belirli mesajları iletmede etkin biçimde kullanılırlar.

  • Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi’nde araştırma için halının altını elektronik bir sistemle döşeyerek, duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak değişebilir hale getirmişler ve müze ziyaretçilerini gözlemlemişler. Fon beyaz kullanıldığında, insanlar yavaş hareketlerle daha uzun süre kalıp daha fazla alanda dolaştıklarını tespit etmişlerdir. Fon kahverengiye döndüğünde ise insanların müzede çok daha hızlı hareket edip, daha az alanda dolaşıp müzeyi çok daha kısa sürede terk ettikleri belirlenmiştir. Bu nedenle dünyadaki fast food restoranlarının hemen hemen hepsinin sandalyeleri ve masaları kahverengi, duvar boyaları da kahverengi-şampanya-pembe karışımıdır. Renklerin insanlar üzerindeki etkisini fark eden Batılı şirketler iş yaşamında sıklıkla kullanmaya başlamışlardır.

  • Görsel algılama kodları arasında en önemlilerinden biri renk kodudur.

  • Renk kodlarının psikolojik etkileri anlam üretmede anlamın algılanmasında bilinçaltını etkilemede önemli rol oynamaktadır.

  • Sıcak renkler: kırmızı, turuncu ve sarı’dır. Hava içindeki titreşimi, radyasyonu fazla olan renklerdir. Uzaktan göze çarpan renklerdir. Bu yönüyle çekici özellikleri vardır.

  • Soğuk renkler: mavi, yeşil ve mor’dur. Fizik titreşimleri zayıf renklerdir, dinlendirici ve durgunluk özelliklerine sahiptirler.

  • MAVİ

  • Gökyüzü, su ve denizin rengi olan mavi, sonsuzluk ve huzurun rengidir. Dinlendirici renk gurubunda yer alan mavi, huzurlu, yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Mavi, renk skalasında yer alan yeşilimsi turkuvazdan koyu laciverte kadar gizemli bir derinlik etkisine sahiptir. Temizlik ve saflık imajı yaratmak için su ambalajlarında, mavi renk kullanılmaktadır.

  • Soğukluk ve tazelik etkisi adına yoğurt gibi ürünlerin kutularında mavi ve lacivert renge yer verilmektedir. Basıcı ve sıkıcı etki yaratmaz tam tersine uzaklara götüren bir renktir. Bu renk insanlarda, düşünme, karar verme ve yaratıcı fikirlerin doğmasına sebep olur. Mavi aynı zamanda doğruluk sembolü olarak bilinmektedir. Eski insanların hastalıklardan kurtulmak için mavi elbiseler giydiği söylenmektedir

  • Mavi renk, kırmızının aksine kan basıncını düşürür, kalp atışlarını ve solunumu yavaşlatır. Aynı zamanda insanları sakinleştirici bir etkisi bulunmaktadır. Sigmund Freud maviyi okyanussal ve sakin diye nitelemiştir.Tansiyonu düşürdüğü söylenir. Araplar, mavi taşların, firuzenin kanın akşını yavaşlattığına inanırlar. Batı’da intiharı azaltmak için köprü korkuluklarını maviye boyadıkları bilinmektedir.

  • Mavi özellikle lacivert kozmik bir renk olarak kabul edilir, sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. O yüzden dünyadaki logoların yarısından fazlası mavi rengi kullanırlar. Bankaların logolarında ve imaj oluşturmada en çok kullandıkları renk, mavi ve yeşildir. Maviyle büyüklüklerini, yeşille güvenirliklerini sağlarlar. Yeşil ve mavi sağlamlığın habercisidir.

  • Mavi yeme içgüdüsünü azaltan bir renktir, o nedenle fast food zincirleri bu rengi kullanmazlar. Tüm diyet ürünler mavi yazı ve logo kullanırlar. Süt ve süt ürünleri de tazeliği pekiştirmek için sağlıklı fakat şişmanlatıcı olmadıklarını vurgulamak için mavi rengi kullanırlar

  • Huzur, Mutluluk, Umudun ve sonsuzluğun rengidir. Soğuğun sembolü. İş giysisi mavi renk olarak kodlanmıştır, “mavi yakalılar” kol gücüne dayalı çalışanı temsil eder. 19. yüzyılda renklendirici çivit otunun keşfi ile üniformalarda en çok kullanılan renk olmuştur. Barışın rengidir, çünkü en çok kabul gören renk olmuştur. Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, UNESCO ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların amblemlerinde yer almasının sebebi budur.

  • KIRMIZI

  • Yapılan bazı araştırmaların sonuçları, kırmızının insanları uyardığını göstermiştir. Uyarılmanın boyutu doğrultusunda, kan basıncı artmakta ve kalp atışı ile solunum hızlanmaktadır. Kırmızı, aktif, enerjik ve dinamik yapısı ile tutkunun, aşkın, kanın ve hayatın rengidir. Ateşin rengi olan kırmızı, cehennemin, şeytan ve şeytanlığın rengi olarak lanse edilmiştir.

  • Baştan çıkarıcı, çekici, tahrik edici bir özellik taşımaktadır. Alarmın ve ikazın rengidir. Komünizmi, başkaldırıyı ve devrimciliği simgeler. Kırmızı renk ayrıca bir statü sembolü olarak da karşımıza çıkmaktadır. Porche, Ferrari gibi spor arabalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Dalga boyu yüksek bir renk olduğu için dikkat çekicidir

  • Bazı milletle kırmızıyı yurtseverlik duygularını kamçılayan renk olarak görmektedirler. Kırmızı aşkın da sembolüdür ve neşe, samimiyet ve hoşlanma hissini uyandırmaktadır. Bu renk aynı zamanda şehvet, hiddet, işkence ve nefret gibi negatif duyguların da sembolüdür.

  • Kırmızı iştah açıcı bir renktir o nedenle gıda firmalarının çoğu logolarında bu rengi kullanırlar. Kırmızı tansiyonu yükseltir ve kan akışını hızlandırır bu nedenle hedef kitlesinde gençler olan markalar logolarında kırmızıyı tercih ederler.

  • İnsanlar kırmızı fonlu mekanlarda, zaman kavramını kaybetmeye başlıyorlar ve bu yerler uykusuzluk yaratabiliyor. Bu sebeple tüm gece kulübü, bar türü yerlerde kırmızı fonlar ağırlıklı olarak kullanılmaktadır.

  • Genellikle otomobil firmaları, büyüklüklerini göstermek için maviyi, enerji, heyecan ve gençliği vurgulamak için de kırmızıyı kullanırlar. Batılı firmalar maviyi tercih ederken, kültürel özellikleri nedeniyle Japon ve Güney Kore otomobil devleri kırmızıyı tercih etmektedirler.

  • Genelde, enerji ve dinamikliği ifade ettiği için gazete logolarında da kırmızı renk kullanılmaktadır. Örneğin, Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Vatan vb. Ciddi formatta bir gazete çıkardığı iddiasında olanlar ise maviyi tercih etmektedirler. Fikirlerin ön planda olduğunu vurgulamaktadır. Örneğin: Radikal, Zaman gibi

  • SARI

  • Sıcak ve en parlak renktir. Çevreye genişleme, rahatlık ve sempatik bir enerji yayar. Genel olarak insanların birlikte olmaktan hoşlandıkları, sempatik, atılgan, mutlu bir kişiliğe uyar. İş ortamlarında, yüzeyselliği çağrıştırabileceği için az oranlarda kullanılmalıdır.

  • Renklerin en aydınlığı olan sarı, sempati ve neşe hissi veren bir renktir. Bununla beraber soluk sarı, karantina ve bulaşıcı hastalıkların, uğursuzluğun sembolüdür. Sarı; altının, güneşin rengidir. Sarı yaldız ve varak aynı zamanda bir değer ve statü sembolüdür. Varlığa bağlanan altın sarısı pozitif bir anlam taşır. Altının taşıdığı anlama paralel anlamlar yüklenmiştir. Değerini yitirmemesi, dayanıklılığı, paslanmadan ve bozulmadan kalabilmesi ile bağlantılı olarak ölümsüzlüğün simgesi olarak kullanılmıştır.

  • Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin rengidir. Bu nedenle taksilerin rengi sarıdır. Dikkat çeksin ve geçici olduğunu bilsinler diye araba kiralama firmaları genelde sarı rengi kullanırlar. Bu nedenle bankalar logolarında sarıyı kullanmaktan kaçarlar. Paranın geçici değil kalıcı olmasını isterler. Sembolizmde sarı, geçiciliği ve ölümü hatırlatır.

  • Soluk sarı, Hristiyanlık ve İslamiyette suçu sembolize eder. Ortaçağ İkonografisinda İsa’yı ele veren Yahuda sarı giysiler içerisinde sembolize edilmiştir. Yahudiler açısından bu renk yüz kızartıcı eylemlerde bulunanlara atfedilmiştir. Bu nedenle,Nazi Almaya’sında Yahudilere, sokağa çıktıklarında giysileri üzerinde “Jude” yani Yahudi yazılı sarı renkte bir kumaş parçası ya da sarı renkte Davud Yıldızı taşıma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca, İspanya’da boğa güreşçilerinin kıyafetlerinde de sarı renk uğursuz sayıldığı için kullanılmamaktadır

  • YEŞİL

  • Mavi ve sarının bileşmesinden oluşan yeşil her iki rengin de özelliğini içinde barındırmaktadır. Mavide olduğu gibi huzur verici bir etkiye sahipken sarının da canlılığını taşımaktadır. İslamiyet’te kutsal alan ve mekanların vazgeçilmez rengi olan yeşil, cennetin ortamını imgelediği için cennet ve muradın rengidir. Aynı zamanda, Müslümanlıkta, aile kavramının, selametin, maddi ve manevi zenginliklerin kökleşmiş bir sembolü olarak karşımıza çıkmaktadır. İslamiyetin yeşil bayrağından, Hz. Muhammed’in hırkasının renginden dolayı bu renk kutsal kabul edilir.

  • Hristiyanlar yeşil rengi iman ve ölmezliğin sembolü olarak kabul etmektedirler. Hristiyan sembolizminde yeşil, haçın üzerinde kurban edilen İsa’dan esinlenilerek, insan türünün yenilenmesiyle ilişkilendirilmiştir. Yeşil tazelik, gençlik ve biraz da hamlığı ifade etmektedir. Yeşil, baharın, canlılığın, olumlu dinginliğin ve huzurun rengidir. Doğayı, açık havayı ve kırları temsil eden bir renktir. Taze ve gençleştiren bir etkisi bulunmaktadır. En büyük özelliklerinden bir tanesi dinlendirici olmasıdır.

  • Kirli yeşil ise, egoizmin ve kıskançlığın sembolüdür. Ev içinde rahatlatıcı bir renktir ve yaratıcılığı körükler. Batı’da büyük otellerin mutfakları aşçıların yaratıcılıklarını artırmak için yeşile boyanır. Hastaneler de logo ve iç tasarımların da bu rengi tercih ederler. Çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Ortaçağ’da renk karekteristiğini aldığı pigmentleri dayanıksız olduğu için olumsuz bir şöhrete sahip olmuştur. Bu özellik riskli renk haline getirmiş ve tesadüfi şeylerle birleştirilmiştir. Bu nedenle kumar masalarında bu nedenle yeşil renk kullanılmıştır.

  • Yeşil alanlarda insanların daha az mide ağrısı çektikleri tespit edilmiştir. Bu nedenle diyet ürünleri ve süt ürünleri logolarında yeşil rengi tercih etmişlerdir. Yeşil güven verir. Bu nedenle bankaların logolarında kullanmayı tercih ettikleri renklerden biridir.

  • SİYAH

  • Ağırlık ve ciddiyet siyah rengin karakteridir. Batı uluslarında, siyah daima keder, ölüm ve matem rengi olmuştur. Korku ve karanlığı aynı zamanda kötülüğü ve şeytanlığı temsil etmektedir. Resmiyetin rengi olan siyah, gizli, gizemli, dışa kapalı, bilinmeyen bir yapıyı imlemektedir. Eski Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerinde, siyah bulutlar yağmurun habercisi olduğu için bereketi simgeleyen bir renk olmuştur.

  • Müslümanlık ve Hristiyanlık’ta, siyahın fanilik, son ve sonluluk gibi sembolik açılımları bulunmaktadır. Umutsuzluk ve ölüm sembolüdür. Duyguları bastırıcı, hapsedici bir etkisi vardır. Çevreye ve topluma kapalıdır. Siyah din kitaplarında ve fresklerde, cehennemin ve şeytanın rengi olarak sembolize edilmiştir. Saklanma, örtme ve gizleme özelliği sayesinde büyünün ve sihrin de rengi olmuştur. Bir bitiş ve son anlamındaki siyah, gecenin ve sonsuz evrenin rengidir.

  • Siyah, gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da bir ifadesidir. Fonda kullanıldığında karamsarlığı çağrıştırır. Işığı yok eder. Siyah konsantrasyonu en çok getiren renktir. Einstein’ın konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan bir odaya girip düşündüğü söylenmektedir.

  • Psikolojik olarak insanlar bu rengi saklanmak ve bir şeyleri saklamak için kullanırlar. Sürekli siyah giyen insanlar özne konumunda olmak istemeyen insanlardır. Batı kültüründe matemin rengidir. Resmi ritüellerde, törenlerde giyilmesi kabul görür. Diana Crane’e göre her tür isyankar siyah giyer. Ayaklanmalarda giyilir. Özellikle siyah deri ceket estetik ya da politik olarak isyancı bir duruşu ifade etmek isteyenlerce kullanılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nda savaş alanlarında ölen İtalyanların üniformalarından esinlenerek Mussolini, faşist üniformasının sembolü olarak siyah gömleği benimsemiştir. Korsanların ve anarşistlerin bayrağı siyahtır.

  • Adalet çalışanlarının, yargıçların ve avukatların kıyafetlerinin rengi de siyahtır. Otoriteyi, mahkum edilmeyi ve tehdidi sembolize etmektedir. Parlak siyah uzun seneler boyu, aristokrat ihtişamının ve zenginliğinin sembolü olmuştur. Rönesans portlerinde görüldüğü üzere mücevherlerin ihtişamının görülmesi için siyah renk giyilmiştir. Kıyafetlerde seçkinliğin rengini temsil etmektedir.

  • Yüklə 226,67 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin