İmam humeyni'NİN (R. A) SÖz ve konuşmalarinda fiLİSTİN


MAKSATLI SUÇLAMALAR: İRAN İSLAM CUMHURİYETİ'NİN İSRAİL'LE İLİŞKİSİ OLDUĞU SÖYLENTİLERİ



Yüklə 0,81 Mb.
səhifə17/19
tarix04.12.2017
ölçüsü0,81 Mb.
#33791
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19

MAKSATLI SUÇLAMALAR: İRAN İSLAM CUMHURİYETİ'NİN İSRAİL'LE İLİŞKİSİ OLDUĞU SÖYLENTİLERİ


İran'la İsaril Arasında İlişkiden Sözetmek Kof ve Çocukça Bir Suçlamadır

Güçlü ülkelere uşaklık yapan, Amerika'ya kuklalık eden ve islam ülkesinde kafirlere, zalimlere; Amerika'ya askeri üs veren -ya da-onun o ülkelerde üs kurmasına müsaade eden Sedat ve Saddam gibilerinden hiçbir beklentimiz yoktur; çünkü onlar esasen islama inanmamakta ve uşaklık yapmaktadırlar; Amerika'nın uşağıdır onlar, Amerika ne emrederse onu yaparlar. Nitekim hiç bir bahane olmaksızın islam ülkesine -İran- saldırılması da yine büyük güçlerin, bilhassa Amerika'nın emriyle oldu. Onlardan elbette ki beklentimiz yoktur bizim; onlar elbette ki türlü yollarla bize muhalefette bulunacaklardır; biz de zaten, onların oyunlarını öğrenmek ve bozmak için buradayız. Ötedenberi bu melun siyonist taifeye karşı çıkmış bir ülkeyi; bu inkılaptan öncesinden, çökmüş Pehlevi rejimi döneminden beri o bozuk rejime -İsrail- daima karşı çıkmış olan bizi İsrail'den silah satınalmakla itham ediyor bunlar! Biz İsrail'i adam yerine bile koymuyor, onu muhatap bile kabul etmiyoruz ki onunla ilişkimiz sözkonusu olsun! Yirmi yıldır nerede konuşmuş, nerede bir bildiri yayınlamışsam hepsinde de değindiğim en önemli noktalardan biri daima İsrail ve İsrail'in işlediği zulümler olmuştur. Hem de islam ülkelerinin pek çoğunun İsrail'e muhalefet göstermeye cür'et etmediği bir dönemde...

Bu oyunları tezgahlayan şu Saddam ortada işte; denildiğine göre saplandığı bu bataklıktan kurtulmak ve islami İran'a açtığı savaşta aldığı bu yenilgiyi ve işlediği cinayetleri ört-bas edebilmek için oradaki bir merkezini İsrail'e bombalatıyor ki, İsrail'in Saddam'a karşı olduğu gibi bir imaj yaratabilsin!.. İsrail Saddam'a muhalifmiş -düşünebiliyor musunuz?- ?!! Irak Baas rejimine muhalif olduğu söylensin... Sonra da hemen kof bir bahane uydurup "aman efendim, İsrail Saddam'a karşı, ama bizimle ilişkisi var!" demeye başlıyorlar. İslam ülkelerinde bizi İsrail yanlısı gibi göstermeye çalışıyorlar yani; ne de kof ve çocukça bir lâf! Halbuki bu harekete başladığımız ilk

217


günden itibaren en önemli hedeflerimizden biri daima "İsrail'in ortadan kalkması gerektiği" aslı olmuştur. Gerçi böylesine sarih ve saçma bir iddiaya inanmak mümkün değil, ama yine de yurtdışından buraya gelen kardeşler bu meseleleri tahkik etsinler; araştırsınlar bakalım, biz İsrail silahlarıyla mı savaşmak istiyoruz, yoksa iman silahıyla mı savaşıyoruz!

(2.6.60 ; SN; c.15, s. 108-109)

İran'la İsrail İlişkilerinden Sözetme İftirası, Ayrılık ve Tefrika Yaratma Komplosudur

İslam mezhepleri arasında ihtilaf yaratma plânı; müslümanların arasında oluşacak ihtilaflardan çıkar sağlayan güçlülerle onların piyonları ve bilhassa sultanların kiralık vaizleri -ki onlar o zalim sultanlardan daha kara yüzlüdürler- eliyle işlenen cinayetlerden biridir. Bu meseleyi her gün körüklemekte, yaygaralar koparmakta ve müslümanlar arasındaki birlik ve vahdeti temelinden bozabilecekleri umuduyla ikide bir yeni ihtilaf komploları düzüp koşmaktadırlar. Bu son günlerde de; araplarla İranlılar arasında uçurum yaratma ve müslümanlar arasında düşmanlık yaratarak süper güçlere yol açıp onların egemenlik ve sultasını daha fazla kabul ettirme ümidiyle İran'ın İsrail'le ilişkisi olduğu ve güya ondan silah satınaldığı şeklinde yeni bir iftira oyunu başlatarak propaganda borazanlarında gürültü koparmaya başladılar. Ama, İslami İran'ın öteden beri İsrail'in amansız düşmanı olduğunu bilmeyen kim var? Şahla aramızdaki ciddi ihtilaf konularından birinin; onun İsrail'le kurduğu dostça ilişkiler olduğunu bugün bilmeyen var mı? Yirmi yıldan fazla bir süredir benim bütün konuşma ve bildirilerimde; zulüm işleme konusunda İsrail'i Amerika'yla bir gördüğümü, tecavüz ve çapulculukta onun devamı olarak tanımlayıp daima şiddetle kınadığımı; İslam İnkılabı sırasında milyonlarca kişinin katıldığı o muazzam gösterilerde müslüman İran milletinin İsrail'i Amerika'yla bir tutup ikisini de baş düşman ilan ettiğini, onlara petrol vermeyerek her ikisine de beslediği nefret ve düşmanlığı var gücüyle haykırdığını bilmeyen kim var bugün?! Bu uğursuz nağmenin, İsrail'in gayrimeşru anası Amerika ve Begin'in küçük kardeşi Saddam'ın ağzından çıkması ve onların, bilhassa Amerika'nın, propaganda borazanlarından kopmuş olması

218

elbette ki şaşırtıcı değildir. Zira bu ikisinin gerçek islamdan yediği darbeyi diğerleri yemedi, keza, müslüman arap kardeşlerle İran arasındaki vahdet ve birlik, bunları tedirgin ettiği kadar ötekileri etmedi... Amerika bölgedeki çıkarlarından endişeli, Saddam da her an devrilme ve ebediyen kepaze olma tehlikesinin dehşetinde. Bütün müslümanlar, bilhassa arap kardeşlerimiz şunu bilmelidir ki mesele İran'la İsrail meselesi değildir asla; dünyayı sömüren doğu ve batı süperleri için asıl mesele, dünya müslümanlarını şanlı tevhid bayrağı altında toplayarak canilerin ellerini islam ülkeleri ve mustaz'aflara zulmetmekten kesip değerli ve ileri ilahi okulu dünyaya sunabilecek olan "islam"dır! Arap dünyası şunu bilmelidir: Sedat'la Saddam'ın onlara indirmiş olduğu darbe öylesine dehşetengizdir ki bunu ancak vahdet ve birlikle giderebilirler. Bugün Sedat, Mısır'da geniş operasyonlarla müslüman kardeşleri tutuklayarak İsrail'e hizmet vazifesini tam anlamıyla yerine getirmiş bulunmaktadır. Onun Amerika ve İsrail'le birlik olması arap milletini rezil etmiştir... Üstelik; bölgede işlediği cinayetlere ilaveten bugünlerde büyük bir cinayete daha kollarını sıvayıp müslümanların ilk kıblesi Mescid'ul Aksa'da kazıya başlayan bir İsrail... Bu mescidin temelleri zayıflarsa, Allah göstermesin, müslümanların ilk kıblesi çöküp harap olacak ve İsrail iğrenç emeline ulaşacaktır.



(15.6.60; SN; c.15, s. 124-125)

Saddam'ın İran'ı Suçlayıp Zan Altında Bırakma Komplosu

Her geçen gün daha değişik oyunlar, her gün yeni bir komplo tertipliyor... Bir gün İsrail'le gizlice anlaşıp kendi ülkesindeki bir yeri bombalatıyor, hemen sonra da bir ajansı bombalayarak İran'ın üzerine yıkmaya çalışıyor, "İran İsrail'le muvafık durumda" dedirterek İran'ın İsrail'le dost olduğunu söylemeye başlıyor!... Daha inkılap öncesinden başlayarak İsrail'e karşı olagelen ve inkılabın ilk lâhzasından bu yana bu karşıtlığını sürdürüp açıkça ilan eden, ona ve yandaşlarına bütün kapılarını kapatan bir İran için "İsrail'e karşı değil, hatta İsrail'le dost bile!" diyor!!!

(17.7.60; SN; c.15, s.183)

219

İsrail'den Silah Satınalındığı Martavalları Amerika'nın Ağzından Çıkıyor



Onlar diledikleri iftirayı yakıyorlar bu islam ülkesi İran'a; ki İran milleti, bu inkılap boyunca ve inkılap öncesinde dahi İsrail'e karşıydı ve İran şahı Muhammedrıza'ya karşı çıkmasının önemli sebeplerinden biri de şahın İsrail'e yardım ediyor olmasıydı. Durum böyleyken Amerika'yla yardakçılarının Amerika lehine öttürdükleri propaganda borazanları şimdi kalkmış İran'ı İsrail'den silah satınalmakla suçluyor!?

(25.9.60; SN; c.15, s.264)

Müslümanların Başındakilerin, Müslümanlar Aleyhine Propaganda Yapması!

Ne oluyor bu müslümanlara, ne oluyor bu müslümanların başındakilere böyle?! Ne diye bütün şeref ve haysiyetlerini Amerika'nın ayakları altına seriyorlar?! Ne olmuş bunlara böyle; mustaz'af yalınayak -yoksul- milletlerin malı olan yeraltı ve yerüstü zenginliklerini Amerika'ya sunuyorlar ve Amerika ise buna karşılık İsrail'den yana tavır belirliyor ve açıkça "biz İsrail'i bunlara satmayız" diyor!! Ne oldu bu müslümanlara böyle?! Müslümanların hali niye böyle olsun ki?! Ecnebilerin ve beynelmilel hırsızların elinden kurtulmak isteyen müslümanlara karşı niçin diğer müslümanlar aleyhte propaganda yapıyor böyle? Propaganda araçlarını niçin bu müslümanlara karşı seferber ediyorlar? Neden İran'a karşı tavır takınıyorlar? İran ne yapmış ki?! Bazı saray mollalarının İran'ı tekfir etmesi niye? Kur'an-ı Kerim, müslüman olduğunu söyleyen birini kabul edin, onu dışlamayın diye buyurmuyor mu? Bunlar ne biliyor islamı? Biz müslüman olduğumuzu haykırıyoruz; Kur'an-ı Kerim ve hz. Resul-ü Ekrem'in -sav- düsturlarını bu ülkede uygulamak istiyoruz diye feryad ediyoruz; yirmi yıldan fazladır Amerika ve İsrail'e karşı olduğumuzu tekrarlayıp dururken bu gazete ve dergi yazarları, şu radyolar kalkmış bizim İsrail'le dost olduğumuzu söylüyorlar halâ! Biz mi İsrail'le dostuz, yoksa İsrail'in müslümanlara yaptıklarını oturup seyreden mi?! İsrail'in Lübnan'ı ne hale getirdiğini, Suriye'ye ne yapmakta olduğunu, Golan tepelerini kendi topraklarına kattığını ve çok daha iğrenç emelleri olduğunu bilmiyor mu bunlar?! Şimdi

220

kalkmış, biz İsrail'i resmen tanımak istiyoruz diyorsunuz. Yirmi yıldan fazladır "ey müslümanlar, gelin elele verip bu kanser tümörünü aranızdan atın, -gasbettiği- Beytulmukaddes'i geri alın, islam ülkelerini bu kanser tümöründen kurtarın!" diye bağırıp duran biz mi İsrail'le dostuz yoksa türlü hilelerle onu resmen tanımaya çalışan ve ettiği zulümleri bütün dünyanın bildiği böyle bir devletin yandaşları olup onunla birlikte islamın karşısında dikilmeye yeltenen sizler mi?! Sizler Allah'ın karşısına dikilme küstahlığı gösteriyorsunuz; Allah'a ve müslümanlara yeminli düşman olan -İsrail'i- bölgede egemen kılmaya, onun huzur ve emniyetini temin etmeye, onu resmen tanımaya çalışıyorsunuz. Varın İsrail'i resmen tanıyın bakalım, o sizi asla tanımayacaktır; -buna rağmen halâ- oturmuş, İsrail'in -Allah göstermesin- hepinize egemen olmasını bekliyorsunuz!



(21.11.60; SN; c.16, s.38)

İran'la İsrail Arasında İlişki Olduğu(!) Söylentisi Amerika'ya Yağcılık İçin Yapılıyor

Bir yerden bir uçak kalkıyor, bir yerlerde düşüyor; "İsrail refakat ediyordu, belgeleri var elimizde" diyorlar... Hangi belge? Ne belgesi?! Yirmi küsür yıldır İsrail'e karşı olagelmiş bir ülke, İsrail'in petrolünü kesmiş, onunla irtibatını tamamen kesmiş, onu gasıp ilan etmiş ve müslümanları birlik ve beraberliğe davet ederek "bunu aranızdan kovun" demiş bir ülke... İsrail müslümanlarla alay ediyor, fasid Amerika da aynısını yapıyor, yine de bu müslümanlar İsrail'e aldırmıyor, onunla uğraşmıyorlar, hatta bazıları onunla barışmayı ve anlaşmayı bile düşünüyor, tabi Amerika'nın direktifleri doğrultusunda oluyor bunlar. Hepsi de bütün propaganda güçlerini İran'a karşı yöneltmişler. Bir defa olsun olayın ne olduğunu kendilerine sormuyorlar; Amerika'ya uşaklık bu kadar mı olur?! Bu kadar korkaklık, bu kadar kulağı küpeli uşaklık mı olur?! Bütün zenginliklerinizi Amerika'ya tekdim ediyorsunuz, hem ondan özür de diliyorsunuz üstelik! Dalkavukluk da yapıyorsunuz, yağcılık tâ yapıyorsunuz!...

(24.12.60; SN; c. 16, s.77)

221

İran'dan Kaçan İnkılap Düşmanları, İsrail'den Silah Satınalındığı Söylentisini Yaymadalar



İran'dan kaçan veya öteden beri yurt dışında bulunmuş olan şu zavallılar kof şeytani tamahkarlıkları yüzünden şurada burada oturup laf geveliyor, yalan düzüyorlar; radyolarda her gece muhtemelen yayınlanan -ki dün gece 2-3 defa bu konuyu yayınladılar- büyük yalanlardan biri de İran'ın İsrail'den silah satınaldığı iftirası... Yirmi yıldır İsrail'le savaşmakta olan, İsrail'le amansız bir mücadeleye giren ve şer'i hükümler gereğince de onunla hiçbir ilişkiye girmeyen ve girmeyecek olan İran... Dün gece birkaç kez -radyodan- söylemiş, bunlar İsrail'den silah alıyorlar, diye; bunlar da Saddam'la ayn kafadalar...

(18.12.60; SN; c. 16, s.69)

Bizim İnkılabımızın Niteliği Amerika ve İsrail'e Karşı Olmak Olmuştur

Dünyada olup biten bu tür hadiseleri izleyenler bilirler; biz tâ ilk baştan beri İsrail'e karşı olagelmişizdir. Yirmi yıldan fazladır "İsrail adlı müstakil bir devletin kurulmaması gerekir, tehlikesi var bunun, tehlikeli olacaktır" deyip durduk ama kendilerinin müslüman olduğunu söyleyen bu ülkeler halâ bizim İsrail'le dost olduğumuzu söylüyorlar. Biz tâ ilk baştan beri Amerika'yı zalim tanıdık, onun zulmettiğini söyleyip durduk; buradaki rejimin ihaneti neticesinde ülkemizin Amerika'nın eline geçmiş olduğunu görüyorduk, bu nedenle ona karşı çıktık, halkımız kıyam etti "Amerika'ya ölüm!" dedi, dediğini de yaptı ve o casusluk yuvasını da -İran'da şah döneminde bulunan ABD büyükelçiliği- ele geçirip hepsini sepetledi, hepsi kendi işine gitti. Buna rağmen bugün bize "Amerikalılarla işbirliği yapıyor" diyorlar halâ! Öyle ya; belki de biz Amerika'yla amansız bir savaşa tutuşacağımıza dair yine Amerika'yla anlaşmışızdır!?! Şu devlet başkanlarının yaptığı, ahlaksızlık değil de nedir?! Bu ülkelerin çoğu, yokuş aşağı dereye yuvarlanmada aslında -ve bu nedenledir ki-Saddam'ı bu islam beldesine saldırttılar.

(14.1.61; SN; c.16, s.106)

222


İsrail Denize Dokunsa Deniz Necis ve Murdar Olur

Sizleri bir tehlike konusunda daha uyarıyorum; Saddam bunu yapar mı yapar... Tehlike şu: Halihazırda ölüm halinde olan şu Saddam sizlerden bir kısmını öldürüp İran'ın üzerine yıkabilir; sizi bize karşı kışkırtabilmek için yapabilir bunu... Büyük bir ihtimaldir bu...* Bu kaatil ruhlu adamın -size- hiçbir şey yapamayacağını zannetmeyin sakın; bu caninin işlemeyeceği cinayet yoktur. Bu cinayetleri sanırım işleyecektir; tıpkı bir yerleri bombalayıp "İran yaptı "demesi gibi... Ya da kendisi İsrail'le dost ve kardeş olduğu halde, -İran'ı bununla itham etmesi ve- İsrail'den silah aldığını söylemesi gibi... Nitekim şimdilerde de süper güçlerle onlara bağlı borazanlar bu saçmalığı sürdürüyor, biri bitirmeden öteki başlıyor aynı nakarata. Biri "ben Amerika'nın bilgisi dahilinde oradaydım" diyor, Amerika "ben o kadarını yap demedim" diyor, meclisleri "bunu niçin yaptınız?" diye soruyor! Bütün bu -yaygara ve oyundan sonra müslümanlara şunu demeye getiriyorlar: "ey ahali! Bilin ki İsrail İran'a silah göndermiş!" Hepsi, hatta bizzat İsrail de bununla itiraf etmiş oluyor ki "İsrail nereye dokunacak olursa, murdar olur"! Kendisi de hissetmiş bunu -baksanıza- "ben yardım ettim" gibi bir laf ortaya atarak İran'ı karalamaya çalışıyor. Çünkü -herhangi bir konuda- mutabakate varmış olmanın İran'ın adını kötüye çıkaracağını biliyor, bizzat kendisi de -kendisinin ne kadar kirli olduğunu- hissediyor yani!

(11.3.61; SN; c.16, s.170)

İslam Cumhuriyeti'ni Niçin Suçluyorlar?

İsrail'in bu kadarla yetineceğini mi sanıyorsunuz? İsrail'in emeli, bütün bu müslümanları ortadan kaldırmaktır; Amerika'nın da amacı islamın ortadan kalkmasıdır. Bunlar, sırf islam adı taşıyor ve islamı bilfiil uygulamak istiyor diye İslam Cumhuriyeti'ne karşı çıktılar

Hş. 1361'de -1982- islam ülkeleri zirve toplantısının Irak'ta yapıldığı açıklanmıştı. Irak rejimi yabancı ülkelerin himayesini daha fazla kazanma, arap ülkelerini İran'a karşı kışkırtma ve ülke içinde de propaganda aracı olarak kullanma yolunda bu konferanstan epey faydalanmıştı. İmam'ın -ks- bu konuşmaları, bazı ülkeleri sözkonusu konferansa katılma konusunda tedirgin etmiş ve neticede konferans, Libya ve Suriye gibi bazı arap ve müslüman ülkelerin katılmamasıyla, onların gıyabında gerçekleşmişti.

223

;olumsuz propagandalar yaptılar, bizim Amerika ve İsrail yanlısı olduğumuzu dahi söylediler!Yirmi yılı aşkın bir süredir "dünya ne çekiyorsa Amerika ve İsrail'den çekiyor"diye feryad edip duran biz Amerika yanlısı, ama İsrail'in gelip topraklarını işgal etmesine seyirci kalan o efendiler, onlar Amerika ve İsrail'e karşılar, öyle mi?!!! Siz eğer karşıysanız -bu doğrultuda- neler yaptınız? Hangi girişimlerde bulundunuz yani ?!



(31.5.61; SN; c.16, s. 2589)

İran'a İsrail Yanlısı Diyenler Rezil Oldular!

Amerika ve siyonizme bağlı basın-yayın ve kitle iletişim aktörleri , -bu- komplocular geçen yıl -bir furya başlatarak- tam bir yüzsüzlükle ve utanmadan, İran'ın İsrail'den silah getirdiğini ve cani İsrail'in taraftarı olduğunu yazdılar -söylediler-. Halbuki Fas konferansında da belli ve ifşa oldu ki İsrail'in yandaşı, cani Saddam'la bölge ülkelerinin çoğunluğudur. Küstahça işlediği onca cinayet ve bölgedeki küçük devletlerin kendisine onca hizmette bulunmuş olmasına karşılık hepsiyle alay eden ve onlardan başka her insanın utanıp yerin dibine geçmesine sebep olacak kadar onları tahkir edip aşağılayan bir caninin yandaşları hem de!... Utandırıcı derken, bu ülkelerin başındakiler için değil tabi; onların islam adı taşımaları ve maalesef nice müslüman ülkelerin hal ve geleceğinin bunların elinde bulunuyor olması cihetiyle -utandırıcı bir olaydır bu-. Bunların bu caniye ettikleri hizmetlerin -bir- neticesi Beyrut'ta onca masum insanın katlolunmasıdır; bunun ne denli büyük bir cinayet ve facia olduğunu bilmiyoruz tabii -ama belli,- facia o kadar büyük ki haber ajanslarının da dediğine göre, bütün dünyanın öfkesini üzerine çekmiş; hatta Reagan ve Mübarek gibi dünyaca tanınmış caniler bile bu faciayı kınar görünmek zorunda kaldılar. Bu cinayetler o kadar feciymiş ki İsrail yanlısı haber ajansları ve iletişim organları bile bunu, ikinci dünya savaşından sonra işlenen cinayetlerin en büyüğü olarak tanımladılar. Hatta dünyanın "örnek katilleri" olan İsrail ve falanjistlerle yardakçıları bu toplu cinayeti birbirinin üzerine yıkmaya çalışıyor şimdi! Müslümanlar için acı olan tarafıysa bölgedeki devlet başkanlarının hiçbir tepki göstermeyip nefeslerinin kesilmiş olmasıdır... Bundan daha da utandırıcı ve daha acı olanı, bu devlet

224


başkanlarından bazılarının -tam bir arsızlıkla İsrail'den yana- kayıtsız şartsız tavır koyup onu desteklemesidir. İşte Hicaz'da, -her zaman olduğu gibi- şimdi de İsrail ve onun büyükbabası Amerika'nın işlediği cinayetlere itiraz, -hatta bunların sözünün bile- edilmesi yasak! Allah Teala'ya şükürler olsun ki islam ve İslam Cumhuriyeti'ne gaybi yardımları ulaşmakta olup, onların İran'ın İsrail yanlısı gösterme oyunlarını kendilerine çevirdi ve onları milletlere karşı rezil etti. Keza, İsrail'le karşılaşma konusunda bahaneler öne sürüp duran ve aslında bu yolla, ülkesini mudafaa eden yiğit İran savaşçılarının elinden kurtulmayı planlayan Eflakçı Saddam, Fas konferansında İsrail'i savunduğunu, emniyetini onun kendisinin garantilediğini ve İsrail'i resmen tanıdığını açıklayarak efendilerine yaranmaya çalıştı. "Mekeru ve mekerallah vellahu hayrul makiriyn (onlar ise bir düzen kurdular, -buna karşılık- Allah da bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır.)"(71)

(31.6.61 / sn; c. 17, s.33)

Sömürü Borazanları, İsrail'den Silah Alımı Gibi Bir Söylentiyi Yaymada

...Bundan daha da üzücü olanı İsrail olayıdır; sömürü borazanları şu güne kadar İsrail'in -lehte- propagandasını yapmaktan vazgeçmediler; bir yandan da İran'ın İsrail'den silah satınaldığı gibi bir suçlamayı yaymayı da ihmal etmiyorlar; İran İsrail'in yanında diyor, bazen de "İran Amerika'nın yanında" gibi -komik- laflar ediyorlar. Niceden beridir, yirmi yılı aşkındır bütün konuşmalarımda İsrail'e karşı olmayı ana prensip edinmiş -ve bunu daima dile getirmiş- bir İran İsrail'den bilmem ne getirmekle suçlanıyor; ama İsrail'in onu ve onun da İsrail'i desteklediği Irak; İsrail'den yana sayılmıyor -öyle mi?!- Böyle bir Irak, İsrail'e karşı sayılıyor öyle mi?! Bunlar dert değil de nedir? Müslümanlar görüyorlar, duyuyorlar, ama umurlarında bile değil; ne yapmalı acaba?! Ey islam ülkeleri, Cuma imamları! Ne yapmak lazım?! Niçin bu hale getirildik biz?! Niçin Amerika dünyanın tâ öbür ucundan gelip bizim ülkelerimizin ve islam ulemasının mukadderatını tayin etsin?! Velev ki başkalarının eliyle

(71) Âl-i İmran , 5.

225


olsa bile!... Üstelik açıkça "benim bu bölgede çıkarlarım var" diyerek ve açıkça bölgede müdahelelerde bulunarak hem de! O bunlar yaparken müslümanlar da oturup seyretsinler öylece!... Ey islam beldelerinin Cuma imamları! Halkı aydınlatıp bilinçlendirin! Bu "niçin"i halkın arasında sorup gündemde tutun; bu "niçin" hem doğu için geçerlidir hem de batı için!

(12.10.61; SN; c.17, s. 141-142)

İsrail'in Adam Olacağı Yok

Biz sonuna kadar kararlıyız davamızda; Amerika adam olmadıkça, zulmetmekten vazgeçmedikçe, dünyanın öbür ucundan Lübnan'a uzanmaktan ve Fars körfezine çengel atmaktan vazgeçmedikçe onunla ilişki kurmayacağız asla! Amerika böyle oldukça, Güney Afrika öyle davrandıkça ve İsrail var oldukça bizim onlarla yaşayabilmemiz mümkün değildir! İsrail'in adam olacağı yok! Baksanıza; biz yirmi yıl önceden beri, tâ şah zamanında haykırarak müslümanları İsrail tehlikesine dikkat etmeleri konusunda uyardığımız halde şeytanlar "İran'la İsrail'in ilişkisi var" diyorlar! Biz, kimsenin bize karışmasını istemiyoruz, -müstakil bir devlet olarak- kendi hayatımızı sürdürmek istiyoruz; Allah Tebarek ve Teala'yla ilişkimiz sağlam olduğu sürece de hiçkimse bize dokunamaz!

(6.8.63; SN; c. 19, s.74)

226


Yüklə 0,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin