NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|tirmizi|Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir erkek bir kadınla nikah yapar ve temasta bulunursa, artık o kadının kızını nikahlaması ona helal olmaz. Eğer kadına temas etmemişse kızını nikahlayabilir. Bir erkek bir kadını nikahlarsa, kadına temas etmiş olsa da olmasa da kadının annesiyle artık nikahlanamaz." |Tirmizi, Nikah 25, (1117)|5667
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|rezin|Ali|Kadınların anneleri, kızla olan nikah akdine vaty (temas ) inzimam etmedikçe haram olmaz. Anneye duhul (temas ) olmadıkça da kız haram olmaz." [Hadisin kaynağı Teysir'de sehven Tirmizi olarak zikredilmiştir. Camiu'l-Usul'de Rezin'in ilavesi olduğu belirtilmiştir] |Rezin|5668
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|tirmizi|Ali|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Aziz ve Celil olan Allah, nesebten haram ettiğini sütten de haram etti." |Tirmizi, Rada 1, (1146)|5669
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|buharimüslimmuvattatirmiziebu davudnesai|Aişe|Ebu'l-Kuays'ın kardeşi Eflah, örtünmeyi emreden ayet indikten sonra yanıma girmek için izin istedi. Ben: "Allah'a yemin olsun, Resulullah (sav)'dan izin istemedikçe ben ona izni vermeyeceğim! Çünkü onun kardeşi Ebu'l-Kuays beni emziren kimse değildir, beni Ebu'l-Kuays'ın hanımı emzirdi! " dedim. Derken yanıma Aleyhissalatu vesselam girdiler. "Ey Allah'ın Resulü" dedim, Ebu'l-Kuays'ın kardeşi Eflah yanıma girmek için izin istedi. Ben sizden sormadıkça izin vermekten imtina ettim!" dedim. Resulullah (sav): "Amcana izin vermekten seni alıkoyan sebep ne?" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Beni emziren erkek değil. Beni onun hanımı emzirdi" dedim. Resulullah yine: "Sen onun girmesine izin ver. Zira o senin amcandır, Allah iyiliğini versin" buyurdular. (Urve devamla der ki): "İşe bu sebeple Hz. Aişe (ra): "Neseb sebebiyle haram kıldıklarınızı emme sebebiyle de haram kılın!" derdi." |Buhari, Humus 4, Şehadat 7, Nikah 20; Müslim, Rada 2, (1444); Muvatta, Rada 2, (2, 601, 602); Tirmizi, Rada 1, (1147); Ebu Davud, Nikah 7, (2055); Nesai, Nikah 49, (6, 99)|5670
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|müslimnesai|Ali|Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Siz niye bizi bırakıp da Kureyş'e rağbet gösteriyorsunuz?" demiştim. Bana: "Yanınızda rağbet göstereceğim bir (kadın) var mı?" dedi. Ben: "Elbette, Hamza'nın kızı var!" dedim. Bunun üzerine: "O bana helal olmaz. Çünkü o, benim süt kardeşimin kızıdır" buyurdular. |Müslim, Rada 11, (1446); Nesai, Nikah 50, (6 , 99)|5671
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|buharimüslimebu davudnesai|Aişe|Yanımda oturan bir erkek olduğu halde, Resulullah (sav) odama girdi. Bu hal, ona bir hayli ağır geldi [ve rengi değişti], öfkesini yüzünden okudum. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Bu benim süt kardeşimdir!" dedim. "Siz kadınlar süt kardeşlerinizi iyi düşünün! Çünkü süt kardeşliği, açlıktan dolayı hasıl olur!" buyurdular. |Buhari, Nikah 21, Şehadat 1; Müslim, Rada 32, (1455); Ebu Davud, Nikah 9, (2058); Nesai, Nikah 51, (6, 102)|5672
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|müslimtirmiziebu davudnesai|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir veya iki emme ile (süt kardeşliği) haramlığı hasıl olmaz." |Müslim, Rada 17, (1450); Tirmizi, Rada 3, (1150); Ebu Davud, Nikah 19, (2063); Nesai, Nikah 51, (6, 201)|5673
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|nesai|Katade|İbrahim en-Nehai'ye yazarak emme (rada') hakkında sordum. Bana: "Şureyh bize Hz. Ali ve İbnu Mes'ud (ra)'un, "Emmenin azı da çoğu da haramı sabit kılar" dediklerini yazdı." Ebu'ş-Şa'şa el-Muharibi ise: "Hz. Aişe (ra)'den: "Resulullah'ın: "Bir iki emme harama sebep olmaz" dediğini rivayet etmiştir" dedi." |Nesai, Nikah 51, (6, l02)|5674
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|müslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Aişe|Kur'an olarak inenler meyanında "Malum on emme ile haram sabit olur" ayeti de vardı. Sonra (Rab Teala) onları, malum beş emme ile neshetti. Bu (beş emme) ayetleri, Kur'an'ın okunan ayetleri arasında iken Aleyhissalatu vesselam vefat etti. |Müslim, Rada 24, (1452); Muvatta, Rada 17, (2, 608); Ebu Davud, Nikah 11, (2062); Tirmizi, Rada 3, (1150); Nesai, Nikah 51, (6, 100)|5675
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|muvatta|İbnu Abbas|İki yıl içerisindeki emme tek bir emmeden ibaret olsa bu, (evlenmeyi) haram kılar. |Muvatta, Rada 4, (2, 602)|5676
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|muvatta|Abdullah İbnu Dinar|Bir adam İbnu Ömer (ra)'e büyüğün emmesinden sormuştu. Şu cevabı verdi: "Bir adam Ömer (ra)'e gelip: "Benim, kendisine temasta bulunduğum bir cariyem vardı. Hanımım bunu önlemeye azmetti ve cariyeyi emzirdi ve bana da: "Sakın ha! Vallahi ben cariyeni emzirdim!" dedi. (Şimdi ne yapmalıyım?" diye) sordu. Babam Ömer ona şöyle cevap verdi: "Hanımım çatlat: Git cariyene temasta bulun. Çünkü (harama sebep olan) emme küçüklükte olan emmedir." |Muvatta, Rada 13, (2, 606)|5677
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|muvattaebu davud|Yahya İbnu Said|Bir adam gelerek Ebu Musa (ra) hazretlerine şöyle bir soru sordu: "Ben hanımımın memesinden bir miktar süt emdim ve bu mideme kadar ulaştı. (Hanım bana haram mı oldu?)" Ebu Musa: "Ben hanımının sana haram olmasından başka bir şey görmüyorum!" dedi. Orada İbnu Mes'ud da vardır. Araya girip: "Adama verdiğin fetvaya bak!" dedi. O da: "Pekiyi, sen ne diyorsun?" dedi. İbnu Mes'ud: "İki yaş içerisinde olan emme için haram vardır!" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Musa (ra): "Şu alim, aranızda olduğu müddetçe bana bir şey sormayın!" dedi. |Muvatta, Rada 14, (2, 607); Ebu Davud, Nikah 213, (2059, 2060)|5678
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|tirmizi|Ümmü Seleme|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Evlenmeyi haram kılan emme, çocuk memede iken, barsağı yoracak kadar olan emmedir. Bu da, sütten kesmenin şer'i müddetinden önce olmalıdır." |Tirmizi, Rada 5, (1152)|5679
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|buharitirmiziebu davudnesai|Ukhe İbnu'l-Haris|Anlattığına göre, Ukbe, Ebu İhab İbnu Aziz'in kızı [Ümmü Yahya] ile evlenmişti. Kendisine [siyah] bir kadın gelerek: "Ben Ukbe'yi ve onun evlendiği kızı emzirmiştim!" dedi. Ukbe kadına: "Ben senin onu (gerçekten) emzirdiğini bilmiyorum. Bana (daha önce) söylemedin de!" dedi. [Ebu İhab ailesine gidip sordu. Onlar bilmediklerini söylediler. Ukbe bunun üzerine] bineğine atlayarak Resulullah (sav)'ı görmek üzere Medine'ye gitti. Aleyhissalatu vesselam: "(Süt kardeşi olduğunuz) söylendikten sonra nasıl beraberliğiniz devam eder? [Onu derhal bırak!]" buyurdular. Ukbe hemen hanımından ayrıldı. Kadın da başka koca ile nikah yaptı. |Buhari, Şehadat 4, 13, 14, İlm 26, Büyu 3, Nikah 23; Tirmizi, Rada 4, (1151); Ebu Davud, Akdiye 18, (3603, 3604); Nesai, Nikah 57, (6, 109)|5680
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|muvattatirmizi|İbnu Abbas|Anlattığına göre; kendisine, iki hanımı olan bir adamdan sorulmuş, "Bu adamın hanımlarından biri bir kızı, diğeri de bir oğlanı emzirmiştir. Acaba, bu kızla oğlan birbirlerine helal olur mu?" denmiştir. İbnu Abbas: "Hayır, çünkü erkeğin suyu birdir!" demiştir. |Muvatta, Rada 5, (2, 602, 603); Tirmizi, Rada 2, (1149)|5681
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|ebu davudtirmizinesai|Haccac İbnu Haccac|Haccac İbnu Haccac, babası (ra)'tan anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü" dedim, "benden emmenin üzerimde kalan hakkını giderecek olan şey (kefaret) nedir?" "Erkek veya kadın bir köle (azadı)dır!" buyurdular." |Ebu Davud, Nikah 12, (2064); Tirmizi, Rada 6, (1153); Nesai, Nikah 56, (6, 108)|5682
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|ebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) hala ile teyzenin veya hala ile halanın aynı adamın nikahında birleştirilmesini mekruh addetti." [Bir rivayette: "Resulullah (sav), kadının halası veya teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı" denmiştir.] |Ebu Davud, Nikah 13, (2067); Tirmizi, Nikah 30, (1125)|5683
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|buharinesai|Şa'bi|Hz. Cabir (ra)'i dinledim, "Resulullah (sav) kadının halası veya teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı" demişti. |Buhari, Nikah 27; Nesai, Nikah 48, (6,98)|5684
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) kadının halası üzerine, kadının teyzesi üzerine nikahlanmasını yasakladı." Ravi devamla dedi ki: "Biz, kadının babasının teyzesini de aynı makamda görürüz." |Buhari, Nikah 27; Müslim, Nikah 37, (1408); Muvatta, Nikah 20, (2, 532); Ebu Davud, Nikah 13, (2065, 2066); Tirmizi, Nikah 30, (1126); Nesai, Nikah 47-48, (6, 96-98)|5685
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|ebu davudtirmizi|Dahhak İbnu Firuz|Babasından naklen diyor ki: "Ey Allah'ın Resulü," dedim. "Ben Müslüman olduğum zaman nikahımda iki kızkardeş vardı (ne yapalım?)" "Onlardan dilediğin birini boşa!" emrettiler." |Ebu Davud, Talak 25, (2245); Tirmizi, Nikah 34, (1129)|5686
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta|Kabisa İbnu Züeyb|Hz. Osman (ra)'a bir adam: "Köle olan iki kızkardeş, bir kişinin nikahı altında birleştirilebilir mi?" diye sordu. Hz. Osman: "Onların bu şekilde nikahlanmasını bir ayet helal, bir ayet de haram kıldı. Ben ise, böyle bir şeyi yapmayı sevmem!" dedi. Adam Hz. Osman'ın yanından çıktı. Resulullah (sav)'ın ashabından bir kimseye rastladı. Bu meseleyi ona da sordu. O da; "Bana gelince, yetki benim elimde olsa, bunu yapan birini bulduğum takdirde ona mutlaka ibaretamiz bir ceza veririm!" dedi. İbnu Şihab rahimehullah: "Bu cevabı veren zatın Ali İbnu Ebi Talib (ra) olduğunu zannediyorum" dedi. İmam Malik: "Böyle bir sözü Zübeyr (ra)'in söylediği bana ulaştı" demiştir. |Muvatta, Nikah 34,(6, 538-539)|5687
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Aişe|Bir adam hanımını üç talakla boşadı. Kadınla bir başka adam evlendi, ancak bu adam da kadını temasdan önce boşadı. (Kadın tekrar önceki kocasına dönmek istemişti.) Resulullah (sav)'a bu hususta soruldu. "Hayır! İkincisi kadının balcığından tatmadıkça önceki tadamaz!" buyurdular. |Buhari, Libas 6, Şehadat 3, Talak 4, 7, 37, Edeb 68; Müslim, Nikah 115, (1433); Muvatta, Nikah 18, (2, 531); Ebu Davud, Talak 49, (2309); Tirmizi, Nikah 26, (1118); Nesai, Talak 9, 10, (6, 146, 147)|5688
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta|Zübeyr İbnu Abdirrahman İbnü'z-Zübeyr el-Kurazi|Rifaa İbnu Simval, Resulullah (sav) zamanında, hanımını üç talakla boşadı. Ondan sonra kadın Abdurrahman İbnu'z-Zübeyr'le evlendi. Abdurrahman, kadına temaşa muktedir olmadığı için, ondan yüz çevirdi ve ayrıldılar. Kadını boşamış olan eski kocası Rifaa kadınla yeniden nikahlanmak istedi. Arzusunu Resulullah'a açtı. Aleyhissalatu vesselam Rifaa'ya onunla evlenmesini yasakladı. "Kadın balcığı tadıncaya kadar, sana helal olmaz!" buyurdu. |Muvatta, Nikah 17, (2,531)|5689
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta|Zeyd İbnu Sabit|Anlattığına göre, kendisi bir cariyeyi üç kere boşayıp sonra satın alan bir adam hakkında "Bu cariye, bir başka kocaya varmadıkça ona helal olmaz" diyordu. |Muvatta, Nikah 30, (2, 537)|5690
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta|İbnu Muhammed İbni İlyas|İbnu Abbas, Ebu Hureyre ve İbnu'l-As (ra)'dan kocası tarafından duhulden (temastan) önce üç talakla boşanan bakire kız (bu ilk kocası ile yeniden nikah yapmak istese nasıl olur? diye) soruldu. Hepsi de: "Bir başka zevce ile evlenmedikçe eskisine helal olmaz!" dediler. |Muvatta, Talak 37, (2, 570)|5691
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|tirmiziebu davudnesai||Hz. Ali, Hz. Cabir ve Hz. İbnu Mes'ud (ra), Resulullah (sav)'ın "hülle yapana da hülle yaptırana da lanet ettiğini" anlattılar. |Tirmizi, Nikah 27, (1119, 1120); Ebu Davud, Nikah 16, (2076, 2077); Nesai, Talak 13, (6, 149)|5692
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|buharimüslimebu davudtirmizi|Misver İbnu Mahreme|Hz. Ali (ra) nikahı altında Fatıma (ra) olduğu halde Ebu Cehl'in kızına talib oldu. Bunu işiten Hz. Fatıma, Resulullah (sav)'a gelerek: "Kavmin, kızları için senin hiç gadablanmayacağını zannediyor. İşte Ali, Ebu Cehl'in kızıyla evlenecek!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam kalktı, minbere çıkti, şehadet getirdi ve şu hitabede bulundu: "Emma ba'd! Ben Ebu'l-As İbnu'r-Rebi'e (kızımı) nikahladım. Bana konuştu ve doğruyu söyledi [vadetti ve vaadini tuttu. Şurası muhakkak ki ben helal olanı haram kılmıyorum, haramı da helal kılmıyorum]. Fatıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer. Allah'a yemin olsun Resulullah (sav)'ın kızı Allah düşmanının kızıyla ebediyyen bir araya gelmeyecektir!" Ravi der ki: "Ali istemekten vazgeçti." |Buhari, Fezailu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikah 109, Talak 13; Müslim, Fezailu's-Sahabe 96, (2449); Ebu Davud, Nikah 13, (2071); Tirmizi, Menakıb, (3866)|5693
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|buharimüslimebu davudtirmizi||Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav)'ın minberde şöyle söylediğini işittim: "Beni Hişam İbnu'l-Mugire ailesi, kızlarını Ali İbnu Ebi Talib'le evlendirmek için benden izin istiyor. Ben izin vermedim, vermiyorum ve vermeyeceğim! Ancak, Ebu Talib'in oğlu kızımı boşayıp, kızlarını almak isterse o başka! Şunu iyi bilin, Fatıma benden bir parçadır. Onu üzen beni de üzer, ona eziyet olan bana da eziyet olur." |Buhari, Fezailu'l-Ashab 16, 12, 29, Cum'a 29, Humus 5, Nikah 109, Talak 13; Müslim, Fezailu's-Sahabe 96, (2449); Ebu Davud, Nikah 13, (2071); Tirmizi, Menakıb, (3866)|5694
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta|İbnu Şihab|Abdullah İbnu Amir, Hz. Osman (ra)'a bir cariye hediye etti. Bu cariyeyi Basra'da satın almıştı ve onun kocası da vardı. Osman: "Ben ona yaklaşmam, onun kocası var!" dedi. Bunun üzerine İbnu Amir, kocasını razı etti ve cariyeden ayırdı. |Muvatta, Büyu 7, (2, 617)|5695
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haram Gerektirmeyen Durumlar|muvatta||İmam Malik'e ulaştığına göre, "İbnu Abbas ve İbnu Ömer (ra)'e, nikahı altında hür bir kadın olduğu halde bunun üzerine bir cariye nikahlamak isteyen bir adam hakkında soruldu. Bunlar, adamın ikisini cemetmesini mekruh addettiler." |Muvatta, Nikah 31, (2,536)|5696
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|muvatta|İbnu'l-Müseyyeb|Hz. Ömer (ra) dedi ki: "Kim, kendisinde delilik veya cüzzam veya baras (alaten) bulunan biriyle evlenir ve temasta da bulunursa, mehir tamamiyle kadının olur. Ancak bu, kadının velisi üzerinde erkeğe bir borç olur." |Muvatta, Nikah 9, (2, 526)|5697
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|muvatta|İbnu'l-Müseyyeb|Hz. Ömer (ra) buyurdular ki: "Bir kadın kocasını kaybeder, nerede olduğunu da bilemezse dört yıl bekler, sonra dört ay on gün oturur, sonra nikahı (başkasına) helal olur." |Muvatta, Talak 52, (2, 575)|5698
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|ebu davud|İbnu'l-Müseyyeb|Nadre İbnu'l-Ektem denen ensardan bir zattan naklen kaydettiğine göre, demiştir ki: "Ben bakire bildiğim bir kadınla evlendim, gerdeğe girince hamile olduğunu gördüm. (Durumu Resulullah'a arzettiğim vakit) Aleyhissalatu vesselam: "Fercinden istifaden sebebiyle mehir onundur, çocuk da sana köledir" buyurdu ve aramızı ayırdı, ilaveten: "Çocuğu doğurunca had uygulayın!" emretti. |Ebu Davud, Nikah 38, (2131, 2132)|5699
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|buhari|İbnu Abbas|Bir Hıristiyan kadın, bir zımminin nikahı altında iken, kocasından bir müddet önce Müslüman olsa, artık kocasına haram olur. |Buhari, Talak 20|5700
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|ebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Bir adam önce kendisi Müslüman olup geldi, sonra da hanımı Müslüman olup geldi. Kocası: "Ey Allah'ın Resulü! Hanımım da benimle birlikte Müslüman olmuştu!" dedi. Aleyhissalatu vesselam, hanımını kendisine iade etti." |Ebu Davud, Talak 23, (2238); Tirmizi, Nikah 43, (1144)|5701
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|ebu davudİbnu mace|İbnu Abbas|Bir kadın, Müslüman oldu ve (yeni bir erkekle) evlendi. Bunun üzerine (eski) kocası Resulullah (sav)'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben de Müslüman olmuştum. Hanımım Müslüman olduğumu da biliyor" dedi. Aleyhissalatu vesselam, kadını ikinci kocasından ayırıp eski kocasına iade etti. |Ebu Davud, Talak 23, (2239); İbnu Mace, Nikah 60, (2008)|5702
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|ebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) kızı Zeyneb'i Ebu'l-As İbnu'r-Rebi'e, altı yıl sonra eski nikahı ile geri verdi (ne nikah, ne mehir) hiçbir şeyi yenilemedi. |Ebu Davud, Talak 24, (2240); Tirmizi, Nikah 43, (1143)|5703
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|tirmiziİbnu mace|Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi|Resulullah (sav) (kızı) Zeyneb (ra)'i kocası (Ebu'l-As'a) yeni bir mehirle iade etti. |Tirmizi, Nikah 43, (1142); İbnu Mace, Nikah 60, (2010)|5704
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|muvatta|İbnu Şihab|Resulullah (sav) zamanında, bir kısım kadınlar, kendi yurtlarında Müslüman oldular. Bunlar hicret de etmediler. Bunlar İslam'a girdikleri zaman kocaları kafir idiler. Bunlardan biri Velid İbnu'l-Mugire'nin kızıydı. Bu kadın Safvan İbnu Ümeyye'nin nikahı altında idi. Bu hanım Fetih günü Müslüman olmuş, kocası Safvan da İslam'dan kaçmıştı. Aleyhissalatu vesselam peşinden amcasının oğlu Vehb İbnu Umeyr'i, kendisine bir eman alameti olarak şahsi ridasıyla birlikte gönderdi. [Resulullah onu İslam'a çağırıyor ve yanına gelmeye davet ediyordu: (Gelince bakacak), İslam hoşuna giderse kabul edecekti, gitmezse kendisine iki ay müsaade edecekti. Safvan, Aleyhissalatu vesselam'ın yanına ridasıyla birlikte gelince, yüksek sesle [halkın arasında] bağırarak: "Ey Muhammed! İşte Vehb İbnu Umeyr! Senin fidanı bana getirdi ve senin beni yanına davet ettiğini, İslam hoşuma giderse kabul edeceğimi, gitmezse bana iki ay mühlet tanıyacağım söyledi" dedi. Resulullah (sav) kalkıp: "Ey Ebu Vehb (devenden) in!" buyurdu. Fakat o: "Hayır, vallahi, meseleyi benim için açıklığa kavuşturmadıkça inmem!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Sana, daha fazla, dört ay mühlet tanıyorum" buyurdular. Sonra Resulullah Havazin tarafına Huneyn Seferi'ne çıktı. (Sefer hazırlığı sırasında) Safvan'a adam göndererek çağırtıp, emaneten silah ve başka harp malzemesi vermesini talep etti. Safvan: "Zorla mı, gönül rızasıyla mı istiyorsun?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Gönül rızasıyla!" buyurdu. Safvan [yanında bulunan] silah vs.yi iane olarak verdi. Sonra Safvan kafir olduğu halde Resulullah (sav)'la birlikte döndü. Huneyn Gazvesi'ne, Taifin fethine katıldı. Bu esnada henüz kafirdi. Ama hanımı Müslüman olmuştu. Aleyhissalatu vesselam aralarını ayırmadı. Bu hal Safvan (ra)'ın Müslüman oluşuna kadar devam etti. Müslüman olduktan sonra hanımı eski nikahıyla onun yanında kaldı. Safvan ile hanımının Müslüman oluşu arasında iki ay kadar bir zaman mevcuttur. |Muvatta, Nikah 44, (2, 543, 544)|5705
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|muvatta|İbnu Ömer|İbnu Ömer (ra), bir kölenin nikahı altında bulunan bir cariye, hürriyetine kavuşacak olursa, (bu azadlıktan sonra) kendisine kocası temas etmedikçe (bu evliliğe devam edip etmemede) muhayyer olduğunu söylerdi. |Muvatta, Talak 26, (2, 562)|5706
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikahı Fesheden Ve Feshetmeyen Şeyler|muvatta||İmam Malik rahimehullah'a ulaştığına göre, Hz. Ömer -veya Hz. Osman- (ra), bir erkeği "hürüm" diye nefsiyle aldatıp evlenen ve birçok çocuk doğuran cariye hakkında "adam, çocukların, köle emsalleriyle fidyelerini öder" diye hükmetmiştir. İmam Malik, "Bu kıymet, nazarında en adildir" demiştir. [Rezin tahric etmiştir.] |Muvatta, Akdiye 23, (2, 741)|5707
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|ebu davudtirmizinesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kimin iki hanımı olur ve aralarında adaletli davranmazsa kıyamet günü (vücudunun) yarısı düşük olarak gelir." [Diğer bir rivayette "Bir tarafı eğri (mefluç) olarak "denmiştir.] |Ebu Davud, Nikah 39, (2133); Tirmizi, Nikah 42, (1141); Nesai, İşterü'n-Nisa 2, (7, 63)|5708
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|ebu davudtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav) gece taksiminde adalete riayet eder ve derdi ki: "Ey Allahım! Bu taksim benim iktidarımda olanla yaptığım bir taksimdir. Senin muktedir olup benim muktedir olmadığım şeyden dolayı beni levmetme!" Benim muktedir olmadığım dediği şeyle kalbi kastederdi. |Ebu Davud, Nikah 39, (2134); Tirmizi, Nikah 42, (1140); Nesai, İşretü'n-Nisa 2, (7, 64)|5709
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|buharimüslim|Aişe|Sevde Bintu Zem'a (ra), gününü Aişe'ye hibe etti. Böylece Resulullah (sav) Aişe'ye iki gün ayırıyordu. Bir kendi günü, bir de Sevde'nin günü. |Buhari, Nikah 98; Müslim, Rada 47, (1463)|5710
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|ebu davud|Aişe|Resulullah (sav) hastalandığı zaman kadınlarını çağırdı, yanında toplandık. "Ben sizleri teker teker dolaşacak durumda değilim. Uygun görürseniz Aişe'nin yanında kalmama müsaade edin, orada kalayım" buyurdular. Kadınlar da kendisine izin verdiler. |Ebu Davud, Nikah 39, (2137)|5711
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|müslim|Enes|Resulullah (sav)'ın yanında dokuz hanım vardı. Kadınlara uğrama işini sıraya koyunca, birinci kadına ikinci bir uğrayışı dokuz gün sonra oluyordu. Kadınlar, her akşam, Resulullah'ın o gün geleceği odada toplanıyorlardı. (Bir gün) toplanma akşam, yeri Hz. Aişe'nin odasıydı. Zeyneb gelmişti. Resulullah ona elini uzattı. Hz. Aişe: "Bu Zeyneb'tir, (bilmiyor musun)?" dedi. Resulullah (sav) da elini geri çekti. Derken Hz. Aişe ile Hz. Zeyneb birbirlerine çıkıştılar. Karşılıklı çekişme birbirlerinin yüzüne toprak atmaya kadar gitti. (Bu esnada mescidde) ikamet getirildi. Bu sırada Hz. Ebu Bekir geçiyordu, onların seslerini işitti. "Ey Allah'ın Resulü! Çık ve şunların ağızlarına toprak saç!" dedi. Aleyhissalatu vesselam çıktı. |Müslim, Rada 46, (1462)|5712
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|buharinesai|Enes|Resulullah (sav), hanımlarına gece ve gündüzleyin aynı saatlerde ziyarette bulunurdu. Onlar on bir tane idiler. Enes'e: "Buna takat getirebiliyor muydu?" denmişti. O: "Biz ona otuz kişinin gücü verildiğini konuşurduk" diye cevap verdi. |Buhari, Gusl 12; Nesai, Nikah 1, (6, 53, 54)|5713
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizi|Enes|Bakire, dul üzerine nikahlanırsa, bakirenin yanında yedi gün kahnması, sonra taksimat yapılarak sıraya konması, dul nikahlandığı zaman, yanında üç gün kalıp sonra taksimat yapılıp sıraya konması sünnettir. |Buhari, Nikah 100, 101; Müslim, Rada 44, (1461); Muvatta, Rada 15, (2, 530); Ebu Davud, Nikah 35, (2124); Tirmizi, Nikah 41, (1139)|5714
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|ebu davud|Enes|Resulullah (sav) Safiyye (ra)'yi aldığı zaman yanında üç gece ikamet etti. Safiyye dul idi. |Ebu Davud, Nikah 35, (2123)|5715
NİKAH BÖLÜMÜ|Kadınlar Arasında Adalet|müslimmuvattaebu davud|Ümmü Seleme|Ebu Bekr İbnu Abdirrahman, Ümmü Seleme (ra)'den anlatıyor: "Resulullah (sav) benimle evlendiği zaman, yanımda üç gün ikamet etti ve dedi ki: "Sana ehlinden bir tahkir sözkonusu değil. Dilersen senin yanında yedi gün ikamet ederim. Ancak seninle yedi gün kalırsam diğer hanımlarımın yanında da yedi gün kalırım." |Müslim, Rada 41, (1460); Muvatta, Nikah 14, (2, 529); Ebu Davud, Nikah 35, (2122)|5716
NİKAH BÖLÜMÜ|Azl Ve Gayle Hakkında|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ebu Said|Resulullah (sav)'la birlikte Beni'l-Müstalik Gazvesi'ne çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resulullah (sav) varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Hayır!" buyurdular. "Bunu yapmamanız gerekir. Kıyametc kadar geleceği takdir edilen her canlı mutlaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)." |Buhari, Nikah 96, Büyu 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55 (6, 107)|5717
NİKAH BÖLÜMÜ|Azl Ve Gayle Hakkında|ebu davudİbnu mace|Esma Bintu Yezid İbnu's-Seken|Resulullah (sav)'ın: "Çocuklarınızı gizlice öldürmeyin. Çünkü gayl, biniciye [atının üzerinde] ulaşır ve atından aşağı atar" dediğini işittim. |Ebu Davud, Tıbb 16, (3881); İbnu Mace, Nikah 61, (2012)|5718
NİKAH BÖLÜMÜ|Azl Ve Gayle Hakkında|buharimüslim|Aişe|Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden veya kendisinden yüz çevirmesinden korkarsa, bazı fedakarlıklarla sulh olup aralarını düzeltmelerinde onlar için bir günah yoktur. Sulh ise daha hayırlıdır..." (Nisa 128) ayeti hakkında dedi ki: "Bu ayet, şöyle bir kadın hakkında inmiştir: "Bir erkeğin nikahı altındadır, ancak erkek onunla beraberliği fazla istememektedir, onu boşayıp bir başkasıyla evlenmeyi arzulamaktadır. Ona kadın: "Beni boşama, yanında tut, ama dilersen bir başkasıyla da evlen. Sen bana infak ve gece ayırma hususunda serbestsin" der. İşte ayette geçen şu meal bu manayadır: "Bazı fedakarlıklarla sulh olup aralarını düzeltmelerinde onlar için bir günah yoktur. Sulh ise daha hayırlıdır." |Buhari, Sulh 4, Mezalim 11, Tefsir, Nisa 23, Nikah 95; Müslim, Tefsir 14, (3021)|5719
Dostları ilə paylaş: |