İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə60/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   129

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmizinesai|Ömer|Diz kapağı(nı tutmak) sizin için sünnet kılınmıştır, öyle ise rükuda diz kapaklarını kavrayın. |Tirmizi, Salat 192, (258); Nesai, İftitah 92, (2, 185)|2590

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|ebu davudnesai|Ebu İshak|Bera İbnu Azib (ra) bize secdeyi şöyle vasfeyledi: Ellerini (yere) koydu, dizleri üzerine dayandı, kalçasını (havaya) kaldırdı ve: "Resulullah (sav) böyle secde yaparlardı" buyurdu. (Bir diğer rivayette: "Resulullah (sav) namaz kılınca kollarını kanat gibi yanlarına açardı" denmiştir.) |Ebu Davud, Salat 158, (896); Nesai, İftitah 141, (2, 212)|2591

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|müslimtirmizi|Bera|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Secde ettiğin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya) kaldır." |Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271)|2592

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|müslimtirmizi|Bera|Bera'ya: "Resulullah (sav) secde edince yüzünü nereye koyardı?" diye soruldu. "Ellerinin arasına" diye cevap verdi. |Müslim, Salat 234, (494); Tirmizi, Salat 202, (271)|2593

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|buharimüslimnesai|Abdullah İbnu Malik İbni Buhayne|Resulullah (sav) namazda secdeye gidince ellerinin arasını, koltukaltı beyazlıkları görününceye kadar açardı. |Buhari, Ezan 130; Müslim, Salat 235 (495); Nesai, İftitah 62, (2, 212)|2594

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmiziebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz secde edince kollarını, köpeğin yayması gibi yere yaymasın." |Tirmizi, Salat 206, (275); Ebu Davud, Salat 158, (901)|2595

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmizi|Amir İbnu Sa'd|Amir İbnu Sa'd babasından (Sa'd'dan) (ra) naklediyor: "Resulullah (sav) (secdede) ellerin yere konulmasını, ayakların da dikilmesini emretti." |Tirmizi, Salat 206, (277,278)|2596

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|nesai|Ebu Humeyd es-Saidi|Resulullah (sav) rüku yapınca itidali muhafaza eder, başını (yukarı) dikmez, (aşağı da) eğmezdi. Ellerini dizkapaklarının üzerine koyardı. Secde için yere eğilince adalelerini koltuk kısmından yana açardı. Ayaklarının parmaklarını da aralardı. |Nesai, İftitah 96, (2,137); 138, (2,211)|2597

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmizi|Ebu Humeyd|Resulullah (sav) secde ettiği zaman, burnunu ve alnını yere koyardı. Ellerini yanlarından aralardı, avuçlarını omuzları hizasına koyardı. |Tirmizi, Salat 201, (270)|2598

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|ebu davudtirmizinesai|Vail İbnu Hucr|Resulullah (sav) secde edince, yere, dizkapaklarını ellerinden önce koyardı. Kalkınca da ellerini dizkapaklarından önce kaldırırdı. |Ebu Davud, Salat 141, (838); Tirmizi, Salat 199, (268); Nesai, İftitah 128, (2, 206)|2599

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|ebu davud||Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) secdeye gidince alnını ellerinin arasına koydu, kalkınca da dizkapaklarının üzerine kalktı ve dizlerine dayandı." |Ebu Davud, Salat 141, (839)|2600

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|ebu davudtirmizinesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz secde edince, devenin çöküşü şeklinde yere çökmesin, yani ellerini dizlerinden önce yere koymasın." |Ebu Davud, Salat 141, (840, 841); Tirmizi, Salat 200, (269); Nesai, İftitah 128, (2,206-207)|2601

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmizi|Ali|Resulullah (sav) bana şunu söyledi: "Ey Ali! Ben kendim için sevdiğimi senin için de seviyorum, kendim için hoşlanmadığımı senin için de hoşlanmıyorum, öyleyse iki secde arasında ik'ada bulunma." |Tirmizi, Salat 209, (282)|2602

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|ebu davud|İbnu Ömer|Resulullah (sav) (namazda) kişinin, elleriyle yere dayanarak oturmasını yasakladı. (Bir başka rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav), namazdan kalkarken kişinin ellerine dayanmasını yasakladı.") |Ebu Davud, Salat 187, (992)|2603

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) namazda ayaklarının sırtı üzerinde kalkardı. |Tirmizi, Salat 214, (288)|2604

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|buhariebu davudtirmizinesai|Malik İbnu'l-Huveyris|Anlattığına göre Resulullah (sav)'ı namaz kılarken görmüştür. Efendimiz, tek rekatte iken, tam bir oturuş vaziyeti almadan kalkmamıştır. |Buhari, Ezan 142; Ebu Davud, Salat 142, (844); Tirmizi, Salat 213, (287); Nesai, İftitah 181, (2, 233, 234)|2605

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|muvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra) secde ettiği zaman ellerini, yüzünü koyduğu şeyin üzerine koyardı. Ben O'nu çok soğuk bir günde gördüm, ellerini (giymekte olduğu) bürnusunun altında çıkarmış çakılların üzerine koymuştur. |Muvatta, Kasru's-Salat 59, (1, 163)|2606

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|buhari|Uhban İbnu Evs|Mecze'e İbnu Zahir, Ashabu Şecereden Uhban İbnu Evs'ten naklettiğine göre, Uhban diz kapaklarından rahatsızdı, secde ettiği zaman dizkapağmın altına minder koyardı. |Buhari, Megazi 35|2607

NAMAZ BÖLÜMÜ|Rüku Ve Sücudun Şekli|muvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra) şöyle derdi: "Hasta kimse secde etmeye muktedir olamazsa başıyla ima eder, alnına herhangi bir şey kaldırmaz." |Muvatta, Kasru's-Salat 74, (1,168)|2608

NAMAZ BÖLÜMÜ|Secde Azaları|buharimüslimebu davudtirmizinesaiİbnu mace|İbnu Abbas|Resulullah (sav) bize yedi aza üzerine secde etmemizi, saçımızı ve elbisemizi toplamamamızı emretti. Bu azalar şunlardır: "Alın, eller, diz kapakları, ayaklar. |Buhari, Ezan 133,134, 137; Müslim, Salat 227-231, (490); Ebu Davud, Salat 155, (889, 890); Tirmizi, Salat 203, (273); Nesai, İftitah 130, (2, 208); İbnu Mace, İkamet 19, (883-885)|2609

NAMAZ BÖLÜMÜ|Secde Azaları|buharimüslim|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben yedi kemik üzerine secde etmekle emrolundum: Alın -ve eliyle burnunu işaret etti- eller, diz kapakları, ayakların etrafları. Ne elbiseleri ne de saçı (secde sırasında) toplamayız." |Buhari, Ezan 133, 134, 137; Müslim, Salat 227-231, (490)|2610

NAMAZ BÖLÜMÜ|Secde Azaları|ebu davudnesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav)'a nisbet ederek buyurdu ki: "Eller de secde eder, tıpkı alnın secde etmesi gibi. Öyleyse, biriniz alnını secdeye koyunca ellerini de koysun. Alnı secdeden kaldırdımı onları da kaldırsın." |Ebu Davud, Salat 155, (892); Nesai, İftitah 129, (2, 207)|2611

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|buharimüslimebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) bir ihtiyaç sebebiyle, kendilerine Kurra denilen yetmiş kişiyi yola çıkardı. Süleym aşiretinden Ri'l ve Zekvan adında iki kabile, Bi'r-i Ma'une (Maune Kuyusu) denilen bir suyun yanında bunların önünü kesti. Hey'et bunlara: "Biz size gelmedik. Biz Resulullah (sav)'ın bir ihtiyacı için gidiyoruz" dediler. Ancak öbürleri bunları dinlemeyip öldürdüler. Resulullah (sav) (duruma muttali olduktan sonra) sabah namazlarından sonra bir ay boyu onlara beddua etti. Bu hadise namazda kunut okumanın başlangıcı oldu. Biz kunut yapmıyorduk." Abdülaziz İbnu Süheyb der ki: "Bir zat Enes (ra)'e Kunut'tan sorarak: "Bu, rükudan sonra mı yoksa kıraatin tamamlanmasından sonra mı?" dedi. Enes: "Hayır, kıraatin bitiminde" diye cevap verdi." Bir başka rivayette (Enes şöyle) dedi: "Resulullah (sav) bir ay boyu rükudan sonra (kunut yaparak bazı Arap kabilelerine beddua etti.)" |Buhari, Vitr 7, Cengiz 41, Cizye 8, Megazi 38, Da'avat 59; Müslim, Mesacid 297-308, (677-679); Ebu Davud, Salat 345, (1444-1445); Nesai, İftitah 116, (2, 200)|2612

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|buharimüslimebu davudnesai||Bir başka rivayette: "Resulullah (sav) sabah namazından sonra bir ay boyu kunut yaptı" denmiştir. |Buhari, Vitr 7, Cengiz 41, Cizye 8, Megazi 38, Da'avat 59; Müslim, Mesacid 297-308, (677-679); Ebu Davud, Salat 345, (1444-1445); Nesai, İftitah 116, (2, 200)|2613

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|buharimüslimebu davudnesai||Müslim'in bir rivayetinde: "Resulullah (sav), bir ay boyu sabah namazında rükudan sonra kunut yaparak Useyye (kabilesi)ne beddua etti" denir. Buhari'nin bir rivayetinde: "Kunut, akşam ve sabah namazındaydı" denir. Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde: "Bir ay kunut yaptı sonra terketti" denir. |Buhari, Vitr 7, Cengiz 41, Cizye 8, Megazi 38, Da'avat 59; Müslim, Mesacid 297-308, (677-679); Ebu Davud, Salat 345, (1444-1445); Nesai, İftitah 116, (2, 200)|2614

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|ebu davud|İbnu Abbas|Resulullah (sav) tam bir ay boyu, hiç aralık vermeden her namazın peşinde, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarında Kunut yaptı. Şöyle ki: Son rek'at'te semiallahu li-men hamideh deyince Süleym aşiretinden Ri'l, Zekvan, Useyye kabilelerine beddua ediyor, namazda kendine uyanlar da amin diyorlardı. |Ebu Davud, Salat 345, (1443)|2615

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|müslim|Hufaf İbnu İma el-Gıfari|Resulullah (sav) rüku'ya gitti, sonra başını kaldırdı ve "Gıfar kabilesini Allah mağfiret etsin. Eşlem kabilesine Allah selamet versin. Useyye Allah'a ve Resulüne isyan etmiştir. Allahım, Beni Lihyan'a lanet et. Ri'l ve Zekvan'a da lanet et" deyip secdeye gitti. |Müslim, Mescid 308, (679)|2616

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|buharitirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav)'ın sabah namazının son rekatinin rükusundan başını kaldırınca semi'allahu limen-hamideh Rabbena ve leke'l-hamd dedikten sonra şöyle söylediğini işitmiştir: "Allahım falancaya falancaya lanet et, Allah Teala Hazretleri bunun üzerine şu mealdeki ayeti indirdi: "(Kullarımın) işinden hiçbir şey sana ait değildir. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onları, kendileri zalim (kimse)ler oldukları için, azablandırır" (Al-i İmran 128). |Buhari, Tefsir, Al-i İmran 9, Megazi 21, İ'tisam 17; Tirmizi, Tefsir Al-i İmran (3007); Nesai, İftitah 121, (2, 203)|2617

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|ebu davud|Hasan Basri|Ömer İbnu'l-Hattab (ra), halkı, Übeyy İbnu Ka'b üzerinde topladı. O, bunlara ramazanda yirmi gece namaz kıldırdı. Bu esnada (vitirlerde) sadece son yarıda kunut yaptı, daha önce hiç kunut yapmadı. Son on kalınca cemaate gelmedi, teravihi evinde kıldı. Halk: "Übeyy (cemaatten) kaçtı" dedi. |Ebu Davud, Salat 340, (1428,1429)|2618

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|ebu davudtirmizinesai|Hasan İbnu Ali İbnu Ebi Talib|Resulullah (sav) bana vitirde okuduğum bir dua öğretti. Şöyle ki: "Allahım! Beni hidayet verdiklerinden kıl, afiyet verdiklerinden eyle, Beni, işlerini üzerine aldıkların arasına koy. (Ömür, mal, ilim, v.s.'den) verdiklerini hakkımda mübarek kıl. Vukuuna hükmettiğin şerlerden beni koru. Sen dilediğin hükmü verirsin, kimse seni mahkum edemez. Sen kimin işini üzerine aldıysan o zelil olmaz. Rabbimiz! Sen münezzehsin, muallasın." |Ebu Davud, Salat 340, (1425,1426); Tirmizi, Salat 341, (464); Nesai, Kıyamu'l-Leyl, 51, (3, 248)|2619

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|ebu davudtirmizinesai|Ali|Resulullah (sav) vitrinin sonunda şunu okurdu: "Allahım! Senin gadabından rızana sığınırım, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana (layık olduğun) senayı saymaya gücüm yetmez. Sen, kendini sena ettiğin gibisin" |Ebu Davud, Salat 340, (1427); Tirmizi, Da'avat 123, (3561); Nesai, Kıyamu'l-Leyl 51, (3, 248-249)|2620

NAMAZ BÖLÜMÜ|Kunut|müslimtirmizi|Cabir|En efdal namaz, kunutu uzun olandır. |Müslim, Musafirin 164, (756); Tirmizi, Salat 285, (387)|2621

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|buharimüslimtirmizi|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) bana, avucum avuçlarının içinde olduğu halde, Kur'an'dan sure öğretir gibi teşehhüd'ü öğretti. "Tahiyyat, tayyibat ve salavat Allah içindir. Ey Nebi, selam, Allah'ın rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın salih kulları üzerine de olsun. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Resulüdür." (Bir rivayette "Allah'ın salih kulları" ibaresinden sonra şöyle denmiştir: "Siz bu teşehhüdü yaptınız mı sema ve arzdaki bütün salih kullara selam vermiş olursunuz.") |Buhari, Ezan 148,150, el-Amel fi's-Salat 4, İstizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Müslim, Salat 55-61, (402-403); Tirmizi, Salat 215, (289)|2622

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|buharimüslimtirmizi|İbnu Mes'ud|Bir diğer rivayette: "(Teşehhüdden) sonra dilediği senayı yapmakta muhayyerdir" denmiştir. |Buhari, Ezan 148,150, el-Amel fi's-Salat 4, İstizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Müslim, Salat 55-61, (402-403); Tirmizi, Salat 215, (289)|2623

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|ebu davud|İbnu Mes'ud|Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir" (dersiniz). Sonra her biriniz hoşuna giden duayı seçip onunla dua etsin." |Ebu Davud, Salat 182, (968-969)|2624

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|ebu davud|İbnu Mes'ud|Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "...bize onları öğretirdi veya şu duaları bize teşehhüdü öğrettiği gibi öğretirdi: "Allah'ım! Kalplerimizi birleştir, aramızdaki geçimsizliği düzelt. Bizi selamet yollarına şevket, zulümattan nura kavuştur. Bizi, çirkinliklerin açık ve gizli olanlarından uzak tut. Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, zevcelerimizi ve çocuklarımızı hakkımızda mübarek ve hayırlı kıl. Tevbelerimizi kabul et, sen rahimsin, tövbeleri kabul edersin. Bizleri verdiğin nimetlere şakir, onlarla sena edici, onları kabul edici kıl, onları (ahirette de nasib ederek) hakkımızda tamamla." |Ebu Davud, Salat 182, (968-969)|2625

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|ebu davud|İbnu Mes'ud|Yine Ebu Davud'un bir diğer rivayetinde: "Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın elçisidir" cümlesinden sonra şöyle denir: "Bunu söyledin veya şehadeti ifa ettin mi, namazını ifa ettin demektir. Kalkmak istersen kalk, oturmak istersen otur." |Ebu Davud, Salat 182, (968-969)|2626

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|nesai||Nesai'nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: "Resulullah (sav)'a, namaz kılınca: "Selam Allah'ın üzerine, selam Cibril ve Mikail üzerine olsun" derdik. Resulullah (sav): "Selam Allah'ın üzerine olsun demeyin. Zira Allah selam'ın kendisidir. Ancak şöyle deyin: "Tahiyyat... Allah içindir..." |Nesai, İftitah 189, (2, 237)|2627

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|müslimebu davudnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) bize, Kur'an'dan sure öğrettiği gibi teşehhüdü öğretirdi. Şöyle derdi: "Tahiyyat, mübarekat, salavat, tayyibat Allah içindir. Ey Nebi selam, Allah'ın rahmet ve bereketi sana olsun. Selam bize Allah'ın salih kullarına olsun. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın Resulüdür." |Müslim, Salat 60, (403); Ebu Davud, Salat 182, (974); Nesai, İftitah 193, (2, 242-243)|2628

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|tirmizi|İbnu Abbas|Tirmizi'de şöyle gelmiştir: "...Selam sana olsun, selam bize olsun." Yani her iki "selam" kelimesi de elif-lamsızdır." |Tirmizi, Salat 216, (290)|2629

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|nesai|Ebu Musa|"...Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur, tektir, şeriki yoktur. Muhammed de O'nun kulu ve Resulüdür." |Nesai, İftitah 192, (2, 242)|2630

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|nesai|Cabir|Teşehhüdü, Kur'an'dan bir sureyi öğrendiğimiz gibi öğrendik. Şöyle ki: "Bismillah ve billah ettahiyyatu..." Bu rivayette, abduhu ve resulühü ibaresinden sonra şu ziyade mevcuttur: "Es-elu'l-lahe'l'cennete ve e'uzü bihi mine'n'nari. (Allah'tan cenneti istiyor, ateşten O'na sığınıyorum.}" |Nesai, İftitah 194, (2, 243)|2631

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|ebu davud|İbnu Ömer|Resulullah (sav)'dan teşehhüd olarak şunu rivayet etmiştir: "et-Tahiy-yatu lillahi vessalavatu ve't-Tayyibatu. es-Selamu aleyke eyyühennebiyyu ve rahmetullahi." İbnu Ömer der ki: "Ben buna şunu ilave ettim: "Ve berekatuhu es'Selamu aleyna ve ala ibadillahi's-Salihin. Eşhedü en La-ilahe illallah..." İbnu Ömer der ki: "Ben buna şunu da ilave ettim: "Vahdehu la-şerike lehu ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resulühü." |Ebu Davud, Salat 182, (971)|2632

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|muvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra) şöyle teşehhüd okurdu: "Bismillahi, et-tahiyyatu lil-lahi, ve'ssalavatu lillahi, ez-Zakiyatu lillahi, es-Selamu ale'n-Nebiyyi ve Rahmetullahi ve berekatuhu, es-Selamu aleynü ve ala ibadillahi's-Salihin. Şehidtü en lü-ilahe illallahu ve şehidtu enne Muhammeden Resulullahi." Bunu ilk iki rek'at(in ka'desin)de okur ve teşehhüdünü tamamlayınca dua ederdi. Namazın sonunda oturunca da yine böyle teşehhüdde bulunur ve teşehhüdü öne alırdı. Sonra dilediği duayı okuyarak dua ederdi. Teşehhüdünü tamamlayıp selamı vermek isteyince şöyle derdi: "Es-selamu ale'n, Nebiyyi ve rahmetullahi ve berekatuhu es-selamu aleynu ve ala ibadillahi's-salihin." Sonra sağına, es-selamu aleyküm derdi. Sonra mukabeleten imama selam verirdi. Solundan biri kendisine selam verirse mukabeleten ona da selam verirdi. (Rezin şunu ilave etti: "Ve dedi ki: "Resulullah (sav) böyle yapmayı emretti.") |Muvatta, Salat 54, (1, 91); Ebu Davud, Salat 182, (971)|2633

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|muvatta|Kasım İbnu Muhammed|Hz. Aişe (ra) teşehhüdde iken şunu okurdu: "Et-Tahiyyatu et-tayyibatu es-Salavatu, ez-zakiyatu lillahi, eşhedu en la ilahe illallahu vahdehu la şerike lehu ve enne Muhammeden abduhü ve Resulühü. Esselamu aleyke eyyühennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu, es-selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin, esellamu aleyküm." |Muvatta, Salat 56,(1,91-92)|2634

NAMAZ BÖLÜMÜ|Teşehhüd|ebu davudtirmizi|İbnu Mes'ud|Teşehhüd'ün sessiz okunması sünnettir. |Ebu Davud, Salat 186, (986); Tirmizi, Salat 217, (291)|2635

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|müslimmuvattaebu davudtirmizi|Ali İbnu Abdirrahman el-Mu'avi|Ben namazda çakıl taşlarını kurcalarken İbnu Ömer (ra) beni gördü. Namazdan çıkınca beni bundan nehyetti ve: "Sen de Resulullah (sav)'ın yaptığı gibi yap!" dedi. Ben: "Resulullah (sav) ne yapmıştı?" diye sordum. "Namazda oturduğu zaman, efendimiz sağ avucunu sağ dizinin üzerine koyarak, bütün parmaklarını yumar, başparmağını takip eden parmağıyla da işarette bulunurdu. Sol avucunu da sol uyluğunun üstüne koyardı." |Müslim, Mesacid 114-116, (580); Muvatta, Salat 48, (1, 88); Ebu Davud, Salat 186, (987); Tirmizi, Salat 220, (294)|2636

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|müslimmuvattaebu davudtirmizi|Nafi'|İbnu Ömer (ra)'den yaptığı bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "...Sol eli de sol dizinin üstüne açmış olarak koydu." |Müslim, Mesacid 114-116, (580); Muvatta, Salat 48, (1, 88); Ebu Davud, Salat 186, (987); Tirmizi, Salat 220, (294)|2637

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|müslimmuvattaebu davudtirmizi|İbnu Ömer|Sağ elini sağ dizi üzerine koydu. Elliüç akdi yapıp şehadet parmağıyla işarette bulundu. |Müslim, Mesacid 114-116, (580); Muvatta, Salat 48, (1, 88); Ebu Davud, Salat 186, (987); Tirmizi, Salat 220, (294)|2638

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|nesai|Ali İbnu Abdirrahman|İbnu Ömer (ra)'nın yanında namaz kıldım ve namazda çakılları alt üst ettim. Bana: "Çakılları alt üst etme. Zira çakılların çevrilmesi şeytan işidir. Sen de Resulullah'ın yaptığı gibi yap. Ben O'nun ne yaptığını gördüm" dedi. Ben: "Resulullah'ın ne yaptığını gördün?" diye sordum. "Şöyle" dedi ve sağ ayağını dikti, solunu yatırdı. Sağ elini sağ uyluğu üzerine, sol elini de sol uyluğu üzerine koydu. Şehadet parmağıyla da işaret etti. (Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "Baş parmağı takip eden parmağı ile kıbleye işaret etti, nazarlarını da ona dikti.") |Nesai, İftitah 189, (2, 237), Sehv 32-35, (3, 36-38)|2639

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|ebu davudnesai|İbnu'z-Zübeyr|Resulullah (sav) namazda oturunca, sol ayağını (sağ) uyluğunun ve bacağının altına koyar, sağ ayağını da yere döşerdi." |Ebu Davud, Salat 186, (988, 989, 990); Nesai, İftitah 189, (2, 237), Sehv 36, 39, (3, 37, 39)|2640

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|ebu davudnesai|İbnu'z'Zübeyr|Resulullah (sav) (namazda oturur vaziyette iken), dua edince, hareket ettirmeksizin parmağıyla işaret yapar, bu vaziyette dua (teşehhüd) okurdu. Sol eliyle de sol uyluğunun üzerine dayanırdı. (Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Gözü de işaretinden ayrılmazdı.") |Ebu Davud, Salat 186, (988, 989, 990); Nesai, İftitah 189, (2, 237), Sehv 36, 39, (3, 37, 39)|2641

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|tirmizinesai|Vail İbnu Hucr|Resulullah (sav) sol ayağını yere yaydı, elini sol uyluğunun üzerine koydu, sağ ayağını da dikti. Nesai'nin bir rivayetinde: "Kollarını, uyluklarının üzerine koydu. Şehadet parmağıyla işaret ederek dua ediyordu (teşehhüdü okuyordu)." |Tirmizi, Salat 218, (292); Nesai,Sehv 30, (3, 35)|2642

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|buharimüslimebu davudnesai|Ebu Ya'fur|Mus'ab ibnu Sa'd İbnu Ebi Vakkas'ın şöyle söylediğini işittim: "Babamın yanında namaz kılmış, namazda avuçlarımı iç içe kavuşturup uyluklarımın arasına koymuştum. Babam bu tarzdan beni men' etti ve: "Biz de bir ara böyle yapmıştık. Ondan nehyedildik ve ellerimizi dizlerimizin üzerine koymakla emrolunduk" dedi. |Buhari, Ezan 118; Müslim, Mesacid 29, (535); Ebu Davud, Salat 150, (867); Nesai, İftitah 91, (2,185)|2643

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|tirmizi|Şihab İbnu'l-Mecnun|Asım İbnu Küleyb el-Cermi (an ebihi an ceddihi) -ki ismi de Şihab İbnu'l-Mecnun'dur- der ki: "Resulullah (sav)'ın huzuruna girdim, namaz kılıyordu. Sol elini sol uyluğunun üzerine koymuş, sağ elini de sağ uyluğunun üzerine koymuş idi. (Sağ elin) parmakları hep yumuk, sadece işaret parmağı acıktı. Şöyle dua ediyordu: "Ey kalbleri döndüren Allah'ım, kalbimi dinin üzerine sabit kıl." |Tirmizi, Da'avat 135, (3581)|2644

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|tirmizi|Ebu Humeyd es-Saidi|Resulullah (sav) teşehhüd için oturdu, sol ayağını yayıp sağ göğsünü kıbleye çevirdi..." |Tirmizi, Salat 219, (293)|2645

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|nesai|Ebu Humeyd es-Saidi|Nesai'deki rivayette şu ziyade var: "Namazın sona erdiği rek'atte sol ayağını geride bırakmış ve uyluk kemiğine dayanarak oturmuş, sonra da selam vermiştir. Yine Nesai'nin bir diğer rivayetinde şu ziyade var: "Şehadet parmağını kaldırmış ve onu hafif eğmiş (vaziyette teşehhüdü okuyordu)." |Nesai, Sehv 29, 38, (3, 34, 39)|2646

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|buharimuvatta|Abdullah İbnu Abdillah İbnu Ömer|İbnu Ömer namazda oturunca bağdaş kurardı. Aynı şeyi ben de yaptım. O sırada yaşım gençti. Beni bundan nehyetti. Ve dedi ki: "Namazın sünneti sağ ayağını dikmen, solu da bükmendir." Ben kendisine: "Ama sen bunu yapıyorsun!" dedim. Bunun üzerine: "Ayaklarım beni taşımıyor" diye açıklamada bulundu. |Buhari, Ezan 145; Muvatta, Salat 51, (1, 89, 90)|2647

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|nesai|Abdullah İbnu Abdillah İbnu Ömer|Nesai'nin rivayetinde şöyle denmiştir: "... (Namazın sünneti) sağ ayağını dikmen, parmaklarını kıbleye yöneltmen ve sol (ayak ) üzerine de oturmandır." |Nesai, İftitah 189, 190, (2, 235, 236)|2648

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|müslimebu davudtirmizi|Tavus|İbnu Abbas (ra)'a (namaz'da) iki ayak üzerine ik'a hakkında sordum. "Bu sünnettir" dedi. Kendisine, "Biz bunu erkeğe eziyet görüyoruz!" dedik. O tekrar: "Bilakis, o, Peygamberiniz (sav)'in sünnetidir!" dedi. (Metin Müslim'e aittir. Ebu Davud'da, "iki ayak üzerine" tabirinden sonra "secdede" ziyadesi mevcuttur.) |Müslim, Mesacid 32, (536); Ebu Davud, Salat 143, (845); Tirmizi, Salat 210, (283)|2649

NAMAZ BÖLÜMÜ|Ka'de (Oturma)|ebu davudtirmizinesai|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) ilk iki rek'atte oturunca, (çabuk) kalkmak için sanki kızgın taş üzerine oturmuş gibiydi. |Ebu Davud, Salat 188, (995); Tirmizi, Salat 270, (366); Nesai, İftitah 195, (2, 243)|2650

NAMAZ BÖLÜMÜ|Selam|müslimnesai|Amir İbnu Sa'd|Amir İbnu Sa'd, babasından (ra) naklediyor: "Resulullah (sav) (namazını tamamlayınca) sağına ve soluna selam verirdi, öyle ki ben (geride olduğum halde) yanağının beyazlığını görürdüm." |Müslim, Mesacid 119, (582); Nesai, Sehiv 68, (3, 61)|2651

NAMAZ BÖLÜMÜ|Selam|ebu davudtirmizinesai|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) (namazı bitince) sağına ve soluna selam verir, şöyle derdi: "Esselamu aleyküm ve rahmetullah, es-selamu aleyküm ve rahmetullah" (Ebu Davud'da "soluna" tabirinden sonra şu ziyade yer alır: "...Öyle ki yanağının beyazını gördük." Nesai'de ise şu ziyade vardır: "...Öyle ki, şu taraftan yanağının beyazlığını görürdük.") |Ebu Davud, Salat 189, (996); Tirmizi, Salat 221, (295); Nesai, Sehiv 71, (3, 63)|2652

NAMAZ BÖLÜMÜ|Selam|ebu davud|Vail İbnu Hucr|[Resulullah (sav)] sağına, "esselamu aleyküm ve rahmetullah ve berekatuhu" diyerek, soluna da "es-selamu aleyküm ve rahmetullah" diyerek selam verirdi." Yine Ebu Davud'da Semüre İbnu Cündeb'ten gelen bir rivayette: "...sonra kendinize ve imamınıza selam verin" buyurulmustur." |Ebu Davud, Salat 189, (997), 182, (875)|2653

NAMAZ BÖLÜMÜ|Selam|müslimebu davudnesai|Cabir İbnu Semüre|Resulullah (sav) ile beraber namaz kılınca, ellerimizle (işaret ederek): "Esselamu aleyküm ve rahmetullah" demiştik -ve eliyle de iki tarafına işaret etti. -Resulullah (sav) bunun üzerine: "Ellerinizle neye işaret ediyorsunuz? Niye ellerinizi hırçın atların kuyruğu gibi (kıpırdak) görüyorum? Namazda sakin olun. Herbirinizin ellerini dizlerine koyup, sonra sağındaki ve solundaki kardeşine selam vermesi yeterlidir!" |Müslim, Salat 119, (430); Ebu Davud, Salat 189, (998, 999, 1000); Nesai, Sehiv 5, (3, 4, 5)|2654


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin