FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Bilal İbnu Rabah (ra)|buhari|Cabir|Hz. Ömer (ra) derdi ki: "Ebu Bekir, efendimizdir, seyyidimizi azad etmiştir." Bundan, Bilal (ra)'i kastederdi. |Buhari, Fezailu'l-Ashab'ın-Nebi 23|4457
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Ubey İbnu Ka'b (ra)|buharimüslimtirmizi|Enes|Resulullah (sav) Ubey İbnu Ka'b (ra)'a: "Allah bana, Lemyekünillezine keferu'yu sana okumamı emretti!" demişti. Ka'b: "Yani Allah Teala Hazretleri benim ismimi size zikir mi etti?" diye sual etti. Aleyhissalatu vesselam: "Evet" buyurdular. Bunun üzerine Ubey (ra) ağladı. |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 16, Tefsir, Lem-Yekun 1; Müslim, Fezailu's-Sahabe 122, (799); Tirmizi, Menakıb, (3894)|4458
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Ebu Talha El-Ensari (ra)|buharimüslim|Ebu Hüreyre|Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Ben açlıktan bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanımlarından birine (adam) gönderip yiyecek istedi. Ama kadın: "Seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun yanımızda sudan başka bir şey yok" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun üzerine diğer bir kadına gönderdi. O da aynı şeyi söyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda: "Bu (bitkin) açı kim misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan Ebu Talha (ra) denen birisi kalkıp: "Ey Allah'n Resulü! Ben misafir edeceğim!" buyurdu ve onu evine götürdü. Evde hanımına: Yanında yiyecek bir şey var mı?" diye sordu. Hanım: "Hayır, sadece çocukların yiyeceği var!" dedi. Bunun üzerine hanımına: "Sen onları bir şeylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormuşuz gibi görünelim. Yemek için elini tabağa uzatınca lambayı düzeltmek üzere kalk ve onu söndur!" diye tenbihatta bulundu. Kadın söylenenleri yaptı. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Karı-koca geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam'a geldiler. Resulullah (sav), Ebu Talha'ya: "Dün gece misafirinize olan davranışınız sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccüp etti (ve güldü)!" buyurdu ve şu ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, onları kendi nefîslerine tercih ederler" (Haşr 9). |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 10, Tefsir, Haşr 6; Müslim, Eşribe 172, (2054)|4459
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Ebu Musa El-Eş'ari (ra)|buharimüslimtirmizi|Ebu Musa|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Keşke dün akşam senin kıraatini dinlerken beni bir görseydin! Gerçekten sana, Hz. Davud'un mizmarlarından bir mizmar verilmiş." |Buhari, Fezailu'l-Kur'an 31; Müslim, Müsafirin 236, (793); Tirmizi, Menakıb (3854)|4461
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Abdullah İbnu Selam (ra)|buharimüslim|Sad İbnu Ebi Vakkas|Yeryüzünde yürüyen hiç kimseye Resulullah (sav)'ın "Cennetliktir" dediğini duymadım. Ancak Abdullah İbnu Selam müstesna. Onun hakkında şu ayet indi. (Mealen): "(De ki: Söyleyin bana, eğer bu Kur'an Allah tarafından gönderildiği halde onu inkar ettiyseniz ve) İsrailoğullarından bir şahit de, Tevrat'a dayanarak onu hak kitap olduğuna şahidlik edip iman ettiği halde, siz iman etmeyi büyüklüğünüze yediremezseniz, zalim olmaz mısınız? Muhakkak ki Allah zalimler güruhuna yol göstermez." (Ahkaf 10). |Buhari, Menakibu'l-Ensar 19; Müslim, Fezailu's-Sahabe 147, (2483)|4462
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Cerir İbnu Abdillah El-Becali (ra)|buharimüslimtirmizi|Cerir|Resulullah (sav) müslüman olduğum günden beri beni yanına girmekten men etmedi. Beni görüp de yüzüme karşı tebessüm etmediği de olmadı. Ona at üzerinde duramamaktan dert yandım. Bunun üzerine eliyle göğsüme vurdu ve: "Allahım, bunu (atı üzerinde) sabit kıl, onu hidayete eren ve hidayete erdiren kıl" buyurdu. |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 21; Müslim, Fezailu's-Sahabe 36, (2476); Tirmizi, Menakıb, (3822)|4463
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Cabir İbnu Abdillah (ra)|tirmizi|Cabir|Resulullah (sav) (kendisine devemi sattığım) Leyletu'l-Bair'de yirmibeş kere benim için istiğfar ediverdi. |Tirmizi, Menakıb, (3851)|4464
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Cabir İbnu Abdillah (ra)|tirmizi|Cabir|Bir defasında ben üzgün bir halde iken Resulullah (sav)'la karşılaşmistik. Bana: "Seni niye böyle üzgün görüyorum" buyurdu. "Babam Uhud'da şehid düştü. Geriye bakıma muhtaç horanta ve bir de borç bıraktı" dedim. Bunun üzerine: "Allah'ın babana hazırladığı nimeti sana müjde edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet!" deyince: "Allah, hiç kimse ile yüz yüze konuşmuş değildir, daima perde gerisinde konuşur. Ancak, babanı ihya etti ve perdesiz konuştu: "Ey kulum," dedi. "Ne dilersen benden iste vereyim!" "Ey Rabbim" dedi baban, beni dirilt, senin yolunda ikinci sefer bir daha öldürüleyim." Allah Teala hazretleri: "Ama ben daha önce şu hükmü koymuşum: "Ölenler artık geri dönmeyecekler" buyurdu. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu. (Mealen): "Allah yolunda şehid edilenleri ölü sanma. Onlar, Rabblerinin katında hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle rızıklanırlar" (Al-i İmran 169). |Tirmizi, Tefsir Al-i İmran, (3013)|4465
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Enes İbnu Malik (ra)|buharimüslimtirmizi|Enes|Ümmü Süleym (ra) dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Hadimin Enes için Allah Teala Hazretlerine dua ediver!" Bunun üzerine şu duayı yapıverdi: "Allahım, onun malını, çocuklarını çoğalt ve ona verdiklerini hakkında mübarek kıl!" |Buhari, Da'avat 19, 26, 47, Savm 61; Müslim, Mesacid 268, (660), Fezailu's-Sahabe 141, 142, (2480, 2481); Tirmizi, Menakıb, (3827, 3828)|4466
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Enes İbnu Malik (ra)|tirmizi|Ebu Halde Halid İbnu Dinar|Ebu'l-Aliye'ye: "Enes, Resulullah (sav)'dan hadis işitti mi?" diye sordum. Ebü'l-Aliye: "(Bu nasıl soru?) Hz. Enes on yıl Resulullah'a hizmet etti, Resulullah onun için duada bulundu. Enes'in bir bahçesi vardı, yılda iki sefer meyve verirdi. Bahçede bir reyhanı vardı, ondan misk kokusu gelirdi" diye cevap verdi. |Tirmizi, Menakıb, (3832)|4467
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Bera İbnu Malik (ra)|tirmizi|Enes İbnu Malik|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Saçı sakalı birbirine karışmış, eski püskü elbiseler içinde, kimsenin itibar etmediği niceleri vardır ki, Allah'a kasemde bulunsa, Allah onun yeminini boşa çıkarmaz, işte Bera İbnu Malik öylelerindendir." |Tirmizi, Menakıb, (3853)|4468
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Sabit İbnu Kays (ra)|buharimüslim|Enes|Resulullah (sav) Sabit İbnu Kays'ı kaybetmişti. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Ben onun yerini biliyorum!" dedi ve gidip evinde oturmuş, başı önde ağlıyor vaziyette buldu. "Neyin var, (niye ağlıyorsun)?" dedi. "(Sorma), Şerr var! Sesim, Resulullah (sav)'ın sesinin üstüne çıkıyordu, bütün amelim gitti, cehennemliğim" dedi. Adam, Sabit'in bu sözlerini işitince doğru Aleyhissalatu vesselam'a geldi ve durumu haber verdi. "Ona git ve söyle" buyurdular, "sen cehennemlik değilsin, bilakis sen cennetliksin!" |Buhari, Menakıb 25, Tefsir , Hucurat 1; Müslim, İman 187, (119)|4469
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Sabit İbnu Kays (ra)|müslim|Enes|Müslim'in bir rivayetinde: "Allah Teala'nın şu ayeti indiği zaman (mealen): "Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin..." (Hucurat 2), Sabit (ra) evinde oturup ağlamaya başladı. Resulullah (sav) onu aradı..." şeklindedir. |Müslim, İman 187, (119)|4470
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Adiyy İbnu Hatim (ra)|müslim|Adiyy|Kavmimden bir grupla Ömer İbnu'l-Hattab (ra)'ın yanına geldim. Tayy kabilesine mensup her bir adam için ikibin (dirhem) tahsisat ayırdı, benden ise yüz çevirdi. Ben karşısına geçtim, yine benden yüz çevirdi. Ben tekrar karşı tarafına geçtim. O yine bana tersini döndü. Bu durumda, ben: "Ey mü'minlerin emiri! Beni tanıyor musun?" dedim. Güldü ve: "Evet! Vallahi seni tanıyorum" dedi ve ilave etti: "Onlar kafirken sen iman etmiştin. Onlar yüz çevirirken sen gelmiş (teslim olmuş)tun. Onlar ahdinden cayarken sen ahdinde sadık kalmıştın. Ayrıca, Resulullah (sav)'ın yüzünü ve Ashab'ının yüzlerini ağartan ilk zekat parası da, senin Tayy kabilesinden Resulullah'a getirdiğin zekat parası olmuştur. (Hz. Ömer bu sözlerinden) sonra, (bana vermeyişinin) özrünü beyana geçti ve dedi ki: "Ben, fakirlik sebebiyle yoksul duruma düşenlere tahsisat ayırdım. Onlar aşiretlerinin seyyidleridir. Temsil ettikleri adamlarının (arız olacak kıtlık hallerinde onlara infak gibi) hukuklarını üzerlerinde taşımaktadırlar. (Bu sebeple, geride kalan adamları adına onlara tahsisat verdim.) Bu açıklama üzerine Adiyy, Hz. Ömer'e: "Öyleyse tamam, bana vermemeni normal karşılarım" dedi. [Bu rivayeti müellif, Buhari ve Müslim'e nisbet etmektedir. Buhari'de mevcut değildir. Müslim'de muhtasar olarak gelmiştir (Fezailu's-Sahabe 196, (2523). Rivayet, Ahmed İbnu Hanbel'in Müsned'inde yer almaktadır, (1, 45).] |Müslim, Fezailu's-Sahabe 196, (2523)|4471
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Ebu Hüreyre (ra)|buharimüslimtirmizi|Ebu Hüreyre|"Ey Allah'ın Resulü!" dedim, senden çok güzel şeyler işitiyorum, fakat ezberimde tutamıyorum!" "Ridanı aç" emrettiler. Ben de açtım [Dua buyurdu, sonra topladım]. Bundan sonra bana çok hadis söyledi. Ben söylediklerinden hiçbirini unutmadım. |Buhari, İlm 42; Müslim, Fezailu's-Sahabe 159, (2492); Tirmizi, Menakıb, (3833, 3834)|4472
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Cüleybib (ra)|müslim|Ebu Berze el-Eslemi|Resulullah (sav) gazvelerinden birinde idi. Allah Teala Hazretleri ganimet nasib etti. Ashab'ına: "Arkadaşlarınızdan herhangi bir kayıp verdiniz mi?" diye sordu. "Evet!" dediler. "Falanca, falanca ve falanca!" Resulullah yine sordu: "Başka bir kaybınız var mı?" Ashab: "Evet! Falanca, falanca, falanca!" dediler. Aleyhissalatu vesselam yine sordu: "Başka bir kaybınız yok mu?" "Hayır! Yok!" dediler. "Ama ben Cüleybib'i kaybettim [Onu arayın!]" emretti. Ashab onu aradı ve öldürmüş olduğu yedi kişinin yanında bulundu. Düşmanlar da onu öldürmüşlerdi. Aleyhissalatu vesselam gidip başucunda durdu ve: "O, yedi kişiyi öldürmüş, onlar da onu öldürmüşler! Bu bendendir, ben de ondanım. Bu bendendir, ben de ondanım" buyurdu. Sonra Cüleybib'i kolları arasına aldı. Ona, Resulullah'ın kollarından başka yatak olmamıştı. Ravi devamla der ki: "Ona bir mezar kazıldı, Kabrinin içine konuldu." Gusledildiğini zikretmedi. |Müslim, Fezailu's-Sahabe 131, (2472)|4473
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Harise İbnu Süraka (ra)|buharitirmizi|Enes|Ümmü Harise (ra), Resulullah (sav)'a geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bana Harise'den haber ver!" dedi. -Harise, Bedir günü isabet eden serseri bir ok sebebiyle ölmüştü.- (Kadın devamla): "Eğer cennetteyse sabredeceğim, değilse (dünya evinde olduğum müddetçe) ağlamaya devam edeceğim" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Ümmü Harise! [Cennetin tek bir bahçe oldugunu mu sanırsın?] Cennette bahçeler var. Senin oğlun ise, Firdevs-i a'la'ya kondu" buyurdular. [Bunun üzerine kadın gülerek geri döndü.] |Buhari, Cihad 14, Megazi 9, Rikak 51; Tirmizi, Tefsir, Mü'minun, (3173)|4474
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Halid İbnu'l-Velid (ra)|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) ile birlikte bir yere indik. Halk geçmeye başladı. Resulullah (sav): "Ey Ebu Hüreyre bu kim?" diye soruyordu. Ben de: "Falanca!" diyordum. "Bu, Allah'ın ne iyi kulu!" diyordu. Sonra tekrar soruyordu: "Peki şu kim?" "Falanca" diyordum. "Bu Allah'ın ne kötü kulu!" diyordu. Bu hal, Halid İbnu'l-Velid (ra) geçinceye kadar devam etti. O zaman: "Bu kim?" diye yine sordu. Ben: "Halid İbnul-Velid!" dedim. "Bu Allah'ın ne iyi kulu! Bu Allah'ın kılınçlarından bir kılınç!" buyurdu. |Tirmizi, Menakıb, (3845)|4475
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Amr İbnu'l-As (ra)|tirmizi|Ukbe İbnu Amir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlar teslim oldu, Amr İbnu'l As ise iman etti." |Tirmizi, Menakıb, (3843)|4476
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Ebu Sufyan İbnu Harb (ra)|müslim|İbnu Abbas|Resulullah (sav)'a Ebu Süfyan, her ne taleb etti ise, mutlaka "Tamam!" diye müsbet cevap almıştır. |Müslim, Fezailu's-Sahabe 168, (2501)|4477
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Muaviye (ra)|tirmizi|Ebu İdris el-Havlani|Ömer İbnu'l-Hattab (ra), Umeyr İbnu Sa'd'ı Humus valiliğinden azledince yerine Hz. Muaviye (ra)'yi tayin etti. Halk: "Umeyr'i azledip Muaviye'yi mi tayin etti?" diye mırıldandı. Umeyr (ra): "Muaviye'yi hayırla yadedin. Zira ben Resulullah (sav)'ın: "Allahım, onunla (insanlara) hidayetini ulaştır!" dediğim duydum!" dedi. |Tirmizi, Menakıb, (3842)|4478
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Muaviye (ra)|müslim|İbnu Abbas|Ben çocuklarla birlikte oynuyordum. Derken Resulullah (sav) geldi. Ben hemen bir kapının arkasına saklandım. (Beni orada bulup) enseme dokundu. "Muaviye'ye git! Onu bana çağır" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim: "O yemek yiyor! dedim. Resulullah (sav) tekrar: "Git Muaviye'yi bana çağır" emrettiler. Ben (yine gidip) döndüm ve: "O yemek yiyor!" dedim. Resulullah tekrar: "Git! Muaviye'yi bana çağır!" emrettiler. Ben yine gidip geldim ve: "O yemek yiyor!" dedim. Bunun üzerine: "Allah onun karnını doyurmasın!" buyurdular. |Müslim, Birr 96, (2604)|4479
FEZAİL BÖLÜMÜ|Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Muaviye (ra)|tirmizi|Abdurrahman İbnu Ebi Umeyre|Resulullah'ın Muaviye için şöyle dua ettiğini rivayet etmektedir: "Allahım, onu hidayet edici ve hidayeti bulmuş kıl ve onunla (insanlara) hidayet ver." |Tirmizi, Menakıb, (3841)|4480
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Hatice Bintu Huveylid (ra)|buharimüslim|Ebu Hüreyre|Hz. Cebrail aleyhisselam Resulullah (sav)'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü," dedi. "İşte Hatice geliyor. Beraberinde bir kap var, içerisinde katık -veya yiyecek, veya içecek- mevcut. O yanınıza ulaştığı vakit, ona Rabbinden [ve benden] selam söyleyin ve onu gürültü ve yorgunluk bulunmayan cennette, içerisi oyulmuş inciden mamul bir evle müjdeleyin!" |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 20, Tevhid 35; Müslim, Fezailu's-Sahabe 71, (2432)|4481
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Hatice Bintu Huveylid (ra)|buharimüslimtirmizi|Aişe|Resulullah (sav)'ın hanımlarından hiçbirine, Hz. Hatice (ra)'ye karşı duyduğum kıskançlığı hiç duymadım. Halbuki onu hiç görmüşlüğüm de yok. Ancak, (aleyhissalatu vesselam) onun yadını çok yapardı. Ne zaman bir koyun kesip parçalara ayırsa Hatice'nin dostlarına da gönderirdi. Bazan ona: "Sanki dünyada Hatice'den başka kadın yok!" derdim de bana: "(Onun gibisi var mıydı!) o şöyleydi, o böyleydi...! [Öbür kadınlar beni çocuktan mahrum ederken] benim çocuklarım ondan oldu" diye karşılık verirdi. [Hz. Aişe der ki: içimden "Bir daha Hatice hakkında kötü söz söylemeyeceğim" dedim.] Hz. Aişe devamla der ki: "Resulullah (sav), Hatice'den üç yıl sonra benimle evledi." |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 20, Nikah 108, Edeb 73, Tevhid 32; Müslim, Fezailu's-Sahabe 73, 74, 77, 78, (2434, 2435, 2436, 2437); Tirmizi, Menakıb, (3885, 3886)|4482
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Hatice Bintu Huveylid (ra)|buharimüslimtirmizi|Ali|Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Ahiretin) en hayırlı kadını Meryem Bintu İmran'dır. (Dünyanın) en hayırlı kadını Hatice Bintu Huveylid'dir." Ravi bunu söylerken, eliyle semaya ve arza işaret etti.[Rezin bir rivayette şu ziyadeyi kaydetmiştir: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Erkeklerden pek çokları kemale ermiştir. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem, Firavun'un karısı Asiye, Huveylid'in kızı Hatice ve Muhammed'in kızı Fatıma'dan başka kimse kemale ermemiştir. Hz. Aişe'nin kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yiyeceklere üstünlüğü gibidir." Bu rivayet Buhari'de Ebu Musa hadisi olarak gelmiştir.] |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 20, Enbiya 45; Müslim, Fezailu's-Sahabe 69, 70 (2430, 2431); Tirmizi, Menakıb, (3887), Et'ime 31, (1835)|4483
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Fatıma (ra)|tirmizi|Cemi' İbnu Umeyr et-Teymi|Halamla birlikte Hz. Aişe ()'nin yanına gittim. Hz. Aişe'ye: "Hangi kadın Resulullah (sav)'a daha sevgili idi?" diye soruldu. "Fatıma" dedi. "Ya erkeklerden?" dendi. "Fatıma'nın kocası! Zira bildiğim kadarıyla Ali (ra) çok oruç tutar, çok namaz kılardı." |Tirmizi, Menakıb, (3873)|4484
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Fatıma (ra)|tirmizi|Ümmü Seleme|Resulullah (sav) Fetih senesinde Fatıma'yı çağırarak hususi konuştular. Fatıma ağladı. Sonra tekrar hususi olarak konuştular. Fatıma bu sefer güldü. Resulullah (sav) vefat edince, Fatıma'dan o ağlama ve gülmesi hususunda sordum. Dedi ki: "Önce, Resulullah (sav) bana öleceğini haber verdi, ben de ağladım. İkinci konuşmamızda benim, İmran kızı Meryem hariç diğer kadınların cennette efendisi olacağımı müjdeledi, bunun üzerine güldüm." |Tirmizi, Menakıb, (3872)|4485
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Aişe (ra)|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav) bana: "Ey Aişe! İşte Cebrail! Sana selam ediyor" dedi. Ben de: "Ve aleyhisselamu ve rahmetullahi ve berakatuhu!" dedim. Resulullah benim görmediğimi görürdü. |Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Bed'ül-Halk 6, Edeb 11, İsti'zan 16, 19; Müslim, Fezailu's-Sahabe 91, (2447); Ebu Davud, Edeb 166, (5232); Tirmizi, Menakıb, (3876); Nesai, İşretu'n-Nisa 3, (7, 69)|4486
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Aişe (ra)|tirmizi|Ebu Musa|Resulullah (sav)'ın Ashabı olan bizlere her ne zaman bir hadis müşkilat arzedecek olsa, hemen Hz. Aişe'ye sorardık, o bize bu hususta mutlaka bir bilgi sunardı. |Tirmizi, Menakıb, (3877)|4487
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Aişe (ra)|buhari|Ebu Vail|Hz. Ali (ra), asker toplamak için Ammar İbnu Yasir ve Hasan İbnu Ali (ra)'yi Kufe'ye gönderince, Ammar halka şöyle hitab etti: "Ben de biliyorum. O (Hz. Aişe), dünyada da ahirette de Peygamberimiz (sav)'in zevcesidir. Velakin Allah sizleri imtihan ediyor. Kendisine mi, yoksa, Aişe'ye mi tabi olacaksınız?" |Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Fiten 17|4488
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Safiyye Bintu Huyey (ra)|tirmizi|Enes|Hz. Safiyye'ye, Hz. Hafsa (ra)'ya "Yahudi kızı" deyip (istiskal ettiği) ulaşıyor. Bu sözü işiten Safiyye ağlıyor. Tam o ağlarken Aleyhissalatu vesselam yanına giriyor ve: "Niye ağlıyorsun?" diye soruyor. Safiyye: "Hafsa bana "Sen Yahudi kızısın!" dedi" der. Resulullah (sav): "Sen bir peygamber kızısın. Senin amcan da bir peygamberdir, ayrıca bir peygamerin de nikahı altındasın. Öyleyse o sana karşı neyi ile iftihar ediyor ki?" diyerek onu teselli etti. Sonra da öbürüne: "Ey Hafsa! Allah'tan kork!" dedi. [Nesai'de bulunamamıştır. Belki de Nesai'nin es-Sünenü'l-Kübra'sında mevcuttur. Hadise Tirmizi "sahih" demiştir.] |Tirmizi, Menakıb, (3891)|4489
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Sevde Bintu Zeme'a (ra)|ebu davudtirmizi|İkrime|(Bir gün) Sabah namazından sonra, İbnu Abbas (ra)'a, Hz. Sevde'nin vefat ettiği söylenmişte hemen secdeye kapandı. Niye böyle davrandığı sorulunca şu cevabı verdi: "Resulullah (sav): "(Allah'ın ayetlerinden) bir ayet gördüğünüz vakit secde edin" buyurmuştu. İmdi Resulullah (sav)'ın zevcelerinin gitmesinden daha büyük bir ayet var mıdır?" [Ebu Davud ve Tirmizi, hadisi kaydederler, ancak Resulullah'ın zevcelerinden hangisinin vefat haberinin geldiğini zikretmezler. Sevde diye tesmiye, Rezin'in ilavesinde gelmiştir.] |Ebu Davud, Salat 269, (1197); Tirmizi, Menakıb, (3889)|4490
FEZAİL BÖLÜMÜ|Kadın Sahabilerin Faziletleri - Ümmü Eymen (ra)|müslim|Enes|Hz. Ömer, Resulullah (sav)'ın vefatından sonra, Hz. Ebu Bekr (ra)'e: "Gel beraber Ümmü Eymen (ra)'e gidip ziyaret edelim, tıpkı Aleyhissalatu vesselam'ın onu ziyaret ettiği gibi" dedi ve gittiler. Ümmü Eymen onları görünce ağladı. "Niye ağlıyorsun? Resulullah'ın Allah nezdinde bulacağı (mükafaatlar)ın daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun?" dediler. Ümmü Eymen: "Evet bilmez olur muyum? Allah indinde olan, Resulullah için elbette daha hayırlıdır. Velakin beni ağlatan, semadan gelen vahyin kesilmiş olmasıdır" dedi. Bu sözleri onları da hüzünlendirdi. Ümmü Eymer'le birlikte onlar da ağladılar. |Müslim, Fezailu's-Sahabe 103, (2453)|4491
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|tirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin." |Tirmizi, Menakıb, (3792)|4492
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|tirmizi|Sa'd İbnu Ebi Vakkas|Şu ayet indiği zaman, (mealen): "Sana bu ilim geldikten sonra, kim seninle bu hususta mücadele edecek olursa de ki: "Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendinizi ve kendimizi çağırıp toplanalım, sonra niyaz edelim ki, Allah'ın laneti yalancılar üzerine olsun!" (Al-i İmran 61), Resulullah (sav) Ali'yi, Fatıma'yı, Hasan ve Hüseyn (ra)'i çağırdı ve: "Allah'ım, bunlar da benim ehlim (ailem)" buyurdu. |Tirmizi, Tefsir, Al-i İmran (3002)|4493
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|tirmizi|Ümmü Seleme|Ben Resulullah (sav)'ın evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor..." (Ahzab 33). Evde Resulullah (sav), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve: "Allahım, işte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl" buyurdu. Ben atılıp: "Ey Allah'ın Resulü! Ben ehl-i beytten değil miyim?" dedim. Bana: "Sen (yerinde dur, sen zaten) hayırdasın, sen Resulullah'ın zevcesisin" diye cevap verdi. |Tirmizi, Menakıb, (3870)|4494
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|tirmizi|Enes|Şu ayet indiği zaman (mealen): "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33), Resulullah (sav) sabah namazına giderken, altı aya yakın bir müddette, Hz. Fatıma (ra)'nın kapısına uğrayıp: "Namaz(a halkın) ey Ehl'i Beyt "Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor!" buyurdu. |Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3204)|4495
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|müslim|Aişe|Resulullah (sav), üzerinde siyah (yünden) nakışlı bir kumaş olduğu halde sabahleyin (evden) çıktı. O sırada Hasan geldi, onu örtünün altına soktu. Sonra Hüseyin geldi onu da soktu, sonra Fatıma geldi, onu da soktu. Sonra Ali geldi onu da örtünün altına soktu. Sonra da: "Ey Ehl-i Beyt Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33) buyurdu. |Müslim, Fezailu's-Sahabe 61, (2424)|4496
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|müslim|Zeyd İbnu Erkam|Yezid İbnu Hayyan, Zeyd İbnu Erkam (ra)'tan naklen anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teala'nın Kitabı'dır. O, Allah'ın (sema-arz arasına uzanmış) ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terkederse dalalete düşer. İkincisi itretim, Ehl-i Beytim'dir." Biz, Zeyd İbnu Erkam'a sorduk: "Kadınları da Ehl-i Beyt'inden midir?" "Hayır!" dedi, Allah'a yemin olsun, kadın bir müddet erkekle beraber olur. Sonra (kocası) onu boşar, o da babasına ve kavmine döner. Resulullah (sav)'ın Ehl-i Beyt'i aslı ve kendinden sonra sadaka haram olan asabesi'dir." |Müslim, Fezailu's-Sahabe 37, (2408)|4497
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ehl-i Beyt'in Fazileti|buhari|İbnu Ömer|Ebu Bekr (ra) buyurdular ki: "Muhammed (sav)'i Ehl-i beytinde gözetin." |Buhari, Fezailu'l-Ashab, 12,22|4498
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ensarın Fazileti|buhari|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şayet Ensar vadiye veya geçide süluk etse ben de mutlaka Ensarın gittiği vadiye ve geçide süluk ederim. [Eğer hicret olmasaydı ben Ensar'dan biri olurdum]" Ebu Hüreyre der ki: "Ona annem ve babam feda olsun. (Bu sözüyle haddi aşmış, Ensarın hakkından fazlasını onlara vererek) zulmetmiş değildir. (Zira) onlar O'nu barındırdılar ve O'na yardım ettiler veya bir başka kelime (ile ifade edilecek) yardımlar yaptılar. Mallarıyla kendisine ve Ashabına muavenette bulundular." |Buhari, Menakıbu'l-Ensar 2, Temenni 9|4499
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ensarın Fazileti|tirmizi|Ebu Said|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benim kendisine sığındığım sırdaşım ehl'i Beyt'imdir, dayanağım da Ensar'dır. Öyleyse onların (Ehl'i Beyt ve Ensar'ın) kusurlularını affedin, faziletli olanlarına da sarılın" |Tirmizi, Menakıb, (3900)|4500
FEZAİL BÖLÜMÜ|Ensarın Fazileti|tirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'a ve ahirete iman eden kimse Ensar'a buğzetmesin." |Tirmizi, Menakıb, (3903)|4501
Dostları ilə paylaş: |