Şekil 12. Dünya Dağtnm Tanrıçası
nümünde yani sekiz yılın sonunda ya gerçekten ya simgesel olarak kurban edilir(*). Veya basitçe sofudur.
Bu yüzyılın ilk çeyreğinde Girit uygarlığının yeniden bulunmasında emeğine çok şey borçlu olduğumuz Sir Arthur Evans sekiz ciltlik anıtsal yapıtı Minos Sarayı'nda^ kazı sırasında sayısız tanrıça, kendi sözleri ile 'Küçük Asya'run büyük bölümünde ve Suriye'de değişik ad ve unvanlarla tapınılan, aynı oğul veya eşi ile birlikte görülen ulu ana' bulunduğunu anlatır.^ Öte yandan, Yunan Din Tarihi'ma yazarı, alanında eşsiz bir profesör olan Martin. P. Nilsson, Evans'm görüşüne tedbirlilik öğütleyerek karşı çıkara10) 'Aslanların çevirdiği dağın üstünde elinde mızrakla duran tanrıça gerçekten Küçük Asya' run aslanların eşlik ettiği kibelesi Dağ Ana (xfctny öyeta'yı andınyor. Öte yandan, Kıbele, Rhea ile özdeşleştirildiğinde (Zeus'u doğuran Rhea) ada ile bağıntısını destekler görünüyor. Mühürdeki tanrıça bu nedenle tereddütsüz Küçük Asya'nın Ulu Anası ile özdeşleştirilebili-yor. Fakat akılda tutmamız gereken şey, bu resim ile bizim ulu ana öykülerimiz arasında yüzlerce yılın (gerçekten Hesiod'a göre binlerce yılın) uzandığıdır. Olası veya olanaklı görülen Minos Girit'i ile Asia Minor'un etnik ilişkisine kapılmadan, önyargısız olarak, Minos tann-
(*) Venüs'ün 1 yılı 584 gündür. 5 Venüs yılı (584 x5* 2920), 8 yıl eder (365 x 8 » 2920). Böylece Venüs'ün aynı noktaya gelmesi için 8 yü gereklidir.
43
çası ile tarihsel dönemlerden bildiğimiz Ulu Anayı ilişkilendirmeitnek daha sağlıklı olur. Basitçe, mühürümüzün, Küçük Asya' dakine benzer veya onunla ilgili doğal bir tanrıça olduğu gözlemine, aradaki yüzyılların Küçük Asyası'ndakinin niteliğini değiştirip geliştireceğini düşünerek, bağlı kalmalıdır/11'
Böyle bir uyarıya dikkat etmek sağduyululuk olarak görülebilir. Ama Profesör Nilsson'un paragrafının yazıldığından bu yana antikitenin tiyatrosunda yeni bir ışık yandı. Bu ışığın desteklediği Sir Arthur Evans oldu. Özellikle, genç bir İngiliz mimar, Michael Ventris'in Girit çizgisel B yazısını çözmesi ve dilin eski Yunanca olduğunu bulmasıyla. Üstelik, yazüann, bir muhasebecinin notları olduğu ortaya çıkmış da olsa,, bu çok şey yanında, tapınaklardaki sunakları da kaydediyorlar.'.' Sunakların verildiği tanrılara sesleniş klasik Yunan ge-leneğindeki gibiydi. Örnek olarak:
Dictaean Zeııs'a, yağ.
Daidalcion 'a, yağ.
Labirentin Hanımı'na, bir kavanoz bal.
Sonra, şimdi Pylos olarak bilinen Yunan anakarasındaki bir yer, Ilyada'da Kral Nestor'un Miken saray-kenti olarak anlatılan yer olarak belirlendi ve burada ikinci bir çizgisel B yazı deposu ortaj a çıktı. Yunan deniz tanrısı Poseidon'a (toprak-tanrıçası'nın (das) tanrısı (posei)) verilmiş bir çok armağandan, sığır, koç, post, buğday, un ve şarap, bal ve merhem ve hatta insandan söz ediliyor.'13' Daha sonra 'İki Kraliçe ve Kral'f14) denilen 'iki Kraliçe ve Poseidon' kutsal tiradım öğrendik/15) Aynı zamanda Kral Nestor'un kentinin Potnia, 'Hanım' adlı bir tanrıçanın tapınağının yanında olduğunu ve kralın büyük bif te-menos yani mülke sahip olduğunu da.'16'
Bu ilişki ile bilimadamları Odysseia daki uzak seferlere çıkan Phaiaklılann Kralı Alcinous'un kızkardeşi Nausicaa'nın sözlerini de anımsadılar:
Bak, yabana, noksansız yaparsan benim dediğimi,
dönüşünü çabucak sağlıyabiliyor babam.
Rastltyacağız yol kenarında Athene'nin bir korusuna,
pırıl pırıl kavaklardan bir koru
içinde bir pınar var, çimenlik iki yanı,
babamın bir bahçesi var orda
meyva verir istediğin kadar."7*
44
Şimdi, Potnia ile Kralın ne ilişkisi olabilir? Veya, İki Kraliçe ile Kralm', veya İki Kraliçe ile Poseidon'un? Bütün bunların Girit'te ana tanrıçanın rolü, konumuzla ve Girit yoluyla Yunanistan ve ötesi ile ne bağı bulunabilir?
Miken örneğinde, iki kadını bir çocukla otururken gösteren fildişi bir süs tabağı vardır. Şekil 13.(18> Üçlü, çizgisel B metinlerinden öğrenilenin ışığında, iki kraliçe ve kral veya iki kraliçe ve genç tanrı olarak yorumlanmışlardır. Ventris'le birlikte yazının okunması için çalışmış olan Profesör Leonard Palmer, 'Miken'den çıkan tabak, Miken kutsal ailesinin fen güzel örneği kabul edilmiştir' diyor. Ama, daha şematik olanların varlığına ilişkin kanıtlar var. Siyam ikizleri gibi yapışık ve ortak omuzlarında bir çocukla görülen fırında pişirilmiş bir dizi şekil var. Bunlar da genç tanrı ile ikiz kraliçeler olarak yorumlandılar.^9^
Dostları ilə paylaş: |