İngilizce “mobbing” kavramı, “mob” kökünden gelmekte. İngilizce “mobbing” kavramı, “mob” kökünden gelmekte


Bu tip izleyici, ortaya çıkmaktan ve herhangi bir şeye karışmaktan hiç hoşlanmaz



Yüklə 446 b.
səhifə5/10
tarix15.01.2018
ölçüsü446 b.
#38391
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Bu tip izleyici, ortaya çıkmaktan ve herhangi bir şeye karışmaktan hiç hoşlanmaz.

  • Tüm olan bitenlerden uzak durmaya çalışır; konuyla ilgili hiçbir fikir beyan etmez.

  • Mobbingciye yardımcı olmamakla birlikte, uygulanan psikolojik tacize karşı da tamamen ilgisiz ve duyarsızdır.



  • Görünüşte hiçbir şeye karışmayan bir birey izlenimini oluştursa da, gerçekte belli bir görüş ve düşünceye hizmet etmektedir. Bu tarz bir izleyici, sonunda mobbingciye destek çıkar veya kendine de psikolojik taciz uygulanacağından korkarak kurbana yardım etmeyi reddeder.

    • Görünüşte hiçbir şeye karışmayan bir birey izlenimini oluştursa da, gerçekte belli bir görüş ve düşünceye hizmet etmektedir. Bu tarz bir izleyici, sonunda mobbingciye destek çıkar veya kendine de psikolojik taciz uygulanacağından korkarak kurbana yardım etmeyi reddeder.

    • Bu izleyicinin bu tip davranışı kendini sağlama alma yönündedir.

    • Hatta bu kişi iş yerinde mobbing uygulandığını fark etmediğine dair yalan dahi söyleyebilmektedir.



    Fakülteyi birincilikle bitirdiğim için, mezun olduğum anabilim dalına araştırma görevlisi olarak alındım. Bölüm başkanımız, herkesin saygı gösterdiği, iyi bir bilim adamıydı. Bölümde herkes birbiriyle dostça iletişim kuruyordu. Bölüm çalışanları, hafta sonu ortak etkinlikler düzenliyorlardı.

    • Fakülteyi birincilikle bitirdiğim için, mezun olduğum anabilim dalına araştırma görevlisi olarak alındım. Bölüm başkanımız, herkesin saygı gösterdiği, iyi bir bilim adamıydı. Bölümde herkes birbiriyle dostça iletişim kuruyordu. Bölüm çalışanları, hafta sonu ortak etkinlikler düzenliyorlardı.



    Bölüm başkanımız, İstanbul’daki bir özel üniversiteden teklif alıp, fakülteden ayrıldı. Hocamızın özel üniversiteye gidişi, bölüm çalışanlarında üzüntü yarattı.

    • Bölüm başkanımız, İstanbul’daki bir özel üniversiteden teklif alıp, fakülteden ayrıldı. Hocamızın özel üniversiteye gidişi, bölüm çalışanlarında üzüntü yarattı.

    • Yeni bölüm başkanımız, göreve geldiği 2. hafta bölümdeki araştırma görevlileri ile toplantı yaptı. Daha önceki bölüm başkanı tarafından bölüme alınan araştırma görevlileri ile çalışmak istemediğini, bu kişilerin kendilerine bir başka üniversite bulmaları gerektiğini açıkça ifade etti.



    Biz, bölümden ayrılmak istemediğimizi kendisine uygun bir dille ifade ettik. Bundan sonra beklemediğimiz hakaretlere maruz kalmaya başladık. Özellikle kalabalık ortamlarda, öğrencilerin bulunduğu yerlerde azarlanıyorduk. Bölümden soyutlanmıştık. Bölümün yaptığı hiçbir etkinliğe davet edilmedik. Bölümdeki bazı öğretim üyeleri (tetikçi) bölüm başkanımızı bize karşı kışkırtmaya başladılar. Bazıları da onların yanında yer aldılar. (Destekçi)

    • Biz, bölümden ayrılmak istemediğimizi kendisine uygun bir dille ifade ettik. Bundan sonra beklemediğimiz hakaretlere maruz kalmaya başladık. Özellikle kalabalık ortamlarda, öğrencilerin bulunduğu yerlerde azarlanıyorduk. Bölümden
      Yüklə 446 b.

      Dostları ilə paylaş:

    1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin