İnsan iLİŞKİleri


e. Bireyin Çevreyi Tanıması



Yüklə 366,96 Kb.
səhifə12/31
tarix03.01.2022
ölçüsü366,96 Kb.
#44460
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   31
e. Bireyin Çevreyi Tanıması

Kendini tanıyan kimse, dış dünyadaki olayların ve iç dünyasında oluşan yaşantıların çoğu kez farkındadır. Bu tür biri, çevresindeki kişilerin kendini nasıl etkilediğinin farkında olduğu kadar, kendisinin çevresindekileri nasıl etkilediğini de bilir. Böylece kendi yaşamını yönetebilme olanağına kavuşmuş olur.


İnsanın iç dünyasını tanıyabilmesi için, dış dünyayı, bilinmesi gereken bir alan olarak algılaması gerekir. Diğer bir deyişle, kendi varoluşunu ve dış dünya gerçeklerini karşılıklı etkileşim durumunda olan bir süreç olarak görmek gerekmektedir. Başka insanların gerçeklerini anlamaya çalışmak yerine, yalnızca kendi gerçeklerine göre yargılamaya kalkışmak, etkin olmayı engeller ve yalnızlığa yol açar.
Kişinin temel gereksinimlerini sağlayan doğal çevre, nasıl yaşamsal bir önem taşıyorsa, bireyin kendine özgü kişiliğinin gelişmesinde ve sağlıklı bir ruhsal yapıya kavuşmasında toplumsal çevre de bu ölçüde etkilidir.
İnsanın çevreyi tanıyabilmesi ancak çevreden gelen etkilerin beyinde duyulmasıyla olasıdır. Çeşitli çevresel etkiler, duyu organları aracılığıyla alınır. Çevreden organizmayı etkileyen herhangi bir güce uyaran denir. Uyaranın beyine ulaşması ise duyum dur.
Duyu organlarıyla çevreyi incelemeye gözlem denir. Gözlemde dikkat ve algılama evreleri vardır. Dikkat, psikofizik gücü, çevremizde ya da içimizde bir nokta üzerinde toplanma yetisidir. Algılamada duyu organlarının aracılığı ile beyne iletilen uyarımlar kümelenip, yorumlanır.

İnsan ilişkileri, insanın ürettiği mal, hizmet ve düşünce ile birlikte bulunması zorunlu bir insan ürünü olduğuna göre; sistem yaklaşımı ile irdelenebilir. Bu irdelemede, insan ilişkilerinin, birlikte bulunduğu öteki üç üründen soyutlanması gerekmektedir. Soyutlama ilişkilerin tanınmasını kolaylaştırmak için yapıldığından yapaydır. Yoksa, insan ilişkileri, insanın bir mal, hizmet ya da düşünce üretimi olmadan, başka bir deyişle, bir gereksinmesini doyurma eylemi olmadan ortaya çıkamaz.


İlişkilerin oluşturduğu sistem insan bedenidir. İnsan, bir sistem olarak, birbirlerine dayanan ve birbirlerini düzenli biçimde etkileyen parçalardan (alt sistemlerden) oluşan amaçlı bir bütündür. Yine insanın, sistem olarak iki amacı vardır; Birinci amacı, çevresinden girdiler alarak kendini yaşatmak ve geliştirmektir. İkinci amacı ise, çevresine çıktılar sunmaktır. Bu çıktılar yukarıda sözü edildiği gibi mal, hizmet, düşünce türünden ürünlerdir. İnsan, bu ürünleri, geliştirdiği ilişkiler yoluyla çevresine (karşıtı olan insana, aileye , topluma) sunarak kendi gereksinimlerinin sağlanmasını güvenceye alır.
Sistem kuramına göre insan ilişkilerinin modelleşebilmesi için beş öğenin bulunması gerekir.

Bunlar:


    1. Sistemin girdilerinin olması,

    2. Bu girdilerin sistem içinde işlenmesi( sistemin kendi gücüne dönüştürülmesi),

    3. Sistemin çıktılarının olması,

    4. Sistemin çıktılarından dönüt alınması,

    5. Bütün bunların bir çevre içinde (ortamda) oluşması gerekmektedir.



Yüklə 366,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin