Statüsü yüksek olanla ve bayanla güneş gözlüğüyle konuşulmaz.
Konuşurken Bayan yerine mutlaka "Hanımefendi" denilmelidir.
ve Dinleme
Karşınızda birisi konuşurken etrafa göz gezdirmek saygısızlık olur.
Konuşan kişiyi, kendisine bakarak dinlemelisiniz.
Asla karşınızdakinin sözünü kesmeyin.
Söyleyeceğiniz bir şey o an aklınıza gelse bile böyle bir kabalığı yapmayın. Konuşmak için mutlaka karşınızdakinin sözünün bitmesini bekleyin.
Muhatabın açığını yakalamaya çalışmayın.
Telefonda Konuşma
En geç beşinci çalışta telefona cevap verin. Siz aradığınızda, beşinci çalışta da cevap alamazsanız ahizeyi kapatın.
Ben “sana dönerim" denmemeli, “sizi sonra arayacağım” denmelidir.
Bir arama yaptığınızda önce kendinizi tanıtıp sonra da konuşmak istediğiniz kişinin adını söylemeniz doğru davranıştır.
Telefonun “Alo” diye telefon açılması manalı değildir. kendinizi tanıtın, aranan başka birisiyse, yanına giderek haber verin, bulunduğunuz yerden bağırarak çağırmayın.
Ölçülü ve nazik bir dil kullanılarak uygun bir ses tonu ile konuşmak uygundur.
Ahizenin kibarca yerinden alınması ve yerine yavaşça konulması gerekir
Sabah saat 10.oo dan önce akşam saat 22.oo dan sonra telefon etmemeye özen gösterilir.
Telefonda gizli ve mahrem konular konuşulmaz, uzun uzun konuşulmaz.
Telefonla görüşürken, bir yandan da odadaki başka birisiyle konuşulmaz.
Telefonu kim ettiyse, konuşmaya onun son vermesi gerekir.
Uygun olmayan yer ve zamanlarda, Sinema,Tiyatro, Konferans, Cami, Okul, dershane gibi ortamlarda cep telefonlarının kapalı tutulması önemlidir.
Büyük harflerle yazmak, internet dilinde “bağırma” anlamına gelir, böyle bir niyetiniz olmasa bile, bundan kaçının.
Cep telefonu mesajlarında son kısma isim yazılmalıdır.
Giyimde
Kadın ve erkek kendi cinsine uygun kıyafet seçmelidir.
Giyim seçiminde yaş, vücut yapısı, meslek gibi hususlar dikkate alınmalı
Giyilen elbise, gömlek, kravat, ayakkabı, şapka gibi eşyalar arasında uyum sağlanmalıdır.
Gömlek çizgili ise kravat tek renk, gömlek tek renk ise kravat çizgili takılmalıdır.
Önemli toplantılarda, toplantının yerini, zamanını ve özelliğine dikkate alarak uygun kıyafetle gidilmelidir.
Düğünde tamamen beyaz, sadece gelin giymelidir.
Misafir karşılama veya kabul etme sırasında da uygun kıyafet seçip giyinmelidir.
Otel, kamp, spor alanı ve tatil köyü gibi yerlerde de toplumu rahatsız etmeyecek uygun kıyafetler giyinmelidir.
Bulunduğu yer veya toplumun kabul etmeyeceği kıyafetleri giyinmekten kaçınmalıdır.
Resmiyette
Lacivert, siyah ve tonları koyu renk takım elbise giyilmeli. Kahverengi arazi rengidir, resmiyeti azaltır.
3 düğmeli cekette, alttaki düğmenin açık bırakılması daha uygun olur.
Gömlek beyaz olmalıdır. Açık mavi tonları da olabilir.
Gömlek tek renk ise kravat çizgili, Gömlek çizgili ise tek renk kravat takılmalıdır.
Takım elbiseyle ince çerçeveli, spor kıyafetlerle kalın çerçeveli güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Manşetli gömlekler özellikle yemeksiz toplantılarda daha iyidir.
Kravatın boyu, kemer tokasını kapatacak şekilde olmalıdır.
Ayakkabı siyah ve bağcıklı olmalıdır.
Ucunun sivri olması zarafeti arttırır.
Çorap siyah renklidir.
Ayakkabı, çanta ve kemer aynı renkte olmalıdır. Saat kordonununda aynı olması iyi olur.
Süs mendilinde renk sınırlaması yoktur.
Sokakta
Tanıdık iki kişinin, sokakta karşılaşmaları halinde birbirlerini selamladıktan sonra yolu işgal etmeden bir kenara çekilerek konuşmaları uygundur.
Herkesin gelip geçtiği, kapı aralıkları, koridor, köşe başları gibi dar yerlerde, geçişi engelleyecek şekilde durulmaz. Açık kapı ve pencerelerden içeri bakılmaz.
Merdivenlerden inip çıkarken öndeki ve arkadaki kişileri sıkıntıya sokmadan hareket edilmesi gerekir.
Ne çok hızlı ne de aşırı yavaş, kenardan, mutedil yürünmesi esastır,
Merdiven iniş ve çıkışlarında tutunacak tarafın yaşlılara, çocuklara ve özürlülere verilmesi gerekir.
Erkek daima yardımcıdır.
Merdivenden çıkarken önce bayan çıkar, inerken ise erkek önde olmalıdır.
Asansörden inişte kapıya yakın olan önce çıkar. Kural budur.
Yürüyen merdivenlerde basmağın sağında durulur.
Yaya geçitlerinde sağdan yürünür.
Sokakta bir şeyler yiyerek, içerek yürümek son derece basit hareketlerdir.
Öksürürken ya da esnerken ağız elle kapatılır.
Sokakta kahkaha ile gülünmez, tükürülmez, sümkürülmez.
İşyerinde
Her zaman takdim edildiğinizde ya da tanıştırıldığınızda ayağa kalkın.
Siz insanları tanıştıracağınız zaman daha önemli kişinin ismini önce söyleyin.
Telesekreterinize isminiz, göreviniz, departmanınız ve ne zaman müsait olduğunuza dair kısa ve profesyonel bir mesaj bırakın.
Mesaj bırakırken isminizi ve soyadınızı, neden aradığınızı ve telefonunuzu bırakın.
Kıyafet kuralına uyun. Belli bir kural yok ise üst düzey yöneticileri örnek alın.
Bütün toplantılara tam zamanında gelin.
Toplantı sırasında kalem, ataç vs diğer ofis araçları ile oynamayın.
Gerekmedikçe toplantı sırasında telefonunuzu kapalı tutun. Eğer kapatamıyorsanız o zaman kapının yakınına oturun böylece telefonunuz çaldığında sessizce dışarı çıkabilirsiniz.
Oturuşunuza ve duruşunuza dikkat edin, koltuğa gömülmeyin, sandalyenizde geriye yaslanmayın, ya da kollarınızı göğsünüzün üzerinde kavuşturmayın.
Okulda
Kapıdan girerken itişmek ayıptır, kim öndeyse o kişi önce girer. Ancak kapı, arkadan gelenin yüzüne kapanmayacak şekilde tutulmalıdır.
Arkadaşlarımızla konuşurken aşırı samimiyetimize güvenerek olmadık şakalar yapılmamalıdır.
Bütün oda ve sınıflara girerken kapı çalınmalı, gösterilen yer saygıyla girilmelidir.
Koridor ve merdivenlerde yüksek sesle konuşma, bağrışma görgü kurallarına uymaz.
Askıdan başkalarının giyim eşyalarını düşürüldüğünde mutlaka yerine asılmalıdır.
Misafirliğe gitmeden önce ev sahibine haber verilir. Kararlaştırılan gün ve saatte gidilir. Evine girerken, kapının zilini çalarak veya seslenerek , izin istenir.
Kapı zili üç defa çalınır. İlkinde ses verilmezse, bir dakika kadar sonra, ikinci defa da ses çıkmazsa, üçüncü defa zile basmalı, yine ses yoksa büyüklerin dediği gibi 4 rekât namaz kılacak kadar bekledikten sonra gitmelidir. eve kabul etmedi diye de alınmamalıdır.
Evin içini göremeyecek şekilde kapının açılması beklenmelidir.
Kapı aralanırsa, aradığını sormadan önce, kendini tanıtmalıdır.
Evde ev sahibinin gösterdiği yere oturulur. Eşyalar, tablolar, kütüphanedeki kitaplar izinsiz kullanılmaz.
Evin içinin döşenişi, eşyaların yeri ve durumu tenkit edilmez.
Ne ikram ederse, severek kabul edilir.
Ev sahibinin o günkü hâline göre, üzüntü veya sevincine ortak olunur. Onun hoşlandığı konulardan konuşulur.
Çok fazla oturulmaz. Yatıya kalınıyorsa üç günden fazla kalınmamalıdır.
Giderken izin istenir, teşekkür edilir, bize de buyurun denilir
Odada otururken, odaya evin büyüklerinden birisi veya bir misafir girdiği zaman ayağa kalkıp yer verin. Aslında gelen kişi yaşça sizden büyük olmasa da yeni birisi geldiğinde yerinizden kalkarak gelen kişiye yer açmak bir nezakettir.
Özellikle okulda, dershanede, sınıfta ve bunun gibi kalabalık olarak bulunduğunuz ortamlarda, sandalyede dik ve sallanmadan oturmaya dikkat etmelisiniz.
Çiçek, başka biri ile gönderiliyorsa not yazılır. Kendimiz götürüyorsak mesaj yazılmaz. Bir bayana asla suni çiçek hediye edilmez.
Ziyarette (ev sahibi)
Ev sahibi de misafirliğe gelmek isteyenleri mümkün olduğunca reddetmemelidir.
Ev sahibi bütün misafirlerine aynı derecede yakınlık ve güler yüz göstermelidir.
Evi temiz tutmalı ve gereken hazırlığı yapmalıdır.
Misafirin yanında sık sık saate bakmamalı, sıkıldığını belli eden hal ve tavırlardan sakınılmalıdır.
Misafirlere ikramda bulunurken üç kereden fazla ısrar edilmemelidir.
Misafir ayrılırken ev sahibi ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmelidir.
Misafirlikten ayrılma vakti gelince hemen kalkmalı ve vedalaşma uzatılmamalıdır.
Hasta Ziyaretinde
Dostlarımız hastalandığında hemen, daha az samimi olduklarınızı da iyileşince ziyaret etmeliyiz.
Öğleden sonra gidilmesi uygundur.
Yoğun bakımdaki hastaların yakınları ziyaret edilmelidir.
Çok dinlenmesi gereken bir hasta sık sık ziyaret edilmemelidir.
Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak hiçbir şey anlatılmamalı, aksine hastalıkla ilgili olumlu hikayeler biliyorsak onlar anlatılmalıdır.
Hastanın odasına girerken ne çok üzgün ne de çok neşeli bir tavır sergilemeli, ona normal bir insan muamelesi yapılmalıdır.
Ziyaret çok uzun tutulmamalıdır.
Yemekte
Yiyeceğin en güzel kısmı hissettirmeden karşı tarafa verilmelidir.
Masada dik oturulmalı ve dirsekler masanın üzerine konulmamalı,
Herkesin yemeği gelinceye ya da ev sahibi başlamanızı rica edinceye kadar yemeğe başlanmaz.
Yemek yerken ne çok yavaş, ne de hızlı, masadakilerin hızına uymak gerekir.
Tadına bakmadan önce yemeğe tuz ya da biber konmaz.
Lokmalar küçük olmalı, Çiğnerken ağızınızın mutlaka kapalı olması gerekir.
Ağızda lokma varken asla konuşulmaz. Ağzı şapırdatmamak gerekir.
Sofrada konuşma sırasında peçete ya da çatal-bıçak sallanmaz.
Yemek yerken, başkalarıyla aynı anda konuşmak görgüsüzlüktür.
Kullanılmış çatal, bıçak ya da kaşık her zaman tabağın içinde tutulmalıdır, masaya bir daha asla dokunmaması gerekir.
Peçete ile ovuşturarak ağız silinmez, sadece dokundurarak kurulanır.
Masadaki yiyecekleri uzatırken, önce sağdakine verin. Ekmeği kendinize almadan önce başkalarına önerin.
Yemeği eleştirmek, yemekte kusur bulmak ve bunun gibi kaprisli tavırlar görgüyle ve nezaketle bağdaşmaz.
Yemekte sigara içilmemelidir.
Lokantada (1/4)
Cam veya duvar önü tercih edilmelidir.
Teşrifatçı varsa, teşrifatçı önde, bayan ortada, biz arkada oluruz. Yoksa, biz önden giderek bayana yol gösteririz.
Girişe yakın ayak altı yerlere oturulmaz.
Eş ile gidiyorsak karşılıklı oturulur.
Sosyal yemeklerde eşler yan yana oturur.
Eş (bayan) erkeğin sağında oturur.
Kalabalığa erkeğin yönü dönük olmalıdır.
Restoranda yemeği bayan söylemez, bey onun adına söyler.
Yemekten kalkma teklifi önce bayandan gelmelidir.
Bahşiş, yemek çok beğenilmişse %10, normalde %5 olmalıdır.
Erkekler pardösülerini vestiyere bırakır. Bayanlar yanına alabilir.
Cep telefonu, telsiz vs. yemek masasının üzerine konulmaz.
Lokantada (2/4)
Lokantada, mönü listesi açık kaldığı müddetçe garson gelmez. Yemek seçimi yapılınca mönü kitapçığı kapatılır.
Büyükler peçetesini açmadan diğerleri açmamalıdır, toplamadan toplamamalıdır. Peçete diz üzerine katlı olarak serilir. Tabak altına serilmez. İkiye katlanan peçetenin açık uçları bedenimize bakar.
Peçetenin amacı, ıslanan ve yağlanan dudaklarımızı silmektir, kullandıktan sonra peçeteye bakılmamalı.
Masadan kısa süreli ayrılmalarda peçete sandalyeye bırakılır.
İşi biten peçete servis tabağının sağına öylece bırakılır. Tabağın içine peçete atılmaz.
Kullanılan kağıt peçetede katlanmadan servis tabağının sağına bırakılır. Kesinlikle buruşturulmaz.
Ev davetlerinde bez peçete olması makbuldür. İkisi de olabilir.
Protokol yemeğinde masa örtüsü ve bez peçete aynı renkte olmalı, mümkünse beyaz olmalıdır.
Çatallar solda, bıçak ve kaşık sağda olmalı.
Çatal-bıçak tabaktan içe doğru olmalı. İki el masa altında olmamalı, en az bir el yukarıda olmalı. İki elinde yukarıda olması önemlidir.
Masadan yere düşen hiçbir şey alınmaz.
Lokantada (3/4)
Kaşık çorba içildiği müddetçe kasesinin içinde olmalıdır. Ancak çorba bittikten sonra çorba tabağının yan tarafına bırakılır.
Limon çatalla sıkılmaz, sağ elle sıkılırken sol el siper yapılır. Çorba alt tabağının yanına konur.
Çorbaya ekmek doğranmaz.Tabağa çok fazla eğilinmez. Çorbanın dibini almak için tabak yatırılmaz.
Kaşığın kenarına bırakılması, yemeğin bittiği anlamına gelir.
Yemek esnasında bıçak-çatal ters V şeklinde olmalıdır. Arası açık olarak paralel de olabilir.
Çatalın ağzının yukarıda, bıçak ile yan yana paralel hale gelmesi "yemek bitti" demektir.
Masadaki kaşık, bıçak ve çatal kullanılacak ele göre konulur. Kaşık sağ elle kullanılır
Pilav çatalla yenir. Çatal-bıçak el değiştirebilir. Pilav çatalla yenirken bıçakla destek verilebilir.
Börek vs. sağ elde bıçak, sol elde çatalla yenir.
Balık bıçağı sadece balığın kılçığını ayıklamak için kullanılır. Balık bıçağı yoksa bunu ekmek parçası ile yaparız. Balığın önce kılçığı tamamen çıkarılır, sonra parça parça yenir.
Balık çatalla yenir ancak kılçık elle çıkarılır ve tabağın kenarına bırakılır.
Tavuğun derisi yenmek istenmiyorsa, deri çatal ve bıçak yardımıyla ayrılır. Tek kesim, tek lokma prensibi uygulanır.
Ağza istenmeyen bir lokma (taş, kıl vs.) gelirse, kağıt peçeteyle çıkarılır ve görülmeyecek bir yere konulur.
Sağdaki içecekler, Soldaki yiyecekler bize aittir.
Yiyecek servisi soldan, İçecek servisi sağdan yapılır. Boş tabaklar sağdan alınır.
Lokantada (4/4)
Bardaklar küçükten büyüğe doğru sıralanır.
Boşalan su veya meyve bardağı garson tarafından doldurulur.
Çok delikli olan tuz, tek delikli olan karabiberdir. Açık biber, tuz vs. kaşığın ucuyla alınır. Tuzluk ve diğer istenen malzemeler elden ele verilmez. Uzanabileceği yere bırakılır.
Yemeği tatmadan tuz atılması görgüsüzlüktür.
Çatal ve bıçağın peçete ile silinmesi görgüsüzlüktür.
Büyük çatal- bıçak ana yemek içindir.Yemek çatalıyla tatlı yenmez.
Bize has ekmek tabağı varsa bir parça ekmek bölünür, gerisi bırakılır. Şayet ortak bir tabaktan alınıyorsa, ekmeğin kalanını tabağımıza koyarız. Masa üstüne koyamayız.
Bütün sebze yemekleri ve köfteler çatal ile yenilir. Bıçağa ihtiyaç varsa çatalın kenarı kullanılır.
Yoğurt kaşıkla yenir. Bütün makarnalar çatal ile yenir
Çatal tek başına kullanılıyorsa sağ elde olmalıdır.
Yemeğe ekmek banmak doğru değildir.
Çubuk Makarna yerken kaşıktan yardım alırız. Makarna tabağının içinde çatalla makarnayı dürerken kaşık alttan çatala zemin yapılır. Makarna hüüüp yapılmaz.
Garsonla yüz yüze iletişim kurulur, Mimikler ile anlaşılır, el ile çağırmamak gerekir. El kol hareketi yapılmaz, Hop, şist denmez. Garsona yardım edilmez. Garsona yardım etmek kibarlık değildir.
Zeytin, çatalla yenir, çekirdeği çatalla çıkarılır ve tabağın yanına konulur. Kül tablosuna veya masa üzerine konulmaz.
Akşamları soğuk mezeler (tereyağı, acılı ezme vs.) ekmek sol elde, bıçakla sürülerek yenir.
Peynir çatalın kenarıyla kesilir.
Kürdan sol el perde yapılarak kullanılabilir. Peçetenin içine bırakılır, masa üstüne veya kül tablasına bırakılmaz.