Pozitivist ilkelere yaslanır. Yorumlayıcı ve eleştirel araştırmacılar da kullanır.
İnsanlar gözlenir ya da yazılı ve görsel belgeler incelenir. Parklarda televizyon izleyenlerin haberi olmadan gözlemlenmesi gibi. Kimler tv seyrediyor, seyretmeyenler ne yapıyor?
Nesneler üzerinde de uygulanır. Örneğin çöpler atılan içki şişelerinden alkol tüketimine dair bilgiler edinilir. Ya da araba radyolarını dinleme alışkanlıklarını öğrenmek için tamirhanelerde arabaların kanalları kontrol edilir. Duvar yazılarından insanların ruhsal dünyasına dair bilgiler edinilir.
Tepkisiz Ölçüm Örnekleri
Kitabınızın 465. sayfasına bakınız.
Fiziksel izler: Azalma, yıpranma, kütüphanede en çok yıpranmış kitaplar. Bunlara bakmak nesnelerin çok kullanıldığını gösterir. Artış: Çöp kutularında kağıtların artışı çok çalışıldığını gösterir.
Arşivler: Evlenme kayıtları, karneler.
Gözlemleme: Dış görünüş, davranışlar, sayma, süre.
İÇERİK ANALİZİ
Metinlerin içeriğini toplama ve analiz etme.
İçerik, görsel, işitsel ve yazılı materyalleri içerir. Sözcükler, resimler, semboller içeriktir.
İletişim araştırmalarında özellikle çok kullanılır.
İçerik Analizi
Nitel türleri de vardır. Nasıl?
İstatistiksel bilgiler, arşivler, belgeler incelenir. Ama anlamsal ve yorumlayıcı çerçevede analiz yapılır. Belgelerin hazırlandığı, dağıtıldığı ya da alındığı daha genel bağlam da alınır.
Örneğin bir reklam filmi, reklam filminin yaratıldığı ekonomik bağlamdan, filmin yapılmasına, filmi yapılan ürünü üreten şirkete, reklamcının niyetine, reklamın yayınladığı kanallara ve izleyicilerce reklamın alımlanmasına kadar geniş bağlam içinde incelenir. Yani sadece sembollerle, içerikle sınırlı kalınmaz.
İçerik Analizi
İçerik analizi sayesinde bir metin içinde unsurlar ayrıntılı olarak ortaya çıkarılır.
Veriler toplandığında istatiksel olarak analiz edilebilir.
İçerik Analizine Uygun Konular:
İçerik analizi her tür metin üzerinde uygulanabilir. Gazetelerdeki makalelerin ideolojik tonu, dizilerde kadınların temsil edilme biçimi, dergi kapakları, propaganda afişleri incelenebilir.
İçerik analizi metnin içeriğini açığa çıkarır.
İçerik Analiziyle Üç Tür Araştırma Sorunu Çözülür
1) Çok sayıda metni belirli kodlamalarla analiz etmek için. Örneğin demokrasi teması etrafından yazılar incelenebilir.
2) Bir konunun belirli bir mesafeden incelenmesi için. Örneğin Anadolu Ajansı’nın bültenleri.
3) Metnin içinde hemen fark edilemeyen unsurları açığa çıkarmak için. İnsanlar bir metni üretirken birçok şeyi bilinçsizce koyabilir. İçerik analizi bu örtük anlamları çıkarır. Örneğin bir filmde geleneksel cinsiyet rolleri sergilenebilir. İçerik analiziyle bu temsil bulunmaya çalışılır.
Ölçüm ve Kodlama
Genel Problemler: İncelenecek sorun iyi kavramlaştırılmalı ve belirlenmeli. Televizyon dizilerinde sınıfsal meseleler incelenecek diyelim. Burada sınıfsal sorun derken tam olarak ne kast ettiğimiz belli olmalı. Patron-işçi ilişkilerinin dizilere yansımalarından mı söz ediyoruz? Tam olarak neyi ölçtüğümüzü bileceğiz. Bir sahneye bakmakla sınıfsal sorun vardır ya da yoktur veya şu sınıfsal sorun işleniyor diyeceğiz.
Örneğin bir sahneye baktığımızda sınıfsal gerilimlerde hangi taraf olumlu, hangi taraf olumsuz gösteriliyor? Gerçek yaşamda problemler yaşayanlar asıl olarak çalışanlarsa; ancak dizilerde patronlar maddi sorunlarla uğraşıyor olarak gösteriliyorsa sorun vardır. Ya da zenciler dizilerde sürekli olumsuz olarak gösteriliyorsa bu analizle açığa çıkarılır. Kodlama geliştirilir.
Ölçüm
Birim: Analiz birimi ne? Filmlerde sahneler mi? Gazetelerde kelime mi, cümle mi, tema mı? Romanlarda sayfalar mı? Gazete makalesi mi? 5. sayfa gazete haberleri mi?
Ölçülen Ne? Kategoriler kesin olarak belirlenmeli, birbirlerini dışlamalı.
Kodlama Sistemleri: Metin içeriğinin dört özelliğini kodlarız: Sıklık, yönelim, yoğunluk ve alan.
Sıklık: Bir şeyin olup olmadığı, oluyorsa ne sıklıkta olduğunu saymaktır. Örneğin Hanımın Çitfliği’nde her hafta kaç işçi görüyoruz? Bütün karakterlerin yüzde kaçını oluşturuyor işçiler? Ya da işçiler tüm tv dizilerinin yüzde kaçında görünüyor?
Yönelim: Mesajların yönünü bulma. Örneğin olumludan olumsuza sıralama. Hanımın Çiftliği’nde Zaloğlu’nun davranış listesi çıkarılabilir: Olumlu: yardımsever, saf, iyi niyetli. Olumsuz: kaba, fevri, bencil gibi.
Yoğunluk: Mesajların şiddeti ya da gücü. Zaloğlu’nun olumlu niteliklerinin gücü nasıl gösteriliyor.? Örneğin çocukların paraları olmamalarına karşın onları çadıra alıp karagöz seyrettirme; parası olmamasına karşın diğer fakir insanları sömüren Kabak isimli karakterin eylemlerini önleme güçlü yardımseverlik göstergesi sayılabilir.
Alan: Mesajın boyutları, ya da ona ayrılan yeri veya hacmini kaydetme. Sözcükler, cümleler, paragraflar sayılabilir; ya da fotoğrafın kapladığı yer santimetrekare olarak ölçülür. Filmin zamanı ölçülür. Bir karakterin dizide görülme süresi.
Kodlama Tipleri
Açık Kodlama: Görünür yüzeydeki içeriğin kodlanmasına denir. Bir metinde geçen demokrasi sözcüğünün sayılması; Issız Adam’da Adanın cinsel görüntülerinin kaç defa veya kaç saniye olduğu. Ancak yan anlamlar hesaba katılmaz açık kodlamada.
Örtük Kodlama: Alttaki derin, örtük anlam aranır. Filmin tamamı okunur ve genel teması bulunur: Kodlayıcı iyi bir dil ve toplumsal anlam bilgisine sahip olmalıdır. Bağlama bağlı kalınır.
Her ikisini de kullanabiliriz. İkisi uyuşursa güvenirlik fazladır.
Kodlamalarda asistanlar tutulabilir. Ancak asistanlar arasında uyum sağlanmalıdır.
Görsel Materyallerde İçerik Analizi
Görsel imgeler birden fazla ve karışık anlamlar içerdiği için içerik çözümlemesi daha zordur.
Anlamlar okunacak. Ancak mekanik okuma değil, kültürel bağlama dayalı bir okuma. Nedeni, anlamın kültürel olarak inşa edilmesi. Örneğin siyah, kendiliğinden matemi belirtmez, insanlar ona böyle bir anlam verir. Bazı toplumlarda bu anlamda değildir. Üstelik zamanla bu anlam da değişir.
Diğer taraftan toplumlar içinde farklı sınıflar bir görsel metni farklı şekillerde okurlar. Bir sermayedarın banka reklamını okumasıyla işçinin okuması farklı olabilir. İçerik analizi yapan bunun bilincinde olmalı.
Semboller üzerinde de mücadele vardır. Örneğin dini bayramlardaki bazı sembolik ritüeller dini anlam yanında bazıları tarafından daha kültürel olarak yorumlanabilir. İmgeler çok katmanlıdır.
Hollywood filmlerinde çoğu görsel imge Amerika’nın güçlülüğünü, ulus kimliğini, demokratlığını, özgürlüğünü inşa etmek amaçlıdır.
Nasıl Yürütülür?
Soru belirlenir. Örneğin Türk dizilerinde aile temsili nasıldır?
Analiz Birimleri: Tüm diziler, bazı günlerde yayınlanan diziler vs. Ya da gazetenin makaleleri.
Örnekleme: Rastlantısal örnekleme. Belli bir süre boyunca Şüphe dizisi, son iki ay boyunca yayınlanan dizi gibi.
Değişkenler ve kodlama kategorilerinin oluşturulması (s. 475).
Dizilerde sınıfsal durumlarına göre karakterlerin olumlu veya olumsuz temsil edilme biçimleriyle ilgileniyorum diyelim. Olumlu olarak kast edilen nedir? Bunu işlevsel olarak tanımlıyorum.
Bir insanın kendi çıkarlarını göz önüne alarak ve her tür aracı mubah sayarak zenginleşmesi olumlu mu?
Kitap okumak?
Küfürlü konuşmak?
Sanatsal faaliyetlerle uğraşmak.
Herkesin insanca yaşaması için mücadele etmek.
Safhalar
Kaç dizi incelenecek? Toplam dizi sayısı diyelim 24, bunlardan 3’ü incelenebilir. Tesadüfi olarak 3 dizi seçilir. Diziler video veya vcd’ye kaydedilir. Ya ta internetten izlenir. Kayıt kağıtları oluşturulur. Burada izlenilen karakterler işlevsel tanımlara göre incelenir.
Çıkarım: Niteliksel içerik analizi dışındaki içerik analizleri, metnin ötesine bakmaz. Örneğin dizilerde kadın rollerinin temsiline bakılır, o roller kişilerce nasıl alımlanıyor, diziyi yaratanların niyetleri nedir? Gibi sorular sorulmaz.
İkincil Analiz
İkincil kaynak, daha önceden oluşturulan bilgi kaynaklarını içerir. Örneğin kitaplar, istatistikler, yıllıklar, bültenler. Kişi, kendi araştırma sorusu dahilinde bunları inceler. Sözgelimi Türkiye’de nüfus sayımlarında elde edilen veriler kitaplaştırılır. Bunlar da pek çok bilgi vardır. Araştırmacı örneğin sinema salonları üzerine çalışıyor. Bunların sayılarını, hangi şehirlerde olduğunu v.s. İkincil kaynaklardan elde edilebilir. Yani biz sinema salonlarını tek tek dolaşarak bu bilgileri edinmeyiz.
Devlet kuruluşları ve özel kuruluşlar sistematik bilgi toplar. Örneğin kadın kahvehaneleri konusunda çalışma yapıyoruz. Kıraathaneler ile ilgili kuruluşlarda bunlarla ilgili bilgiler bulunabilir. İstatiksel veriler de buralardan bulunabilir.
İkincil Analiz
Zaman zaman yayınlanan enflasyon ve işsizlik göstergeleriyle ilgili raporlar araştırmalar açısından önemli.
Polisin yayınladığı suçla ilgili istatistikler de ikincil analiz kaynakları arasında.
Belgelerin ve Varolan İstatistiklerin Yerini Belirleme:
Kütüphanelerde, Devlet İstatistik Enstitüsünde, Devlet Arşivlerinde ulaşılabilir.
İkincil analiz, daha önce başkaları tarafından toplanmış tarama verileri ya da baştan verilerin yeniden analizidir. Örneğin birisi tv’nin etkileri üzerine çalışma yaptı. Çalışmada anket sorularından veriler elde etti. Anket soruları ve onlara verilen yanıtlar bizim araştırmamızda yeniden analiz edilebilir.
Sınırlılıklar
Kişi, kendi araştırma sorusuna uygun olan tüm verileri istatistiklerde bulamaz. Örneğin doktora tezimde kahvelerin 1930-1945 dönemindeki sayılarını öğrenmek için Devlet İstatistik Enstitüsü’ne gittim. Burada hamamların, sinema salonlarının sayısı olsa bile kahveler, gazinolar, park gibi mekanlar arasında diğer başlığı altında değerlendirilmiştir. Buradan gerçek sayı bulunamaz. İkincisi, sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’deki sayılar vardı. Diğer yerlerdeki sayılara ulaşamadım.
Geçerlilik: İkincil verilerden yararlandığımızda geçerlilik sorunları ortaya çıkabilir. İstatistikler resmi raporlar olduğu için tanımlamalar bilimselliğin tüm formatlarını içermeyebilir. Örneğin gazete okuma davranışları üzerine araştırma yapıyoruz. Resmi istatistiklerde Türkiye’de okur yazar oranına ve insanların gazete okuyup okumadığına dair veriler var. Ama sorun şu: Bu veriler ne derece geçerli ve güvenilir? Türkiye’de insanlara gazete okuyor musun? Diye sorulduğunda “evet” yanıtı verebilir. Ya da okuma-yazma sorusuna da aynı şekilde. Bunların yerine basit bir işlem yaptırılabilir oysa. Evet yanıtı istatistiklere girdiğinde sorunlar oluşturur.
Tepkisiz Araştırma
Ya da okuryazarlık resmi tanımına göre okuma-yazma bilme; bilimsel tanıma göre okuma-yazmaya hayatının bir parçası haline getirme olarak tanımlanabilir. Tanımlarda çakışmazlık vardır.
İşsizlik üzerine çalışma yapılıyorsa, resmi tanım kıt kanaat geçinilebilen ya da iş aradığı halde iş bulamayan ve yarı zamanlı orada burada çalışan insanları işsiz olarak değerlendirmez. Resmi tanım, şu anda iş arayan insanları işsiz olarak tanımlar. Oysa gazeteci olmak istediği halde iş bulamamış bu yüzden iş aramayı bırakıp diyelim balıkçıda yaşamına sürdüren kişi işsizdir. Geçici işçi. (Sayfa 487).
Tepkisiz araştırma
Resmi raporlarda her şey yoktur. Örneğin hırsızlık ya da cinsellik içerikli suçların tümü polise bildirilmez. Bu da ayrı bir sorundur.
Güvenirliliği bozan unsurlardan birisini de önemsiz kayıtlar, bilinçli yanlışlıklar oluşturur.