İnsanların Önemsemediği, Sakınılması Gereken Haramlar


Allah Teâlâ’dan Başkası Üzerine Yemin Etmek



Yüklə 341,17 Kb.
səhifə4/17
tarix02.08.2018
ölçüsü341,17 Kb.
#66119
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17

Allah Teâlâ’dan Başkası Üzerine Yemin Etmek

Allah Subhanehu ve Teâlâ yarattıklarından dilediği üzerine yemin eder. Kulların ise Allah’tan başkası üzerine yemin etmeleri caiz değildir. İnsanlardan birçoğunun ağzında dolaşan sözlerden biri de Allah’tan başkası üzerine yemin etmektir. Yeminde, ancak Allah’ın layık olduğu bir tür ta’zim vardır. İbni Ömer’den (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir:

Dikkat ediniz! Allah Teâlâ babalarınız üzerine yemin etmenizi yasaklıyor. Kim yemin edecekse Allah’ın üzerine yemin etsin ya da sussun.”25

Yine İbni Ömer’den (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir:

Allah’tan başkası üzerine yemin eden şirk koşmuştur.”26

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

Namusu üzerine yemin eden bizden değildir.”27

Kâbe üzerine, namus ve şeref üzerine, birilerinin bereketi ya da hayatı üzerine, peygamberin ya da velinin makamı üzerine, babalar ve anneler üzerine, çocukların başı üzerine yemin etmek caiz değildir. Bütün hepsi haramdır. Bunlardan biriyle yemin edenin-sahih hadiste belirtildiği gibi-kelime-i tevhid getirmesi gerekir.

Kim yemin eder ve yemininde “Lât ve Uzzâ üzerine” derse “Lailahe İllallah/Allah’tan başka ilah yoktur” desin.”28

Bu konuyla ilgili, bazı müslümanların söylediği bir takım haram ve şirk sözler var. Örneğin:

“Allah’a ve sana sığınırım”, “Allah’a ve sana güveniyorum”, “Bu, Allah’tan ve sendendir”, “Benim için Allah’tan ve senden başkası yok”, “Benim için Allah semada, sen de yerdesin”, Allah ve falan olmasaydı”29 “Ben İslam’dan uzağım”, “Ey! Kör talih”, (Ayrıca zaman sövgü içeren her söz: Örneğin: “Zaman kötülük zamanı”, “Bu uğursuz bir saat”, “Zaman vefasız” vb. demek. Çünkü zaman sövmek sonuçta zamanı yaratan Allah’a döner.”)

“Tabiat diledi”, Allah’tan başkasına kulluk içeren her isim. Örneğin Abdulmesih, Abdunnebî, Abdurrasul, Abdulhüseyin...

Tevhide ters düşen yeni terim ve sloganlardan bazıları da şunlardır. “İslam Demokrasisi”, “Halkın iradesi Allah’ın iradesindendir”, “Din Allah’ın, vatan herkesindir”, “Araplık adına!..”, “Devrim adına!..” “Hükümdarların hükümdarı”, “Kadıların kadısı” ve buna benzer lakapları insanlardan birine takmak da haramlardandır. “Seyyid/efendi” ve bu anlamdaki bir sözü-arapça olsun, başka bir dilde olsun-kafir ve münafık için kullanmak; kızgınlık, üzüntü ve pişmanlık içeren, şeytanın ameline kapı açan “Keşke” sözünü kullanmak, “Allah’ım! Dilersen beni bağışla!” demek yine haramlardandır.30

Münafıklar Ya Da Fasıklarla Samimi Olmak Veya Hoş Vakit Geçirmelerini Sağlamak Amacıyla Onlarla Oturmak

Kalplerinde imanın yerleşmediği bir çok kimse fısk ve fucur ehli bir takım insanlara oturmaya gider. Hatta, Allah’ın şeriatine söven, Allah’ın dini ve Allah dostları ile alay eden kimselerle oturur. Şüphesiz bu, inanca leke getiren bir davranıştır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Ayetlerimiz hakkında ileri-geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma.” (En’am: 6/68)

Ne kadar yakın akraba olursa olsunlar, ne kadar sohbetleri hoş ve dilleri tatlı olursa olsun bu halde onlarla birlikte oturmak caiz değildir. Ancak; onları hakka davet etmek isteyen, batıllarını reddetmek ya da onları uyarmak isteyen oturabilir. Konuşmalarına razı olmak ve susmak caiz değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Siz onlardan razı olsanız bile Allah fasıklar topluluğundan asla razı olmaz.” (Tevbe: 9/96)

Namazda Ta’dili Erkânı Terketmek

Hırsızlığın en büyüklerinden biri de namazdan çalmadır. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

İnsanların hırsızlıkta en kötüsü namazından çalandır.”

Dediler ki:

“Ya Rasulallah! Namazından nasıl çalar?” Şöyle buyurdu:

Namazın ruku ve secdelerini hakkıyla yerine getirmez.”31

Sukunetin terki, rükû ve secdede sırtın istenilen şekilde olmaması, rukudan ve secdeden kalktıktan sonra sırtın tam olarak kaldırılmaması ve iki secde arasında düz olarak tutulmaması; bütün bunlar namaz kılanların çoğunda görülen herkesin bildiği şeylerdir. Namazlarında ta’dili erkâna uymayanların bulunmadığı bir mescidi neredeyse göremezsiniz. Ta’dili erkân namazın rükünlerindendir. Terkedilirse namaz olmaz. Durum ciddidir.

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Rükû ve secdede sırtını tam olarak eğip kaldırmayanın namazı olmaz.”32

Şüphesiz bu hoş bir davranış değildir. Böyle yapan da kınanmayı ve tehdidi haketmiştir. Ebu Abdullah El-Eş’ari’den şu rivayet edilir:

“Rasûlullah (s.a.v.) sahabilerine namaz kıldırırdı. Sonra onlardan bir grup ile oturdu. İçeriye bir adam girdi ve namaza durdu. Ruku etmeye ve (tavuğun yem gagalaması gibi) başını eğip kaldırarak secde etmeye başladı. Rasûlullah (s.a.v.):

Bunu görüyor musunuz? Kim bunun üzere ölürse Muhammed’in dininden başka bir şey üzere ölmüştür. Kuzgunun leşi gagalaması gibi namazında başını eğip hemen kaldırır. Rükû edip secdesini (tavuğun yem) gagalaması gibi yapan bir ya da iki hurma tanesi yiyen aç insan gibidir. Bu onun açlığından neyi giderir?!”33

Zeyd İbni Vehb’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Huzeyfe (r.a.) ruku ve secdeyi tam olarak yapmayan bir adam gördü. Ona dedi ki:

“Sen namaz kılmadın. (Bu hal üzerine) ölseydin, Allah’ın Muhammed’e (s.a.v.) bağışladığı dinden başkası üzerine ölmüş olurdun.”34

Namazın rükünlerini tam olarak yerine getirmeyen kimsenin bu hükmü öğrendikten sonra içinde bulunduğu vaktin farzını yeniden kılması, geçmiştekiler için de tevbe etmesi gerekir. Daha önce kıldığı namazları yeniden kılması gerekmez. “Dön ve yeniden kıl, çünkü sen namaz kılmadın” hadisi buna delildir.35


Yüklə 341,17 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin