Günümüzde, genel olarak suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak, el ve ayakların çırpılması yoluyla vücudun su içinde ilerletilmesine dayanan su sporuna yüzme denir.
Günümüzde, genel olarak suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak, el ve ayakların çırpılması yoluyla vücudun su içinde ilerletilmesine dayanan su sporuna yüzme denir.
İnsanoğlunun yüzme ile tanışmasının tarihi tam olarak bilinmiyor.
İnsanoğlunun yüzme ile tanışmasının tarihi tam olarak bilinmiyor.
Çünkü yüzme ile spor olarak değil yaşam için ihtiyaç olarak tanışan insanoğlunun, M.Ö. 9000 yıllarında yüzdüğü Libya'da bulunan tarihi bir mağaranın duvarındaki resminden anlaşılıyor.
Büyük İskender'in ve Julius Sezar'ın dönemlerinde iyi birer yüzücü olduğu tahmin edilirken Platonun “yüzemeyenler eğitimde zayıf kalırlar” dediği biliniyor.
Japonların ise 2000 yıl önce yüzme yarışları yaptıkları iddia edilirken bu sporu 1830'lu yıllarda ilk İngilizler modernize ettiler.
İlk modern olimpiyatta yarışmacılar yüzme stili açısından serbest bırakılırken zamanla stiller arası yarışmalara dönülmüş ve yüzme son şeklini küçük oynamalar dışında 1956 yılında almıştır.
İlk modern olimpiyatta yarışmacılar yüzme stili açısından serbest bırakılırken zamanla stiller arası yarışmalara dönülmüş ve yüzme son şeklini küçük oynamalar dışında 1956 yılında almıştır.
ABD'de yüzmenin örgütlü bir spora dönüşmesi 1888'de Amatör Spor Birliği'nin kurulması ile gerçekleşti.
ABD'de yüzmenin örgütlü bir spora dönüşmesi 1888'de Amatör Spor Birliği'nin kurulması ile gerçekleşti.
1896 yılındaki modern olimpiyatların ilkinde yüzme sporu da yer aldı.
Önceleri sadece erkeklerin katıldığı yarışlara 1912'de ilk kez kadın yüzücüler de alındı.
1952 yılında FINA tarafından tanınarak aynı yıl Helsinki Olimpiyatları'nda "gösteri sporu" olarak yer aldı.
1952 yılında FINA tarafından tanınarak aynı yıl Helsinki Olimpiyatları'nda "gösteri sporu" olarak yer aldı.
1973'te ilk kez Senkronize Yüzme Dünya Şampiyonası yapıldı. 1984te Olimpiyat programına dahil edildi.
Türklerin daha Orta Asya'dan göç etmeden oradaki nehirlerde ve göllerde yüzdükleri, bilinen bir gerçektir.
Türklerin daha Orta Asya'dan göç etmeden oradaki nehirlerde ve göllerde yüzdükleri, bilinen bir gerçektir.
Londra'daki British Museum' da bulunan bir kabartmada, Uygur Türkleri' nin bugünkü kulaç sitilini bildikleri görülmektedir.
Osmanlı kültüründe özellikle İstanbul ve İzmir olmak üzere bazı büyük şehirlerimizin kıyılarında kurulan ahşap deniz hamamlarının yüzme sporunun sevilip, yerleşmesinde önemli rolü olmuştur.
Osmanlı kültüründe özellikle İstanbul ve İzmir olmak üzere bazı büyük şehirlerimizin kıyılarında kurulan ahşap deniz hamamlarının yüzme sporunun sevilip, yerleşmesinde önemli rolü olmuştur.
Kıyılarda denizlere çakılan ağaç kazıkların arasına tahta perdeler çakarak yapılan tahta havuzlarda yaz aylarında İstanbul ve İzmir halkı yüzme sporu yapmaktaydı.
Yüzme tekniği olarak köpekleme yüzme uygulamaları Anadolu’ da başlamıştır.
Yüzme tekniği olarak köpekleme yüzme uygulamaları Anadolu’ da başlamıştır.
Kulaç sitiline geçiş "Karadeniz Kulacı" denilen ve kolu dirsekten bükmeden ileri doğru sert hareketle atmaya dayanan uygulamalarla başlamıştır.
Bu stilde yüzen bir yüzücünün göğsünün su hizasına kadar çıktığı görülür. Karadeniz'in dalgalı ve çırpıntılı deniziyle mücadelede etkili olan bu stil bu nedenle "Karadeniz Kulacı" adıyla anılmıştır.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden Kağıthane şenliklerinde yüzme yarışlarının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden Kağıthane şenliklerinde yüzme yarışlarının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca Osmanlı Donanmasındaki leventlerin de çok iyi yüzme bildikleri saptanmıştır.
Türkiye' de ilk düzenli yarış, 15 Eylül 1923' te Büyükada'da yapıldı.
Aynı yıllarda kurulan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, yüzmenin daha disiplinli olarak yapılmasını sağladı.
1931'de Ekrem Rüştü Akömer'in çabaları ile Türkiye'de ilk yüzme havuzu olan, 25x50 m boyutlarındaki İstanbul Büyükdere Yüzme Havuzu açıldı.
Yüzücülerimiz, ilk uluslararası karşılaşmaya 1934' te o dönemin Sovyetler Birliği' nde katıldı.
Yüzücülerimiz, ilk uluslararası karşılaşmaya 1934' te o dönemin Sovyetler Birliği' nde katıldı.
Türkiye’ de ilk yarış ise 1937' de Moda' da yapıldı. Aynı yıl yüzme yarışları Denizcilik Federasyonu' na bağlandı.
Türk yüzme sporunda başlayan yeni dönem, 1943 yılında İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü'nün kurulmasıyla sürdü.
Türk yüzme sporunda başlayan yeni dönem, 1943 yılında İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü'nün kurulmasıyla sürdü.
10 Ağustos 1954'te, 16 saat 50 dakika süren zorlu bir mücadeleyi tamamlayan Murat Güler, Manş Denizi' ni geçen ilk Türk yüzücü oldu.
1931-1932 yıllarında bayanlar arası yüzme yarışları başlamıştır.
1931-1932 yıllarında bayanlar arası yüzme yarışları başlamıştır.
Avrupa' da doğup büyüyen Leyla Asım Turgut hanım anavatana döndükten sonra bu sporu sürdürmek istemiş ve Fenerbahçe kulübüne girmişti.
Onun tek başına başlattığı bayanlar yüzme spor çalışmaları yeni bayan yüzücülerin katılımıyla genişlemiştir.
Bunda Atatürk'ün o yıllarda Türk kadınlarına tanıdığı büyük hakların da önemli etkisi bulunmaktaydı.
Yüzme sporu, 1957'de Denizcilik Federasyonu'ndan ayrılarak, Rıza Salih Saray başkanlığında bağımsız bir federasyona kavuştu.
Yüzme sporu, 1957'de Denizcilik Federasyonu'ndan ayrılarak, Rıza Salih Saray başkanlığında bağımsız bir federasyona kavuştu.
1970'li yıllarda inşa edilen açık ve kapalı yüzme havuzlarının hizmete girmesi ve miniklere yöneltilen altyapı çalışmaları Türk yüzme sporu açısından olumlu sonuçlar vermeye başladı.
1971 yılında İzmir' de yapılan Akdeniz Oyunlarında Türkiye 15 erkek ve 10 bayan yüzücü 15 su topucu ve 6 atlayıcı ile yer aldı.
1971 yılında İzmir' de yapılan Akdeniz Oyunlarında Türkiye 15 erkek ve 10 bayan yüzücü 15 su topucu ve 6 atlayıcı ile yer aldı.
Akdeniz Oyunları İzmir de yüzme sporuna karşı duyulan sevginin ve ilginin bir kat daha büyümesine yol açtı.
25 m. yarı olimpik havuz.
25 m. yarı olimpik havuz.
50 m. olimpik havuz
Açık Su Yarışları
Açık Su Yarışları
Yüzme sporu ile uğraşanların spora ilk başladıkları günden itibaren fiziksel gelişimleri önemli farklılıklar gösterecektir. Bu gelişmeler onun tüm yaşantısına etki edecek gelişmelerdir.
Yüzme sporu ile uğraşanların spora ilk başladıkları günden itibaren fiziksel gelişimleri önemli farklılıklar gösterecektir. Bu gelişmeler onun tüm yaşantısına etki edecek gelişmelerdir.
Yüzme sporu beden gelişiminin temel sporlarından biridir.
Yüzme sporu beden gelişiminin temel sporlarından biridir.
Tüm vücut kaslarının kullanıldığı sporlardandır.
Su direncine karşı yapılan bir spor olması nedeniyle kas kuvvetine ve genel dirence önemli katkılarda bulunmaktadır.
Yaşam disiplinini en iyi sağlayan sporlardan biri yüzme sporudur.
Yaşam disiplinini en iyi sağlayan sporlardan biri yüzme sporudur.
Erken yaşlarda başlama olanağı olan birkaç spordan biri olması ve insan doğasına uygunluğu nedeniyle yüzme sporu bu disiplini sağlar.
Sporda saldırganlığı azaltan ve yarış ortamında çok çalışanın başarılı olması doğasını kabul ettiren bir spordur.
Sporda saldırganlığı azaltan ve yarış ortamında çok çalışanın başarılı olması doğasını kabul ettiren bir spordur.
Birey olarak kendine güveni ve başarabileceklerini önceden görmeyi sağlar.
Birey olarak kendine güveni ve başarabileceklerini önceden görmeyi sağlar.
Düzenli çalışmalar yüzme sporunda nerelere gelinebileceğini ve kişinin sınırlarını ne kadar zorlayabileceğini ortaya koyar.
Su ile uyum içinde yapılan bir yüzme sporu hem ruhsal dinginlik hem de beden gelişimi sağlayacaktır.
Su ile uyum içinde yapılan bir yüzme sporu hem ruhsal dinginlik hem de beden gelişimi sağlayacaktır.
Yüzme sporu bu sporla aktif uğraşanlar kadar sağlık için spor anlayışıyla çalışanlarında düzenli ve sürekli uygulamasına gerek duyan bir spordur
Yüzme sporu bu sporla aktif uğraşanlar kadar sağlık için spor anlayışıyla çalışanlarında düzenli ve sürekli uygulamasına gerek duyan bir spordur
Yüzme sporu çok küçük yaşlarda başlanabilen ve çok ileri yaşlara kadar sürdürülebilen, sağlıklı zamanlarda yapılabildiği gibi sakatlık iyileşmelerine de katkısı olabilen, engelli insanların kolaylıkla yapabileceği bir temel spordur.
Yüzme sporu çok küçük yaşlarda başlanabilen ve çok ileri yaşlara kadar sürdürülebilen, sağlıklı zamanlarda yapılabildiği gibi sakatlık iyileşmelerine de katkısı olabilen, engelli insanların kolaylıkla yapabileceği bir temel spordur.
Sağlık ve spor kavramlarının yan yana olduğu tek spordur.