M. ŞÜKRÜ KOÇOĞLU – (İNTES Yönetim Kurulu Başkanı) Sayın Başkan, size ve konuşmacılara, öncelikle İNTES Başkanı olarak teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum ve ayrıca katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum.
Şimdi, Sayıştay, en saygın kurumlarımızdan birisi. Buna sahip olmalıyız; çünkü bizim verdiğimiz vergilerin nasıl harcandığını denetliyorlar. Onun için, biz Sayıştay'a omuz vermek zorundayız. Gerçekten bizim adımıza yapıyorlar, sağ olsunlar, var olsunlar. Ancak, düşünüyorum, burada bilmediğim noktalar vardır, acaba Sayıştay bu denetimleri yaparken sınırlarını çok mu zorluyor? Benim mesela başımdan geçmişti 15 sene evvel falan bir hastane işindi. İşte nakliyede 25 metre yatay taşımayı düşmek gerekiyor. Zaten taşıma mesafesi de düşülerek bulunmuştu. Atıyorum 5 kilometre, ben 25 metre... Ama Sayıştay geldi yıllar sonra, bunu 5 kilometreye göre bir formülle rakam buldu, 25 metreye göre bir rakam buldu, birbirine minha etti. Yahu, zaten ben onu düşmüşüm. Çünkü böyle yapınca daha aleyhte oluyor.
Şimdi kimse kimseyi kandırmasın, neticede idareler, sizlerden gelen raporları cart diye bizden kesiyor. Yani, bizim savunma hakkımız yok, idarelerde, neticede rakamın büyüklüğü çok anormal acıtırsa, ki belki bilemiyorum benim başıma çok acıtıcı bir şey gelmedi. Belki itiraz edilebilir; ama, genelde edilmiyor Mukaveleler maalesef eski kanunda hep idarelerin lehine olduğu için, biz yükleniciler de fazla bir şey yapamıyorduk zaten.
Yani, bizim şu hakkımızın olması lazım: Eğer, siz kesiyorsanız gelin bir de bizimle tartışın, canı yanan biziz. Yani, idare: “Buyurun evet Abdullah Bey, hay hay, keselim” diyebilir; çünkü cebinden çıkmıyor o arkadaşın, o para benden çıkıyor. Ama siz gelip de benimle bunu tartışamıyorsunuz belki mevzuat gereği. Bunu yapamıyorsunuz. İşte, bu büyük yanlıştır. İdare, hiç kusura bakmasın idaredeki arkadaşlarımız da, onlar da haklı. Çünkü, niye benim için savunsun ki o arkadaşım. Niye yani savunup sizinle kötü olsun ki! Belki ben de olsam ben de öyle yapardım. Dolayısıyla bu hakkın verilmesi lazım. Kesilen her parada, idareler çoğunlukla veya burada adaleti bulmak için söyleyeyim, yarı yarıya onlar haklı, yarı yarıya siz haklısınız. Çünkü işte bir tane eski daire başkanı Muhittin ağabeyimiz burada idi, demin gördüm, Kars’ta bir iş yapıyoruz, bir çocuk parkı lazım. Yani, onbinde 1’i bile sayılmaz o işin, milyonda 1’i, yaptığımız işin içerisinde. Elbette orada lojmanlar var, dağın başı... “Hayır” dedi, Muhittin ağabey biraz evvel görmüştüm, kendisi de buradaymış, DSİ’den emekli oldu. “Yapamazsın” dedi, “Yahu, bölge müdürü istedi ve biz de yaptık, bölge müdürünü kırmadık yaptık” İşte, 7-8 sene mi ne oldu hâlâ parasını alamadım, çünkü aman Sayıştay... Yani, bir de Sayıştay böyle öcü gibi görünüyor.
Tabiî ki bizim paralarımızı denetliyorsunuz, sağ olun, var olun; ama, biraz fazla haddinizi aşıyorsunuz. Tabiri biraz radikal oldu herhalde, biraz sınırlarınızı çok zorluyorsunuz. Yani, mühendislik yapıyorsunuz. Ben kesinlikle katılıyorum Ali Rıza Beye, ne olur mühendislik yapmayın. Bu, herkesi bildiği bir şey vardır.
Bir de, özellikle bina inşaatları için söylüyorum: İnşaatçılığı bizden başka herkes biliyor bu ülkede; bakkalı da, kasabı da.
Teşekkür ederim.
Dostları ilə paylaş: |