İrade hüRRİyeti ve imam maturiDİ 4



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə18/29
tarix17.11.2018
ölçüsü1,43 Mb.
#83149
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   29

(1) İrâde:

Eş'arî'ye göre «irâde» Allah teâlânm zatî sıfatlarındandır. 612 ilim sıfatı ile beraber mütalaa edilir613 Cenâb-ı Hakkın ilmi de irâdesi de ezelîdi. 614

Allah'ın ilmi de irâdesi de bilinmek ve irade edilmek şa­nından olan herşeye taalluk eder. 615 Allah'ın ilmi ile irâdesi birbirine paraleldir. Yani Cenâb-ı Hak ilmine uygun şekil­de irâde eder. Nasıl biliyorsa Öyle olmasını irâde eder. Bu- aksi vârid olmaz. 616

Eş/arî'ye göre Allah'ın irâde etmediğini yaratması dü­şünülemez. Çünki Kur'ân-ı kerîmde O «dilediğini yapan­dır»617 buyurulmuştur. Allah'ın saltanatında dilemediğinin olması da mümkün değildir. Onun saltanatında irâde etme­diği bulunacak olursa bu iki halden dolayıdır:Unutma ve gaflet, b - Acizlik ve zaaf. Her ikisi de Cenâb-ı Hak İçin muhaldir. O halde Allah'ın yüce saltanatında dilemediği­nin bulunması veya olması diye birşey olamaz. Ayrıca Allah'­ın dilemediğinin vuku bulması imkânsız olduğuna göre di­lemediğinin başkası tarafından meydana getirilmesi de im­kânsızdır.618

îrâde edilmesi mümkün olan her şeyi Allah irâde eder. Kur'ân-ı kerîmde şöyle buyurulmuştur: «Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz».619 Bu âyet açıkça bildirmektedir ki Allah dilemedikçe biz birşey dileyemeyiz. «Rabbin dileseydi, yer­yüzünde bulunanların hepsi inanırdı»620 «Biz dileseydik her­kese hidayet verirdik». 621«Rabbin dileseydi bunu yapamaz­lardı»622 «Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin Allah istediğini yapar». 623Bütün bu âyetlerde Cenâb-ı Hak dilediği yaptığını, dilemediğinin olmayacağını ifade buyur­maktadır. 624Cenâb-ı Hakkın irâde ettiğini ngerçekleşmemesi veya olmayan bir şeyi irâde etmesi ona acz ve noksan getirir. Ce­nâb-ı hak böyle şeylerden münezzehtir. 625

Bu noktada Allah'ın emri ile irâdesi arasındaki müna­sebet soru olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer bir ifade ile in­san Allah'ın emretmediği bir şeyi yapabilir mi? Yahut Al­lah'ın emrettiğini yapmadığı olur mu?

Eş'arî, bu sorunun cevabını Allah'ın irâdesi ile emrinin ayrı şeyler olduğu şeklinde vermektedir. Allah iyi ve kötü şeyleri, her ikisini de irâde eder. İyiyi emreder, kötüyü ya­saklar. Allah kötülüğü emretmiyor, onu yasaklıyor. Buna karşılık iyiliği emrediyor. îrâde ettiği halde kötülüğü tasvib etmiyor626 Cenâb-ı Hak kulları için kötülüğü dilediği halde onu emretmediği için kendisinin akılsız ve gafil olması gerekmez. Nitekim Kur'ân-ı kerîtnde buyurulduğu gibi Yusuf aleyhisselâm «Rabbim! hapis benim için, bunların istedikle­rini yapmaktan daha iyidir»627 dediği hikâye olunmaktadır. Burada Yusuf (a.s.) un hapsedilmesi ma'sıyet olduğu halde Cenâb-ı Hak irâde etmiş ve hapsedilmiştir. Bu yüzden Al­lah'a «sefeh» {yaptığını bilmezlik) nisbet edilemez. 628

Bu konuda daha geniş bilgi Allah'ın ve kulların fiilleri bahsinde gelecektir. Buraya kadar yaptığımız açıklamalarda açıkça görülmektedir ki Eş'arî mutlak bir ilâhî irâde anlayı­şına sahiptir. Kulların irâdesi de bu ilâhî irâdenin sınırları içindedir.629


(2) Kudret - Istitâat:

«Takat», «güç» manasmdaki «kudret»i el-Cürcânî (816/ 1413) «et-Ta'rîfât»ında» irâde kuvvetine tesir eden sıfat» «canlıya iradesiyle bir fiili yapma veya terketme gücü veren sıfat» şeklinde tarif etmektedir. 630Fakat böyle bir tarifi sa-ratıatle Eş'arî'de bulamamaktayız.

Mutezilenin «aczin zıddı»631 olarak kabul ettikleri kud-rçt, Eş'arî'ye göre aczin zıddı değildir. Ona göre bir şeyden âciz olmak, hem o şeyi yapmak ve hem de terketmekten aciz olmak demektir. 632 Yânî âciz olan kişi sıfır durumundadır. Bir şeyi ne yapmaya ne de yapmamaya gücü yeter. Halbuki kudret böyle değildir. Bu yüzden kudret ile aczi birbirinin zıddı olarak mütalaa edebilmek için müşterek bir illet yok­tur. Böyle bir illet bulunmayınca da kudreti acz ile kıyasla­mak mümkün değildir. 633

Eş'arî'nin bu konudaki kanaatinin tam oturmamış ol­duğu görülmektedir. Kudreti, aczin zıddı kabul etmediğini gösteren bu ifadeleri yanında el-Lüma' da «kesb»i anlatırken «iktisab hareketi»ndeki «muhdes kudret»! «ıztırârî ha­reket» teki aczin zıddı olarak göstermektedir.634

Eş'arî, insanın da istitâati olduğu görüşündedir. 635 İn­sanda bulunan istitâat onun aynı değil gayrıdır. 636 Ve bu is-titâat insana Allah tarafından bir lütuf olarak verilmiştir. 637Eş'arî, bunu isbatlamak için şöyle bir yol tutmaktadır:

«îstitâatin bir lutûf olduğunu kabul etmeyen muarızla­ra sorulur: «îmâna .güç yetirmek {istitâat) Allah teâlânm bir nimeti, fazlı ve ihsanı değil midir?» Eğer, evet, derlerse bu sefer şöyle denir: O halde bunun bir yardım olduğunu neden inkâr edersiniz? Çünki bunu kabul etmek mecburi­yeti vardır. Ve yine onlara şöyle denir: Kâfirler îmana kadir iseler, onların îmana muvaffak olduklarını niye inkâr eder­siniz? Onlar îmâna muvaffak kılınmış olsalardı medhedil-miş olurlardı. Bu düşünülemediğine göre, onların îmâna ka­dir olduklarını da söylemek mümkün değildir. Bundan za­ruri olarak şu sonuç çıkar: Allah teâlâ îmana kudreti mü' minlere tahsis etmiştir».638 Bu da lutûf tur.

Eş'arî el-tbâne'de istitâatm Allah tarafından bir lutûf olduğu konusunda bol bol örnekler vermektedir. Bu mevzu­da itiraz olarak «Allah kullara zulüm dilemez»,639 «Allah hiç kimseye zulmetmek istemez"640âyetleri hakkındaki fikirle­rini soranlara bu âyetlerin manalarının Allah'ın onlara zul­metmeyi dilemediğini çünki «Allah onlara zulüm dilemez» buyurduğunu «bir kısmının bir kısmına zulmünü dilemez» buyurmadığım ifade eder mahiyette olduğunu söylemekte ve «onlar birbirlerine zulmetmek isteseler bile Allalı onlara zulmetmek istemez» demek olduğunu ifade etmektedir. 641

Eş'arî, insandaki istitâatın hayat ile ilgisine de temas |etmekte ve şöyle demektedir: «Hayat yoksa kudret de yok­tur. Kudret olmayınca kesb de yoktur».642

Bununla birlikte hayata bağlı olan «kudret», hayat var oldukça- devamlı değildir. Kudretin varlığı sadece onun hu-dusu haline münhasırdır. 643 Bu kudret, insanda sadece ne için verilmişse onun için geçerlidir. Zıddı için geçerli değil­dir. 644 Aynı zamanda bir kudretin iki irâdeye, iki harekete, birbirinin dengi iki şeye geçerli olduğunu da söylemek müm­kün değildir. Çünki kudret fiilden önce değil fiille birlikte vardır. 645

Burada Eş'arî kudretin fiilden önce var olduğunu iddia eden Mutezile646 gibi düşünmemektedir. Ona göre kudretin fiilden önce olması mümkün değildir. Çünki fiil ya kudret ortaya çıktığı zaman var olur veya kudretten sonra ortaya çıkar. Eğer kudretin ortaya çıkmasıyla var olmuşsa kudretin fiille birlikte o fiil için olduğu doğrulanmış olur. Fiil kudret­ten sonra zuhur etmişse bu durum, kudretin devam etmedi­ğini gösterir. Bu ihtimalde fiilin yok olan bir kudretle orta­ya çıkmış.olması gerekir ki bu mümkün görülürse, daha son­ra aczin de ortaya çıkacağını düşünmek mümkün olur. Ve bu halde fiil yok olan bir kudretle vaki olmuş olur. Kişinin âciz olduğu bir sırada, mevcut bulunmayan bir kudretle, fiil yap­ması düşünülebilseydi kudretin bir kere ortaya çıkışından yüz sene sonra da, bu sırada âciz olmasına rağmen, o fiili yüz sene boyunca mevcut olmayan bir kudretle işlemesi dü­şünülebilirdi. Halbuki bu fasittir. 647

Kudretin fiille birlikte ve o fiil için var olduğu düşünce­si zaruri olarak bir kudretin iki irâdeye, iki zıdda, iki hare­kete geçerli olduğunu redde götürmektedir. Bu durum ise Mutezile'ye de648 îmâm-ı A'zam Ebû Hanife'nin görüşlerine dem ters düşmektedir.

Fiille birlikte bulunan bu kudret de yine Allah tarafın-; dan yaratılmaktadır. Bunu kabul etmeyenlere karşı Eş'arî şöyle demektedir:


«Kaderiyye'ye şöyle denir: Cenâb-ı Hakkın «O her şeyi; bilir»649 âyeti, «Allah'ın bilicisi olmadığı hiçbir ma'lûm yok­tur» manasına delâlet etmez mi?. Eğer buna evet, derlerse»; onlara şöyle denir: O halde, «Doğrusu Allah her şeye kadir dir»650 âyetinin ((Allah'ın kadir olmadığı hiçbir makdur yafcj tur» manasına delâletini niye inkâr edersiniz? Cenâb-ı Hak km «her şeyi yaratan Allah'tır»651 âyeti de «Allah'ın faili vi ihdas edicisi olmadığı hiçbir muhdes yoktur» manasına de? lalet eder. 652

Allah tarafından yaratılan kudretin o fiille birlikte vs o fiil için olduğuna delalet eden örneklerden biri de Hızır (a.s.)m Musa (a.s.) ya «Sen doğrusu benim yaptıklarıma sabra güç yetiremezsin»653 sözüdür. Bu sözden anladığımıza göre bir kişi «Sabra güç yetiremezse» «Sabra gücü yok» de­mektir. Bundan da açıkça anlaşılır ki kudret yoksa fiil de yoktur. Kudret varsa fiil de vardır. Bunda şüphe yoktur'654

Eş'arî'nin düşüncesinde istitâati Allah yarattığı takdir­de fiil vardır ve fiil olunca da kesb vardır. 655 Nasıl ki âlet yok­sa fiil de yoktur. Ancak fiilin yokluğunun sebebi âletin yok­luğu değil, istitâatin yokluğudur. Çünki âlet varsa kudret de vardır. Kudret olunca kesb de vardır. Kesb olunca fiil var­dır. 656

Eş'arî, karısını boşayan, yahut kölesini azad eden bir kimsenin bu fiillere ne zaman kadir olduğu sorusuna da bo­şama ve azad etme ânında kadir olduğu cevabını vermektedir. 657|

Eş'arî, bundan sonra insan kudreti ile Allah'ın emri ara­sındaki ilişkiye geçmekte ve şöyle demektedir:

«Açıkça belli olmuştur ki Cenâb-ı Hak «Onlar işitemezler»658 «Öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kâfirlere...» 659âyetlerinde onların hakkı dinleyip işitmeleri­ni emretmiş ve onları mükellef tutmuştur. Bu ise güç yeti-rilemiyecek bir şeyi (Teklif mâ lâ yutak) teklif etmenin caiz olduğunu göstermektedir. 660

el-İbâne'de de aynı konuya temas etmekte ve bunu ka­bul etmeyenler için şöyle demektedir: «Onlara Cenâb-ı Hak­kın şu sözü nakledilir: «O gün işin dehşetinden baldırlar açı­lır, gözleri dönmüş olarak yüzlerini zillet bürür, secdeye ça­ğırılırlar ama buna güçleri yetmez. Oysa kendileri sapasağ­lam oldukları zaman secdeye çağrılmışlardı». 661Bu âyete gö­re Allah ahirette onlara secdeyi emretmemiş midir? Bundan açıkça anlaşılmaktadır ki Cenâb-ı Hak emrettiği zaman kud­ret vermek zorunda değildir».662

Buraya kadar verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı gi­bi Eş'arî, kudret ile fiilin aynı anda ve Allah tarafından ya­ratıldığı görüşünden hareket etmektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Eş'arî'nin fiiller konusundaki görüşleri­ne de temas etmek gereklidir.663


Yüklə 1,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin