İşçiler onar onar ölüyor… Mart ayında en az 59 işçi hayatını kaybetti



Yüklə 12,04 Kb.
tarix30.04.2018
ölçüsü12,04 Kb.
#49611
növüYazı

İşçiler onar onar ölüyor…

Mart ayında en az 59 işçi hayatını kaybetti

İş cinayetleri kadın, erkek demeden, ülkemizin dört bir yanında Mart ayında da devam etti. Yazılı, görsel ve dijital basından tespit edebildiğimiz kadarıyla bu ay en az 59 işçi hayatını kaybetti.


Ölümler en çok inşaat, enerji ve maden sektöründe yaşandı…

Düşme sonucu ölümlerin belirleyici olduğu inşaat sektöründe bu sefer çadırlarda çıkan yangın sonucu 11, ülke çapında ise 27 işçi hayatını kaybetti. Geçtiğimiz ay baraj kapaklarının patlaması sonucu ölümlerin yaşandığı enerji sektöründe ise yine barajlarda 5 ölüm yaşandı. Maden sektöründe ise göçükler ve zehirlenmeler eksik olmadı, 5 maden işçisi yaşamını yitirdi. Mart ayında bir ataması yapılmayan öğretmen daha intihar etti. Manisa Alaşehir’de İngilizce öğretmeni olan 30 yaşındaki Esen Çelik 15 Mart günü, bir apartmanın 5’inci katından atladı. Ataması yapılmadığı için intihar ederek hayatını kaybeden öğretmen sayısı 22’ye yükseldi.


İş cinayetleri göçmen inşaat işçilerini aramızdan aldı…

Mart ayında tespit edebildiğimiz 58 iş cinayetinde 19 ölüm İstanbul’da, 4’er ölüm Gaziantep ve Kocaeli’nde, 3’er ölüm ise Denizli ve Muğla’da yaşandı. Yaşanan ölümlerin büyük bir çoğunluğunu göçmen inşaat işçileri oluşturdu. Peki, neden göçmen inşaat işçileri? Çünkü devletin yani Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’nin en büyük patron olduğu sektörde hızlı ve yüksek oranlı kentleşme, iç ve dış ticaret hacmindeki büyüme, dev enerji nakil hatlarının ve baraj komplekslerinin yapımı, Türk inşaat firmalarının dışa açılması ile vasıfsız ve düşük vasıflı geçici işçi ihtiyacı patlaması yaşanmaktadır. Göçmen inşaat işçiliği de neredeyse tamamı taşeronlaştırılan ve geleneksel olarak güvencesiz çalışmanın en köklü ve sarsılmaz alanı olan inşaat sektörünün işçi deposu durumundadır. Bu durum göçmen inşaat işçilerinin can güvenliğini artan bir şekilde tehdit etmektedir.


Esenyurt’ta inşaat işçileri diri diri yanarak öldü!

11 Mart’ta İstanbul Esenyurt‘ta bir inşaatın şantiyesinde çadırlarda kalmak zorunda bırakılan 11 işçi, çıkan yangında aramızdan ayrıldı… Çünkü aylardır alanlarda haykırdığımız üzere “İşçilerin barınma sorunu, çalışma hayatının parçasıdır ve çalışırken ölenler, barınırken de korunamamaktadır.” Esenyurt’ta işçilerin hayatlarını kaybetme nedeni ise işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin maliyet unsuru olarak görülmesidir: İnşaatta çalışan işçilerin kalması için barakalar yerine çadır kullanılmıştır. Çadır malzemeleri ve yerleşimleri uygun değildir. Yine çadırlarda tek çıkış kapısı vardır. Diğer yandan yangın algılama ve söndürme sistemlerinde eksikler vardır. Kaldı ki yangın elektrik tesisatının mevzuata uygun olmamasından çıkmıştır… İnşaat işçilerinin ölümünün sorumluları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere AKP iktidarı, proje sahibi Ece Türkiye-DWS ortaklığı, ana yüklenici Kayı İnşaat ve onun taşeronu Kaldem şirketleridir.


İnşaat sektörü büyüyor! Ölümler artıyor!

İnşaat sektörü için Türkiye ekonomisinin lokomotifi denmektedir. İnşaat sektörü büyürken, ölümler katlanarak artmaktadır. İnşaat sektörü ölümlü kazalarda ilk sıraya yerleşmiştir ve bu konumunu değiştireceğine dair bir umut görünmemektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, 2000-2010 yılları arasında yılda ortalama 323 işçi inşaat şantiyelerinde yaşamını yitirmiş, 376 işçi ise sakat kalmıştır. Toplam ölümlü kazalarda inşaat sektörünün oranı yine aynı yıllar arasında ortalama yüzde 30,5’tir. Toplam istihdamdaki payının neredeyse beş katı olan bu rakam, inşaat sektörünün ne ölçüde insanı öğüttüğünün de açık bir göstergesidir. İnşaat sektörünün şaha kalktığı söylenen yıllarda, iş cinayetleri de şaha kalkmıştır. 2010 yılı verilerine bakıldığında iş kazaları sonucu meydana gelen 1.434 ölümün 475’inin yani her 3 ölümden birinin inşaat sektöründe olduğu görülecektir. Bu uzun yılların en yüksek sayısı ve oranıdır.


Bizler en son Esenyurt’ta 11 işçinin çadırda yanarak can vermesi, her hafta HES inşaatlarından ölüm haberleri gelmesini kanıksamayacağız… Taşeron sistemine dayalı üretim yapısı, uzun ve yorucu çalışma saatleri, geçici ve esnek istihdamın iş cinayetlerinde belirleyici olduğunu bıkmadan anlatacağız…
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin kısıntıya gidilecek ilk maliyet kalemi olarak görüldüğünü,
Devletin işçi sağlığı ve iş güvenliği denetiminden tamamen çekildiğini,
Tüm bunlarla birlikte en basit iş güvenliği önlemlerinin bile alınmamasının, tekil ölümler değil artık toplu ölümler doğurduğunu,
Kısacası inşaat sektöründe alarm zillerinin çoktan çalmakta olduğunu ve duruma el konulması gerektiğini inşaat işçileri, mühendisler, mimarlar, teknik elemanlar, doktorlar başta olmak üzere bütün Meclis bileşenleri olarak her fırsatta kamuoyuna anlatacağız.

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi
Yüklə 12,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin