İsim ve Sıfatlar Tevhidinde Ehl-i Sünnet’in Muhaliflere Cevabı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə53/92
tarix07.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#83151
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   92
BİR UYARI

Yukarıda geçen açıklamalardan te’vîlin üç anlama geldiği anlaşılır:296

1- Tefsîr: Anlamın izah edilmesi ve açıklanması demektir. Bu yâni tefsîr anlamındaki te’vîl, tefsîr âlimlerinin çoğunluğunun kullandığı ıstılahtır (terimdir). Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in İbn-i -i Abbas hakkında söylediği şu söz bu türdendir, yâni bu anlamda kullanılmıştır: “Allahım! Onu (İbn-i -i Abbas’ı) dinde fakîh (anlayışlı) kıl ve te’vîli O’na öğret.”297

Zaten gerek sıfat ayetlerinde, gerekse diğer ayetlerde, bu anlam yâni te’vîlin tefsîr anlamında kullanılması, âlimler tarafından bilinen bir şeydir.

2- Bir şeyin varacağı hakîkat: Bu, te’vîlin, Kitap ve Sünnet’te bilinen meşhûr anlamıdır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

Onlar sadece onun (Kur’ân’ın) te’vîlini bekliyorlar.” (A’râf, 53)

Bu hem daha hayırlı hem de te’vîl bakımından daha güzeldir.” (Nisâ, 59)298

Bu anlama göre sıfat ayetlerinin te’vîli, bu ayetlerin özü, içyüzü ve üzerinde olduğu hakîkat (gerçek) demektir ki, bunu Allah’tan başkası bilmez.299

3- Sözü açık anlamından, bu anlama aykırı (ters) bir anlama çevirmek: Bu, kelâmcılardan ve diğerlerinden geç dönem âlimlerinin kullandığı ıstılahtır (terimdir).

Bu anlamı taşıyan te’vîl, doğru ve bozuk olmak üzere iki çeşittir:300

• Doğru olan te’vîl, bir delile dayanan te’vîldir. Allah Teâlâ'nın “Kur’ân okuduğun zaman, kovulmuş (taşlanmış) şeytandan Allah’a sığın.” (Nahl, 98) buyruğunun: “Kur’ân okumak istediğin zaman...” anlamında te’vîl edilmesi gibi.

• Bozuk olan te’vîl ise delilsiz yapılan te’vîldir. Allah’ın arşına istivâsını; arşı istilâ etmesi, elini; kuvveti ve nimeti vb. şeylerle te’vîl etmek gibi.



FASIL

İbn-i -i Abbas -Radıyallâhu anhumâ-’nın şöyle dediği rivâyet edilmiştir:

“Kur’ân’ın tefsîri dört çeşittir: Arabın, dili nedeniyle bildiği tefsîr, hiç kimsenin bilmemesinden ötürü mazûr görülemeyeceği tefsîr, âlimlerin bildiği tefsîr ve Allah’tan başkasının bilmediği tefsîrdir ki, bunu bildiğini iddia eden yalan söylemiş olur.”301

Arabın, dili nedeniyle bildiği tefsîr: Bu, dildeki kelimelerin tefsîridir (açıklamasıdır). “Kur’”302, “nemârik”,303 “kehf”304 ve benzeri kelimelerin anlamlarını bilmek gibi.

Hiç kimsenin bilmemesinden ötürü mazûr görülemeyeceği tefsîr: Kulun inanç ya da amelle ilgili yapmakla yükümlü olduğu ayetlerin tefsîridir. İsim ve sıfatlarıyla Allah’ı bilmek, ahiret gününü, tahâret (temizlik), namaz, zekât vb. şeyleri bilmek gibi.

Âlimlerin bildiği tefsîr: Bilgisine ulaşmanın mümkün olduğu hükümlerin, âlimlerden başkasına gizli kalanlarıdır. Ayetlerin inme (nüzûl) sebeplerini, nâsih ve mensûhu, âmm ve hâssı, muhkem ve müteşâbihi vb. şeyleri bilmek gibi.

Allah’tan başkasının bilmediği tefsîr: Bu, Allah’ın kendi nefsine ve ahiret gününe dâir haber verdiği şeylerin hakîkatleri ve içyüzleridir. Çünkü bunların anlamını anlarız, ancak gerçek durumlarıyla ilgili hakîkati idrak edemeyiz. Örneğin biz, Allah’ın arşına istivâsının anlamını anlarız, ancak istivânın gerçek durumuyla ilgili hakîkati olan niteliğini (nasıl olduğunu) bilemeyiz. Yine bunun gibi, Allah’ın cennette bulunduğunu haber verdiği meyvelerin, balın, suyun, sütün ve öteki cennet nimetlerinin anlamını anlarız. Ancak bunların gerçek durumlarıyla ilgili hakîkati bilemeyiz.

Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

Yaptıklarınıza karşılık olarak, onlar için hoşlanacakları ne nimetler (mutluluklar) saklandığını hiç kimse bilemez.” (Secde, 17)

İbn-i -i Abbas -Radıyallâhu anhumâ- da şöyle demiştir:

“İsimleri dışında, cennette bulunan şeylerin (nimetlerin) hiçbiri dünyada yoktur.”305 Yâni cennette bulunan şeylerin dünyada sadece isimleri vardır.

Böylece, Allah’ın isim ve sıfatlarının ve ahiret gününe dâir haber verdiği şeylerin hakîkatleri gibi Kur’ân’da te’vîlini Allah’tan başkasının bilemeyeceği ayetlerin (sözlerin) bulunduğu anlaşılmış oldu. Bu sözlerin (ayetlerin) anlamları ise bizce bilinmektedir. Yoksa bunları söylemenin hiçbir yararı olmazdı.

Allah en doğrusunu bilir.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin