FASIL
Lafız ve Melfûz (Sözün Kendisi ve Söylenilen Şey)
Bu bölümde kelâm,229 Kur’ân ile ilgilidir. Daha önce Kur’ân’ın, Allah’ın kelâmı olup yaratılmamış olduğu geçmişti. Acaba Kur’ân’ın lafzı yaratılmıştır veya yaratılmamıştır dememiz doğru olur mu? Yoksa bu konuda susmak mı gerekir?
Bu soruya cevap olarak şunlar söylenilebilir:
Bu konuda olumlu ya da olumsuz bir söz genellemesinde bulunmak doğru değildir. Ancak bu konuda ayrıntılı bir açıklama yapmak gerekirse şunlar söylenilir:
- Eğer lafız ile kulun kendi fiili olan telaffuzu, konuşması kastedilmişse, bu yaratılmıştır. Çünkü hem kul, hem de fiili yaratılmıştır.230
- Yok eğer lafız ile söylenilenin kendi kastedilmişse, bu Allah’ın kelâmı olup yaratılmamıştır. Çünkü Allah’ın kelâmı O’nun kendi sıfatlarındandır. Sıfatları da yaratılmamıştır.231
İmam Ahmed’in (Allah kendisine rahmet etsin) şu sözü bu ayrıma işaret etmektedir: “Kim benim Kur’ân’ı telaffuz etmem yaratılmıştır der ve bununla Kur’ân’ı kastederse o Cehmî’dir.”232
İmam Ahmed’in “bununla Kur’ân’ı kastederse” sözü, o kişinin; bu sözüyle Kur’ân’ı değilde kendi fiili olan telaffuzunu kasdetmesi durumunda Cehmî olmayacağını gösterir.233
Allah en doğrusunu bilir.
Dostları ilə paylaş: |