KOCASIZ KADINLARIN MAHREMİYETLERİNİN YOL AÇTıĞı KRİZ
Evlenme ihtiyacında bulunan kadın sayısının bu ihtiyaç içindeki erkek sayısından daha fazla olması halinde ise çok kadınlı evliliğin yasaklanması insanlığa ihanetten başka bir şey değildir. Zira böyle bir durumda sadece kadın haklarının çiğnenmesi söz konusu değildir. Nitekim mesele bir grup kadının haklarının çiğnenmesinden ibaret olmuş olsaydı bir ölçüde tahammülü mümkün olabilirdi belki. Ancak, bu yolla topluma musallat olan kriz her krizden daha tehlikeli, her buhrandan daha korkunçtur. Aile ocağının her ocaktan daha mukaddes oluşu gibi tıpkı...
Zira burada en doğal hakkından mahrum bırakılan bir canlı söz konusudur; mahrumiyet durumundaki bir canlının gösterdiği bütün tepkilerle birlikte hem de!... Mutsuzluk ve bahtsızlığının doğurduğu bütün psikolojik arazlar ve ukdeleriyle bir insandır karşımızdaki.... Bütün kadınca hilelerle mücehhez bir kadındır o; olanca “aldatıcı” ve “baştan çıkarıcı” gücüyle “Havva’nın kızı”...
O, buğday veya arpa değildir ki tüketim fazlası denize dökülebilsin ya da kara günde lazım olur umuduyla silolarda depolansın...Ev veya odada değildir ki lazım olmadığında kilitlenip bırakılıversin! Canlı bir yaratıktır o, insandır, kadındır...O fevkalade şaşırtıcı gücünü gösterecek dünyayı toplumun başına dar getirecek ve:
“Doğrusunu istersen, tahammül edemem asla
Rakiplerim yerken ben durup bakmaya... (*)
diyecektir.
İşte bu “tahammül edemem asla” neler neler yapacaktır....Yuvalar yıkacak, ocaklar söndürecek ve kinler meydana getirecektir.
İçgüdüyle kin elele verdiğinde vay insanlığın haline!
Aile hayatından mahrum bekar kadınlar, hiçbir konuda bunca zayıf olmayan erkekleri cezbe dip baştan çıkarabilmek için ellerinden geleni yapacaklardır. “Yerler çamur olunca filler de kayar” (*) derle ya; bu çamurun azı dahi o filin (erkek) kaymasına yeter...
Mesele bu kadarla bitecek midir? Elbette ki hayır! Şimdi sıra evli kadınlardadır; kocalarını onların aldattığını gören evli kadınlar intikam hırsına kapılacak ve eşlerinin izinden giderek onlar da kocalarını aldatmaya başlayacaktır....
Ve bir kısır döngü...
Sonuç ne olacaktır?
Sonuç, “Kienzy raporu” adıyla meşhur araştırma çalışmasında bir tek cümleyle özetlenmiştir:
“Amerikalı kadınlar ve erkekler, eşlerini aldatma konusunda bütün dünyayı geride bırakmışlardır.”
Görüldüğü gibi bu felaket sadece erkeklerin fesada sürüklenmesiyle bitmemekte, evli kadınları da uçurumun eşiğine sürüklemektedir.
KADININ ÇOKLUĞU KARŞISINDA GÖSTERİLEN TEPKİLER
Kadın nüfusunun erkeğe oranla daha fazla oluşu meselesi insanoğlunun hayatında ötedenler var olagelmiştir. Yegane fark, pek çok sosyal problemleri de beraberinde taşıyan meseleye insanların değişik yaklaşım tarzı ve tepkiler göstermiş olmasıdır. Takva ve iffet sahibi milletler, büyük semavi dinlerin önderliğinde, çok kadınlı evlilik yoluyla bu müşkülü çözmüş, mayaları takva ve iffetle bağdaşmayan kavimlerse bu meseleyi fuhşa alet etmişlerdir.
Ne doğuda var olan çok kadınlı evlilik İslam dininin ürünüdür, ne de batıda var olmaması Hıristiyanlığın eseridir....Zira çok kadınlı evlilik İslam öncesinde de doğuda mevcuttu ve doğu dinlerince caiz sayılmadaydı. Öte yandan Hıristiyanlık da çok kadınlı evliliğe menetmiş değildir. Bu mesele Hıristiyanlıkta değil, batılı milletlerde düğümleniyor.
Fuhuş yolunu izleyen milletler, çok kadınlı evlilik usulünü kabul eden milletlerden daha ziyade darbe indirmişlerdir tek eşli evliliğe...
“Muhammed (s.a.a) in” Hayatı” adlı kitabın yazarı Dr. Muhammed Hüseyin Heykel, çok kadınlı evlilikle ilgili Kur’an ayetlerini hatırlattıktan sonra şöyle diyor: “Bu ayetler, tek kadınla yetinmenin daha doğru olacağını belirterek”... Eğer aralarında adaletle hükmedemeyeceğinizden korkarsanız bir kadınla yetinin” buyurmakta ve hemen ardından da “Zaten onların arasında adaletle davranamazsınız”. demektedir. ancak bütün bunlara rağmen sosyal hayatta çok kadınlı evliliği gerektiren şartlar ve zaruretlerin de ortaya çıkabileceğini göz önünde bulundurarak “adaletle davranılması” şartıyla buna müsaade etmiştir. Nitekim kocalarını savaşta kaybederek dul kalan Müslüman kadınlara Hz. Muhammed(s.a.a) böyle davranıyordu. Milyonlarca insanın canını kaybedip çok sayıda kadının dul kalmasına sebebiyet veren savaşlar, ayaklanmalar ve benzeri hadiselerden sonra tek kadınlı evlilikle yetinmenin, istisna olarak ve “adaletle davranılması kaydıyla” caiz kabul edilen çok kadınlı evlilikten daha doğru olacağını kim söyleyebilir? Aynı şekilde batılılar, ikinci dünya savaşından sonra kağıt üzerinde ismen varolan “tek kadınla yetinme” kanununun pratikte de uygulanmış olduğunu iddia edebilirler mi?
ÇOK KADINLI EVLİLİĞİN SAKINCALARI
Evliliğin bütün mutluluk ve huzuru samimiyete, fedakarlığa, feragate, birlik ve beraberliğe bağlıdır. Çok kadınlı evlilik ise bütün bunları tehlikeye düşürür.
Kadınlar ve analı çocukların içinde bulunduğu tatsız durum bir yana, çok kadınlı evlilik bizzat erkek için son derece ağır ve ezici sorumluluklar getirmekte, buna yanaşan erkek aslında huzurlu ve şenlikli bir hayata veda etmektedir.
Birden fazla nikahlısı olup da içinde bulunduğu durumdan razı olan erkeklerin büyük çoğunluğu, aslında bu durumun getirdiği şer’i ve ahlaki Mesuliyetleri önemsemeyenlerdir. Eşlerinden birine ilgi gösterip diğerine lakayt kalan ve Kur’an-ı Kerimin tabiriyle onu “muallak bir vaziyette kendi haline bırakanlardır. Binaenaleyh bu tür şahısların adına “çok kadınlı evlilik” dedikleri şey gerçekte baştan sona adaletsizlik, zulüm ve sıkıntı dolu bir, “tek kadınlı evliliktir.”
Meşhur bir halk deyimi vardır: “Allah bir, hatun bir” derle.
Erkeklerin çoğu bu inancı taşımıştır, hala da çoğunluk bu inancı tasdık eder; huzurlu ve şenlikli bir evlilik hayatı ölçü alınacak ve meseleye şahsi ve ferdi açıdan bakılacak olursa bunun hakikaten pek yerinde ve doğru olduğu anlaşılır. Bütün erkekler için geçerli bir hakikattir bu.
Beraberinde getirdiği onca şer’i ve ahlaki mesuliyetleriyle birlikte yine de kadınlı evliliğin kendisi için iyi, rahat ve huzurluluk açısından lehine olacağını zanneden bir erkek aslında büyük bir yanılgı içindedir. Huzurlu ve rahat bir hayat açısından tek kadınlı evliliğin elbette ki tercih edileceği apaçık ortadadır.
Ancak....
Dostları ilə paylaş: |