İslam ve İrfan



Yüklə 1,49 Mb.
səhifə15/20
tarix06.09.2018
ölçüsü1,49 Mb.
#78391
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20

Mİ’RAC OLAYI


Rasulullah'ın Mekke'de olduğu bir zamanda bir gecede Mescid'ul Haram'dan Beyt'ul Mukaddes'teki Mescid'ul Aksa'ya oradan da göklere cismani ve ruhani bir seferi gerçekleştirdiği meselesi Sünni ve Şia arasında oldukça meşhur bir olaydır ve bu husustaki ayetler dışında menkul hadisler de tevatür derecesindedir. Bazılarının miraç olayını inkâra kalkıştığını görünce hakk talibi kimselere hakkı gösterebilmek için bu hususta da bir takım açıklamalarda bulunmayı gerekli gördük.

Tefsir-i Numune miraç meselesi hakkında (c.l2, s. 11-16) şöyle diyor: Rasulullah'ın Mekke'de iken Mescidül Haram'dan Mescidül Aksa'ya oradan da göklere yükseldiği meselesi İslam alimleri arasında kesin bir meseledir. Rasulullah bu seferi esnasında Allah'ın azametinin eserlerini müşahede etmiş ve aynı gece Mekke'ye dönmüştür. Hakeza bu seferin cismani ve ruhani bir sefer olduğu hususunda da hiç şüphe yoktur.

Ama ilginç bir mesele olduğundan bazıları bunu tevcih etmeye kalkışmış ve ruhani bir sefer olduğunu iddia etmişlerdir. Dolayısıyla da bu olayı bir rüya veya mükaşefe derecesine indirgemişlerdir. Evvela bu konu Kur'an'ın zahirine muhaliftir. Zira ayetlerin zahiri, bunun cismani bir sefer olduğuna delalet etmektedir. Kur'an surelerinin ikisinde bu meseleye işaret edilmiştir:

Necm suresinde ise 13. ila 18. ayetlerde semavi miraca işaret edilmiştir: "Yemin olsun! Onu (Cebrail'i kendi şekliyle) bir daha gördü sidre-i münteha'nın yanındadır. O dem ki sidre'yi bürüyen bürüyordu. Göz ne şaştı ne de haddini aştı. Yemin olsun peygamber Rabbinin en büyük ayetlerinden bazılarını gördü."

Bu ayetler miraç olayını ve de bu seferin uykuda değil uyanıkken gerçekleştiğini beyan ediyor.

Hadis açısından da bu hususta birçok rivayetler yer almıştır ki İslam alimlerinin birçoğu tevatür ve şöhretini tasdik etmişlerdir.

Örneğin Şeyh Tusi "Tıbyan" tefsirinde mezkûr ayetin altında şöyle demektedir: Şia alimlerinin tümü inanmaktadırlar ki Rasulullah Mekke'den Beyt'ul Mukaddes'e oradan da göklere yükseldi. Orada uyanık bir halde Allah'ın ayetlerini müşahade etti.

Allame Taberi de Mecme'ul Beyan tefsirinde şöyle diyor: Meşhur olduğu üzere Allah-u Teâlâ Rasulullah'ı uyanık bir halde göklere yükseltti. Çoğu müfessirlerin görüşü de budur.

Merhum Meclisi de bu hususta şöyle diyor:

"Rasulullah'ın Mescid'ül Haram'dan Mescid'ul Aksa'ya oradan da göklere sefer etmesi Sünni-Şii kaynaklarda yer alan mütevatir hadislerde de yer almıştır. Dolayısıyla Rasulullah'ın rüyada ve ruhani bir şekilde bu seferi gerçekleştirdiklerini iddia edenler yakin zayıflığı ve bilgisizlik içindedirler. Zira bu husustaki hadisleri bir araya toplamaya kalkışsak büyük bir eser vücuda gelir.

Çağdaş alimlerden Ezher bilginlerinden ve Tac kitabının yazarı olan Mansur Ali Nasıf bu konu ile ilgili hadisleri bu kitabında bir araya toplamıştır.

Fahru Razi bu hususta bir takım akli istidlallerde bulunduktan sonra şöyle diyor:

Miraç olayı hakkındaki hadisler mütevatir ve meşhur olup sahih Ehl-i Sünnet kitaplarında da yer almıştır. Bu hadislerin hepsi Rasulullah'ın Mekke'den Beyt'ül Mukaddes'e oradan da göklere yükseldiğine delalet etmektedir.

Bağnaz bir Vahhabi olan Şeyh Abdulaziz b. Abdullah bile bu konuda şöyle diyor; "Şüphesiz ki İsra ve miraç olayı Rasulullah'ın makamının yüceliğine ve risaletinin doğruluğuna delalet eden büyük bir nişanedir, Rasulullah'ın göklere sefer ettiğini beyan eden rivayetler mütevatirdir. Elbette ki miraç olayını anlatan hadisler arasında zayıf ve mevzu hadisler de vardır. Bu yüzden merhum Tabersi bu husustaki hadisleri dörde ayırmıştır:



  1. Mütevatir hadisler

  2. Kabul edilmesinin akli bir sakıncası olmayan hadisler.

  3. Tevcih edilebilir hadisler

  4. Akıl ve İslami ölçülere uymayan hadisler.

Elbette ki Miraç olayının vuku tarihinde İslam alimleri ihtilaf etmiştir."

Velhasıl miraç olayı Sünni-Şii alimleri arasında mütevatir hadislere dayanan kesin bir olaydır. Bunu inkâr eden kimse kesinlikle delalet içindedir. Elbette ki "Ben tüm tefsirlerin aksine şöyle diyorum" cesaretini gösterenlerin hastalığının sadece bir rivayetin "Mütevatir olup olmadığı değildir. Onların hastalığı kalbi ve manevi bir hastalıktır ki Allah'ın hidayeti ile de yakından ilgilidir.

Allah'ın sapmışları hidayete erdirmeyeceği de kesin bilinen bir şeydir. İnsan bile "yolumu kaybettim" diyene yol gösterir. Yolunu kaybettiği halde "bana karışmayın" diyen mütekebbir bir insan için yapılabilecek hiçbir şey yoktur. Hz. Fatıma (A) gibi dünya kadınlarının efendisi olan bir insana "şımarık, namazını bile doğru, dürüst kılmazdı" diyen delalet ehline ne demek gerekir bilemiyoruz gerçekten?

Rasulullah'ın eşine "Aişe çok akıllı biriydi. Ben bu kadına bitiyorum" diyebilecek kadar sapık, ciddiyetsiz, hayadan mahrum şöhret düşkünü bir insan için ilmi ve fikri müdahalede bulunmanın hiçbir faydasının olmayacağını biz de biliyoruz. Ama biz henüz hidayete ermesi ümid edilen kalplerin olacağını da bildiğimiz için bütün bu söylenenleri yazdık.

Ey aldatılmış gençler artık kendinize gelin. Daha ne zamana kadar bu sapıkların peşinde koşup duracaksınız? Rasulullah'ın "Fatıma benim bir parçamdır. Onu üzen beni de üzer. Beni üzen de Allah'ı üzer." diye buyurmamış mıydı? Hz. Fatıma gibi muhterem bir insana bile dil uzatan bu sapıklarla yarın kıyamette birlikte olmaktan korkmuyor musunuz? Bunların Salman Rüşdi ve Aziz Nesin'den farkı nedir? Hatta bunlar daha da tehlikelidir? Zira Aziz Nesin hiç olmazsa ateist olduğunu söylüyor.

Bunlar ise İslam adına, Kur'an adına tüm mukaddesat ve maneviyata saldırıyorlar. Bazı aldatılmış saf gençler de muvahittlik adına radikallik adına manevi değerlerinden ödün veriyorlar. Allah'ım ne olacak bu halimiz? Bu musibetleri kime şikâyet etmeliyiz? Kimlerden meded umalım? Artık bu sapıklar Hz. Fatıma'ya bile dil uzatıyorlar. Peygamber'in eşleri hakkında edepsizce laflar ediyorlar. Allah'ım sen İslam'a acı, sen Müslümanlara rahmet et. Artık senden başka bir dayanağımız yok. Sadece sana şikâyette bulunuyor ve senden yardım diliyoruz. Yardım dileyenlerin kimsesizlerin ve yeryüzünde mustazaf kılınanların yegâne yardımcısı sensin. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.



Yüklə 1,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin