İslam'da evliLİk ve cinsel sorunlar



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə32/50
tarix30.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#64275
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   50

HZ. MİKDAD'IN EVLİLİĞİ


Islâm'ın ilk dönemlerinde, Müslümanlar arasında evliliğe mani olan en önemli etkenler arasında makam ve servet geliyordu. Müslümanlar sahip oldukları servet

1-Funı-uKâfî, c.5, s. 340-344. 226

ve kabi-le üstünlüğünden dolayı, kızlarını fakir ve zaval-hlara vermezlerdi. Bu yiizden Resul-i Ekrem (s.a.a) cahiliye devrindeki bu yanlış hareketin Islam dunyasm-da yaygınlaşmaması için bazı yöntemlere başvurmuş-lar, bazen zengini fakire, bazen de zenciyi beyaza ni-kâhlamışlardı.

Zübeyr'in amcasının kızı Zübaa'yı, Yemenli bir zenci olan Mikdad ile evlendirmişler, sonra da şöyle buyur-muşlardı: "Ben halkin nikâh işlerini zorlaştırmamala-n, takva ve imam ölçü tutmalan, din ve imanm oldu-ğu yerde servet, kiyafet ve kabile üstünlüklerini ğö-zetmemeleri için, Zübaa'yı Mikdad ile evlendirdim."1

Imam Sadık (a.s) Mikdad'ın makamı hususunda şöyle buyurmuşlardı: "Mikdad'ın yeri, 'Kur'ân' kelime-sindeki Elifğibidir, hiçbir şey ona yapışmaz."2

HZ. FATIMA'NIN (S.A) EVLİLİĞİ


Hz. Fatima (s.a)'nm AM (a.s) ile yapmış oldukları ev-lilik turn Müslümanlar, özellikle de Ehlibeyt Imamlan-nın takipçileri olan Şia camiası için eşsiz bir ölçüdür. Mezhebiyle, mektebiyle göstermiş oldukları fuller ve hadisleriyle Islam ailesi için bir kilavuz olan masumla-rm turn davranışları yanında, evlilik üzerine açık bir

1- El-Â'lam, c.8, s. 208 (Ziibaa beyaz derili olup Resul-i Ekrem-'in izniyle siyah derili Mikdad ile evlenmişti.

2- Erusi Tevellüd-i Cedid, Merhum Üstad Mustafa Zamani s. 143.

227


numune olan güzelim amelleri de örnek alınmalı, hatta uygulanmalıdır.

Bu konuda hep birlikte on dört asir oncesine gide-cek, Resul-i Ekrem'in rızası, yiice Allah'm mukaddes emri gereğince gerçekleşen iki nurun (Hz. AM (a.s) ile Hz. Fatima (s.a)'nın) mübarek eviiliklerini hep birlikte az da olsa, tasavvur etmeye çalışacağız.

Peygamber kızı Fatima (s.a), asrın seçkin kızların-dandi. Baba ve annesi Kureyş kabilesinin şeref yönün-den en faziletli ve en asil ailesiydi. Fatima, zahirî giizel-liği ve ma-nevî üstünlüğünün yanında güzel ahlâkı, de-ğerli babasından almış; insaniyetin en üstün derece ve değerleriyle süslenmişti. Resul-i Ekrem'in yiicelik ve azameti, halk arasmda git gide anlaşılıyordu. Işte bu yüzden aziz kızı Hz. Fatima (s.a) Kureyş büyüklerinin ve servet sahiplerinin dikkatini çekiyordu.

Ancak Resul-i Ekrem bu mevzunun hiçbir yerde ko-nuşulmamasını istiyor, görücülüğe gelen şahıslara da olumlu cevap vermiyordu. Bu yüzden Fatıma'yı isteme-ye gelen-ler, evden aynldiklannda Resul-i Ekrem'in on-lara öfkelendiğini zannederlerdi.1

Resul-i Ekrem (s.a.a) Fatima (s.a)'yi AM (a.s) için bekletmedeydi. Üstelik, böyle bir teklifin bizzat AM (a.s) tarafından sunulmasını istiyordu. Bu yüce şahıs, yüce

l-Keşful-Gumme, c.l, s. 353. 228

Allah tarafmdan nuru nurla nikâhlandırmakla görev-lendirilmişti çünkü.

Bir ara Ebubekir de Resul-i Ekrem'in huzuruna va-rıp; "Kızınız Fatima'yi benimie eviendirmeniz mümkün müdür?" diye sormuştu da, Allah Result) bu işten razı olmadığını belirtmek için; "Ben bu konuda Allah'ın em-rini beklemekteyim!" şeklinde cevap vermişti.1

Dahası, Ebu Bekir bu işten ümidini keserek geri döndü. 0 sırada Ömer'le karşılaştı. Fatima'yi istediğini, yalnız Resul-i Ekrem'in olumlu cevap vermediğini ona da aktardı. Ömer; "Resulullah kızını sana vermek iste-mediğinden seni reddetmiştir." dedi.

Bir vakit Ömer de Hz. Fatıma (s.a)'yla evlenmek arzusuna kapılmış, bu maksatla Resulullah'ın huzuruna varmıştı. Resul-i Ekrem ona da; "Fatıma henüz küçüktür, kocasını ise Allah belirleyecektir!" şeklinde buyurmuşlar, böylece Ömer'i de reddetmiş-lerdBu iki arkadaş aldıkları cevaba dayanamamışlar, sık sık Resul-i Ekrem'in huzuruna vararak kızlarıyla ev-lenme tekliflerinde bulunmuşlardı. Oysa Resul-i Ek-rem'den gelen cevap hiç değişmiyordu.

1- Elimizde mevcut bulunan bazi rivayetlerde de Resul-i Ekrem'in yine bu manaya yakin, Hz. Fatima'yi istemeye gelenlere şöyle cevap verdikleri de nakledilir. "Fatima'nm işi Allah'a kalmıştır." (Allah-'ıyla kendi arasindadir.) Bu konuda turn tarih kitaplanna bakabilirsi-niz.

229


Bu arada Arap kavimleri arasında malca çok büyük servete sahip Abdurrahman b. Avf ile, yine Osman b. Af-fan da hep birlikte Resul-i Ekrem'in huzuruna var-mış, Fatıma (s.a)'yı kendilerine istemişlerdi.

Abdurrahman; "Ey Allah'm Resulü, demişti, eğer kı-zınız Fatıma'yı benimle evlendirirseniz, yiikleri en paha-h kumaşlarla dolu, mavi gözlü yüz kırmızı deve ile on bin dirhem vermeye hazmm size!"

Osman ise; "Ben de aymsim vermeye hazinm, dedi. Üstelik ben Abdurrahman'dan daha üstünüm de. Zira, ondan önce Müslüman olmuşum ben!"

Resul-i Ekrem pek öfkelenmişti. Mai ve servette gözleri olmadığını, evlenme ve evlendirme meselesinin ticaret meselesi gibi alış verişe benzetilmesinin yanlış olduğunu ve kısacası, maddeden öteye her işte mâne-viyatın önde geldiğini belirtmek için yerden bir avuç do-lusu toprak alarak Abdurrahman'a doğru serptiler. Sonra da; "Siz, dedi, beni maddeperest mi sandmiz? Benim yanimda servetinizle iftihar mi ediyorsunuz ve yine siz; para karşılığında kızımı sizinle evlendireceğimi mi saniyorsunuz?"

Abdurrahman ve Osman, Resul-i Ekrem'in vermiş olduğu cevap karşısında üzülerek dışarı çıkmışlar, Fatıma'yı mânâ bakımından en üstün şahsiyetle evlen-dirmek istediğini anlamışlar, yüce şahsın para, mal, ve servette gözü olmadığını pek yakından müşahede etmişlerdi.

230

Ali (a.s)'a Yapılan Öneri


Ashap az da olsa Resul-i Ekrem'in Fatıma'yı Ali'ye nikâhlamak istediğini anlamışlardı. Oysa ki bunlara ragmen, AM (a.s)'dan da heniiz herhangi bir teklif gelmemişti.

Bir ara Maaz oğlu Sa'd, Ebu Bekir, Ömer ve bazilan mescitte oturmuş konuşuyorlardı. Fatıma'dan söz edil-di. Ebu Bekir; "Uzun süredir," diye başladı sözüne. "Araplar arasında eşraftan ve şahsiyet sahiplerinden Fatıma'yı isteyen çıktıysa da Resul-i Ekrem onlarm tek-liflerini reddetmede diretiyor, cevaben de Fatima'nm eşinin tayini Allah'iyla kendi arasmdadir, diyor. Fakat AM b. Ebu Talip'den de şimdiye kadar bir teklif görül-memiştir. Sanırım, fakirlik önünü almış olsa gerek. Allah ve Resulünün Fatıma'yı, AM için beklettigi de benim yanımda açıktır..."

Ebu Bekir sözlerini tamamladıktan sonra, Sa'd ve Ömer'e dönerek; "Haydin, dedi hep birlikte Ali'nin yam-na varahm, durumu ona da açıklayahm. Eğer evlen-mekte gönlü olur da fakirlikten dolayi riza gostermezse yardimda bulunahm!" Maaz oğlu Sa'd bu teklifi pek beğenip ayağa kalktı, Ebu Bekir'i bu yolda teşvik etti.

Rivayetin geri kalan kismim Salman-i Farisî şöyle anlatır: Ömer, Ebu Bekir ve Maaz oğlu Sa'd bu maksat-la mescitten ayrilip AM (a.s)'i aramaya koyuldular. Onu evde bulamadılar. Birinin hurmahğında deveyle su çe-

231

kip hurma ağaçlarını sulamakta olduğunu öğrendikle-rinde oraya gittiler. Ali (a.s) onları görüp:



— Nereden ve niçin geliyorsunuz? diye sordu. Ebu Bekir:

— Ey Ali, sen, maneviyatta kemala ermiş en üstün zatsm. Durumunu ve Resul-i Ekrem'in sana olan ilgisini de pekâla biliyorsundur. Ve yine şu, senin için açıktır ki, Araplar arasında eşraftan ve şahsiyet sahiplerinden hemen hemen herkes Fatıma (s.a)'yı istemiş, ancak Resul-i Ekrem bunlardan hiçbirisini kabul etmemiştir. O'nun için Fatıma-nın eşini Allah tayin edecektir, de-miştir. Sanırım Allah ve Resulü Fatıma'yı senin için bekletmedeler. Zira senden başka kimsenin böyle bir zevceye liyakati da yoktur. Yalnız bizim için anlaşılma-yan bir mesele vardır; acaba sizin böylesine hayırlı bir işte ihmalkârlık edişinizin sebebi nedir?

Ali (a.s) bunca sözü işittiğinde mübarek gözünden yaşlar akıttı. Sonra doğruldu ve dei:

— Ey Ebu Bekir, gaflet içerisinde olduğum bir ko-nuda beni uyardın. Allah'a yeminler olsun, gerçekten de Fatıma, istenilmeye lâyık bir makamdadır...1



Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin