NİÇİN EVLİLİK?
Acaba Islam dini evlilik üzerinde neden bu kadar önemle durmakta, evliliği ve evlileri faziletli bil-mekte, bekârlığı ve bekârları kınamaktadır? Yüce Islam dinine hangi açıdan bakılırsa bakılsın, tarn ve her yönüyle noksansız bir dindir. Dolayısıyla, ev-liliğin sebep ve nedenlerini birkaç konuyla sınırlamak, belli bir boyut kazandırmak, elbette ki yanlış bir görüş ve yanlış bir davranış olacaktır. Çünkü evlilik, yalnızca tek bina üzerine kurulmamıştır. Ancak konunun biraz da olsa açıklığa kavuşması için, konuyla ilgili ayet ve hadislerden yararlanarak birtakım sebepler öne sürü-lebilir.
Her şeyden önce evlilik, insanın fıtrî isteklerinden doğan tabii bir ihtiyaçtır. Islâm dini muhakkak ki diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda da fıtratın gereksinim-lerini göz önünde bulundurmuştur. Ancak bu isteğe, doğru bir şekilde cevap verilmesi ve amaçlanan hedefe varılması için bazı şeyler hedef alınmalıdır.
26
A)TOPLUM DÜZENİ:
Gerçekten evlilik, insanı her türlü zorluklara karşı etkin hâle getiren temel bir kuraldır diyebiliriz. Sığına-cak yeri olmayan müdafaasız kimselere sığınacak bir müessese, yani iyi bir yuva ve aile ortamı hazırlar.
Gerek kız, gerekse erkek olsun iki karşı cins, bekâr-lık dönemlerinde hayatın yardımlaşma, dayanışma ve sorumluluk hissetme gibi zor yaşam şartlarını yerine getirmekten acizdirler. Kendileri ve insanlığın geleceği için fazla sorumluluk duymadıkları gibi evlendikten sonra aile ve toplum içerisindeki ortak yaşam koşulla-rına itaat etmeleri de bir hayli zordur. Ancak evliliğin vermiş olduğu tecrübeler sayesinde kişi büyük bir sorumluluk hissedecek, toplumun geleceği için birçok fi-kirler öne sürecektir. Bu nedenledir ki, genelde evli in-sanlar bekârlara nazaran daha olgun, daha aydın gö-rüşlü ve toplum için daha fazla sorumluluk hisseden kimseler olarak karşımıza çıkarlar. Işte toplumu refah ve düzene sokan da bu yoğun tecrübelerdir.
B) NESLİN DEVAMI:
Kadın ve erkeğin ilişkileri sonucu dünyaya gelen çocuklar ve daha gelecek nice nesiller evliliğin en güzel semerelerindendir. Çocuk sayesinde her anne ve ba-banın bir-birlerine karşı duydukları sevgi ve saygı daha da artar, aile temeli sağlamlaşır.
27
Diğer bir açıdan, yüce Allah, insan neslini bu evlilik vesilesiyle pak ve temiz kılmıştır. Yüce Allah böyle fıtri bir duyguyu bizlere bahşederek "insanlık makamına" yakışır bir şekilde çoğalmamızı ve bunun devamlılığını sağlamıştır. Zira evlilik dışı ilişkilerin tüm toplumlarda, özellikle de uygar(!) batı ve diğer gayrı Islâmî ülkelerde çirkin sonuçlara sebep olduğu gizlenmesi mümkün olmayan açık bir delildir. Gayri Islâmî ülkelerde evlilik ve evlilik dışı ilişkiler genelde sırf iki karşı cinsin nefsi isteklerini tatmin etmek istemelerinden dolayı gerçek-leşmektedir. Dolayısıy-la bu tür kimseler, kutsal ve manevî değerlerden tamamen yoksun, evlilikten umu-lan fayda ve semerelerden mahrum kimselerdir.
Bu gibi çirkin ilişkilere giren kadınlar, "kürtaj" yapa-rak doğacak nesli birkaç dakikalık zevk için kendi elle-riyle katletmektedirler. Kürtaja baş vuramayan kadın-lar ise doğan çocuğu gayri meşru olarak dünyaya ge-tirdiklerinden baba sevgisinden yoksun yavru, zamanla cismi ve ruhi hastalıklara duçar olacak, toplum içeri-sinde ezilecek veya eziklik hissedecektir. Dolayısıyla gayri meşru yollarla çoğalan yeni nesiller de ileride gayri meşru ilişkilere girecek, böylece nesiller meçhul kılınacaktır.
Neslin kirli ve meçhul oluşu o toplumun kültürel düzeyi düşük, sapık ve namussuz oluşunun açık bir göstergesidir. Zaten Islâmî bir toplumda dahi olsa gayri meşru yollarla dünyaya gelen bir çocuk, alnındaki kara
28
damgasiyla kendini sürekli eziklik ve aşağılık duygusu içerisinde, kapkara bir zindandaymış gibi hisseder. Işte yüce Allah, bu gibi iğrenç olayların meydana gelmeme-si için; "Bunda düşünen topluluk için deliller vardır." bu-yurmakla bun-ları kastetmiş olsa gerek...
C) CİNSÎ İSTEKLERİ TATMİN ETME:
Insanda cinsî istek ve duygular belli bir zaman son-ra son haddine ulaşır. Gün geçtikçe artış kaydeden ve insam hizla bu duyguya iten "cinsel istek" oldukça kuv-vetlidir. Işte insan böyle bir ortamda diğer cinse karşı aşırı derecede ihtiyaç duyar. Durum böyleyken aynı ortamda bulunan bir Müslüman'ın edindiği hedef, nefsi istek ve arzulanm meşru yollarla tatmin etmek, haram ve sapıklığa müptela olmamaktır. Bu duygu, her iki ta-rafta da aynıdır. Genelde böyle durumlarda evlilikten kaçınan kimselerin evlenmeyişlerinden dolayı ruhi ve cismi hastalıklara duçar oldukları da bir gerçektir.
PEYGAMBERİN SÜNNETİNE UYMAK
Her Müslüman erkek ve kadın inançta ve ibadette olduğu gibi, muaşeret âdâbında da yani, evlenmede ve aile içerisindeki yaşayışlarında da Peygamber efendi-mizin sunnetlerini ve O'nun her türlü günahlardan pâk olan Ehlibeytinin güzel ahlâk ve âdetlerini örnek edine-rek onlara uymaya çalışır. Malumdur ki Cenabı Hak, sevgili peygamberimizi ve Ehlibeyti'ni bizlere güzel ah-
29
lâkı öğretmek için göndermiş, onları sevmiş, en yüksek bir fıtratta yaratmış, bütün beşeriyeti hakikat nuruyla nurlandırmak için onları görevlendirmiştir.
Resul-i Ekrem (s.a.a), bu konuda şöyle buyurmuş-tur:
"Ben ancak, ğüzel ahlâkı tamamlamak için ğön-derildim.n±
Hiç şüphe yok ki insanın dünya ve ahiret saadeti, refah ve huzuru, yalnızca yüce Allah'ın Resulünü ve o-nun Ehlibeyti'ni sevmek ve dolayisiyla güzel ahlâklarını örnek almak, yasakladıkları şeylerden sakınmak ve tüm bunları âdet hâline getirmekle mümkün olabilir. Zira yüce Allah Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
"...Ve Peygamber size ne verdiyse onu aim ve size neyi yasakladiysa ondan sakinin ve Allah'tan korkun. Şüphe yok ki Allah'ın azabı şiddetlidir."2
"De ki: Eğer Allah'i seviyorsamz bana uyun, ki Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı örtsün."3
"Andolsun ki Allah'm Resulünde sizin için uyula-cak en güzel bir ornek var. 0, size en güzel bir numu-ne ve Allah'tan mükâfat umana ve ahiret gününde mükâfat umana ve Allah'i çok çok anana da en giizel bir örnektir."4
1- Sefinet'ul-Bihar, Hulk maddesi.
2-Haşr/7.
3-Âl-iİmran/31.
4-Ahzâb/21.
30
Selman-ı Farisî, Ebuzer-i Gaffarî, Mikdad, Bilal Ha-beşî, Ammar b. Yasir gibi sahabelerin Resul-i Ekrem'e vahyolan emirlere itaat ettikleri, onu ve Ehlibeyti'ni sev-dikleri ve onlann siinnetlerine amel ederek Islam yolunda canlanm feda ettikleri gibi, Müslümanlar da Ehlibeyt'e, kitap ve siinnete sanlmah ve bu yolda ihlâsla amel edip, davranmalan gerekir.
Ama ne yazık ki bugün, birçok Müslüman Islam dininin güzel emirlerini bırakıp, yabancı milletlerin kötü ve iğrenç kültürlerini almış ve "bu bir zarurettir, zama-nm gereksinimlerindendir" diyerek hareket eder hâle gelmiştir. Insana insan olduğunu hatırlatan güzel ilâhî kanun ve nebevî sünnetleri beğenmez, onu yapanları da ayıplar olmuşlardır. Işte böyle kimseler imanları za-afa uğramış; basiretleri kapanmış; hakkı ve hakikati görmeyen, öleceğini ve ölümden sonra başına nelerin geleceğini düşünmeyen vurdumduymaz, zavallı kimse-lerdir.
Evliliğin bütün peygamberlerin, özellikle de Islam Pey-gamberinin sünnetlerinden ve önemle üzerinde durduğu konulardan biri olduğunda hiçbir Müslüman şüphe etmez. Konuyla ilgili hadislerin bazılarını "Evlili-ğin Faziletleri" başlığı altında zikredeceğiz.
Dostları ilə paylaş: |