İslam'da mükemmel insan


Kur’an’da İyİlİk Ve Özverİye Davet Eder



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə33/59
tarix05.01.2022
ölçüsü1,03 Mb.
#66203
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   59

Kur’an’da İyİlİk Ve Özverİye Davet Eder


Şimdi bu okulun değerlendirmesine gelelim. İnsanlara iyilik ve ihsanda bulunmanın islam nazarında insani bir değer olduğu şüphesiz. İnsanların kaygısını sinesinde taşımak ve onlara hizmeti vazife telakki etmek elbette ki islam nazarında bir kemal ve olgunluktur, ve pek yüce bir kıymet ve değer taşır. Ama islam bunun saltlaştırılıp tekelleştirilmesine karşıdır. Bunu biraz açalım şimdi:

Kur’an’ı kerim şöyle buyurur:”Şüphe yok ki Allah adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder, fahşadan -insana yakışmayan bütün çirkin ve hayasızca amellerden- kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz” (Nahl,90)

Görüldüğü gibi, Allah Teala (c.c) müslümanları adalete çağırmaktadır. Adalet, insanların hak ve hukukuna riayet edip kimsenin hakkını çiğnememektedir. Ayrıca ihsanda bulunmak da emredilir ki, sosyal açıdan değil de, ahlâkî açıdan bakıldığında adaletten de üstün bir ameldir ihsan. Allah Teala, sadece insanların haklarını çiğnemeyin demiyor, aynı zamanda kendi meşru haklarınızdan feragatte bulunarak insanlara iyilikte de bulunun diye emrediyor.

Feragatte bulunmak, Kur’an’ın emirlerindendir; feragat fedakarlık ve özveri demektir, başkasını kendisine yeğlemek demektir; kendi ihtiyacı olduğu halde başkasının ihtiyacını gidermeyi tercih etmektir. Feragat ve özveri, insanlığın en görkemli tavırlarından biridir ve Kur’an’da da fevkalâde örülen bir davranıştır. Nitekim Mekke’de hicret eden muhacirleri kendilerine yeğleyen Medineli ensar hakkında Kur’an şöyle buyurur: “... kendilerinde bir açık-ihtiyaç- olsa bile -kardeşlerini- öz nefislerine tercih ederler “(Haşr, 9) veya bir başka yerde, adına “Hel Etâ” da denilen “İnsan” veya “Dahr” Suresi’nde Hz. İmanın Ali (a.s) Hz. Fâtime-i Zehra-ı Merziyye (a.s), Hasaneyn aleyhimesselam ve tüm Ehl-i Beyt aleyhimusselamın yaptığı muazzam feragat karşısında onları fevkalâde överek şöyle buyurmaktadır: “Kendileri pek ihtiyaç duydukları halde, yemeklerini yoksul, yetime ve esire yedirirler de “biz size ancak Allah’ın rızası için yedirmedeyiz, sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür!” (İnsan, 8 ve 9. ayetler) Bu ayetin nüzul sebebini bütün müslümanlar duymuştur. Hasaneyn’ın (a.s) hastalanması üzerine Hz. Ali’yle (a.s) Hz. Fatime Zehra (a.s) üç gün oruç adağında bulunur ve adaklarını yerine getirirler. Hz. Ali (a.s) çalışıp biraz Arapça getirir, Hz. Zehra (a.s) bundan ekmek pişirir. İftar sırasında bir miskin -fakir- kapıyı çalar, ekmeklerini ona verirler. Diğer iki gecede de bir yetim ve bir esir kapıyı çalar ve yegane iftarlıkları olan ekmeklerini onara verirler, ki bunun üzerine yukarıda ki ayetler nazil olmuştur.

Kısacası mesele ihsan ve feragatte bulunmak, özveri taşımaktır. İslam tarihi bu tür ferâgat ve fedakarlık örnekleriyle doludur.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin