İslam'da mükemmel insan



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə35/59
tarix05.01.2022
ölçüsü1,03 Mb.
#66203
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   59

BATIDA İnsanÎ Duygular


Daha önceki bahislerimde doğulu ve batılı tiplerin ruhi yapısına değinmiş ve batılıların genellikle katı kalpli olduklarını vurgulamıştı. Bizzat batılılar da bunu itiraf etmekte; sevecenlik, samimiyet, içtenlik ve fedakarlık gibi tavırları “doğulu olmanın özelliği” olarak tanımlamaktadırlar. Hatta ebeveynin kendi evlatlarına, evladın ebeveynine, kardeşlerin yekdiğerine karşı sevgi duyduğu çok az görülür onlarda. Doğulular da bunun farkına varmış olacak ki “insanî duygular sadece doğuda var batıdaki yaşam çok ruhsuz ve kupkuru! Orada kendi aralarında adalet vardır, sosyal adalet -başkaları için değil, kendi aralarında- vardır; ama Feragat, ihsanda bulunma ve benzeri şeylerden eser yoktur orada!

Dostlardan biri anlatırdı; mide ameliyatı için Avusturya’ya gitmiş, oğlu da orada tahsil ediyor. “Ameliyattan sonra nekaihat devresi tamamlanınca oğlumla bir lokantaya gittik, bana çay- kahve ısmarlamakta, etrafımda fırıl-fırıl dönmekteydi, yakın masalardan birindeki bir karı-kocanın dikkatle bizi izlediğini farkettim” diyor, “Oğlum yanlarında geçerken ona bir şeyler söylediler, döndüğünde ne konuştuklarını sordum. Oğlumdan benim kim olduğumu, niçin bana bunca hizmet ettiğini sormuşlar. babası olduğumu söyleyince “olabilir” demişler, “babana bunca hizmet niye?!” Oğlum onların mantığıyla cevap verebilmek için “ben burada onun gönderdiği parayla okuyorum, o para göndermezse halim ne olur?!” demiş, onlar pek şaşırarak” Yani çalışıp kazandığı parayı sana mı veriyor halâ?!” diye sormuşlar, oğlum olumlu cevap vermiş, bu yüzden acayip mahluklar görüyormuşçasına hayretle bizi seyrediyorlardı oradan, derken, dayanamayıp bizim masaya geldiler. “Bizim de bir oğlumuz var, yıllardır yurt dışında okuyor, şöyledir.” dediler (tabi oğlum daha sonra onların hiç evlatları olmadığını ve bunu yalan olduğunu öğrendi) Otuz yıl önce birbirleriyle tanışıp nişanlanmışlar, biraz birbirimizi tanıyalım, sonra evleniriz demişler ve 30 yıldır bir türlü evlenmeye fırsat bulamamışlar!

Merhum Ayetullah Brucerdi’nin Almanya’ya gönderdiği rahmetli Muhakkıkî Bey çok ilginç bir olay anlatır, şöyle derdi: Bizim zamanımızda orada müslüman olanlar arasında bir profesör de vardı. Bilgili ve araştırmacı bir insandı, sık-sık muaşeretimiz vardı kendisiyle. Ömrünün son yıllarında kansere yakalandı, hasta hanede yatıyordu. Oranın Müslümanlarıyla kendisini ziyarete gittiğimiz bir gün bize içini döküverdi, “hastalığımın ilk günleri kanser teşhisinde bulundular “dedi”, Karımla oğlum gelip “madem ki kansersin, öleceksin demektir hadi bize eyvallah” deyip gittiler! Adamcağızı o hasta haliyle orada bırakıp gidiyorlar! Profesörün kimsesi olmadığından sık-sık kendisini ziyarete giderdik. Bir gün hasta haneden öldüğünü haber verdiler. Cenazesini almaya gittik. oğlu da gelmişti. Biz “hiç olmazsa babasının cenazesine gelmiş” diye düşünürken, o gidip cenazeyi hasta hanenin kadura bölümüne satmış, parasını alıp gitmeyi bekliyor!!

Maksadım burada gerçek hayat hikayeleri anlatmak değil, evet, batılıların duygu fakiri olduklarında hiç şüphe yok! Asıl üzerinde durmak istediğim şey, bizim de adını “duygu” dediğimiz bir çok şeyin aslında duygu olmadığı, gerçekte çoğu bencilikleri de duygusallık ve insanlık etlakki etme hatasına kapıldığımızdır.



Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin