3997/3- Yeniçeri Ocağı’na Hristiyan çocukların devşirilmesi 1646’dan sonra azalmış ve buna mukabil Türkler ve diğer müslümanlardan da Acemi Ocağı’na efrad alınmaya başlanmıştır. Böylece Ocakta 18. ve 19.yy.da büyük çoğunluğu bunlar almışlardır. Yeniçeriler 16. asır ortalarına kadar emekli oluncaya kadar evlenmeleri, şehirde oturmaları yasaktı. Kışlalarında yaşarlardı. Sultan I.Selim zamanında Yeniçeri emekdarına bahşedilen evlenme hakkı tedricen genişletilmiş; yetim kalan çocuklar da kul-oğul adıyla Acemi Ocağı’na alınmaya başlanmıştır.
Yeniçerilerin mevcudu devamlı değişiklik arzetmiştir. Kuruluş yıllarında bin kişi civarında olan Ocak, sonraki yıllarda ihtiyaca göre artmıştır. Çok defa birkaç on bin civarında kalmış, nadiren yüzbin veya daha fazla sayıya ulaştığı olmuştur.
Yeniçeri Ocağı, Osmanlı askerî kuvvetleri içinde hiç bir zaman büyük bir yekûn tutmamıştır. Buna rağmen şöhret kazanmasının sebebleri; hazarda ve seferde padişahın maiyetinde olmaları, Hristiyan ailelerden devşirme yolu ile alınmaları sebebiyle yabancı tarihçiler, yazar ve siyasîlerin çok alâka göstermeleri, istidad ve kabiliyetlerine göre devlet idaresinde en yüksek makamlara kadar gelebilmeleri, padişahların hal’ ve cülûslarında mühim rol almaları, bir takım isyanlara karışmalarıdır.
3997/4- Yeniçeri Ocağı kuruluşundan 16. asır ortalarına kadar disiplinli ve itaatkâr bir teşkilat iken, bu durum tedricî olarak çeşitli sebeplerle bozulmaya başlamıştır. Zamanla işe yaramaz ve hatta zararlı bir teşkilat haline gelmiştir. Zaman zaman teşebbüs edilen ıslah çalışmaları netice vermemiş, çok defa devletin başına dert olmuştur. Zamanla liyakat yerine, iltimas ile İstanbul ve taşrada ocağa kayıtlar yapılmış, askerî talim ve tedris ihmal edilmiş, nizam bozulmuştur. Yeniçeriler ev-bark sahibi olmuşlar, esnaflıkla da uğraşan başıbozuk bir hale gelmişlerdir.
Ocak, kuruluş tarihi olan 1363’ten 463 yıl sonra, 1826 tarihinde II.Sultan Mahmud tarafından lağvedilmiştir. Ocağın lağvına “Vak’a-yı Hayriye” denilmiştir. Vaka’-yı Hayriyye, çok kanlı bir şehir muharebesinden sonra gerçekleştirmiştir. Devlete baş kaldıran, talim yapmayı reddeden, savaştan kaçan, emir dinlemez hale gelen Yeniçeri Ocağı’na karşı; padişahın arzusu üzerine, sancak-ı şerif çıkarıldı. Devlet erkânı ve ülemaya halk da iltihak ederek, Yeniçerilere karşı harekete geçildi. Padişaha bağlı topçu, lağımcı ve kalyoncu askerî kuvvetler, âsilere karşı muharebe ederek Yeniçeri Teşkilatı ortadan kaldırılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |