İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə165/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   161   162   163   164   165   166   167   168   ...   1221
493- qqCEBRAİL u[¶<~hA% : (Cebrîl, Cibrîl) Cenab-ı Hakk’ın emirle­rini Pey­gamberlere (A.S.) bildiren büyük melek. Peygamberimiz Resul-i Ek­rem’e (A.S.M.) Kur’an-ı Azimüşşan’ı vahiyle getiren melek olup, Kur’an (2:97, 98) (66:4) âyetle­rinde ismi geçer. Bu âyetlerden başka, Cebrail’in (A.S.) kasdedildiği âyetler de var­dır. (Cebrail’in (A.S.) insan suretinde temessülü, bak: 2315, 2316.p.lar)

«Cibril esasen “cibr” ve “il” kelimelerinden mürekkeb İbranî bir kelime ola­rak Fahr-i Kâinat Efendimize vahiy getiren meleğin ismidir. İbranîde Abdullah gibi ve rivayete nazaran aynı mânâda bir terkib-i izafi ise de, Arabça Ba’lebek gibi terkib-i mezcîye şebih bir tarzda kullanılmıştır. Alemiyet ve ucmeden do­layı gayr-ı munsarıftır. Arablar bunu sekiz lügat üzerine söylemişlerdir ki, bun­lardan meşhuru dörttür ve kıraet-i aşerede varid olmuştur.

l- Selsebil vezninden cebreil, Hamze ve Kisaî kıraetleri.

2- Cebreil, Ebubekir rivayetiyle Asım kıraeti.

3- Cebril, İbn-i Kesir kıraeti.

4- Cimin kesriyle Cibril, mütebaki altı imam ile rivayet-i Hafs üzere Asım kıraeti ki bizim kıraetimiz budur ve Hicaz lügatıdır. Diğer dördü de Cebraiyl, Ceb­rail, Cebral, Cebrin’dir. Arabın gayrı bazı lisanlarda da Gabriyel, Gabraiyl, Gabril isimleri bundandır ki, cimin Mısır lehçesiyle okunmasıdır.



494- Bu terkibin alemiyetten kat’-ı nazarla esas-ı mefhumu hakkında İb­ranîce cebr (abd) mânâsına, il de Allah isimlerinden biri olmakla Abdullah demek olduğu ekseriyetle söylenmekte ise de, bazı müfessirîn bunu ¬yÁV7~ ¬€—­h«A«% mânâsına oldu­ğunu göstermişlerdir. Filvaki kelime­nin Arabça hA% mad­desi ile zahirî bir alâkası vardır.

Binaenaleyh “cibril”, karşısında hiçbir kuvvetin müzahamesine imkân ol­mayan ve âsarında gerek ilmî ve gerek amelî her vechile kat’iyet, zaruret, mübremiyet sabit olan, hâsılı her meleğin, her kuvvetin, her satvetin, her ru­hun fevkinde bulunan bir melek mefhumunu ifade etmektedir. Filvaki vahiy de bu suretle bir ilm-i zarurî ifade edip; şekk ü şübheye, kesb ü irade-i beşe­rin haylûletine imkân bırakmadığın­dan vasıta-i vahyin bu isim ile tesmiyesi bir ta’rif mahiyetini de haiz demek olur.

Buna Ruh, Ruhullah ve Ruh-i Emin ve Ruh-ül Kudüs denilmesi (81:20,21)

¯w[¬8«~ Åv«$ ¯_«O­8  ¯w[¬U«8 ¬Š²h«Q²7~ >¬† «f²X¬2 ¯?ÅY­5 >¬† evsafiyle tavsif buyurulması dahi bu mânâyı müeyyiddir. Bundan vahyin ve mu’cizat-ı enbi­yanın ne kadar büyük bir kat’iyeti haiz olabileceğini anlamak kolay olacaktır.» (E.T.431)



494/1- Cebrail’in (A.S.) bir kısım vasıflarını beyan eden bir âyette şöyle buyurulur: «(81:19) Å–¬~ O olacak dehşetli vukuatı haber veren bu Kur’an

¯v<¬h«6 ¯ÄY­,«‡ ­Ä²Y«T«7 şübhesiz bir kerim resülün, yani Allah Teâla indinde mükerrem,

mu­azzez bir resulün getirdiği kelâmdır. Sure-i Hakka’da dahi zikri geçtiği üzere bu­rada bu Resul-i Kerim’den murad, Kur’anı Peygam­bere getiren ruh-ı emin Cebrail Aleyhisselâm’dır. (2:97) ¬yÁV7~ ¬–²†¬_¬" «t¬A²V«5 |«V«2 ­y«7Åi«9 ­yÅ9¬_«4

¯?ÅY­5 >¬† pek kuv­vetli. Hâmil ol­duğu risaleti, me’mur bulunduğu emri ifada za’fı yok, mukavemet olunmaz, şübhe gö­türmez, büyük bir kuvveti var, şiddetli bir Re­sul. Öyle ki (53:5) ¯?Åh¬8 —­† >«Y­T²7~ ­f<¬f«- dir. ¬Š²h«Q²7~ >¬† «f²X¬2 Arşın sahibi olan ve onu gönderen Allahü Zülcelal indinde «w[¬U«8 mekin-mekanetli, yani bü­yük bir şe­ref ve haysiyeti hâiz, öyle ki Åv«$ ¯_«O­8 muta’ -orada Allah Teâla’nın huzu­runda melaike-i mukarrebîn ona itaat ederler, onun emrini din­lerler. Ondan emir telakki eder ve ona müracaat eylerler. «w[¬8³~ emin, her vechile itimada şayan, vahy ü risaletten gayet emniyetli.» (E.T.5619)

İşte Cebrail’i (A.S.) Allah böyle kuvvet ve meziyetlere mazhar kılmıştır.


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   161   162   163   164   165   166   167   168   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin