652- qqDEFTER-İ A’MAL Ä_W2¶~ ¬hB4… : Amel defteri. İnsanların iyi ve kötü olarak işledikleri bütün amellerinin meleklerce kayıd ve hıfz olunduğu manevi defter. (Bak: A’mal, Hafiziyet, Mizan)
Haşirde açığa çıkartılıp sahiplerine verilecek olan defter-i a’malin varlığını isbat eden meşhud misaller vardır. Ezcümle:
Kur’an (81:10) âyetindeki « ²«h¬L9 rEÇM7~~«†¬~ kelimesiyle ifade eder ki: Haşirde herkesin bütün a’mali bir sahife içinde yazılı olarak neşrediliyor. Şu mes’ele kendi kendine çok acib olduğundan akıl ona yol bulamaz. Fakat surenin işaret ettiği gibi haşr-i baharîde başka noktaların naziresi olduğu gibi, şu neşr-i suhuf naziresi pek zâhirdir. Çünki her meyvedar ağaç ve çiçekli bir otun da amelleri var, fiilleri var, vazifeleri var. Esma-i İlahiyeyi ne şekilde göstererek tesbihat etmiş ise, ubudiyetleri var. İşte onun bütün bu amelleri tarih-i hayatlarıyla beraber umum çekirdeklerinde, tohumcuklarında yazılıp başka bir baharda, başka bir zeminde çıkar. Gösterdiği şekil ve suret lisanıyla gayet fasih bir surette analarının ve asıllarının a’malini zikrettiği gibi dal, budak, yaprak, çiçek ve meyveleriyle sahife-i a’malini neşreder.» (S.116)
653- Hem «Yirmialtıncı Söz olan Risale-i Kader’de “İman-ı Bilkader” rüknünü isbat eden bütün deliller; dolayısıyla haşre ve neşr-i suhufa ve mizan-ı ekberdeki müvazene-i a’male delâlet ederler. Çünki herşey’in mukadderatını gözümüz önünde nizam ve mizan levhalarında kaydetmek ve her zihayatın sergüzeşt-i hayatiyelerini kuvve-i hâfızalarında ve çekirdeklerinde ve sair elvah-ı misaliyede yazmak ve her ziruhun hususan insanların defter-i a’mallerini elvah-ı mahfuzada tesbit etmek, geçirmek; elbette öyle muhit bir kader ve hakîmane bir takdir ve müdakkikane bir kayıd ve hafizane bir kitabet; ancak Mahkeme-i Kübra’da umumi bir muhakeme neticesinde daimî bir mükâfat ve mücazat için olabilir. Yoksa o ihatalı ve inceden ince olan kayıd ve muhafaza; bütün bütün mânasız, faidesiz kalır. Hikmete ve hakikate münafi olur. Hem haşir gelmezse; kader kalemiyle yazılan bu kitab-ı kâinatın bütün muhakkak mânaları bozulur ki, hiçbir cihet-i imkanı olamaz ve o ihtimal, bu kâinatın vücudunu inkâr gibi bir muhal, belki bir hezeyan olur.» (S.104)
«Evet geçen baharın defter-i a’malinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden ve ikinci baharda gayet şa’şaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadir-i Zülcelal; elbette sizin de netaic-i hayatınızı öyle muhafaza ediyor ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükâfat verecektir.» (M.227) (Bütün ahval ve a’mal-i beşeriyenin hafiziyet tecellisiyle hıfz edilip muhasebesi görüleceği hakikatına meşhud bir misal, bak: Hafiziyet)
Dostları ilə paylaş: |