Bir atıf notu:
-İman ve İslâmın farkı, bak: 1741.p.
1654- İman-ı ye’s makbul değildir. Ezcümle:
“10:92) «t¬9«f«A¬" «t[ÅD«X9 «•²Y«[²7_«4 âyetiyle, Musa Aleyhisselâm’a karşı muharebe eden Fir’avun, gark olacağı zaman iman etmiş. Gerçi sekerat vaktinde o iman makbul değil, fakat o makbul olmayan imana, imanın mahiyetine hürmet için bir mükâfat olarak Cenab-ı Hak o Fir’avunun bedenine necat vereceğini haber veriyor.” (Kn. 79) (Bak: 974,975.p.lar)
İman-ı ye’s meselesi Kur’anda (4:159) (6:158) (10:90,91,92,97 98) âyetlerinde zikredilir.
Kur’an (6:lll) âyetinde; hidayete lâyık olmayanlara bedihiyat derecesinde deliller gösterilse de yine inanmıyacakları bildirilir. (Bak: 341l.p.)
Atıf Notları:
-İman kardeşliği bak: 3878/8.p.
-İmandan küfre, küfürden imana dönüp dolaşıp nihayet küfürde karar kılanlar, bak: 2716.p.
-Zuhurlarından sonra imanın fayda vermeyeceği üç kıyamet alâmeti, bak: 614.p.
-Fitne devresinde sabah-akşam arası imandan küfre geçiş kolaylığı rivayeti, bak. 2750.p.sonu ve 3884/1.p.
-Allah’a karşı had yarışına kalkışanları sevmeyen hizbullahın kalblerinde imanın yazılması (nakşedilip ruhlarında seciyeleşmesi) ve bu imanın bir ruh ile (nur-u irfan ve ilm-i ledün ile) te’yid edilmesi, bak: 179.p.
-Lâyık olan kuluna Allah’ın imanı sevdirmesi imanla kalbini (marifetullah, muhabbetullah ve faziletle) tezyin etmesi ve bu kulun o iman sayesinde her türlü günah ve kötülükleri kerih görmesi, bak: Kur’an (49:7)
-Münkerin izalesine güç yetmezse, münkeri kerih görmek, bak: 3891.p.
Dostları ilə paylaş: |