İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə808/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   804   805   806   807   808   809   810   811   ...   1221
2739- qqMÜRTED f#h8 : İrtidad eden. İslâm dininden dönen.

“İrtidad, din-i celil-i İslâmı kabul ettikten sonra dönmektir. Yani, esasen müslüman olan veya bilahare İslâm dinini kabul etmiş bulunan bir şahsın, bilahare dönüp başka bir dine intisab etmesi veya hiçbir din ile mukayyed bulunmayıp inkâr-ı mahza sapması demektir. Bu hale “riddet” de denir. Böyle bir şahsa da “mürted” denir.” (H.İ. ci:3, shf: 363)



Bir atıf notu:

-İslâm cemiyetlerinde irtidad ve anarşi, İslâmiyetten uzaklaşma ve dinde lâkaydlıktan do­ğar, bak: 248-252 ve 906.p.lar)

2740- Sual: “Neden bir rükün ve hakikat-ı imaniyeyi inkâr eden mürted olur, küfr-ü mutlaka düşer ve kabul etmeyen İslâmiyetten çıkar? Halbuki sair erkân-ı imaniyeye imanı,varsa, onu küfr-ü mutlaktan kurtarmak lâzım geli­yor?

Elcevab: iman altı rüknünden çıkan öyle bir vahdanî hakikattır ki, tefrik kabul etmez. Ve öyle bir küllîdir ki, tecezzi kaldırmaz. Ve öyle bir külldür ki kabil-i inkı­sam olmazlar. Çünki herbir rükn-ü imanî, kendini isbat eden hüc­cetleriyle sair er­kân-ı imaniyeyi isbat eder. Herbiri herbirisine gayet kuvvetli bir hüccet-i azam olur Öyle ise bütün erkânı, bütün delilleriyle sarsmayan bir fikr-i bâtıl, hakikat nazarında birtek rüknü, belki bir hakikatı iptal edip inkâr edemez. Belki adem-i kabul perdesi altında gözünü kapamakla, bir küfr-ü inadî yapabilir. Gitgide küfr-ü mutlaka düşer; insaniyeti mahvolur. Hem maddi, hem manevi Cehennem’e gider.” (Ş.237)



2741- “Bizde biri fâsık olsa galiben ahlâksız ve vicdansız olur. Zira ar­zuyu masiyet, vicdandaki imanın sadasını susturmakla inkişaf edebilir. De­mek vicdanını ve maneviyatını sarsmadan, istihfaf etmeden tam ihtiyar ile şerri işlemez. Onun için İslâmiyet; fâsıkı hain bilir, şehadetini reddeder. Mürtedi zehir bilir, idam eder. Hristiyan bir zimmîyi ve kâfir muahidi ibka eder. Hanefi Mezhebi zimmînin şehadetini kabul eder.” (H:Ş.144)

2742- “İslâmiyet, sair dinlere kıyas edilmez. Bir müslüman, İslâmiyetten çıksa ve dinini terketse, daha hiçbir peygamberi kabul edemez; belki Cenab-ı Hakk’ı dahi ikrar edemez ve belki hiçbir mukaddes şeyi tanımaz; belki ken­dinde kemalâta me­dar olacak bir vicdan bulunmaz, tefessüh eder. Onun için İslâmiyet nazarında, harbî kâfirin hakk-ı hayatı var. Hariçte olsa müsalaha etse, dahilde olsa cizye verse; İslâmiyetçe hayatı mahfuzdur. Fakat mürtedin hakk-ı hayatı yoktur. Çünki vicdanı tefessüh eder, hayat-ı içtimaiyeye bir ze­hir hükmüne geçer. Halbuki Hristiyanın bir dinsizi, yine hayat-ı içtimaiyeye nafi’ bir vaziyette kalabilir. Bazı mukaddesatı kabul eder ve bazı Peygam­berlere inanabilir ve Cenab-ı Hakk’ı bir cihette tasdik edebilir.” (M.438)


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   804   805   806   807   808   809   810   811   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin