İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə889/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   885   886   887   888   889   890   891   892   ...   1221
3028- qqRIZA-İ İLAHÎ zZ7~ š_/‡ : Allah rızası. Allah’ın kulundan memnun olması. Her hangi bir hareketinde mü’min, Allah emrettiği için ve emrettiği gibi yapmak gayretinde olursa, rıza-i İlahîyi kazanır ki, mü’min için çok yüksek bir derecedir. (Bak: İhlas)

Evet”rıza-yı İlahî ve iltifat-ı Rahmanî ve kabul-ü Rabbanî öyle bir ma­kamdır ki; insanların teveccühü ve istihsanı, ona nisbeten bir zerre hükmün­dedir. Eğer teveccüh-ü rahmet varsa yeter. İnsanların teveccühü, o tevec­cüh-ü rahmetin inikası ve gölgesi olmak cihetiyle makbuldür. Yoksa arzu edilecek bir şey değildir. Çünkü kabir kapısında söner, beş para etmez.” (M. 413)



3029- “Ey nefis! Eğer takva ve amel-i salih ile Hâlikını razı etti isen, hal­kın rızasını tahsile lüzum yoktur; o kâfidir. Eğer halk da Allah’ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirlerse, iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünki onlar da senin gibi âciz kullardır. Maahaza ikinci şıkkı takib etmekte şirk-i hafi olduğu gibi, tahsili de mümkün değildir. Evet bir maslahat için sultana müracaat eden adam, sultanı irza etmiş ise, o iş görülür. Etmemiş ise halkın iltimasıyla çok zahmet olur. Maamafih, yine sultanın izni lâzımdır.İzni de rızasına mütevakkıftır.” (M.N. 185)

“Ey insan! Senin vücudunun sahasında yapılan fiiller ve işlerden senin yed-i ihtiyarında bulunan, ancak binde bir nisbetindedir. Baki kalan Malik-ül Mülk’e aittir. Binaenaleyh kendi kuvvetine göre yük al. Yoksa altında ezilir­sin. Kıl kadar bir şuur ile, büyük taşları kaldırmak teşebbüsünde bulunma. Malikinin izni olmaksızın O’nun mülküne el uzatma. Binaenaleyh gafletle, kendi hesabına bir iş yaptığın zaman, haddini tecavüz etme. Eğer Malikin hesabına olursa istediğin şeyi al ve yap. Fakat izin ve meşiet ve emri daire­sinde olmak şartıyla. İzin ve meşietini de Şeriatından öğrenirsin.” (M.N. 82)



3030- Ey ehl-i iman!...”Amelinizde rıza-yı ilahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse, ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse, tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde halklara da kabul ettirir, onları da razı eder.” (L. 160)

3031- Evet “Cenab-ı Hakk’ın rızası ihlas ile kazanılır. Kesret-i etba’ ile ve fazla muvaffakıyet ile değildir. Çünki onlar vazife-i İlahiyeye ait olduğu için istenilmez, belki bazan verilir. Evet bazan birtek kelime sebeb-i necat ve medar-ı rıza olur. Kemmiyetin ehemmiyeti o kadar medar-ı nazar olmamalı. Çünki bazan bir tek adamın irşadı, bin adamın irşadı kadar rıza-i İlahîye me­dar olur. Hem ihlas ve hakperestlik ise, müslümanların nereden ve kimden olursa olsun istifadelerine tarafdar olmaktır. Yoksa “Benden ders alıp sevab kazandırsınlar” düşüncesi, nefsin ve enaniyetin bir hilesidir.” (L. 152)


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   885   886   887   888   889   890   891   892   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin