- Salih ve müttaki ecdada (bazılarına göre o vasıftaki mü’minlere) ittiba etmek: (52:21)
- (Ledünn ilmine sahib) Hızır Aleyhisselamın, (ilm-i şeriata sahib) Musa(A.S.) dan kendine ittiba etmesini istemesi: (18:70) (Bak: Ledünn) Bu âyetten anlaşılıyor ki; ilm-i esrar-ı İlahiye ve hikemiyeye mazhar kılınan müceddid ve Mehdi gibi imamlara ittiba etmek gerektir. Hatta ahkâm-ı şer’iyede müçtehid bir zat dahi maneviyat, irşad ve hakaik-i imaniye cihetinde imam olan zata ittiba etmesi, güzel bir hareket ve hakşinaslık olur. Çünki Mehdi, müctehidden üstündür. (Bak: 3210.p.) Nitekim Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un iman cihetindeki vazifedarlığı makamında ehl-i ilme bu hakikatı ihtar eder. (Bak: 3100.p.) Zira Risale-i Nur, lütuf ve mevhibe-i İlahiyeye ve hikemiyat-ı Kur’aniyeye mazhariyetin eseridir. (Bak: 2294/2, 3089, 3091.p.lar)
-Mü’minler Rablerinden gelen hakka ittiba ederler: (47:3)
- Rabbinizden size indirilene ittiba edin, ondan başkasına değil: (7:3)