3941/1- qqVASİYET }[.— : Bir işi birisine havale etmek. *Emir. *Fık: Bir malı veya menfaatı ölümden sonrası için bir şahsa veya bir hayır cihetine teberru yolu ile (yani, meccanen) temlik etmek.
H.İ. 4. cild 13. kitap, sh: 373 vasiyetlere dairdir. Elmalılı Hamdi Efendi tefsirinde (2:180, 181) âyetlerinin izahında vasiyet hakkında geniş malumat vermektedir.
Vasiyet, hadislerde de hayli geçer. Ezcümle: Ebu Davud 17.kitab, Buharî 55. kitab, Müslim 25. kitab, İbn-i Mace 24. kitab örnek verilebilir.
3942- qqVAZİFE yS[1— : Bir kimsenini yapmaya mecbur olduğu iş. *Yapılması birisine havale edilen şey. *Kıymet verilen iş. *Ücret. (Bak: Tebliğ)
«Tarik-ı Hakta çalışan ve mücahede edenler, yalnız kendi vazifelerini düşünmek lâzım gelirken, Cenab-ı Hakk’a ait vazifeyi düşünüp, harekâtını ona bina ederek hataya düşerler.» (L.130)
«Meşhurdur ki: Bir zaman İslâm kahramanlarından ve Cengiz’in ordusunu müteaddit defa mağlub eden Celaleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerası ve etbaı ona demişler: “Sen muzaffer olacaksın; Cenab-ı Hak seni galip edecek.” O demiş: “Ben Allah’ın emriyle cihad yolunda hareket etmiye vazifedarım, Cenab-ı Hakk’ın vazifesine karışmam; muzaffer etmek veya mağlub etmek onun vazifesidir.” İşte o zat bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla hârika bir surette çok defa muzaffer olmuştur.
Evet insanın elindeki cüz-i ihtiyarî ile işledikleri ef’allerinde, Cenab-ı Hakk’a ait netaici düşünmemek gerektir. Meselâ: Kardeşlerimizden bir kısım zatlar, halkların Risale-i Nur’a iltihakları şevklerini ziyadeleştiriyor.. gayrete getiriyor. Dinlemedikleri vakit zaiflerin kuvve-i maneviyeleri kırılıyor, şevkleri bir derece sönüyor. Halbuki Üstad-ı Mutlak, Mukteda-yı Küll, Rehber-i Ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm (5:99) «Ÿ«A²7~ Ŭ~ ¬ÄY,Åh7~ |«V«2_«8«— olan ferman-ı İlahîyi kendine rehber-i mutlak ederek, insanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade sa’y ü gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş.
Çünki š_«L«<²w«8 >¬f²Z«< «yÁV7~ Åw¬U7«— «a²A«A²&«~ ²w«8 >¬f²Z«#« «tÅ9¬~ (28:56) sırrıyla anlamış ki: İnsanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenab-ı Hakk’ın vazifesidir. Cenab-ı Hakk’ın vazifesine karışmazdı.» (L.131)
Dostları ilə paylaş: |